1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Çamaş proje, Mehmet Bayraktar, cevap hakkı vs. vs.

Gönderilme zamanı: 1 on yıl 1 yıl önce (27.09.2012, 00:11)
gönderen advilhan
Selamlar,
Aslında burada ayağımın tozuyla yeni döndüğüm Fransa, Coupe İcare, Annecy anılarımı paylaşmayı düşünüyordum ama şartlar daha magazin bir konuyu yazmamı gerektiriyor.
Tokat pilot forumda yer alan bir tartışma bugün telefonla bana iletildi. Olaya taraf olmama rağmen gruba üye olmadığımdan cevap verme hakkımı buradan kullanmak durumunda kaldım. Verdiğim rahatsızlıktan dolayı şimdiden affolaaa,
Tokat pilot forum'da Mehmet Bayraktar özetle benim onu yersizce şikâyet ettiğimi, bazı Tokatlı pilotları da bana haber uçurmakla suçlamış.
Hemen kendisine telefonla ulaşarak, olayların benim tarafımdan gördüğüm kısmını anlattım. Herkesin tahmin edebileceği gibi ortak bir paydada buluşamayarak, birbirimizi suçlayıp bolca da havanda su dövdük.
Yaşanan olayların konu başlığı: Ordu ili, Çamaş İlçesinin bir proje çerçevesinde Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı Tarafından finansa edilerek eğitim alanı oluşturulması ve( burası önemli), alınan 22 takım uçuş malzemesi. Telefonda da konuştuğumuz detaylı konu başlıkları ise şöyle:
- Olayların başlangıç noktası, 2012 baharında benim bulunmadığım bir ortamda Mehmet Bayraktar'ın, Barış ve Talip isimli 2 arkadaşıma proje çerçevesinde gelecek olan paramotor'a hiç heveslenmemelerini. Ordu'lu paraşütçülerin paramotorla İlgilenmelerini istemediğini. Paramotoru kendisi için projeye dahil ettiğini, hatta onu gelince Tokat'a götüreceğini söylemesiyle başlıyor. Konu, Barış tarafından bana iletilince, açıkçası Barış'ın yanlış anladığını düşündüm, ısrarla da tekrar tekrar anlattırdım. Çünkü DOKA projeleri kuralları çerçevesinde alınan malzemenin 5 yıl boyunca bölgeden ayrılmaması gerekiyor. Emin olmak için Barışın olmadığı bir ortam da Talip’le görüşünce o da kelimesi kelimesine aynısını tekrar edince ancak emin oldum. Ki oldukça rahatsızlık veren bu fikrini son derece fütursuzca sergilemesini de anlayamadık (ancak Çamaş Kaymakamı ile hemşeri olduğunu öğrenince anlamlı oldu, çünkü hikayenin gerisi geliyor). Konuyu en kısa zamanda Çamaş Kaymakamı Hüseyin Bey’e ileterek, Mehmet Bayraktar’ın projeye verdiği desteği yadsımadığımızı, emeğinin karşılığı olarak Çamaş da var olan imkânlardan her zaman öncelikle yararlanma hakkı olduğunu, ancak söylemlerinden duyduğumuz rahatsızlığı, kendi bölgemizde devlet tarafından bizlere sağlanan fırsatın bizlerden esirgenmesini doğru bulmadığımızı anlattım. Kaymakam bey, kanunların her şeyin üstünde olduğunu, kimseye iltimas geçilmeyeceğini ve rahat olmamızı söyleyerek konuyu benim açımdan da kapattı. Fakat bu konuşmadan sonra öğrendim ki, o zamana kadar proje içerisinde resmi olarak yer almayan Mehmet Bayraktar, Kaymakam bey tarafından projeye danışman olarak monte ediliyor. Üstelik kendisine bir takım Cayenne 4 zimmetli olarak verilip Tokat’a götürmesi sağlanarak. Açıkçası Kaymakam beyin bu tutumu beni üzmüştü ama bazen susup oturmak daha doğru oluyor deyip tepki göstermedim.
- Olayların bugüne gelmesine neden olan ikinci bölüm ise maalesef bir kaza ile başlıyor. Uzun zamandır tanıdığım ve bu yaz eniştemiz olan Sinan arkadaşımız uçuş için gittiği Mercimek tepe’de asimetrik kapama ile tepenin kötü bir yerine sert iniş yaparak bacağı kırıldı. Sinan’ın durumunu ve kazanın detaylarını öğrenmek için yaptığım telefon görüşmelerinde ilginç bir detay da öğrendim. Kaza esnasında Mehmet Bayraktar da tepede ve kazazedeye yardım etmek için kılını bile kıpırdatmıyor. Peki neden orada diye sorgulayınca, tandem yapmak için diye öğreniyorum. Hem de Çamaş’ın tandemi ile. Valla mı? Valla, hem de 70 lira gibi cüzi bir bedele. İnanmayarak Tokat’tan Samsun’a bir sürü telefon açtım, öğrendim ki bir tek biz bilmiyoruz. Yahu hani kanun vardı, hani kimse yasaların üstünde değildi. Hadi malzemeyi verdin, aldın. Eee bununla ticaret yapmak, para kazmak ne kadar etik? Kandırılmış olmanın da verdiği kızgınlıkla Ordu Vali Yardımcısına gidip olayı ve rahatsızlığımızı anlatarak, görüşünü sordum. Kendisi de anlattığım şeylerin yeterince ciddi olduğunu söyleyerek, derhal yazılı olarak Valiliğe vermemi söyledi. Dilekçemi hazırladım, veeee vermedim, evet vermedim. Nedeni de bende saklı.
Bugünkü telefon görüşmemizle ilgili olarak uzun uzun yazmak istemiyorum. Ama şöyle komik bir diyalogumuz var ki yazmasam olmaz.
M.B. - Ben tandemle uçarak kazandığım paradan masrafları düşerek kalanını Çamaş Kaymakamlığına veriyorum.
Ben – Bugüne kadar Kaymakamlığa kaç para yatırdın?
M.B. – Henüz paralı uçuş yapmadım, yapınca vereceğim.
Ben – Yaa hocam biraz önce yatırdım demedin mi sen, hem o zamandan bu zamana hiç para almadan mı uçtun?
M.B. – Sen durumdan vazife çıkarıyorsun…
Ben – Tabiî ki çıkaracağım, ben hasbelkader 17 yıldır uçmaya çalışan, bölgenin en yaşlı pilotuyum. Bundan kaynaklanan sosyal bir sorumluluğum var ki zaten İl hava sporları temsilcisiyim. Bu olayın beni ilgilendirmemesi gerektiğini söylemek tek kelime ile “KOMİK”, gülmekten cevap veremiyorum.
Üzüldüklerim;
Mehmet Bayraktar, Tokat gruba yazarken benim için “şimdiye kadar adam yerine koyduğum” gibi bir cümle kullanmış. Kendisine teşekkür ediyorum, dilerse bundan sonra koymasın, benim adamlığım kendime ve çevreme yetiyor.
“Çocuğunun rahatsızlığı nedeni ile defalarca arayıp moral vermeye çalıştım”. Evet 1 veya 2 kere aradın, çok da teşekkür ederim. Ama çocuğumu ve onun özel durumunu kullanarak prim yapmaya çalışma lütfen, hiç ama hiç yakışık almıyor.
Uzatmıyorum, bundan sonraki yazımın Fransa seyahati olması dileği ile…
Hoş kalın…

