En iyi ve en güvenli irtifa kaybetme yöntemi hangisi?

Güvenlik ve uçuş tekniği ile ilgili yazıları bu kategoride paylaşabilirsiniz.

Moderatör: Moderatör Ekibi

Kullanıcı avatarı
SEMİHA
Mesajlar: 82
Kayıt: 02.02.2006, 10:38
Ad Soyad: Semiha Dinçel
Şehir: İstanbul
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

En iyi ve en güvenli irtifa kaybetme yöntemi hangisi?

Mesaj #1 gönderen SEMİHA » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 16:34)

Diyelim acil irtifa kaybetmeniz gerekiyor, En güvendiğiniz yöntem hangisi?

Kulak kapama?
B-line stall?
Spiral dalış?
Speedbar+Kulakkapama?

Şimdi duruma göre değişir denileceği için ben durumu belirteyim. Diğer durumları başka başlıklarda tartışırız.

Yeterli irtifa var ama,CU nimbusun çekim alanındasın.


Kullanıcı avatarı
paramedic
Mesajlar: 102
Kayıt: 02.04.2007, 18:33
Ad Soyad: Serdar Güler
Şehir: Ankara
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #2 gönderen paramedic » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 17:04)

Verdiğiniz durum da bile farklı senaryolar mevcut olduğundan yine de tam bir şey söylemek çok da mümkün değil. Genel bir formül olarak öncelikle neden irtifa kaybetmeniz gerektiği çok önemli bir soru. C.B. çekiminden çıkıp uçuşunuza devam mı etmek istiyorsunuz ya da bir an önce güvenli şekilde yere inmek mi istiyorsunuz. C.B. çekimi dediğim gibi çekimin gücüne bağlı olarak farklı özellikler gösterebilir. Ama öncelikli amaç ne olursa olsun çekim etkisinden kurtulmak yani bulutun altından uzaklaşmak olmalıdır. Yani bir yandan irtifa kaybederken bir yandan da ileri hıza ihtiyacınız olacak. Kulak kapama içermeyen seçeneklerde ileri hız olmadığı için o seçenekler elenir. C.B. çekiminden bahsediyorsak oldukça türbülanslı bir ortam olduğunu da varsayabiliriz. Kulak kapatarak arttırdığımız hücum açısını stol sınırından uzaklaştırmak için de ekstradan speed e basılabilir. Ama mesela uzaktan yaklaşan fırtınayı gördüğümüz zaman direk en hızlı irtifa kaybetme metodu olan spiral ile alçalabiliriz.

Kullanıcı avatarı
SENERARSLAN
Mesajlar: 558
Kayıt: 11.02.2007, 15:15
Ad Soyad: Sener Arslan
Şehir: Denizli
:
50+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #3 gönderen SENERARSLAN » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 18:03)

fırtına gelişini gördüysek bulunduğumuz yerdede rüzgar hızı fazla olabilir. hızı yüksek olan rüzgarda spirale girmenin sakıncalı bir durumu olabilirmi. ? Bide bu konuda yaşadığım bir tecrübeye dayanarak söylüyorum kanat durumuda çok önemlidir. C.B çekiminden kurtulmak için ileri gidiş olsa dahi yükselerek gitme gibi bir durum ortaya çıkmayacakmı ?

Kullanıcı avatarı
levo_redkid
Mesajlar: 163
Kayıt: 31.01.2005, 20:36
Ad Soyad: Levent Topcu
Şehir: İstanbul
:
Yarışma Pilotu 100+ Club
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #4 gönderen levo_redkid » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 19:01)

abi CB'den kulak kapatarak kacamazsin.. mumkun degil.

normal kumulusler dahi +8-9'a varan hizlarla cekebiliyorlar sonucta, ki basima geldi kac kere. Her seferinde buluta girmemek icin spiral ile kactim. Daha zayif bulut cekimlerinden kulak+speed kombinasyonu ile kacilabilir. Ben kanadin stabilitesi daha yuksek oldugu icin spirali terci ediyorum ama benim kendi tercihim tabiki.

konu uzun ama sunu soyleyebilirim, amac buluttan kacmak ve ayni zamanda ilerlemek dahi olsa spiral mantikli cunku asagiya indikce cekim kuvveti de azaliyor.

Ancak, (sanirim soylemeye gerek yok ama) yamac kenarinda dinamik kaldiricidan kacmaya calisirken tek secenek kulak veya kulak+speed oluyor tabi ki. spiral vs turu isleri orada yapmiyoruz.
-levent

Kullanıcı avatarı
ORKO
Mesajlar: 893
Kayıt: 14.09.2005, 21:23
Ad Soyad: Mehmet Gönüllü
Şehir: Konya / Fethiye-Ölüdeniz
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #5 gönderen ORKO » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 19:03)

hah bende aklımdayken hemen yazayım...

yamacparasutu.net ana sayfada bir konu vardı ^^ÖLÜMDEN DÖNEN HIRVAT^^

adamcağız bütün irtifa kaybetme yöntemlerini denemiş ama sürekli yükseldiğini ifade ediyordu...
böyle bir durumda ne yapılır ? allah muhafaza öyle bir durumla ben karşılaşsam ne yaparım diye düşündüm, yani kurtulma şansınız yok +20 +22...vs) ile yükseliyorsunuz ve göz göre göre ölüme gidiyorsunuz...

