yamaç paraşütünde yeni güvenlik yaklaşımları
Moderatör: Moderatör Ekibi
- aeromatrix
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 10.02.2011, 03:04
- Ad Soyad: Serdar Aydın
- Şehir: Giresun
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
yamaç paraşütünde yeni güvenlik yaklaşımları
öncelikle formdaki herkese merhaba.ben de uçmaya gönül vermiş birisiyim.hatta liseden beri uçma konusunda kendimce çeşitli projeler ve cihazlar üzerinde düşüncelerim olmuştur. içimdeki özellikle uçma isteği yamaç paraşütünü yakından inceleyene kadar örtülü kalmıştı. yamaç paraşütünün özgürlüğe açılan kolay bir kapı olduğunu farkedene kadar. artık ben de bu işe kafayı takmış biriyim. bu konuda formda ve internette incelemelerim sonucunda özellikle güvenliğin çok önemli ve dikkat edilmesi gereken bir unsur olduğunu öğrendim. hatta çok tecrübeli abilerin ve arkadaşların talihsiz kazalara maruz kalmaları beni üzdü. acaba dedim bu spor daha güvenli bir şekilde yapılamaz mı. nasıl ki uçaklarda pilotlar için güvenlik sistemleri vardır neden bunda da olmasın diye aklıma geldi. çünkü burada en önemli güvenlik mesele inin çarpma sonucunda meydana gelen kazalar olduğunu farkettim. ve düşündüm ki çarpmanın daha güvenli olması kaza sırasındaki kötü sonuçları engelleyebilir.
bunun için de aklıma ilk gelen çarpma öncesinde hava yastığı gibi açılan çoklu hava yastıklarıyla sanki bir elastik kapsül oluşturabilmek.bununla çarpma esnasındaki etkiyi en aza indirebilmek.
bu konuda tecrübeli abilerimizin düşüncelerini bekliyorum. birlikte daha farklı güvenlik sistemlerinin oluşturulabileceğini düşünüyorum.
bunun için de aklıma ilk gelen çarpma öncesinde hava yastığı gibi açılan çoklu hava yastıklarıyla sanki bir elastik kapsül oluşturabilmek.bununla çarpma esnasındaki etkiyi en aza indirebilmek.
bu konuda tecrübeli abilerimizin düşüncelerini bekliyorum. birlikte daha farklı güvenlik sistemlerinin oluşturulabileceğini düşünüyorum.
- ilbayram
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 13.04.2010, 17:04
- Ad Soyad: İsmail Bayram
- Şehir: Tokat
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
her kanat kapanır. peki kapanmayan kanat varmıdır (yp için) Yoksa nasıl kapanmayan bir kanat yapılabilir . Türbilansa eğilerek bükülerek tepki veren asla kapanmayan bir kanat olabilirmi. Mesala kanat içerisinde bazı hücreler arasında küçük bir pompa yardımıyla şişirilebilen sabit hava duvarları oluşturulsa. kanat profilinin bozulmasını engellese fenamı olur
En son ilbayram tarafından 16.02.2011, 18:11 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- aeromatrix
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 10.02.2011, 03:04
- Ad Soyad: Serdar Aydın
- Şehir: Giresun
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
- foton
- Mesajlar: 172
- Kayıt: 20.08.2009, 19:07
- Ad Soyad: Faruk Korkmaz
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Pilot Menüsü:
merhaba,
bende kafa yoyorum bu iş için, çok yorgunum . kanat için sabit(rijit) profiller düşüncesi herkesin aklına geliyor ama bu bizim sporun şekline ve dinamiklerine aykırı, zaten deltakanat, yelken kanat denen güzide spor bu ihtiyacı karşılıyor(motorlu olarak paramotor yerine ultralight uçuş). kanat için sabitleme profilleri eklendikçe uçuş dinamiği ve uçuştan alınan zevk değişir ayrıca bu tür sabitleyicilerle doldurulan kanadın kontrolü, depolanması vesaire düşünceleri bir yana bırakalım. hiç mi değişmez bu meret dersek elbetteki eklebilenecek yada daha güvenli olması için düşünülecek baya bir şey vardır bunun tartışmasını daha tecrübeli arkadaşlara bırakıyorum, ben yalnız sabit elemanlı (rijit) kanat yapısının YP sporu için pekte tercih edilir olduğunu düşünmüyorum.