Gönderilme zamanı: 1 on yıl 1 yıl önce (27.09.2012, 11:00)
gönderen metinmurat
mrb. Tokatpilot u kuran benim. xc paylaşım amaçlı kuruldu. sonradan kendi kanatıyla bölgede uçuş yapan hemen hemen tüm arkadaşları ayrım yapmadan buraya aldık. ancak Mehmet Bayraktar 1 gün önce sanırım kendi isteğiyle Tokatpilottan ayrıldı. bu nedenle cevap hakkı oluşur ise buranın doğru yer olduğunu söyleyerek kazasız uçuşlar dilerim. Sinan beye de geçmiş olsun diyorum.

Gönderilme zamanı: 1 on yıl 1 yıl önce (27.09.2012, 18:51)
gönderen m.bayrakci
bence de cevap hakkını kullansın. camiamızda son dönemde yaşanmakta olan şeffaflık hareketi çok hoşuma gidiyor. "Kol kırılır yen içinde kalır" gibi eskimiş ilkel bir görüş nedeniyle bir sürü kötülük, suistimal ve ard niyetli kişi ve davranışlar ört bas ediliyordu. Bu tür yanlış tutumlar ve kişiler hakkında tüm türkiye'deki pilot arkadaşların bilgi sahibi olması ve gerekli yaklaşım ve tedbirleri alması faydalı olacaktır. Saygılar..