ama bakın sadece aklıma geleni yazıyorum, (düşünceye zincir vuramayız... :) )
yedeği sağ tarafa atacağım için, sağ kolonları harnesle bağlantısını keserim ve kanatın kalan sol kısmınıda b-line yaparım...

tecrübeli pilotlardan kesin fırça yiyecem gibime geliyor... :D ama ne yapayım aklıma bu geldi... :shock:

Kullanıcı avatarı
SENERARSLAN
Mesajlar: 558
Kayıt: 11.02.2007, 15:15
Ad Soyad: Sener Arslan
Şehir: Denizli
:
50+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #6 gönderen SENERARSLAN » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 19:13)

kanadın sağ kolonu kesip sol tarafa b line yapmak mı? ben tecrübeli bi pilot değilim ama böyle bi durumda direk kanat devre dışı kalmıyormu? yani b line değil kanada artık hiç bir komut verme şansın kalmaz diye düşünüyorum... +20 + 22 ile çıkarken bir kolonu kesmek mantıklı olabilir ama b line biraz ters geldi bana. yanlışsam düzeltin değişik bir bilgi kazanmış olucam. tecrübeli arkadaşlar el atın olaya...


Kullanıcı avatarı
tuncay
Mesajlar: 125
Kayıt: 01.06.2007, 11:25
Ad Soyad: Tuncay Tahtakın
Şehir: Antalya
:
Yarışma Pilotu 200+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #7 gönderen tuncay » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 19:15)

bana gore; ilk once pilot boyle bir duruma kendini sokmamalıdır. ancak yarısma ucuslarında bu gibi durumlar ortaya cıkabilir cünkü yarısmalar pilotların kendilerini ve malzemelerini son haddine kadar zorladıkları ortamlardır. (en son denizli pre-pwc'de 4-5 dakika kadar sapır sapır yagmurda ucmustum. 15dk sonra indigimde kanat hala ıslaktı.) eger yeterli deneyiminiz yoksa her ne kadar onde ve avantajlı bile olsanız yapmanız gereken şey; riske girmeden yere inmektir.
böyle bir durumda benim ilk tercihim spiral dalış olacaktır. spiral dalıs merkezkac kuvvetinden dolayı kanadın iç basıncını artırır ve kapanma problemi olmadan guvenli bir sekilde irtifa kaybetmenize yardımcı olur. ancak girişinde spinihtimaline karşı, cıkısında da kapanmalara karsı son derece dikkatli olunmalıdır. eger 3-5 tur atıp cıkacaksanız kaldırıcı ortamda hic yapmayın cunki irtifa kaybedeyim derken daha da yukselebilirsiniz. kaldırıcının yuksek oldugu yerde dakikalarca bu hareketi yapmak zorunda kalabilirsiniz.
henuz kaldırıcıya girmediyseniz ya da hemen bulutun yanındaysanız yanından kaçıp ucusa devam etmek istiyorsanız. once kulak kapatıp sonra speed bara basabilirsiniz.. belirgin bir cöküş oluşturmasına rağmen etkili bir irtifa kaybetme yöntemi degildir.
ancak butun bunlara ragmen bulutun tam bobegine gittiniz ve cok yuksek derecede cekim etkisine magruz kaldınız. buluta girmek uzeresiniz.. benim daha once bunu denemis arkadaslara tek tavsiyem vardır o da b-line stall'dur. bu harekette spiraldeki gibi merkez kac kuvvetine maruz kalmazsınız. buna baglı olarak yön bulma sorunu yaşamazsınız. ve kolonu tutabildiginiz kadar irtifa kaybedebilirsiniz.. tek dikkat etmeniz gereken şey kolonları aynı anda hıslı bir sekilde cekip yine aynı anda hızlı bir sekilde bırakmaktır. boylece dengesiz bırakmaktan kaynaklanan spin tehlikesini azaltmıs olursunuz.

irtifa kaybetme yöntemi olarak kesinlikle full-stall kullanmayın. bu stabil olmayan bir hareket olduğundan riski büyüktür.bunun daha once deniz üstünde defalarca calısılmıs olması gerekmektedir ve b-line dan daha fazla irtifa kaybettirdigi şüphelidir.

burada yazdıklarım belli bir seviyeye gelmiş pilotlar içindir. SIV calısmalarını mulaka daha onceden defalarca deniz ustunde uygulayınız. deneyim gerektiğinde hayat kurtarır.

yukarıda yazdıklarım tamamen kendi şahsi görüşlerim olup ortam sartlarına göre değişebilmektedir. yazılanların tatbik edilmesi halinde yaşanabilecek olaylardan hiç bir şekilde sorumluluk kabul etmiyorum.

Tuncay TAHTAKIN ANTALYA

Kullanıcı avatarı
tuncay
Mesajlar: 125
Kayıt: 01.06.2007, 11:25
Ad Soyad: Tuncay Tahtakın
Şehir: Antalya
:
Yarışma Pilotu 200+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #8 gönderen tuncay » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 19:26)

Haa siz +20+25 gibi bir cekimden soz ediyorsanız, orada yapılacak bir sey yok diyebilirim. cunki hicbir yonten bu derecede hızlı dusmuyor. yukardaki yontemlerle ancak yukselisinizi yavaslatırsınız.. ancak bulut icinde dahi b -line veya spirali bırakmamak lazım cünkü bulutu besleyen kaldırıcı bulutun belli bir bolgesinde olabilir. kaldiricidan ciktiginiz zaman bulutun bastırıcı tarafından aşagı inme ihtimaliniz olabilir.
Neme lazım CBden uzak durun.