şu hava yastığı olayına gelince bende epey düşündüm hatta böyle sistemler hali hazırda mevcut, yapıları oldukça basit. mekanik veya elektronik bir sensör bunun bağlı olduğu röleli bir kart ve kartın basınç valfini açtığı basınçlı gaz tüpü ve içine dolan havayı çok daha yavaş salan bir hava kesesi bu kadar basit. en basit uygulaması agama denen genelde paramotor kadrosuna uygulanan sistem, sistem sensörü suya dalınca hemen kendine bağlı tüpün valfini açıyor ve genelde ters u şeklinde hava bölmesi şişerek pilotu su yüzünde tutuyor.
bahsi geçen sistemi harnesin her yanına uygulamak mümkün total olarak beş hava yastığı ağırlığı en fazla 3 bilemedin 4 kilo artırır lakin en önemli nokta bu hava yastıklarının neye göre başlatılacağı. diyelim dört noktada ivme ölçer ekledik harnese, sonuçta 2 dolarlık 1 gramlık sensörler bu ivme ölçerlerin senkronize olarak ani irtifa kaybını tespit eder etmez şişirsin yastıkları diyemeyiz, bir çok durumda yüksek irtifalardan ani irtifa kayıpları oluşuyor. peki bu ivme ölçerlerin aynı zamanda yönelimide ölçtüklerinide düşünerek buna göre ve artı olarak irtifa kayıp hızına göre belirlesek şişirme anını, bu noktada da bir çok istisna çıkacaktır eminim. bir çok ölçüm ve deney gerekiyor.
tabi yukarıdaki sisteme birde yere göre irtifa tespitini yapan optik bir algılayıcı koysak?? acaba bu tür lazer temelli basit sistemleri 50-100 metre civarında ölçüm için nispeten çok hafif modelleri bulmak ve uygulamak mümkün ama örneğin 1000-2000 metre irtifadan yere yakınlık ölçümü için daha ağır bir sisteme ihtiyaç olacaktır. hadi diyelim bunun hafif olanlarını yere 100 metre kala çalışmaya set ettik ve harnesin altına korumalı olarak yerleştirdik lakin iş burada bitmiyor ki bu sitemden her iki yana ve geriyede birer tane koymak lazım çünkü bu yönlerdende yere vurmalar mümkün. diyelim tüm bu sensörlerle donattık harnesi birde tüm bu donanımı ve hava yastıklarını şişirecek röle kartını kontrol edecek mikro kontrol çipi ve devreside eklemek lazım. aslında bu en kolayı çünkü bu tip bir devre tasarımı kitap dergi ve internet dünyasında sürüyle var işe yarar olanını seçip uygulamak kolay. şimdi farazi bir hesaplama yapıyoruz.
1- dört adet ivmeölçer 6 gram 10 $
2- dört adet lazerli mesafe ölçer 500 gram 100-200 $
3- dört adet basınçlı gaz tüpü 2000 gram 150 $
4- bir adet kontrol kartı 200 gram ~ 150 $ (yaklaşık değerler, kartı kendimiz montajlayıp, programını kendimizin yazdığımızı varsayıyorum.)
5- lazerli yer yakınlığı tespit sensörünü 100 metrede harekete geçirecek çok hassas altimetre sensörü (:) bu biraz mansız geldi bana, sizede öyle geliyorsa fiyat ve ağılıkla kendimizi meşgul etmeyelim)
6- dört adet şekli belirsiz hava bölmesi. ağırlığı ve fiyatı konusunda bilgim yok, pahalı olan araba tipi değilde bizim için daha uygun olan tiplerini temin etmek gerekir.
