YP Ülkeye Nasıl Tanıtılmalı?
Moderatör: Moderatör Ekibi
- onursan
- Mesajlar: 202
- Kayıt: 14.07.2005, 15:59
- Ad Soyad: Onur San
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Yaş: 45
- Pilot Menüsü:
YP Ülkeye Nasıl Tanıtılmalı?
selam arkadaşlar,
forum'u takip edenler okumuşlardır, "Türkiye'de yp üretimi" başlığı altında konu döndü dolaştı ve talebin az olmasından kaynaklı olarak yapılabilir olmadığında tıkandı. bu sorunu aşmak için de ülkeye sporun tanıtılması ve uygun eğitim şartlarının lokal yerlere kadar ulaştırılması gerektiğini düşünüyorum.
sizin aklınızdan geçenler neler? sizce bu spor ülkeye nasıl tanıtılmalı ve eğitimler ülkeye ne şekilde dağılabilir? başka neler yapılabilir?
not: arkadaşlar, "serbest kürsü"de bol bol geyik yapıyoruz, lütfen ciddi ve yapıcı cevaplar yazın. ben de ne gibi çözümler ortaya atılacağını çok merak ediyorum.
not2: hmm, düşündüm de, tartışma sonunda "federasyonumu istiyorum!!!" sloganı tekrar karşımıza çıkacak gibi...
forum'u takip edenler okumuşlardır, "Türkiye'de yp üretimi" başlığı altında konu döndü dolaştı ve talebin az olmasından kaynaklı olarak yapılabilir olmadığında tıkandı. bu sorunu aşmak için de ülkeye sporun tanıtılması ve uygun eğitim şartlarının lokal yerlere kadar ulaştırılması gerektiğini düşünüyorum.
sizin aklınızdan geçenler neler? sizce bu spor ülkeye nasıl tanıtılmalı ve eğitimler ülkeye ne şekilde dağılabilir? başka neler yapılabilir?
not: arkadaşlar, "serbest kürsü"de bol bol geyik yapıyoruz, lütfen ciddi ve yapıcı cevaplar yazın. ben de ne gibi çözümler ortaya atılacağını çok merak ediyorum.
not2: hmm, düşündüm de, tartışma sonunda "federasyonumu istiyorum!!!" sloganı tekrar karşımıza çıkacak gibi...
- skydiver
- Mesajlar: 462
- Kayıt: 23.12.2004, 21:23
- Ad Soyad: Volkan Şekerci
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
dostum,
yaklaşık 5 yıldır basın dünyası içinde editörlük, yazarlık vs. yapıyorum. birçok ciddi olayda parmağım var. ve sonuç olarak insanlara yapılan yanlış sunumlar ver gereksiz bazı kişilerin 3 kuruşluk para aşkları yüzünden; tam bir yere gelmeye başlarken tekrar başa dönüyoruz.
yazılarımda extreme sporlar ve gökyüzü öğelerinin reklam, tanıtım, organizasyon veya sponsorluk çapında kullanılabilirliğinin açılımlarını ve faydalarını yazıyorum. yani 2-3 dergide 2 şer defa yazmış bazı arkadaşlarım gibi; sporu tanıt ve çekil mantığı gütmüyorum. örnek olarak miletin yaptığı sadece sporu tanıt, 2 süslü foto kullan ve telif paranı al mantığı bu tamamen günü kurtarma sevdalılarının işi. ama bakarsan da uzaktan, bu arkadaşlar maalesef en çok hizmet etmiş gibi görünen ve bazılarının da poh pohlamaktan zevk aldığı "müthiş" şahsiyetler. ama yaptıkları da sadece cebe giren parayla, kısa vadeli egosal yatırım; başka birşey değil...
olayın özünde bir mantık var... o da bu sporları tanıtmak içiçn özel çabaya gerek olmadığı sonucu. yani eğer hakkıyla yapılırsa bazı işler, zaten almak isteyen insanlar alırlar bunu. yoksa benim yaptığım gibi ilk 1 yılında 10 yazı yazıp, hepsi de bu sporların tanıtımıyla alakalı olup tek kuruş para almasınlar demiyorum. yapmazlar da...
federasyonumu istiyorum' a getirmeye çalışanların "bazıları" da, bu "günlük" kesim. hani ben bu iş içinde yırtıyorum kendimi ama bir tanesini göremedim bugüne kadar. ne oldu da birden bire "federasyon" çığlığı atmaya başladılar. hayır dostum, gerekeni yaparsın, sonra çıkar sahiplenirsin... maalesef, bu böyle olmadı. hala da henüz federasyon için yeterli altyapının oluşmadığı kanaatindeyim... bu mantıkla oluşmaz da.
birileri çıkıp benim dergimde bile bunu söylüyor. ama ben o röportaj veren şahsı son katıldığı ve iyi para aldığı olay dışında hiç göremedim. katkı yok, bişey yk. cebe para girince "federasyon" vs.! burada ciddi anlamda çıkar amacı güdenler olduğu gibi, idealistçe destek verenler de az değil.
ben yazıyorum, yazmaya devam da ederim. çk da iyi izliyorum kimin ne yaptığını. tanıtım için özellikle birşey belirtmem de lazım. öğrenci klüpleri okulları vasıtasıyla, diğer ekipler de sponsor desteğiyle bu sporları tanıtım için uğraşmalı. ilk adım, tanıtım olmazsa, 1 yıl geçtiğinde ortalık yerde kalır, sponsor dahi bulamazlar. çünkü bugüne kadr yapıldığı gibi ya kazalarda görürüz TVlerde, yada herhangi bir tele takılma vakasında..
bu şahsi fikrim. herkese iyi uçuşlar...
stay true, stay heavy, stay ex !
yaklaşık 5 yıldır basın dünyası içinde editörlük, yazarlık vs. yapıyorum. birçok ciddi olayda parmağım var. ve sonuç olarak insanlara yapılan yanlış sunumlar ver gereksiz bazı kişilerin 3 kuruşluk para aşkları yüzünden; tam bir yere gelmeye başlarken tekrar başa dönüyoruz.