Tuncay TAHTAKIN - ANTALYA

Kullanıcı avatarı
ORKO
Mesajlar: 893
Kayıt: 14.09.2005, 21:23
Ad Soyad: Mehmet Gönüllü
Şehir: Konya / Fethiye-Ölüdeniz
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #9 gönderen ORKO » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 19:32)

:D şener bey sadece aklıma geleni yazdım... yoksa bencede mantıksız... ama işin ucunda donarak ölmek var... :cry:

en son 2 yabancı pilotun fırtınaya yakalanıp 8-10 bin irtifaya çıkıp birinin öldüğü birinin şansa eseri.... şuna eminim kurtulmak için herşeyi denemişlerdir... işte bende düşündüm, ben olsam ne yaparım ? ilk aklıma gelen kolon kesmek oldu... ( tekrar söylüyorum benimkisi sadece düşünce... yoksa allah hiç kimseyi düşürmesin öyle bir duruma....)

Kullanıcı avatarı
ÇağlaR
Mesajlar: 437
Kayıt: 05.12.2005, 01:42
Ad Soyad: Çağlar Güngelen
Şehir: Kaş - İzmir
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #10 gönderen ÇağlaR » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 21:56)

tuncay abi bilgilendirmen çok işime yaradı.. herzaman bulut çekimi beni tedirgin etmiştir çünkü...
saol...
semiha sana da konuyu açtığın için teşekkürler... böyle konular lazım bize..foruma...

Kullanıcı avatarı
SENERARSLAN
Mesajlar: 558
Kayıt: 11.02.2007, 15:15
Ad Soyad: Sener Arslan
Şehir: Denizli
:
50+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #11 gönderen SENERARSLAN » 1 on yıl 6 yıl önce (12.06.2007, 22:09)

Memet ben kolon kesmeye değilde, sağ kolonu kesip sola b stal yapma olayında anormallik bulmuştum. Yoksa kolonu kes düşerken yedek at bir ihtimal ve alternatif olabilir tabi Tuncay ın yazdığı gibi girmemek için elinden geleni yap, uzak dur... bu arada Cu nimbusun la ilgili resim varmı TAMER ÇELİK ustanın GERÇEK BULUTLARI TANIYALIM başlıklı formun güzel bilgilerinden olan konuda biraz kurcaladım ama tam net olarak nimbusun bulamadım?
Dosya ekleri
bulut yp.jpg


Kullanıcı avatarı
paramedic
Mesajlar: 102
Kayıt: 02.04.2007, 18:33
Ad Soyad: Serdar Güler
Şehir: Ankara
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #12 gönderen paramedic » 1 on yıl 6 yıl önce (13.06.2007, 10:13)

Benim demek istediğimi Tuncay çok ayrıntılı açıklamış. Küçük bir ekleme yapacağım sadece. CB nin altında olmasanız bile, kaldırıcısında olmasanız bile, CB yağış bırakırken belli bir etki alanında yere yakın bölgelerde çok şiddetli darbe oluşturuyor. Ona da dikkat etmekte fayda var. Ortalıkta CB varken alçak tepelerde rüzgardaki ani yön değişikliklerine ve şiddetli darbelere hazırlıklı olmak gerek.

Kullanıcı avatarı
savasozgur
Mesajlar: 6
Kayıt: 22.05.2007, 01:44
Ad Soyad: Savaş Özgür
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #13 gönderen savasozgur » 1 on yıl 6 yıl önce (13.06.2007, 12:17)

Duruma göre değişir ama bana göre en uygunu B-line stall.Çünkü açılma süresi kısa ve inişlerde dahi ben onu kullanırım.

Kullanıcı avatarı
SkyCloud
Mesajlar: 566
Kayıt: 13.04.2005, 10:25
Ad Soyad: Akin Gokbulut
Şehir: İstanbul
:
Moderatör Yarışma Pilotu 150+ Club
Aldığı Beğeni: 20 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #14 gönderen SkyCloud » 1 on yıl 6 yıl önce (13.06.2007, 15:18)