malzemeler bunlar, mübarek harnes F-16 kokpitine döndü ama buna değdi diyen arkadaşların işin nirengi noktasına yani kontrol kartına hükmedecek programı hangi durumlara göre yazacağımızıda düşündüğünü varsayıyoruz . programlama ve devre kontrolünden anlayan arkadaşlar bilir, eğer referans noktaları var ise dünyayı bile programlamak mümkündür. olay şudur sensörlerden milisaniyelerde akan bilgileri nasıl değerlendireceğiz ve hangi durumlarda sihirli şişme komutunu vereceğiz?
bir çok eksik ve düşünülmemiş, acemice hava yastığı fikrim yukarıdaki gibidir, her tür eleştiri ve ekleme şimdiden kabülümdür.
herkese selam ve saygılar..
bende kafa yoyorum bu iş için, çok yorgunum . kanat için sabit(rijit) profiller düşüncesi herkesin aklına geliyor ama bu bizim sporun şekline ve dinamiklerine aykırı, zaten deltakanat, yelken kanat denen güzide spor bu ihtiyacı karşılıyor(motorlu olarak paramotor yerine ultralight uçuş). kanat için sabitleme profilleri eklendikçe uçuş dinamiği ve uçuştan alınan zevk değişir ayrıca bu tür sabitleyicilerle doldurulan kanadın kontrolü, depolanması vesaire düşünceleri bir yana bırakalım. hiç mi değişmez bu meret dersek elbetteki eklebilenecek yada daha güvenli olması için düşünülecek baya bir şey vardır bunun tartışmasını daha tecrübeli arkadaşlara bırakıyorum, ben yalnız sabit elemanlı (rijit) kanat yapısının YP sporu için pekte tercih edilir olduğunu düşünmüyorum.
şu hava yastığı olayına gelince bende epey düşündüm hatta böyle sistemler hali hazırda mevcut, yapıları oldukça basit. mekanik veya elektronik bir sensör bunun bağlı olduğu röleli bir kart ve kartın basınç valfini açtığı basınçlı gaz tüpü ve içine dolan havayı çok daha yavaş salan bir hava kesesi bu kadar basit. en basit uygulaması agama denen genelde paramotor kadrosuna uygulanan sistem, sistem sensörü suya dalınca hemen kendine bağlı tüpün valfini açıyor ve genelde ters u şeklinde hava bölmesi şişerek pilotu su yüzünde tutuyor.
bahsi geçen sistemi harnesin her yanına uygulamak mümkün total olarak beş hava yastığı ağırlığı en fazla 3 bilemedin 4 kilo artırır lakin en önemli nokta bu hava yastıklarının neye göre başlatılacağı. diyelim dört noktada ivme ölçer ekledik harnese, sonuçta 2 dolarlık 1 gramlık sensörler bu ivme ölçerlerin senkronize olarak ani irtifa kaybını tespit eder etmez şişirsin yastıkları diyemeyiz, bir çok durumda yüksek irtifalardan ani irtifa kayıpları oluşuyor. peki bu ivme ölçerlerin aynı zamanda yönelimide ölçtüklerinide düşünerek buna göre ve artı olarak irtifa kayıp hızına göre belirlesek şişirme anını, bu noktada da bir çok istisna çıkacaktır eminim. bir çok ölçüm ve deney gerekiyor.
tabi yukarıdaki sisteme birde yere göre irtifa tespitini yapan optik bir algılayıcı koysak?? acaba bu tür lazer temelli basit sistemleri 50-100 metre civarında ölçüm için nispeten çok hafif modelleri bulmak ve uygulamak mümkün ama örneğin 1000-2000 metre irtifadan yere yakınlık ölçümü için daha ağır bir sisteme ihtiyaç olacaktır. hadi diyelim bunun hafif olanlarını yere 100 metre kala çalışmaya set ettik ve harnesin altına korumalı olarak yerleştirdik lakin iş burada bitmiyor ki bu sitemden her iki yana ve geriyede birer tane koymak lazım çünkü bu yönlerdende yere vurmalar mümkün. diyelim tüm bu sensörlerle donattık harnesi birde tüm bu donanımı ve hava yastıklarını şişirecek röle kartını kontrol edecek mikro kontrol çipi ve devreside eklemek lazım. aslında bu en kolayı çünkü bu tip bir devre tasarımı kitap dergi ve internet dünyasında sürüyle var işe yarar olanını seçip uygulamak kolay. şimdi farazi bir hesaplama yapıyoruz.