yazılarımda extreme sporlar ve gökyüzü öğelerinin reklam, tanıtım, organizasyon veya sponsorluk çapında kullanılabilirliğinin açılımlarını ve faydalarını yazıyorum. yani 2-3 dergide 2 şer defa yazmış bazı arkadaşlarım gibi; sporu tanıt ve çekil mantığı gütmüyorum. örnek olarak miletin yaptığı sadece sporu tanıt, 2 süslü foto kullan ve telif paranı al mantığı bu tamamen günü kurtarma sevdalılarının işi. ama bakarsan da uzaktan, bu arkadaşlar maalesef en çok hizmet etmiş gibi görünen ve bazılarının da poh pohlamaktan zevk aldığı "müthiş" şahsiyetler. ama yaptıkları da sadece cebe giren parayla, kısa vadeli egosal yatırım; başka birşey değil...
olayın özünde bir mantık var... o da bu sporları tanıtmak içiçn özel çabaya gerek olmadığı sonucu. yani eğer hakkıyla yapılırsa bazı işler, zaten almak isteyen insanlar alırlar bunu. yoksa benim yaptığım gibi ilk 1 yılında 10 yazı yazıp, hepsi de bu sporların tanıtımıyla alakalı olup tek kuruş para almasınlar demiyorum. yapmazlar da...
federasyonumu istiyorum' a getirmeye çalışanların "bazıları" da, bu "günlük" kesim. hani ben bu iş içinde yırtıyorum kendimi ama bir tanesini göremedim bugüne kadar. ne oldu da birden bire "federasyon" çığlığı atmaya başladılar. hayır dostum, gerekeni yaparsın, sonra çıkar sahiplenirsin... maalesef, bu böyle olmadı. hala da henüz federasyon için yeterli altyapının oluşmadığı kanaatindeyim... bu mantıkla oluşmaz da.
birileri çıkıp benim dergimde bile bunu söylüyor. ama ben o röportaj veren şahsı son katıldığı ve iyi para aldığı olay dışında hiç göremedim. katkı yok, bişey yk. cebe para girince "federasyon" vs.! burada ciddi anlamda çıkar amacı güdenler olduğu gibi, idealistçe destek verenler de az değil.
ben yazıyorum, yazmaya devam da ederim. çk da iyi izliyorum kimin ne yaptığını. tanıtım için özellikle birşey belirtmem de lazım. öğrenci klüpleri okulları vasıtasıyla, diğer ekipler de sponsor desteğiyle bu sporları tanıtım için uğraşmalı. ilk adım, tanıtım olmazsa, 1 yıl geçtiğinde ortalık yerde kalır, sponsor dahi bulamazlar. çünkü bugüne kadr yapıldığı gibi ya kazalarda görürüz TVlerde, yada herhangi bir tele takılma vakasında..
bu şahsi fikrim. herkese iyi uçuşlar...
stay true, stay heavy, stay ex !
- filizey
- Mesajlar: 200
- Kayıt: 26.03.2005, 00:26
- Ad Soyad: Filiz Bakır Güler
- Şehir: Ankara
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Herkese merhaba,
Yamaç paraşütü sporunu merak eden pek çok insan –bırakın ülkemizin ücra köşelerinde ya da küçük şehirlerde yaşayanları; İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde yaşayanlar bile- ayrıntılı bilgi ve sonrasında belki de eğitim alabilecekleri kişi, kulüp, dernek vs. ye ulaşmakta zorluk çekiyor. Büyük şehirlerde gerekli yerlere ulaşamamayı biraz da kişinin gösterdiği çabanın azlığına yükleyebiliriz; ama ben buralarda bile eğitim veren yerlerin çok az olduğunu düşünüyorum. Eğitim veren üniversite kulüpleri de genellikle üniversite dışından kimselere eğitim vermiyor. Zaten ülkemizde pek çok şehirde de eğitim veren yer yok.
Daha çok yere ve kişiye okul, kulüp, dernek vs. götürmek yeterli mi? Tabi ki değil. Pek çok şeye mal olabilecek üzücü kazaların yaşanmaması için kimlerin eğitim verdiği, hangi malzemeyle eğitim verdiği, hangi koşullarda eğitim verdiği vs. çok daha önemli(ypforum’u takip edenler nasıl ve hangi malzemelerle eğitim alınmaya çalışıldığını hatırlayacaktır). Bunun için mutlaka eğitim standartlarının oluşturulması ve bunun da denetlenebilmesi gerekiyor(federasyonumu istiyorum!!!). Zaten yaşanan üzücü olaylar basında yamaç paraşütü sporunun çok yanlış tanınmasına neden olacak şekilde yer alıyor. İnsanlar yamaç paraşütüne karşı çok olumsuz düşüncelere sahip olabiliyor (hatta bu haberlerden sonra çoğumuz sevdiklerimizle, yakınlarımızla bu spora devam edebilmek için tartışmak zorunda bırakılıyoruz ). Basının bilgilendirilmesi konusunda da çalışmalar yapılmalı. Ypforum vb. aracılığıyla da insanlar bilgilendirilebilir.
Başlangıç düzeyindeki kurtlu bir pilot olarak -bana düşmez belki ama- ben de fikrimi belirtmek istedim.
Görüşmek üzere...
Yamaç paraşütü sporunu merak eden pek çok insan –bırakın ülkemizin ücra köşelerinde ya da küçük şehirlerde yaşayanları; İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde yaşayanlar bile- ayrıntılı bilgi ve sonrasında belki de eğitim alabilecekleri kişi, kulüp, dernek vs. ye ulaşmakta zorluk çekiyor. Büyük şehirlerde gerekli yerlere ulaşamamayı biraz da kişinin gösterdiği çabanın azlığına yükleyebiliriz; ama ben buralarda bile eğitim veren yerlerin çok az olduğunu düşünüyorum. Eğitim veren üniversite kulüpleri de genellikle üniversite dışından kimselere eğitim vermiyor. Zaten ülkemizde pek çok şehirde de eğitim veren yer yok.
Daha çok yere ve kişiye okul, kulüp, dernek vs. götürmek yeterli mi? Tabi ki değil. Pek çok şeye mal olabilecek üzücü kazaların yaşanmaması için kimlerin eğitim verdiği, hangi malzemeyle eğitim verdiği, hangi koşullarda eğitim verdiği vs. çok daha önemli(ypforum’u takip edenler nasıl ve hangi malzemelerle eğitim alınmaya çalışıldığını hatırlayacaktır). Bunun için mutlaka eğitim standartlarının oluşturulması ve bunun da denetlenebilmesi gerekiyor(federasyonumu istiyorum!!!). Zaten yaşanan üzücü olaylar basında yamaç paraşütü sporunun çok yanlış tanınmasına neden olacak şekilde yer alıyor. İnsanlar yamaç paraşütüne karşı çok olumsuz düşüncelere sahip olabiliyor (hatta bu haberlerden sonra çoğumuz sevdiklerimizle, yakınlarımızla bu spora devam edebilmek için tartışmak zorunda bırakılıyoruz ). Basının bilgilendirilmesi konusunda da çalışmalar yapılmalı. Ypforum vb. aracılığıyla da insanlar bilgilendirilebilir.