Konuyu belli bir duzene gore ele almak lazim. Oyle bir havada uculmamasi gerekir ama diyelim ki havadaydiniz veya ani degisikliler oldu.
*CuNimb aniden olusmaz. Boyle olusumlara acik bir havada uculuyorsa zaten cok dikkatli ve surekli gozlemleyerek ucusa devam edilir ve emergency inis alanlari surekli belirlenir. Ormanlik veya daglik alanlardan, yamaca yakin yerlerden uzak durulmaya calisilir.
*Havanin ve bulutlarin gelisimi, bulut ve parasutun hiz ve yonlerindeki degisiklikler gozetlenir.
*Dogru risk degerlendirmesiyle ve erken zamanlamayla karar verilerek hemen acil inis prosedurleri uygulanir. 5-10 dakika icinde inis gerceklesmelidir. Bu yeterli bir zamandir.
*Mumkunse once planlamayla bulut altindan varsa acik alanlara kacilabilir. Zaten oncelikle bulut kenarinda ve emniyetli mesafede uculur.
*Etraf cogunlukla bulutluysa bulut tabanina yaklasmadan ve vario sesi ve irtifa kontrol altinda tutulur. Irtifa kaybedecek yontemlerle yukselinmemeye calisilir ve her an inise hazirlikli olunur.
*Diyelim her sey kotuye gitti ve +7 veya +10 uzeri bir bulut cekimine yakalandiniz. Sirasiyla uygulanmasi gereken acil inis prosedurleri :
1.Spiral Dive : Max -20 ye kadar bir cokus saglar. Kanat ufukla paralel hizadadir ve pilot yere bakar. Girmesi zordur, devam ettirmesi zordur. Hiz 100 km ye kadar cikar. Ilk tur normal spiralden sonra biraz daha fren ve asiri agirlik aktarmayla girilir.Gozler kanadin ic taraftaki ucuna kilitlenmelidir, yere veya baska yere bakilirsa denge ve yon mevhumu kaybolur. Eger goz kararmasi veya goruste karanliklasma baslarsa akabinde bayginlik gelir, dolayisiyla fren kademeli yumusatilarak hemen cikisa gecilir. G-kuvveti cok yuksektir. Cikis da kolay degildir. Yamac kenarinda uygulanmaz.
2.Spiral : Cokus hizi -5 veya -7 arasidir. Irtifa kaybi icin etkili ve dengeli yontemdir. Yamac kenarinda uygulanmaz.
3.B-line stall : Cokus hizi -6 veya -7 arasidir. Irtifa kaybi icin etkilidir fakat dengeli bir yontem degildir. Kolonlarin simetrik cekilmesi, tutulmasi ve cikarken simetrik ve yeterince hizli birakilmasi gerekir. Kolonlar surekli ve uzun sure cekili tutulamaz, kollar yorulur ve dengesiz kasilmalar olusur, bu da risk yaratir. Kisa vadeli cozum olabilir. Yamac kenarinda uygulanmaz.
4.Big Ears : Cokus hizi -3 veya belki -4civaridir. Kanat uzeri yuk artar ve stall noktasina yakinlasilir. One hiz avantaji yoktur, ilerleme saglamaz, cokusu artiirir. Yamac kenarindayken veya dagin arkasina suruklenmemek icin kullanilir, gerekirse speede basilarak hiz daha da artirilabilir. Agirlik aktarmayla hafif spiral yapilabilir ve cokus biraz daha artirilabilir. Etkili bir irtifa kaybetme yontemi degildir.

Karsilasilan durumun seviyesine gore uygulanacak yonteme karar verilmelidir.

Goruldugu uzere isler kotuye gidince geriye bir tek spiral dive kaliyor. O da yetmezse kesinlikle kolon ipleri kesilmez ve/veya yedek atilmaz. Yedek atsaniz bile boyle durumda yukari cekilirsiniz, denge ve kontrol tamamen kaybolur, geri gelmez. Halbuki kanat acikken sansiniz her zaman var ve zaten yuzlerce SIV yapicaksiniz demektir ve eninde sonuda bir yerde kontrolun sizde olmasi gereken veya kacabileceginiz bir nokta gelecektir. O nokta gelene kadar donmamak (ozellikle eller), metaneti kaybetmemek veya bayilmamak icin ne gerekiyorsa yapilmalidir. En onemlisi bulut icideyken beyaz korluk nedeniyle panik sinirini asmayin. Mumkunse bulut icindeyken nasilsa alttan biryerden cikarim diye spiral dive yapmayin. Ben cockpitte yedek eldiven, sekerli biskuvi ve kucuk hot packler bulunduruyorum.

Onemli not: Yukarida yazilanlar sadece bilgi icindir ve sahsi tecrubelerime dayanarak aktarilmistir. Uygulanmasi veya ne sebeple olursa olsun uygunsuz durumlar olusmasi/yasanmasi sonucu uzerime sorumluluk yuklenemez veya herhangi bir suclama yoneltilemez.
En son SkyCloud tarafından 10.10.2013, 23:04 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Kullanıcı avatarı
ORKO
Mesajlar: 893
Kayıt: 14.09.2005, 21:23
Ad Soyad: Mehmet Gönüllü
Şehir: Konya / Fethiye-Ölüdeniz
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #15 gönderen ORKO » 1 on yıl 6 yıl önce (13.06.2007, 16:30)

yp ana sayfasında yer alan ^^ ÖLÜMDEN DÖNEN HIRVAT ^^ makalesini görmeyenler için, bu konu başlığı altına taşıyorum, yeni üye olanlar falan varsa büyük ihtimal görmemişlerdir...

yazı biraz uzun ama anlatım çok güzel...

^^
26 Temmuz 1997, Cumartesi. İçimden bir his o gün uçmamamı söylüyordu. Arkadaşım Matko ve ben saat 6 da kalktık, çok acele bir şekilde eşyalarımızı hazırladık, duş aldık ve yarışma alanına doğru hareket ettik. Hava iyi görünmüyordu. Arabanın termometresi 16 dereceyi gösteriyordu ve bu yılın en düşük sıcaklığıydı.