1- dört adet ivmeölçer 6 gram 10 $
2- dört adet lazerli mesafe ölçer 500 gram 100-200 $
3- dört adet basınçlı gaz tüpü 2000 gram 150 $
4- bir adet kontrol kartı 200 gram ~ 150 $ (yaklaşık değerler, kartı kendimiz montajlayıp, programını kendimizin yazdığımızı varsayıyorum.)
5- lazerli yer yakınlığı tespit sensörünü 100 metrede harekete geçirecek çok hassas altimetre sensörü (:) bu biraz mansız geldi bana, sizede öyle geliyorsa fiyat ve ağılıkla kendimizi meşgul etmeyelim)
6- dört adet şekli belirsiz hava bölmesi. ağırlığı ve fiyatı konusunda bilgim yok, pahalı olan araba tipi değilde bizim için daha uygun olan tiplerini temin etmek gerekir.
malzemeler bunlar, mübarek harnes F-16 kokpitine döndü ama buna değdi diyen arkadaşların işin nirengi noktasına yani kontrol kartına hükmedecek programı hangi durumlara göre yazacağımızıda düşündüğünü varsayıyoruz . programlama ve devre kontrolünden anlayan arkadaşlar bilir, eğer referans noktaları var ise dünyayı bile programlamak mümkündür. olay şudur sensörlerden milisaniyelerde akan bilgileri nasıl değerlendireceğiz ve hangi durumlarda sihirli şişme komutunu vereceğiz?
bir çok eksik ve düşünülmemiş, acemice hava yastığı fikrim yukarıdaki gibidir, her tür eleştiri ve ekleme şimdiden kabülümdür.
herkese selam ve saygılar..
En son foton tarafından 10.02.2011, 23:18 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- aeromatrix
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 10.02.2011, 03:04
- Ad Soyad: Serdar Aydın
- Şehir: Giresun
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
foton, gerçekten konuya ne kadar ilgili olduğunuz belli.ben yeni başlayan biri olarak en çok dikkatimi çeken konu güvenlik olduğu için ilk aklıma gelen bu güvenlik meselesini halletmek diye düşündüm.bu spor gerçeten keyifli ama bizim başımıza gelecek kazalar yakınlarımızı da üzeceğinden meselenin önemi ortaya çıkıyor.
benim aklımdaki hava yastığı otomatik kontrollü değil de manuel olması.çünkü burda mesele tehlike algısının kisi tarfından yönetiliyor olması. ve hava yastıklarının sayısını da kisinin etrafını dolduracak sekilde olması. sanki etrafımız balonlarla cevrili gibi. böylece her yönden oluşabilecek çarpmalardan korunma sağlanıyor. dolayısıyla elektronik kartlar ve sensörler içermeyen uygun fiyatlı bir güvenlik sistemi oluşturulabilir diye düşünüyorum.
kanat içindeki profil destekler yükü taşımaktan ziyade kanat kapanmasını engellemek için olacağından gayet ince ve hafif profiller iş görebilir diye düşünüyorum.tabi bu biraz işin akrobasi kısmını düşünmeyenler için.
insallah ilerki senelerde elimdeki imkanlar arttıkça bu tur seyleri denemeyi dusunuyorum. ama daha cooookkk zaman var o gunlere.
benim aklımdaki hava yastığı otomatik kontrollü değil de manuel olması.çünkü burda mesele tehlike algısının kisi tarfından yönetiliyor olması. ve hava yastıklarının sayısını da kisinin etrafını dolduracak sekilde olması. sanki etrafımız balonlarla cevrili gibi. böylece her yönden oluşabilecek çarpmalardan korunma sağlanıyor. dolayısıyla elektronik kartlar ve sensörler içermeyen uygun fiyatlı bir güvenlik sistemi oluşturulabilir diye düşünüyorum.
kanat içindeki profil destekler yükü taşımaktan ziyade kanat kapanmasını engellemek için olacağından gayet ince ve hafif profiller iş görebilir diye düşünüyorum.tabi bu biraz işin akrobasi kısmını düşünmeyenler için.
insallah ilerki senelerde elimdeki imkanlar arttıkça bu tur seyleri denemeyi dusunuyorum. ama daha cooookkk zaman var o gunlere.