Başlangıç düzeyindeki kurtlu bir pilot olarak -bana düşmez belki ama- ben de fikrimi belirtmek istedim.
Görüşmek üzere...
- ORKO
- Mesajlar: 893
- Kayıt: 14.09.2005, 21:23
- Ad Soyad: Mehmet Gönüllü
- Şehir: Konya / Fethiye-Ölüdeniz
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
merabalar, olaya değişik bir açıdan yaklaşmak istiyorum, insanlarımızın çoğu geçim derdiyle boğuşuyor, bu söylenen tanıtımlar gerçekleşse bile yapmak isteyen bir çok kişi bu sporu yapamayacak, hadi yaptı diyelim, ben paraşütçü olsam millet bana ne der, derler, buda olayın değişik bir yanı, birde teklikeli tehlikeli tehlikeli, milletin ağzından bu çıkıyor, bunuda bir sonlandırmak gerekiyor ki çok zor, milletin kafasına yerleşmiş resmen, kimlerin yerleştirdiğide malum.
ben genelde şehrin hemen bitimindeki küçük tepelerde uçarım ordaki çocuklar olsun yetişkinler olsun yanıma gelip bana sorular sorarlar, bende ince ince üşenmeden yanıtlarım sorularını, şehrin birçok yerinde uçuşlar yaptım ve onlarca kişiye istemedende olsa tanıttım ypyi, en azından onların çocukları yamaşüt yaparlarsa, çok garip görmezler olayı, elimden gelse daha fazlasınıda yaparım ama bir gün elimden gelecek, emin olun elimden gelecek fazlası.
pardon gene koptum yav, tekrar konuya dönüyorum, bir yerleşim biriminin mutlaka üç beş tane yerel televizyonu vardır onlarda bir alternativ, zaten haber arayıp duruyorlar herifler, açıkçası ben düşünüyorum öle bişey, ama düzenli bir eğitim aldıktan sonra, seda sayan nasıl bir sanatçıyı programa 20 kere çıkartıyorsa, bende yerel televizyonları bıktırmayı düşünüyorum, bakalım ne kadar başarılı olacam, başlangıç uçuşlarını dhv2 yle uçup kendini tehlikeye atan biri olarak, bunuda başaracağıma inanıyorum
HERKESE BOL TERMİKLİ VE TANITIMLI UÇUŞLAR
ben genelde şehrin hemen bitimindeki küçük tepelerde uçarım ordaki çocuklar olsun yetişkinler olsun yanıma gelip bana sorular sorarlar, bende ince ince üşenmeden yanıtlarım sorularını, şehrin birçok yerinde uçuşlar yaptım ve onlarca kişiye istemedende olsa tanıttım ypyi, en azından onların çocukları yamaşüt yaparlarsa, çok garip görmezler olayı, elimden gelse daha fazlasınıda yaparım ama bir gün elimden gelecek, emin olun elimden gelecek fazlası.
pardon gene koptum yav, tekrar konuya dönüyorum, bir yerleşim biriminin mutlaka üç beş tane yerel televizyonu vardır onlarda bir alternativ, zaten haber arayıp duruyorlar herifler, açıkçası ben düşünüyorum öle bişey, ama düzenli bir eğitim aldıktan sonra, seda sayan nasıl bir sanatçıyı programa 20 kere çıkartıyorsa, bende yerel televizyonları bıktırmayı düşünüyorum, bakalım ne kadar başarılı olacam, başlangıç uçuşlarını dhv2 yle uçup kendini tehlikeye atan biri olarak, bunuda başaracağıma inanıyorum
HERKESE BOL TERMİKLİ VE TANITIMLI UÇUŞLAR
- Cenap Kahyaoglu
- Mesajlar: 19
- Kayıt: 20.11.2005, 23:34
- Ad Soyad: Cenap Kahyaoglu
- Şehir: Singapore
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
YP popüler bir spor değildir. Yani, Tv veya izleyeci oturup YP izlemez çünkü havakanıp gider YP. Otomobil yarışı olur dersin, belli bir parkur içinde olayı izlersin,zevk alırsın seyirci olarak. Fakay YP bundan uzak.
Bu sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde aynı sorun var. Türkiye'de YP gelişmemesi sadece ekonomik duruma bağlı. Ben birçok ülkede profesyonel uçtum ve olayın sadece paraya baktığını gördüm. Organizasyonlar para ister, malzeme para ister, eğitim para ister. Say say bitmez.
Türkiye'de çok eğitim verdim. Köy kasabe şehir demeden. Çoğu zaman para almadım ve cebimden çoook para gitti. En az 12 paraşüt yıprandı ve diğer malzeme. Bana ekonomik açıdan birşey dönmedi. Ama önemli değil çünkü ben ekonomik yaklaşımda bulunmadım zaten.
Ancak, benim maddi gücüm olduğu için ben gelip 12 paraşüt eskittim ve maalesef pek az insan bunu yapabildi. Kısacası, okul ortamı tamamen ticarete dayalı yapılmalı yoksa bu iş olmuyor. YP masraflı bir iş ve spor olarak masraflı. Belki havacılık alanında en az masraf gerektireni olabilir, fakat spor olarak pahalı.
Ve biliyoruz, güzel bir silah satın almak veya rus kızlarla keyif yapmak varken ben neden okadar parayı YP gibi bir işe yatıriim..? hehe Mantık bu işte.
Diğer taraftan, gelişmeler oluyor. İnsanlar YP konusunu artık biliyor ve benimsemeler var. Neyse, ilersi ne olacak bilemeyiz..
Saygılar
Cenap Kahyaoglu
Bu sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde aynı sorun var. Türkiye'de YP gelişmemesi sadece ekonomik duruma bağlı. Ben birçok ülkede profesyonel uçtum ve olayın sadece paraya baktığını gördüm. Organizasyonlar para ister, malzeme para ister, eğitim para ister. Say say bitmez.