Yapılan bu yarışma Hırvatların ilk resmi yamaç paraşütü yarışmasıydı. Yarışma alanına vardığımızda ekipten Boris, Kruno, Karlo, Danko, Bozo, Radovan, Srecko, Leo, Zlatibor, Joza ve Sandi çoktan hazırdı. O kalabalıkta güçlükle bir araya gelip kahve içtik ve bir şeyler atıştırdık. Ben organizasyon komitesindeydim ve komite olarak Take-Off’a doğru hareket etme kararı aldık. Raspadalica çıkış noktasına kadar Karlo’yu arabayla takip ettim. Bu benim oraya ilk gidişimdi. Bu bölge güneye bakan ve denizden 560 m yüksekliğinde bir tepeydi. Take-Off dört kanadın yan yana kalkışı için yeterli fakat 100 m. ilerisi uçurumdu. Sıcaklık 27 derece ve gökyüzü 2/8 bulutlu Görevleri pilotlara brifing olarak anlattık.. Kalkışlar 14:30 başlayacak ve iniş alanındaki kayıtçı hazır bekliyordu. Kalkıştan sonra ilk dönüş noktası Take-Off’un batısındaki Crnica kilisesiydi. Sonra doğudaki St.Thomas kilisesi., daha sonrada güney Buzet’deki büyük vadi, sonra tekrar Crnica kilisesi. Bitiş Buzet’in kuzey batısı olacaktır. Rahat bir kalkışa konsantre olmak için Take-off’daki kalabalıktan biraz uzaklaştım. Eğer o gün yalnız olmuş olsaydım eminim ki uçmazdım. Açıklaması zor ama içimde uçmamam şeklinde bir his oluşmuştu. Ama ben, büyük bir Hırvat Yamaç Paraşütü Derneğinin başkanı olarak içimdeki histen dolayı uçmamazlık edemezdim.

Önce Leo, sonra Danko uçtu. Üzerimde yeni ince bir tişört, onun üzerinde pamuklu bir gömlek, en üstte ince rüzger ceketi vardı. Bacaklarıma vario ve GPS ‘imi bağladım, telsizimin frekansına baktım. Sanki bu uçuşumda mutlaka ihtiyacım olacak diye Yedeğimi kontrol ettim. Saat 14.05 te iyi bir çıkış yaptım. İlk tırmanıştan sonra vario’dan rüzgar bilgilerini okudum. Batı-Güneybatı 16 km. gösteriyordu.. Rüzgardan ayrı olarak termikle yükselmeye başladım. Sıcak olmasına rağmen eldivenlerimi takmıştım. Bu arada 14:25’e kadar vadide yelken yapıp, olmamız gereken noktaya 5 dk. önce geldik. Doğudaki Uka’nın yağmur altındaki güzel dağlarını görebiliyorduk ve bu bizi rahatsız etmemişti.. Bu yağmur bize göre 20 km. uzaktaydı.

Crnica kilisesi üzerinde biraz yükseklik kazandım.. Termikler +0,5-3 m/s arasında sabitti. Öğretmenim Danko, yer ekibiyle telsiz teması kurdu. Ufak bir konuşmadan sonra uçuşu iptal etmeye karar verdiler. Bunun nedeni de bizden birkaç km. kuzeydeki Zbevnica dağındaki ortaya çıkan değişimlerdi. Telsizden : “Yarışma iptal edildi, lütfen iniş yapın” şeklinde anons yapılıyordu. Ben sakindim, acele etmedim ve panik yapmadım. Güney ve güneşin istikametinde kümülüs bulutlara doğru alçalmaya başladım fakat kuzeyden gelen CB’lerin farkında değildim. Bu büyük bir hataydı...

Leo 50 m üzerimde, 150 m güneybatıdaydı.. Danko ile Karlo batıda ve yukarıdı kulaklar kapalı durumda idiler. Diğerleri kuzey ile kuzeydoğu arka tarafımdalardı. Ben 1300 m yükseklikteydim. Saat:14:30 ilk Stoll’umu yapmaya karar verdim. 1000 e kadar düşüş hızım -7 m/s idi.. B stoll yaptım ve ileriye doğru hızlandım. Fakat hoşuma gitmedi ve korkutucu idi.. Bu nedende B stoll yapmayı kestim. Kanat dolduktan sonra tekrar B stoll yaptım.. Bir kaç dakika sonra vario ya baktım.. Birde baktım ki +2 m/s ile yükseldiğimi görünce şaşırdım.. Leo ya bakıyordum ve o 1300 m.de bulutlara girdi. Ve girerken benim resmimi çekti. B-stoll yaparken 5 m/s. ile yükselmeye başladım ve kendimi bulutların içinde buldum, hala çok sakindim. Bulutun köşesine çok yakındım ve GPS’ime güveniyordum. Güneye gidip bulutun içinden çıkmak o kadarda zor değildi. Hız göstergesine ve pusulaya bakarken çok zaman kaybettim. Pusulayı kullanmak kolay değildi. Pusulanın geciktirmesinden dolayı kendimi güneye gidiyor sanıyordum fakata kuzeye gidiyordum. Daha sonra gözlerime inanamadım. Vario göstergesi çılgına dönmüş +10 m/s. yükseliş gösteriyordu. Daha sonra korkmadan hayatımda ilk defa frontall kapama yaptım. CB daha fazla sıkıştırmaya başlamıştı ve yükselme hızım hiç değişmiyordu. Sonra kendi kendime dedimki: “Davor oğlum sende kümülüslere girdin...”. Bundan önce bununla ilgili bir süre kaza raporu okumuştum fakat kurtulan birisinin kaza raporunu hatırlamıyordum. Hava gittikçe soğuyordu ve yağmur damlacıkları üzerimde donmaya başlamıştı. Radovan Telsizden: “Davor nerdesin lütfen cevap ver” diye sordu. Sonra arkadan bir ses “Yedeklerini ne olursa olsun açma” diye bağırıyordu.. CB’ye gireli neredeyse 10 dk. olmuştu ve yüksekliğim 2600 mt.i bulmuştu. Değişik bir ruh hali içerisinde, rahat ve sakindim. Telsizden panikli mesaj ve önerilere aldırış etmiyordum. Tek düşüncem ısınmam gerekliydi. Ve kendimi donmadan korumam gerekiyordu. Kulak kapamayı bırakıp, sırt çantamı üzerime koruma olarak sarmayı denedim ve kulakları kapamayı bıraktığımda vario çıldırdı, +18 m/s ile yükselmeye başladı ve sonra spril’a girdim. Sağımdaki yedeğin kolu çektim ve bulutların içine bir yere fırlattım. Sonra yedeğin kolonlarının tam gergin olmadığını hissettim. Kanadım kontrolden çıktı. Hala tırmanıyordum. Daha sonra yedeğimin açıldığını hissettim, Yamaç paşatümün kanopisini çektim ve bacaklarıma sardım. Artık sadece yedeğimle uçuyordum..