- ganos
- Mesajlar: 358
- Kayıt: 18.05.2006, 09:37
- Ad Soyad: Faik Donmez
- Şehir: Tekirdağ / İstanbul
- Aldığı Beğeni: 15 / 0
- Pilot Menüsü:
kanadın rijit hale getirilmesi konusu daha önce de gündeme gelmiş bir konudur. Ancak kanadın rijitliği yanında kanada bağlantınız da rijit olmazsa, ki paraşütte kanopiye iplerle asılırsınız; emniyet yerine bazı ilave handikaplar getirebilir. Örneğin, Semih Sayır'ın bir vakit belirttiği üzere; kanadın öne dalışlarında emniyet limitlerinin dışına çıkarak önünüze yada altınıza geçebilmesini (devamında içine düşmenizi) engelleyen şey kanadın frontal kapanmalarıdır. bunu bir nevi emniyet sübabı olarak görmek yanlış olmaz. Kanat rijit olursa kapanmayacağı için muhtemelen dalışına devam eder. Son zamanlarda, sanıyorum emniyetten ziyade performansı arttırmak için karbon çubuklarla takviyeli kanatlar üretiliyor ama bunun da neye, ne kadar faydası yada zararı olacağı değerlendirilmelidir. Geri kalan kur, kaldır, depola eziyetlerine zaten foton değinmiş.
- foton
- Mesajlar: 172
- Kayıt: 20.08.2009, 19:07
- Ad Soyad: Faruk Korkmaz
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Pilot Menüsü:
merhaba arkadaşlar,
aeromatrix'in belirttiği manuel kontrol aslında ilk akla gelen şey lakin bu sporda kazaların en büyük sebebi yine o kulbu çekecek manuel insandır. neyi kime teslim ediyorsun . işi bu kadar tafsilatlandırma sebebimde bu zaten, ani durumda acemi, pro fark etmez tereddüt edebilir, hareketsiz kalmış olabilir (ip dolanması), bilincini yitirmek gibi vesair olasılıklardan dolayı kontrolü insandan alıp elektronik kafaya bırakıyoruz. ha her ihtimale karşı manuel bir kontrolde olmaz mı, neden olmasın. sesörlü kontrol insandan daha soğuk kanlı ve kararlıdır diye düşünüyorum fakat bu durum mükemmelen yazılması gereken kontrol programı sorununu ortadan kaldırmıyor elbette.
herkese selamlar..
aeromatrix'in belirttiği manuel kontrol aslında ilk akla gelen şey lakin bu sporda kazaların en büyük sebebi yine o kulbu çekecek manuel insandır. neyi kime teslim ediyorsun . işi bu kadar tafsilatlandırma sebebimde bu zaten, ani durumda acemi, pro fark etmez tereddüt edebilir, hareketsiz kalmış olabilir (ip dolanması), bilincini yitirmek gibi vesair olasılıklardan dolayı kontrolü insandan alıp elektronik kafaya bırakıyoruz. ha her ihtimale karşı manuel bir kontrolde olmaz mı, neden olmasın. sesörlü kontrol insandan daha soğuk kanlı ve kararlıdır diye düşünüyorum fakat bu durum mükemmelen yazılması gereken kontrol programı sorununu ortadan kaldırmıyor elbette.
herkese selamlar..