Türkiye'de çok eğitim verdim. Köy kasabe şehir demeden. Çoğu zaman para almadım ve cebimden çoook para gitti. En az 12 paraşüt yıprandı ve diğer malzeme. Bana ekonomik açıdan birşey dönmedi. Ama önemli değil çünkü ben ekonomik yaklaşımda bulunmadım zaten.
Ancak, benim maddi gücüm olduğu için ben gelip 12 paraşüt eskittim ve maalesef pek az insan bunu yapabildi. Kısacası, okul ortamı tamamen ticarete dayalı yapılmalı yoksa bu iş olmuyor. YP masraflı bir iş ve spor olarak masraflı. Belki havacılık alanında en az masraf gerektireni olabilir, fakat spor olarak pahalı.
Ve biliyoruz, güzel bir silah satın almak veya rus kızlarla keyif yapmak varken ben neden okadar parayı YP gibi bir işe yatıriim..? hehe Mantık bu işte.
Diğer taraftan, gelişmeler oluyor. İnsanlar YP konusunu artık biliyor ve benimsemeler var. Neyse, ilersi ne olacak bilemeyiz..
Saygılar
Cenap Kahyaoglu
- skydiver
- Mesajlar: 462
- Kayıt: 23.12.2004, 21:23
- Ad Soyad: Volkan Şekerci
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
bu işin cehaletle ve yurdum insanı anlamaz mantığıyla alakası yok! tanıtırsan adam "tehlikeli, banane" yorumu yapmaz, aksine saygı duyar. tıpkı bugün futbolun çok da bişey katmamasına rağmen, izleyen koyun sürüsünün "tabii gerekli" saçmalıkları gibi...
gerekli olan şey, tanıtım için çalışanlara "tanıtımı zaten olmaz tutulmayan bir spor bu" demek de değildir. tanıtım, kendi arasında bile çelişkiler yaşayan bi kesimi de aşar. bırakın, bilenler uğraşsın; derim... ben uğraşıyorum...
advertisement olayıyla ilgilenen herkes kendi çapında birşeyler yapıyor. yeterki önyargıyla yaklaşmayı bırakın ekip... sizin bu önyagınızı 1 kişi bile okusa, o bile "ee tabii, baksana yapan adamlar bile sallamıyolar ve inanmıyolr" der ve sizin o çok dikte ettiğiniz "bana ne ya o zaman"ı yapıştırıverir.
gerekli olan şey, tanıtım için çalışanlara "tanıtımı zaten olmaz tutulmayan bir spor bu" demek de değildir. tanıtım, kendi arasında bile çelişkiler yaşayan bi kesimi de aşar. bırakın, bilenler uğraşsın; derim... ben uğraşıyorum...
advertisement olayıyla ilgilenen herkes kendi çapında birşeyler yapıyor. yeterki önyargıyla yaklaşmayı bırakın ekip... sizin bu önyagınızı 1 kişi bile okusa, o bile "ee tabii, baksana yapan adamlar bile sallamıyolar ve inanmıyolr" der ve sizin o çok dikte ettiğiniz "bana ne ya o zaman"ı yapıştırıverir.
- onursan
- Mesajlar: 202
- Kayıt: 14.07.2005, 15:59
- Ad Soyad: Onur San
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Yaş: 45
- Pilot Menüsü:
selam,
ülkede yp'yi bilmeyen pek adam yok. benim tanıtım dediğim, orko'nun da dediği gibi insanların akıllarındaki sorulara cevap verebilecek şeyler gerek (önyargıları kırmak adına). ancak cenap bey'in bahsettikleri önyargı değil, tecrübe. adam zamanında uğraşmış, didinmiş, birsürü para ve emek harcamış, bunca gördüğü ve geçirdiği şeyden sonra ulaştığı sonuçları yazmış.
basının içinde biri olarak senin (volkan) bakış açının bizlerden çok daha farklı ve çok daha profesyonelce olması normal. benim merak ettiğim herkesin fikri, kimin ne kadar nelerle uğraşmış olduğu, dünyayı baştan keşfetmek yerine tecrübelerden ve profesyonel görüşlerden faydalanarak adamakıllı ve herkesin fikir birliğinde olduğu bir yöntem bulunup bulunamayacağı.
internetten ayrıntıya girmeden "yamaç paraşütü" yazınca önümüze onlarca güzel sayfa geliyo zaten. ayrıca "yamaç paraşütü forum" kelimelerini yazınca da direk burası çıkıyo. mevcut internet siteleri birçok bakımdan yeterli olmasına rağmen insanların kafalarına girmek büyük dert. genelde yazan değil, söylenen daha fazla etki yapmakta. iş için birine mail atarsınız, adam arayıp mail'da yazanları teyid etmek ister. bunun gibi bi durum işte. siz sitelerinizde istediğiniz kadar bağırın, ismi lazım değil bikaç ulusal kanal - gazete tek haberle bütün web sitelerinin ve uçanların emeklerini sıfıra indirir.
herneyse, yazdıklarım sorunu çözmek değil, sorunu tekrar dile getirmek gibi oldu. kimseyi kırmak değildir niyetimiz, her ne sürç-ü lisan ettiysek affola....
ülkede yp'yi bilmeyen pek adam yok. benim tanıtım dediğim, orko'nun da dediği gibi insanların akıllarındaki sorulara cevap verebilecek şeyler gerek (önyargıları kırmak adına). ancak cenap bey'in bahsettikleri önyargı değil, tecrübe. adam zamanında uğraşmış, didinmiş, birsürü para ve emek harcamış, bunca gördüğü ve geçirdiği şeyden sonra ulaştığı sonuçları yazmış.
basının içinde biri olarak senin (volkan) bakış açının bizlerden çok daha farklı ve çok daha profesyonelce olması normal. benim merak ettiğim herkesin fikri, kimin ne kadar nelerle uğraşmış olduğu, dünyayı baştan keşfetmek yerine tecrübelerden ve profesyonel görüşlerden faydalanarak adamakıllı ve herkesin fikir birliğinde olduğu bir yöntem bulunup bulunamayacağı.
internetten ayrıntıya girmeden "yamaç paraşütü" yazınca önümüze onlarca güzel sayfa geliyo zaten. ayrıca "yamaç paraşütü forum" kelimelerini yazınca da direk burası çıkıyo. mevcut internet siteleri birçok bakımdan yeterli olmasına rağmen insanların kafalarına girmek büyük dert. genelde yazan değil, söylenen daha fazla etki yapmakta. iş için birine mail atarsınız, adam arayıp mail'da yazanları teyid etmek ister. bunun gibi bi durum işte. siz sitelerinizde istediğiniz kadar bağırın, ismi lazım değil bikaç ulusal kanal - gazete tek haberle bütün web sitelerinin ve uçanların emeklerini sıfıra indirir.
herneyse, yazdıklarım sorunu çözmek değil, sorunu tekrar dile getirmek gibi oldu. kimseyi kırmak değildir niyetimiz, her ne sürç-ü lisan ettiysek affola....
