Araç muayenelerinin hangi sorunları çözemediği, testlerin abuk subuk olup olmadığı hakkında ne yorum yapabilecek, ne de fikir yürütebilecek bilgi ve tecrübeye sahip değilim. Hangi standarta atfen yapıldığını dahi bilmiyorum, bildiğim tek şey diğer ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de iki yılda bir muayene zorunluluğunun olduğu. Bir de, muayeneyi atlatmak için hokkabazlık girişimlerinin olduğunu duyuyorum başkasından ödünç yangın söndürücüsü almak falan filan. Bu nedenle araç muayeneleri hususunda ukalalık yapamayacağım.
Kanat üreticisi üretim sonrası son kontrolünü yapar ve gönderir. Bundan sonrası üretim hataları hariç olmak üzere onun sorumluluğundan çıkar. Üretim hataları nelerdir?
* Kanat içindeki çapraz ve paralel destek bantlarından bir veya bir kaçının dikilmeden bırakılmış olması;
* Kanadın her hangi bir yerinde dikiş atlamasının bulunması;
* Dikiş esnasında masuranın bitip masura değiştirildiği zaman kilit dikiş atılmasının unutulması sonucu o noktadan dikiş söküğünün oluşması;
* Kumaşların ön yüzü ve arka yüzü vardır, arka yüzler kanadın içine gelecek şekilde dikilmelidir. Kanadın bir veya bir kaç panelinde kumaşın arka yüzünün ön yüze dikilmesi. (Bu durumda kısa bir süre sonra bu ters dikilen panel/paneller güneş yanığında soyulan deri gibi görünmeye başlar.)
* Bir veya bir kaç ipin yanlış boy (M kanat ipinin L kanada takılması gibi) kanada takılması
Bunların haricindeki bir olumsuzluğu kanat üreticisinin üstlenmemesi kadar doğal bir şey yoktur. Ancak, görüldüğü üzere üretici sorumluluk alması gereken hususlarda garanti süresi boyunca (ki, pek çok marka 2 yıldır) garantisini vermektedir.
Yukarıdaki yazımda da belirttiğim üzere testler kalibrasyonlu makinalarla ve yetkilendirilmiş kişi/kurumlarca yapılmalıdır. Akreditasyon yoluyla yetkili kurumlar akredite edildikleri yere, servis yetkisi ile yetkilendirilmiş kurumlar ise servisi oldukları üreticiye iki yılda bir kalibre ettirdikleri makinelerinin kalibrasyon belgelerini göndermek zorundadır. Önüne gelen test yapamaz, daha doğrusu, yaptığı test sonucunda "uçuşa uygunluk belgesi" veremez. Uçuşa uygunluk belgesi, yapılan teste verilen garantidir. Zira "bu kanat 2 yıl süre ile uçuşa uygundur" ifadesini kullanır, bu bir garantidir. Dolayısıyla "kimsenin garanti vermediği bir hususta" ifadeniz yanılgı içeren bir ifadedir.
Bir test merkezi bu garantiyi neye dayanarak, neye güvenerek verir? Uçuşa uygun görülen iki sene içerisinde kanadı olumsuz etkileyebilecek şeylere bir göz atalım:
1-Kanat kaza geçirmiş, tamirat görmüş olabilir.
Eğer tamirat işinin ehli kişilerce yapılmışsa bu konuyu sorun etmeye gerek yok. Usulüne uygun tamir edilmiş kanat performansından ve değerinden bir şey kaybetmez. Türkiye'de de usulüne uygun kanat tamir eden, Erdal AKKUŞ ve ben olmak üzere iki kişi mevcuttur.
2- Kanatla her hafta istisnasız 3'er saat veya 15 günde bir istisnasız 7'şer saat uçulmuş, her uçuşta en az 50 kilometre mesafe yapılmıştır, kanadın ip uzunluklarında değişme olmuştur.
Teoride mümkün, ama pratikte gerçekleşmesi çok zor bir etken. Bu sonuçları ortaya koyabilecek kanat modeli ve o kanadın pilotu bu ülkede sayılıdır.
3- Kanat suya iniş yapmıştır.
Eğer suya inişten sonra tatlı su ile usulüne uygun olarak yıkandı ve iplere 5kg ağırlık bağlanarak gölgede kurutulduysa hiç sorun değil. Suya giren pek çok kanadın porozite değerlerinde çok çok az değişkenlik olduğuna bizzat şahit oldum. Eğer usulüne uygun yıkama yapılmamışsa, haklısınız bu bir sorun teşkil edebilir. Normalde uçuşa uygunluk belgesi ve süresi olan şüphelendiğiniz kanada sadece porozite (hava geçirgenlik) testi talep edebilirsiniz. Ancak bu durum, 2 yılın sonunda süre dolduğu için test merkezinin testi garanti etmesine engel değildir.
4- İpler kopmuş, sıyrılmış, yerine başka ve uygunsuz ipler takılmış olabilir.
Bu durumu zaten bir makineye, teste ihtiyaç duymaksızın siz görebilirsiniz.
Gördüğünüz üzere kantların periyodik olarak test edilmesi hem kendi güvenliğiniz, hem de alım-satımlarda ciddi bir referanstır. Serbest paraşütçü arkadaşlarım o bayıltan soruları çok iyi bilir:
"Ya açılmazsa?"
"Çok düşük bir ihtimal ama ola ki açılmazsa yedek paraşütümüz var."
"Ya o da açılmazsa?"
Öfffff !
Kafanızda oluşturacağınız, testten sonra ya öyle olduysa, ya böyle olduysa, soruları yukarıdaki soru cevap dizisine benzeyecektir.
Selamlar.