Daha sonra telsize yedek açtığımı ve +10 m/s ile 4500 m de olduğumu söyledim. Bu benim son telsiz görüşmemdi. Sonradan Boris vario nun yükselme sesini telsizden duyduğunu söyledi. Daha sonra telsizden: “Davor neredesin, bizi ara” diye ses geldi... Ölümle kalım arasında her enerjiye ihtiyacım olduğundan arkadaşıma cevap vermedim.

Şimşekler etrafımda çakıyordu. Her yönden sıkıcı gri bir karanlık geliyordu. Bir kaç sn.de çakan şimşeği çok gürültülü bir ses takip ediyordu. Eğer yıldırım tarafından vurulsaydım hemen kızarırdım. Hayatta kalmamın zor olduğunu düşündün ve tanrıya dua etmeye başladım: “Tanrım bana yardım et, kurtar beni” “Acaba cenazeme çok insan gelir mi?”

Sonra başka bir şey aklıma geldi. “Davor, senin düşünmen gereken şeyler nelerdir? Hala hayattasın, kendini korumak için ne yaptın?”. Vario’ma baktığım ve yükseklik 6000 m. Bu yükseklikte oksijensizlikten bayılacak yada donacaktım. Oksijensizlikten bayılmamak için hızlıca nefes alıp vermeye başladım. Hava çok soğuk olmaya başlamıştı ve rüzgarın çok şiddetli estiği 6000 m.idim. Donuyorum, hayır, soğuğa dayanamıyorum. Arkadaşım Kalman’ı hatırladım. Himalaya’da Pisang sirvesinde çığ altında kalmıştı ve bacak kırığıyla atlattı. Yaşamak için büyük bir isteği vardı. Katlanmak zorunda olduğu soğuğa dayanamıyordu. ‘Sana soğuğu hissetmeyi yasaklıyorum Davor....!!’

‘Ne kadar süre için, ne kadar yükseğe gideceğim? Neredeyim? Ne zaman ve nerede bulutlardan kurtulacağım? Tekrar sakinleştim. Bu küçük olayların yaşamla ölüm arasında olduğunu düşünüyorum. Kendindeysen kendin için ne yapabilirsin? Kanopiyi kendine iyice sardınmı?’.

Birden, donmamak için kanopimi vücuduma iyice sarmam gerektiğini düşündüm ve sağ elimle üzerimi örtmeye başladım. Ancak enerjimin son demlerini kullanıyordum. Kendimi çok güçsüz hissettim. Eğer bayılırsam önemli olan boğulmamaktı. Şuursuz olsam bile eğer boğulmazsam belki yere sağ salim baygın vaziyette inerim diye düşünüyordum. Sonra ellerimin gevşemesine izin verdim ve bayılmak üzere olduğumu fark ettim. Birden tekrar kendime geldim. Kanopi üzerimde sarılı değildi. Acaba yedeğimle kanopim birbirine karışmışmıdır diye düşündüm.

6500 m.de +20 m/s.ile yükselmeye devam ediyorum. Soğuk dayanılmaz. Harness’imin içi yağmur damlacıkları ile dolmuş, rüzgardan dolayı buz tutmaya başlamıştı. Bacak kolonları kasığımı adeta bıçak gibi kesmişti. Kanopimi tekrar kucağımda topladım. Yedeğim etrafımda mı dönüyor, üstümde mi, yoksa altımda mı bilmiyorum.

3300 m.ye ulaşana kadar -3 m/s.den -17 m/s. düşmeye başladım. Sonra tekrar 5500 m.ye çıktım ve tekrar alçalmaya başladım.

Birden bir şeyler gördüm. Yeryüzü. Gözlerime inanamıyorum. Umutlarım yükseldi. Belki hayatta kalacaktım. Yeryüzü hala oradaydı ve ben ona bakıyor ve uçuyordum. Aşağıda güzel bir göl, ormanlar, doğa... Artık CB’nin bıraktığı dolular neredeyse yatay düşüyor ve eriyor, ısınıyor ve büyük yağmur damlalarına dönüşüyordu. Fakat bu yağmur yedeğimin kanopisini iyice ağırlaştırmış ve kontrolsüzce dönmesine neden oluyordu.