- Cenap Kahyaoglu
- Mesajlar: 19
- Kayıt: 20.11.2005, 23:34
- Ad Soyad: Cenap Kahyaoglu
- Şehir: Singapore
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Selam,
Volkan arkadaş, benim yazdıklarım belki yanlış anlaşıldı veya ben tam anlatamadım. Tabi, insanlara YP sporunu tanıttıkça insanlar daha sıcak bakıyor olaya ve önyargılar ortadan kalkmakta.
Fakat bir gerçek var, biz millet olarak sportif faaliyetleri seyretmekten daha çok zevk almaktayız. Yani bizler genelde seyirci bir toplumuz. Dikkat edersek, sabahları kaç insan koşu yapmakta ülkemizde? Ve başka bir ülkede durum ne? Biz rahatı seven ve keyifli ortamı tercih eden bir toplumuz. Yanlış anlaşılmasın, tembel milletiz demek istemiyorum.
Fakat hepimiz kabul ediyoruz, son model cep telefonu ve otomobiller falan bizim ilgi odağımız genelde. Bunun sebebi çok basit. Gelişmekte olan toplumlar -ki biz gelişmekteyiz- birtakım özlemler içinde hareket eder. Güzel bir otomobil ile gösteriş yapmak veya kızarkadaşımızı gezdirmek bu durumda önemli oluyor. Kim der, eh cahil insanlarımız çok. Kimi başka yorumlar. Ben kimseyi eleştirmem bu konuda, her insan kendi zamanı ve parası ile istediklerini yapmaya serbesttir.
YP gibi faaliyetler başkasına hava atmak için değil, kendi zevkimiz için yapılan bir faaliyet. Yani, aman falan insan beni görsün amacı yok YP'nin. Dolaysı, geniş bir kitle ilgi göstermiyor bu spora. Diğer taraftan, birçok insan ilgi gösterecek fakat bilgilendirilmemiş. Yani tehlikeli der. Halbuki bilmez ki,yolda yürümek kat kat daha tehlikeli. Bakın, ben Amerika'da YP eğitmeni ve tandem pilotu olarak çalıştım ve 270 milyon nüfusu olan Amerika'da 4000 aktif YP paraşütçüsü var. Sebebine gelince, olay medyadan uzak, yerleşim birimlerinden uzak bir tepede falan. Yani, orada her türlü imkan varken, YP sporunun doğası olan bir "uzaklık" mevcüt.
YP sporu tanıtım açısından kolay fakat ilgi derecesini sıcak tutmak zor. YP benim mesleğim ve 15 yıldır bu işten paramı kazanıyorum ve çok TV'lere çıktım çok medya mensubu ile YP tanıtımı için birşeyler yaptım. İnanki başka sporlara benzemez YP sporu. İstersen bi dene, çalıştığın kuruluşa bir sor, sponsorluk yaparlarmı? Bakalım ne diyecekler...Belki tutar...
Ancak, bu benim yazdıkların olumsuz anlaşılmasın. Bir olayın üstüne gitmenin en güzel ve en doğru yolu gerçekleri gözardı etmemek ve o gerçekler üzerinde çalışmak. Diyorsun "eh, tabii baksana yapan adamlar bile inanmıyor".. Yazdıklarımı inanmamak şeklinde algılamak doğru değil bence.
Hepimiz aynı istikamette hareket ediyoruz ve aynı hedefe ilerlemek istiyoruz. Onun için, problemleri ortaya koyup incelemek inanmamak anlamını taşımamalı. Yani, problemi görüp o problemin üstüne yürümek gerek. Sen anladığım kadarı medya içindesin. Ne güzel işte, aramızda kilit noktasında bulunan ve YP sporuna katkıda bulunmak isteyen biri var. Ve hepimiz birtakım katkılar ile olayın üstüne yürürsek bu iş bir yere varır.
Ancak sende biliyorsun, bunlar zaman alır. Örneğin, ben her kış Ordu İlinde eğitim verdim tam 7 yıl boyunca. İnsanlar biz kaza yapacağız beklentisi ile bizi seyredirdi ve düşmemizi seyretmek için gelirdi. Fakat zamanla baktılar ki, biz bu işi rastgele değil,bilinçli yapıyoruz ve şimdi ev hanımları tandeme geliyor Ordu İlinde ve İl içinde herkez olayı benimsedi. Ama o noktaya varana kadar çoook zaman geçti...
Kısacası, hepimiz aynı istekle aynı hedefe ilerliyoruz ve bence hoş olmazsa da, gerçekleri ortaya koyup değerlendirmek gerek.
Saygılar
Cenap Kahyaoglu
Volkan arkadaş, benim yazdıklarım belki yanlış anlaşıldı veya ben tam anlatamadım. Tabi, insanlara YP sporunu tanıttıkça insanlar daha sıcak bakıyor olaya ve önyargılar ortadan kalkmakta.
Fakat bir gerçek var, biz millet olarak sportif faaliyetleri seyretmekten daha çok zevk almaktayız. Yani bizler genelde seyirci bir toplumuz. Dikkat edersek, sabahları kaç insan koşu yapmakta ülkemizde? Ve başka bir ülkede durum ne? Biz rahatı seven ve keyifli ortamı tercih eden bir toplumuz. Yanlış anlaşılmasın, tembel milletiz demek istemiyorum.
Fakat hepimiz kabul ediyoruz, son model cep telefonu ve otomobiller falan bizim ilgi odağımız genelde. Bunun sebebi çok basit. Gelişmekte olan toplumlar -ki biz gelişmekteyiz- birtakım özlemler içinde hareket eder. Güzel bir otomobil ile gösteriş yapmak veya kızarkadaşımızı gezdirmek bu durumda önemli oluyor. Kim der, eh cahil insanlarımız çok. Kimi başka yorumlar. Ben kimseyi eleştirmem bu konuda, her insan kendi zamanı ve parası ile istediklerini yapmaya serbesttir.