- aeromatrix
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 10.02.2011, 03:04
- Ad Soyad: Serdar Aydın
- Şehir: Giresun
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
selamla,
ben aklımdaki düşüncenin basitçe bir çizimini yaptım.burada amaç harnessle beraber kişinin etrafını kuşatan dayanıklı balonlarla çarpma esnasındaki yaralanmaları en aza indirmek. foton un ortaya koyduğu yaklaşım gerçekten guzel. açıkçası ben heyacan ve bilinç kaybı farktorlerini dusunmemistim. bu da acemiliğimin gostergesi. ne de olsa yeni öğrenen birisiyim. dolayısıyla hem otonom hem manuel sistem daha fazla iş yapar sanırım.
internette biraz gezindim hava yastıklı harnesler var ama bunlar vucudu tam olarak kavramıyor.benim buldugum örneklerde şişik bir vaziyette duruyor.guvenliği iyi olarak sınıfladırılmış. ama bacakları koruma şeklinde bir özellik göremedim.
açıkçası benim gönlümde tam koruma sağlayan ama tehlike anında etkinleşebilen bir sistem yatıyor...
ben aklımdaki düşüncenin basitçe bir çizimini yaptım.burada amaç harnessle beraber kişinin etrafını kuşatan dayanıklı balonlarla çarpma esnasındaki yaralanmaları en aza indirmek. foton un ortaya koyduğu yaklaşım gerçekten guzel. açıkçası ben heyacan ve bilinç kaybı farktorlerini dusunmemistim. bu da acemiliğimin gostergesi. ne de olsa yeni öğrenen birisiyim. dolayısıyla hem otonom hem manuel sistem daha fazla iş yapar sanırım.
internette biraz gezindim hava yastıklı harnesler var ama bunlar vucudu tam olarak kavramıyor.benim buldugum örneklerde şişik bir vaziyette duruyor.guvenliği iyi olarak sınıfladırılmış. ama bacakları koruma şeklinde bir özellik göremedim.
açıkçası benim gönlümde tam koruma sağlayan ama tehlike anında etkinleşebilen bir sistem yatıyor...
- aeromatrix
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 10.02.2011, 03:04
- Ad Soyad: Serdar Aydın
- Şehir: Giresun
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
- aeromatrix
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 10.02.2011, 03:04
- Ad Soyad: Serdar Aydın
- Şehir: Giresun
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
- bartsay
- Mesajlar: 1058
- Kayıt: 30.10.2009, 07:45
- Ad Soyad: Bartuğ Sayın
- Şehir: Isparta
- Aldığı Beğeni: 2 / 0
- Pilot Menüsü:
g suit gibi pilotu tamamen saran bir sistem olamaz mı? (savaş uçağı pilotları giyer)
acil durumda pilot carbon tüpleri patlatan pimi çeker ve ayaklarından boynuna kadar hava dolu alçı içinde kalır, darbe sensörü sayasinde belli şiddetin üzerindeki darbeden sonra da söner, böylece boğulma aşırı sıkma falan olmaz.
Benzeri motorsikletlerde air bag olarak kullanıyor. Daha çok boyun bölgesini koruma amaçlı olarak. ancak pimi motora bağlı düşme-motordan ayrılma halinde patlıyor ve boynu sıkıca sararak kırılmaları önlemeye çalışıyor.
bir örnek:
http://www.motoair.com/about_e1.html
acil durumda pilot carbon tüpleri patlatan pimi çeker ve ayaklarından boynuna kadar hava dolu alçı içinde kalır, darbe sensörü sayasinde belli şiddetin üzerindeki darbeden sonra da söner, böylece boğulma aşırı sıkma falan olmaz.
Benzeri motorsikletlerde air bag olarak kullanıyor. Daha çok boyun bölgesini koruma amaçlı olarak. ancak pimi motora bağlı düşme-motordan ayrılma halinde patlıyor ve boynu sıkıca sararak kırılmaları önlemeye çalışıyor.
bir örnek:
http://www.motoair.com/about_e1.html
- muzzy145
- Mesajlar: 511
- Kayıt: 29.01.2008, 00:05
- Ad Soyad: Muzaffer Dundar
- Şehir: Akhisar
- :
- Aldığı Beğeni: 20 / 0
- Pilot Menüsü:
ilbayram yazdı:Allahtan yamaç paraşütü üreticileri senin gibi düşünmüyor. iyiki güvenliği artırmaya yönelik çalışmalar yapıyorlar. Senin mantığına göre insanlar sorgulamasalardı muhtemnelen hala serbest paraşütle yamaçlardan süzülmeye çalışıyor olurlardı.