Artık iyice kendime gelip, bir şeyler yapmalıydım. Islanan yedeğimin ağırlığından dolayı yere çok sert bir iniş olacaktı. Vücuduma sarmış olduğum kanadı tekrar bırakıp hava ile doldurmalıydım. Bu bana inişimi yavaşlatmak için gerekliydi. Ama çok sıkı sarmışım. Durum kötüleşiyor. Hızla Düşüyorum. Düşüyorum. Yanmış bir ağacın dalları üzerine doğruuuu.. Hayır!!!! Bütün bunlardan sonra...

Davor, sana verilen kurtulma mucizesinden sonra riyakar olma. İnmeyi düşünüyorum. Otabanda araba kullanır gibi hızla yere doğru yaklaşıyorum. İnişe hazırlanmak için bacaklarımı esnettim. Yüksek gerilim hatlarını bir kaç metre geçtim ve ağaca çarptım. Harnesim kazanın şiddetini azaltmıştı. Sonra donuk, ıslak ve korkmuş bir şekilde doğruldum. Hala hayattayım ve neredeyse hiç yara almadan. Soğuktan titriyordum ve çok şiddetli yağmur yağıyordu. Başımdan bu geçen olayları GPS’ime kaydettim ve daha sonra gördüm ki bulutlara girdiğimden beri 21 km. mesafe kaydetmişim. Daha sonra yakındaki yola çıkıp arabaları durdurmaya çalıştım. Ama arabalar etrafımda dönüyordu. Davor’u düşünerek yüremeye devam ettim. Tamamen ıslanmış, her yeri yaprakla kaplanmış ve elinde torba olan birisini kim arabasına alır ki?

Rahatladım. Artık bu ne hayata dair ne de ölüme dair bir şeydi. Biraz yürüdükten sonra Sanvonyevica köyüne geldim. Nerede insanlar ! Hemen yanımdaki yeni evin yakınındaki mezarlığı geçtim. Hayata dair işaretler vardı. Çocuk bisikletleri, arabalar, aletler vs. Yorgun vücudumu bir evin birinci katına kadar taşıdım. Zili çaldım ve kapıda beklemeye başladım. Bir adam gözüktü. Hislerimin taşkınlığına engel olamadım: “Lütfen yardımcı olurmusunuz ?Yamaç Paraşütümle uçuyordum, Fırtına bulutları beni içinde çekti, çok üşüyorum ve şoktayım. Buradan arkadaşlarımı arayabilirmiyim ? Lütfen yardım edin.” . Branko Rober beni evine misafir etti. İyi birisiydi. Ona organizasyonun numarasını verdim. Karısı ısınmam için bana battaniye getirdi. Onlara “Sizinle burada konuşuyor olmamın gerçek bir mucize olduğunu” söyledim. Duş aldım. Sıcak su benim kirimi, kokumu ve şokumu tamamen aldı. Güneşi gören balkonda çay içtik. Hava kristal mavisiydi. Benim öğle boyunca boğuştuğum fırtına bulutlarından hiçbir iz yoktu. Artık yeni bir gün başlamıştı.




DİĞERLERİ :

Eğitmenim Danko: Benim gibi yedek açarak gibi bütün olumsuzlukların üstesinden geldi. Karlo:Zorla yedek açtı ve yaralanmadan indi. Fakat yamaç paraşütü elektrik direğine takıldı ve yırtıldı. Srecko:Spral ile kurtulmaya çalıştı. Yedek açtı. Günlerce ellerini hissedemedi. Radovan:Kulakları tam kapadı. Sadece birkaç hücre bırakmasına rağmen +10 m/s yükseldi. Daha sonra yedek açtı.


Davor Jardos

Çeviri :
Erhan IŞIK

Kullanıcı avatarı
AKUHAVK-EMRE
Mesajlar: 76
Kayıt: 29.01.2006, 17:00
Ad Soyad: Emre Yıldırım
Şehir: Antalya
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #16 gönderen AKUHAVK-EMRE » 1 on yıl 6 yıl önce (13.06.2007, 17:33)

savasozgur yazdı:Duruma göre değişir ama bana göre en uygunu B-line stall.Çünkü açılma süresi kısa ve inişlerde dahi ben onu kullanırım.


okuduğum çeşitli makalelerde b stolünün 200 metre altındaki irtifalarda yapılmaması tavsiye ediliyor...kaldıki yaklaşık 8 m/sn dikey hızla ne kadar sağlıklı inebiliyorsunuz merak ettim.


Kullanıcı avatarı
SENERARSLAN
Mesajlar: 558
Kayıt: 11.02.2007, 15:15
Ad Soyad: Sener Arslan
Şehir: Denizli
:
50+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #17 gönderen SENERARSLAN » 1 on yıl 6 yıl önce (14.06.2007, 00:28)

alçalmak irtifa kaybetmek mantığı ile söylemiş olabilir. -5 -7 ile çöküşü 8m den değil 50 m den bile kimse göze alamaz anlatımda yanlışlık olmuştur galiba.