YP gibi faaliyetler başkasına hava atmak için değil, kendi zevkimiz için yapılan bir faaliyet. Yani, aman falan insan beni görsün amacı yok YP'nin. Dolaysı, geniş bir kitle ilgi göstermiyor bu spora. Diğer taraftan, birçok insan ilgi gösterecek fakat bilgilendirilmemiş. Yani tehlikeli der. Halbuki bilmez ki,yolda yürümek kat kat daha tehlikeli. Bakın, ben Amerika'da YP eğitmeni ve tandem pilotu olarak çalıştım ve 270 milyon nüfusu olan Amerika'da 4000 aktif YP paraşütçüsü var. Sebebine gelince, olay medyadan uzak, yerleşim birimlerinden uzak bir tepede falan. Yani, orada her türlü imkan varken, YP sporunun doğası olan bir "uzaklık" mevcüt.
YP sporu tanıtım açısından kolay fakat ilgi derecesini sıcak tutmak zor. YP benim mesleğim ve 15 yıldır bu işten paramı kazanıyorum ve çok TV'lere çıktım çok medya mensubu ile YP tanıtımı için birşeyler yaptım. İnanki başka sporlara benzemez YP sporu. İstersen bi dene, çalıştığın kuruluşa bir sor, sponsorluk yaparlarmı? Bakalım ne diyecekler...Belki tutar...
Ancak, bu benim yazdıkların olumsuz anlaşılmasın. Bir olayın üstüne gitmenin en güzel ve en doğru yolu gerçekleri gözardı etmemek ve o gerçekler üzerinde çalışmak. Diyorsun "eh, tabii baksana yapan adamlar bile inanmıyor".. Yazdıklarımı inanmamak şeklinde algılamak doğru değil bence.
Hepimiz aynı istikamette hareket ediyoruz ve aynı hedefe ilerlemek istiyoruz. Onun için, problemleri ortaya koyup incelemek inanmamak anlamını taşımamalı. Yani, problemi görüp o problemin üstüne yürümek gerek. Sen anladığım kadarı medya içindesin. Ne güzel işte, aramızda kilit noktasında bulunan ve YP sporuna katkıda bulunmak isteyen biri var. Ve hepimiz birtakım katkılar ile olayın üstüne yürürsek bu iş bir yere varır.
Ancak sende biliyorsun, bunlar zaman alır. Örneğin, ben her kış Ordu İlinde eğitim verdim tam 7 yıl boyunca. İnsanlar biz kaza yapacağız beklentisi ile bizi seyredirdi ve düşmemizi seyretmek için gelirdi. Fakat zamanla baktılar ki, biz bu işi rastgele değil,bilinçli yapıyoruz ve şimdi ev hanımları tandeme geliyor Ordu İlinde ve İl içinde herkez olayı benimsedi. Ama o noktaya varana kadar çoook zaman geçti...
Kısacası, hepimiz aynı istekle aynı hedefe ilerliyoruz ve bence hoş olmazsa da, gerçekleri ortaya koyup değerlendirmek gerek.
Saygılar
Cenap Kahyaoglu
- skydiver
- Mesajlar: 462
- Kayıt: 23.12.2004, 21:23
- Ad Soyad: Volkan Şekerci
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
öncelikle sizi şu konuda düzeltir; fikrimi söylemeye devam ederim. "içinde çalıştığım kurum" zaten doğa sporları tanıtımı yapan türkiyenin en yüksek trajlı doğa sporları dergisidir ve içeriğindeki şahıslar, her branşta en iyilerden meydana gelmektedir (bknz. http://www.4x4freelife.com "Yazarlarımız bölümü")
bir ikincisi tanıtımdan kastınız, ben şu kadar televizyona çıktım'sa yorum yapamıyorum o konuda. lakin tanıtım dene şey, televizyon makinasının içinde uçuş göstermek, röportaj vermekle olmaz... burada yanılıyosunuz kanımca. benim kasdettiğim yanılgı da zaten buydu ilk yazıda değindiğim... ve belki de o kadar basın mensubunu uçuş olan yerlere ve klüplere yönlendiren birileri vardır ve o insanlar da birilerinin çabasıyla televizyona çıkmışlardır. bir araştırın derim
konuyu kişiselleştirmek istemem. ama verdiğiniz örneklerden, "ben bu işi yapıyorum, tv'ye de çıktım" gibi bir izlenim ediniyorum. ama nasıl ki sizin işiniz uçmaksa; benim de işim bu sporları yazmak, tanıtmak, paylaşmak. birbirimizle neyi kıyaslıyoruz onu anlayamadım.
tekrar ediyorum ki, tanıtım "televizyona çıkmakla, 2 günlük gazete yazılarıyla" olmaz... bu işi adam gibi sürdüren 2-3 kişi var. onlar da çaba gösteriyolar. herkes kendi uzmanlık alanını yapmalı. asıl yanlış kanı toplumdaki; yanlış bilgilendirmeden ve işin ehli olmayan yazarların, birilerinin vasıtasıyla (ki bir yamaç pilotuyla yapılan röpostajı, kesip biçerek haber yapma durumu) anlatmaya çalışmaları... konuyla alakası olmayann adama demeç verirsen, zaten en çko okunması muhtemel kelimelere ağırlık vererk yayımlar. nedir bu kelimeler; "kan, ölüm, tehlike" vs vs vs...
kulak verin sesime...
uçan adamların çabasını anlıyorum. ben de uçuyorum, atlıyorum, koşuyorum... hepsinde ciddi uzmanlığım da var. ama konu uzmanlıksa, sabah hangi mankenin ne yaptığını haber yapıp öğleden sonra sözde "yamaçparaşütü tanıtımı" yapan habercilerle konuşmayın, demeç vermeyin efendim. gazetede yada dergide yada tv de isminiz 1 kerecik az çıksın. işte yanlış kanının nedeni budur!