Evet iyiki ben a ile b kolonunun yerini ayirt edemeden kendimi Luc Armant sanmiyorum. Halimiz nolurdu?
Senin tescilli sistemi Legaignoux kardesler 1997 yilinda calip kite yapmislar. Bence dava ac! kesin kazanirsin. Iyiki bu piyasadaki aptal yp designerlarinin da hic aklina ypye uygulamak gelmemis cok sanslisin.
Anladigim kadariyla balonlarla hava yastigi yapan arkadasta Red Planet filmi derin izler birakmis.
- ilbayram
- Mesajlar: 45
- Kayıt: 13.04.2010, 17:04
- Ad Soyad: İsmail Bayram
- Şehir: Tokat
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Burada YP ile ilgili temel bilgilerden yoksun kimse olmadığını düşünüyorum. Varsa bile , bu konu hakkında yazıyorsa bu bir iddiadan çok bir temmenniyi dile getirmek içindir. benim tescilli sisteme gelince o senin mizah anlayışın. ne kadar olduğuyla ilgili fikir belirtmek istemiyorum. Ama senin de dediğin gibi birileri YP de güvenlikle ilgili birçok şey düşünmüş ve düşünmeye de devam ediyor. Burdan tescilli bir fikir çıkarmı bilmem ama İnsanlar daha iyiye daima daha fazlasını isteyerek ulaşabilirler. YP de daha fazla güvenlik istemek Daha hızlı bir yp istemek bunun için düşünmek anormal bir hadise olmasa gerek. Birşeyler düşünmek içinde Başka birileri olmaya gerek yok sanırım. Sen gölge etme başka ihsan istemez...
- aeromatrix
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 10.02.2011, 03:04
- Ad Soyad: Serdar Aydın
- Şehir: Giresun
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
muzzy145 yazdı:ilbayram yazdı:Allahtan yamaç paraşütü üreticileri senin gibi düşünmüyor. iyiki güvenliği artırmaya yönelik çalışmalar yapıyorlar. Senin mantığına göre insanlar sorgulamasalardı muhtemnelen hala serbest paraşütle yamaçlardan süzülmeye çalışıyor olurlardı.
Evet iyiki ben a ile b kolonunun yerini ayirt edemeden kendimi Luc Armant sanmiyorum. Halimiz nolurdu?
Senin tescilli sistemi Legaignoux kardesler 1997 yilinda calip kite yapmislar. Bence dava ac! kesin kazanirsin. Iyiki bu piyasadaki aptal yp designerlarinin da hic aklina ypye uygulamak gelmemis cok sanslisin.
Anladigim kadariyla balonlarla hava yastigi yapan arkadasta Red Planet filmi derin izler birakmis.
herkese selamla. bu konuyu açarken maksadım kötü kazalara maruz kalsak bile yaralanmadan olayı atlatabilme düşüncesidir.sonuçta bu çok zevkli bir spor ama içinde bazı riskleri kaçınılmaz olarak barındırıyor. biz ne kadar bundan zevk alsakta başımıza gelen bir olay yakınlarımızı çok üzer. hatta ölümcül bir kaza sonrası malum. o yüzden hem hoş vakit geçirmek hem de sorun yaşamamak benim hayalim. yoksa hava ve kara taşıtlarında güvenlik kavramı diye birşey olmazdı. en önemli ve herşeyden daha değerli olan insan hayatıdır.
dolayısıyla bu konuda insanların fikirlerine saygı duymak önemli ve gereklidir.
- foton
- Mesajlar: 172
- Kayıt: 20.08.2009, 19:07
- Ad Soyad: Faruk Korkmaz
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Pilot Menüsü:
merhaba,
aslında konu ile ilgili daha geniş gamda bir tartışma beklerken şimdilik yazmayacaktım lakin kalemin keskin tarafını çevirmek şart oldu.
neyin ne olduğunu ayırt edip edemeyeceğimize kendince karar veren bir zat bir iki karalama yapmış. açıkçası kendine çok komik gelen güvenlik hususundaki tartışmaları bir şey yazmadan gülerek izleyebilir. umurumuzda da değil de, işi gargaraya getirerek konu başlığını kirletmesi hoş değil.