Kullanıcı avatarı
SENERARSLAN
Mesajlar: 558
Kayıt: 11.02.2007, 15:15
Ad Soyad: Sener Arslan
Şehir: Denizli
:
50+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #18 gönderen SENERARSLAN » 1 on yıl 6 yıl önce (14.06.2007, 00:31)

FARKLI AMA BAĞLANTILI BİR SORU: AKIN GÖKBULUT UN YAZISINDA ŞÖYLE Bİ KISIM VAR

Oyle bir havada uculmamasi gerekir ama diyelim ki havadaydiniz veya ani degisikliler oldu.
*CuNimb aniden olusmaz. Boyle olusumlara acik bir havada uculuyorsa zaten cok dikkatli ve surekli gozlemleyerek ucusa devam edilir ve emergency inis alanlari surekli belirlenir

ANİ DEĞİŞİKLİKLER NELER. CU LAR ANİDEN OLUŞMAZ OLUŞUM ZAMANI NE KADAR VE GÖZLEMLEMEMİZ GEREKEN ŞEYLER NELER?

Kullanıcı avatarı
SkyCloud
Mesajlar: 566
Kayıt: 13.04.2005, 10:25
Ad Soyad: Akin Gokbulut
Şehir: İstanbul
:
Moderatör Yarışma Pilotu 150+ Club
Aldığı Beğeni: 20 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #19 gönderen SkyCloud » 1 on yıl 6 yıl önce (18.06.2007, 16:30)

Konunun ozunden ve butunlugunden uzaklasiyoruz. Baslangic ve gelisimi birakip ani degisiklikler su kadar zamanda olusur demek yanlis bir yaklasim. Genel olarak bakarsak ;
1.Ucusa gitmeden once cesitli hava tahmin siteleri incelenerek bulut kaplama orani (1/8, 2/8, 3/8, vb..), nemlilik orani, thunderstorm yuzdesi, yagis ihtimal yuzdesi gibi faktorler irdelenir, kafamizin bir kenarina not edilir.
2.Ucus esnasinda oncelikle altinda termik donulen bulut ve/veya etraftaki diger bulutlar ve civar hava kutlesi over-development ihtimaline karsi SUREKLI gozlemlenir. Bazen saniyelerin bile onemi vardir.
3.Altinda donulen buluta yaklastikca bu bulutun buyuklugu ve rengi kontrol altinda tutulur, dikey gelisimi gorulemediginden mumkunse kiyisinda yukselinir. Cunku tam ortadayken mutlu mesut +2 +3 termik icindeyken ve birdenbire vario +8 +10 lari gostermeye basladiginda 30 saniye sonrasinda beyaz dunyaya giriliverir.
4.Veya tepenizdeki, civarda bir yerdeki over-developmentlar gozlemlenir, gelisme yonu ve ilerleme hizi kontrol altinda tutulur. Yakinligina/hizina gore 10-30 ve hatta bazen 45 dakika gibi yere inmis olmak icin vakit olabilir. Over-development gerceklesmeyebilir fakat gerceklesirse gelecek ani/siddetli gust veya yagmur firtinaya eger havada yakalanirsaniz hayatinizda onemli degisiklikler olacaktir.

Sonuc1 : Risk buyumeden ve onceden inin veya tecrube seviyenize gore hic kalkis yapmayin. Baska bir gun ucarsiniz. Buyuk ihtimal over-development olmayacaktir veya belki de dogru yone birkac keresinde hizla kacabileceksinizdir fakat hava olaylari sinsidir ve sabirlidir. Fazla zorlanirsa sizi bir gun yakalar.

Sonuc2 : Ote yandan en guzel termikler ve super XC ucuslar thunderstorm veya over-development ihtimallerinin oldugu fakat boyle olusumlarin gerceklesmedigi / sonumlenip sonuca ulasmadigi gunlerde yapilir.

Sec begen al.... Kirk katir, kirk satir....

Kullanıcı avatarı
okanbee89
Mesajlar: 74
Kayıt: 14.12.2007, 04:15
Ad Soyad: Okan Yücel
Şehir: Kıbrıs / Ankara
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #20 gönderen okanbee89 » 1 on yıl 5 yıl önce (26.06.2008, 06:22)

benım burda bırsey dıkatımı cektı ve bu konu baslıgını yenıden gundeme getırecegım sanırım... orkonun dedıgı kolonu kesmek benım de aklıma geldı fakat daha sonra dusununce bızı cb den daha cabuk oldurebılecegını hıssetdım... kendımce sebebı= hıc yedek atmamıs olmama ragmet (cok sukur) yedegı attıgımızda ustumuze anlık cok buyuk bır g kuuvetı etkı edıyor bıldıgım kadarıyla.. yanı ornegın kanat kravat ve spıral dıve a basladı yanı ortalama cokus hızımız 10 m/s.. bu hızda bıle yedegı attıgımızda cok buyuk bır kuvvete maruz kalıyoruz.. kolonu kesıp de neredeyse serbest bir dususte yedegı atarsak omurgamızı rahatlıkla kırabılecegını dusunuyorum.. cunku bızım yedeklerımız serbest parasutler gıbı degıl darbeyı emmıyor ve anıden ustumuze yukluyor.. tecrubelı arkadaslar ne der bılemıyorum ve cok merak edıyorum...
bol termıklı kazasız ucuslar dılerım...
OKAN YÜCEL