yurdum insanı, bilgisiz değil. sadece yanlış yönlendirilmiş durumda. hepsi de yamaçparaşütü denildiğinde "ölüdeniz" deme altyapısına erişmiş. sorun, tehlikeli veya ölümcül kısmında vukuu buluyor. neden ölmücül düşünüyor; çünkü o dergiye, gazeteye, televizyona demeç veren insanın haberini çeviren gazetecei arkadaş, haberin okunmasını yada izlenmesini ister. ne yapar? ölümü çıkartır piyasaya sözler arasında. kan kokusu havası estirir. anlatan adamın suuçu var denemez bu durumda. ama sonuçta bilmeyen birisinin, kendi sporunu çok iyi anlatmasını bekleyen bir düşünce de, baştan yanlış yorumları kabullenmiş bir davranış biçimidir. bazen tarafsız kalmak da taraftır. yanlış olan bu!
son not... tanıtımdan kastı, bu işleri profesyonelce yapmak olarak anlayanlara iyice araştırmalarını önermek lazım. şayet, ticari olmamasına rağmen diğerlerinden ticari oluşumlardan daha fazla tanınmış oluşumlar var... bence karşılık beklemedn tanıtım denen şey budur...örnek exWAYS...
bir ikincisi tanıtımdan kastınız, ben şu kadar televizyona çıktım'sa yorum yapamıyorum o konuda. lakin tanıtım dene şey, televizyon makinasının içinde uçuş göstermek, röportaj vermekle olmaz... burada yanılıyosunuz kanımca. benim kasdettiğim yanılgı da zaten buydu ilk yazıda değindiğim... ve belki de o kadar basın mensubunu uçuş olan yerlere ve klüplere yönlendiren birileri vardır ve o insanlar da birilerinin çabasıyla televizyona çıkmışlardır. bir araştırın derim
konuyu kişiselleştirmek istemem. ama verdiğiniz örneklerden, "ben bu işi yapıyorum, tv'ye de çıktım" gibi bir izlenim ediniyorum. ama nasıl ki sizin işiniz uçmaksa; benim de işim bu sporları yazmak, tanıtmak, paylaşmak. birbirimizle neyi kıyaslıyoruz onu anlayamadım.
tekrar ediyorum ki, tanıtım "televizyona çıkmakla, 2 günlük gazete yazılarıyla" olmaz... bu işi adam gibi sürdüren 2-3 kişi var. onlar da çaba gösteriyolar. herkes kendi uzmanlık alanını yapmalı. asıl yanlış kanı toplumdaki; yanlış bilgilendirmeden ve işin ehli olmayan yazarların, birilerinin vasıtasıyla (ki bir yamaç pilotuyla yapılan röpostajı, kesip biçerek haber yapma durumu) anlatmaya çalışmaları... konuyla alakası olmayann adama demeç verirsen, zaten en çko okunması muhtemel kelimelere ağırlık vererk yayımlar. nedir bu kelimeler; "kan, ölüm, tehlike" vs vs vs...
kulak verin sesime...
uçan adamların çabasını anlıyorum. ben de uçuyorum, atlıyorum, koşuyorum... hepsinde ciddi uzmanlığım da var. ama konu uzmanlıksa, sabah hangi mankenin ne yaptığını haber yapıp öğleden sonra sözde "yamaçparaşütü tanıtımı" yapan habercilerle konuşmayın, demeç vermeyin efendim. gazetede yada dergide yada tv de isminiz 1 kerecik az çıksın. işte yanlış kanının nedeni budur!
yurdum insanı, bilgisiz değil. sadece yanlış yönlendirilmiş durumda. hepsi de yamaçparaşütü denildiğinde "ölüdeniz" deme altyapısına erişmiş. sorun, tehlikeli veya ölümcül kısmında vukuu buluyor. neden ölmücül düşünüyor; çünkü o dergiye, gazeteye, televizyona demeç veren insanın haberini çeviren gazetecei arkadaş, haberin okunmasını yada izlenmesini ister. ne yapar? ölümü çıkartır piyasaya sözler arasında. kan kokusu havası estirir. anlatan adamın suuçu var denemez bu durumda. ama sonuçta bilmeyen birisinin, kendi sporunu çok iyi anlatmasını bekleyen bir düşünce de, baştan yanlış yorumları kabullenmiş bir davranış biçimidir. bazen tarafsız kalmak da taraftır. yanlış olan bu!
son not... tanıtımdan kastı, bu işleri profesyonelce yapmak olarak anlayanlara iyice araştırmalarını önermek lazım. şayet, ticari olmamasına rağmen diğerlerinden ticari oluşumlardan daha fazla tanınmış oluşumlar var... bence karşılık beklemedn tanıtım denen şey budur...örnek exWAYS...
- Cenap Kahyaoglu
- Mesajlar: 19
- Kayıt: 20.11.2005, 23:34
- Ad Soyad: Cenap Kahyaoglu
- Şehir: Singapore
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Tabi birkaç kez tevizyona çıkıp bir iki repörtaja katılmak ile iş bitmiyor. Ancak şimdi benim gibi bu sporun içinde olanlar ne yapmalı? Yani medya mensupların bizi dinlemesi ve adam akıllı bir tanıtım yapması bizim kararımıza bağlı olan bir durum değil. Daha doğrusu, ne zamanki bir medya kuruluşu bir konuda haber yapmak istiyorsa veya bir şekilde insanlarımıza konu hakkında bilgi vermek istiyorsa, o zaman gelip bizleri buluyorlar.
Onun dışında ben pek görmedim bizler medyanın yanına gidip "abi,bizim hakkımızda güzel bir program yapalım" diyebildiğimizi. Tabi, şimdi gelip medya bizi hiçbir zaman dinlemedi veya sadece kendi istediği zamanda bize yer ayırdı demek doğru olmaz. Fakat dediğin gibi, ne zaman kan veya kaza-ölüm varsa, o zaman ilgi var. Sabah şekerlerinde manken haberi yapıp akşam haberinde YP göstermek nekadar bize yarar tartışılır.
YP ve başka sporlarda kaza olması ihtimali devamlı vardır. Ve bu kazar bazen çok üzücü sonuçlanıyor. Medya doğal olarak insanların ilgi göstereceği bir haberi vermek ister ve dolaysı olarak hoş olmayan kaza haberlere ağırlık verir. Şimdi soruyorum, acaba o denli kana susamış medya bizim daima ölüm ve kaza ile tanınmamızda sorumlu değilmi? Ve, medya bu tavırdan nasıl uzaklaşır..?
Peki, bunların hepsini bir kenera bırakalım. Ben "sadece" YP işini profesyonel yapan biriyim. Sence (bir medya mesubu olarak) YP tanıtımı için ne yapılmalı?