güvenlik hususunda sevgili tasarımcılarına sarılarak hayatını devam ettirebilir, tam şark tipi uzmanlığına yani. el bilir, el yapar türk uçar...
hayatın her noktasında herhangi bir şey üzerine düşünmek fikir üretmek zate tamamen gereksizdir. herşey bulunmuş herşeyin sonuna gelinmiş bırakalım az buçuk bulunacak şey var ise onuda üreten buluversin.
ha asıl bunlar ne bilirki demeye getiriyorda, bizim ne bildiğimiz neyin üzerine fikir ürettiğimiz onu niye gerer oda belli değil. ha onu çok güldürmüş! bunu tek satırla bize bildirse yeterliydi, işi dalgaya getirmeye çalışırsa, arkadaşı alasınada boğmaktan geri kalmayız(mam) bunuda bile.
canı isteyen ayada gider, canı isteyen marsa, iş bilenin kılıç tutanın demiş atalar ama tabi atadan haberi olan beri gele. bir bildiğin var ise bildiğini yaz utandır, bilmiyorsan sus biliyor belleyelim bari..
açıkçası bu tavırdaki insanların işin ordünaryusu olsa kaç yazar, azıcık kendinde olmadıktan sonra. nitekim forumdaki bir çok tecrübeli kalenderide yazılarıyla herkes bilir.
şu yukarı saksonyalı arkadaşın o ayırd edebildiği kolonlara sarılarak yukarı doğru uçması en güzeli olacak. yada kalıp dalgada sallanmayıda deneyebilir, kendi bilir...
neyse bu kadar uzun yazdığıma değmez ama böyle dalga duman işleri hep sinirimi bozar gereksiz uzunlukta değmez yazılar yazdırır bana. herkese selamlar, saygılar.
aslında konu ile ilgili daha geniş gamda bir tartışma beklerken şimdilik yazmayacaktım lakin kalemin keskin tarafını çevirmek şart oldu.
neyin ne olduğunu ayırt edip edemeyeceğimize kendince karar veren bir zat bir iki karalama yapmış. açıkçası kendine çok komik gelen güvenlik hususundaki tartışmaları bir şey yazmadan gülerek izleyebilir. umurumuzda da değil de, işi gargaraya getirerek konu başlığını kirletmesi hoş değil.
güvenlik hususunda sevgili tasarımcılarına sarılarak hayatını devam ettirebilir, tam şark tipi uzmanlığına yani. el bilir, el yapar türk uçar...
hayatın her noktasında herhangi bir şey üzerine düşünmek fikir üretmek zate tamamen gereksizdir. herşey bulunmuş herşeyin sonuna gelinmiş bırakalım az buçuk bulunacak şey var ise onuda üreten buluversin.
ha asıl bunlar ne bilirki demeye getiriyorda, bizim ne bildiğimiz neyin üzerine fikir ürettiğimiz onu niye gerer oda belli değil. ha onu çok güldürmüş! bunu tek satırla bize bildirse yeterliydi, işi dalgaya getirmeye çalışırsa, arkadaşı alasınada boğmaktan geri kalmayız(mam) bunuda bile.
canı isteyen ayada gider, canı isteyen marsa, iş bilenin kılıç tutanın demiş atalar ama tabi atadan haberi olan beri gele. bir bildiğin var ise bildiğini yaz utandır, bilmiyorsan sus biliyor belleyelim bari..
açıkçası bu tavırdaki insanların işin ordünaryusu olsa kaç yazar, azıcık kendinde olmadıktan sonra. nitekim forumdaki bir çok tecrübeli kalenderide yazılarıyla herkes bilir.
şu yukarı saksonyalı arkadaşın o ayırd edebildiği kolonlara sarılarak yukarı doğru uçması en güzeli olacak. yada kalıp dalgada sallanmayıda deneyebilir, kendi bilir...
neyse bu kadar uzun yazdığıma değmez ama böyle dalga duman işleri hep sinirimi bozar gereksiz uzunlukta değmez yazılar yazdırır bana. herkese selamlar, saygılar.