Saygılar
Onun dışında ben pek görmedim bizler medyanın yanına gidip "abi,bizim hakkımızda güzel bir program yapalım" diyebildiğimizi. Tabi, şimdi gelip medya bizi hiçbir zaman dinlemedi veya sadece kendi istediği zamanda bize yer ayırdı demek doğru olmaz. Fakat dediğin gibi, ne zaman kan veya kaza-ölüm varsa, o zaman ilgi var. Sabah şekerlerinde manken haberi yapıp akşam haberinde YP göstermek nekadar bize yarar tartışılır.
YP ve başka sporlarda kaza olması ihtimali devamlı vardır. Ve bu kazar bazen çok üzücü sonuçlanıyor. Medya doğal olarak insanların ilgi göstereceği bir haberi vermek ister ve dolaysı olarak hoş olmayan kaza haberlere ağırlık verir. Şimdi soruyorum, acaba o denli kana susamış medya bizim daima ölüm ve kaza ile tanınmamızda sorumlu değilmi? Ve, medya bu tavırdan nasıl uzaklaşır..?
Peki, bunların hepsini bir kenera bırakalım. Ben "sadece" YP işini profesyonel yapan biriyim. Sence (bir medya mesubu olarak) YP tanıtımı için ne yapılmalı?
Saygılar
- skydiver
- Mesajlar: 462
- Kayıt: 23.12.2004, 21:23
- Ad Soyad: Volkan Şekerci
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
gayet basit : fethiyede kumsaldaki yabancı turistlerin üstsüzlerini çekip, akşama doğru manken haberi bulamayınca "abi gidip 1-2 yamaçparaşütçüsü çekelim, ve ölümden dönen paraşütçü die başlık atalım. nasıl olsa yiyen yiyor" mantığındaki adamlara röportaj vermeyin.
nasıl ki bu forumlarda şenlikleri, yeni uçuş tepelerini yada yeni gelişmeleri paylaşıp tartışıyorsunuz; yapacağınız şey çok basit. aynı konu başlığıyla alakalı bir maili, bu işle alakalı kuruluşlara geçilmesi... bir ara her kanalda sivil havacılık programı vardı. ben çok iyi biliyorum, adamlar sivil havacılık ve sportif branşlarla alakalı insanların ilgisizliğinden şikayetçiydi. ben ve benm gibi bu tarzda yazıp çizen adamlar da forumlarda olsun, gelen maillerde olsun iligli durumları hemen onlara paslayarak en azından doğru adamlara ulaşmasını sağlamaktaydık.
kokpit ve diğer sivil havacılıkla alakalı dergi, gazete yada televizyon sayfalarını araştırıp, onların maillerini bir kenarlara yazmak çok basit bir işlem. sonrasında eğer haber yapılmayı isteyen bir olayı varsa uçan arkadaşın; bu adreslere mail attığında emin olun, en fazla 1 gün içinde kendisine geri dönülecektir. çünkü işin içindeyim madem şunu çoook rahatlıkla söyleyebilirim. burada yazanlar tanıtımların yeterli ve doğru olmadığından, oradakiler de buradaki adamların rahatlığından ve ilgisizliğinden şikayetçi.
tek sorun bağlantı eksikliği. benm bir takımım var. nedense bayaadır birçok yerden röportaj vs gibi teklifler geliyor. ama doğru olmayan adamlar olduklarından "aman abicim, kendi kitlemin hedefindeki adam olmak istemem"le uzak tutuyoruz kendimizi. yaptığımız da çok basit birşey. ama etkili... en azından işin ehli olmayan adamların olayları nasıl kendi istedikleri gibi çevireceklerini biliyoruz. "ölüme meydan okuyan adamlar"... "ölümden korkmayan ekip" vs vs vs
sonuç olarak:
1. havacılık sayfaları (dergi gazete), televizyonlardaki havacılık programlarıyla iletişime geçin. her çalışmadan haberdar edin onları. ve gelişmekten bahsetmek için de yenilikçi şeyler ortaya koyun. eğer olduğunuz yerde devam ederseniz, zaten sizi gelip haber yapacak olanlar manken manyaı olmuş, saçma sapan adamlar olacaktır. fazlasını beklemeyin...
2. elinizden geldiğince size gelen haberleri veya yenilikleri bu sayfaların yada programların mail adresleriyle paylaşın. yani işi, bilen adamlara yaptırmak için bir seçiciliğiniz ve yönlendiriciliğiniz olsun.
3. doğru terimler kullanın. yamaçparaşüt pilotları dağdan atlamak tabirini nedense çok seviyor. ama bu tabiri ilk ortaya çıkaran da ipsiz sapsız bir program ve çok ünlü biriyle yapılan röportajdı yani atlamak kelimesinin nasıl vahşet içeren bir yapısı olduğunu, normal hayat süren bir adama sorun. olayın içinde olduğunuzdan normal geliyor olabilir bu kelime. ama "kan, vahşet" çağrışımı yaptığını da unutmayın..
ve son olarak 4. yeni şeyler yapmayı deneyin. her basit olaya sponsor bulmak, diğer yenilikçi projelerin sponsor bulma şansını engelleyen bir olaydır. bırakın, 2 gün de sponsorsuz "basit" bir iş yapın. eğer gerçekten tanıtımdan bahsetmek istiyorsanız, karşılıksız bir şeyleri yapmak çok önemli. bunun en güzel ve anlamlı örneğide bu. basit olaylar için sponsor koşturmayın...
fikir paylaştım. katılan katılmayan olabilir. ama konuyla en yakından alakalı adamlardan birisi olarak sözlerimin anlaşılacaını umuyorum.
bu arada bir Anektot: amerikada 4.000 yamaç paraşüt pilotu olabilir. ama USPA'ya bağlı aktif 35.ooo skydiver (paraşütçü) var. nedeni de basit. olayı izleyen adam sayısı da çok değil. aradaki fark şu: sürekli kendilerini geliştirip, sürekli rekabet halindeler bu adamlar. ve kendilerini de çok iyi tanıtıyorlar (TANITTIRMIYORLAR, TANITIYORLAR). birilerinin gelip onları tanıtmasını beklemiyorlar...
herkese iyi uçuşlar...
nasıl ki bu forumlarda şenlikleri, yeni uçuş tepelerini yada yeni gelişmeleri paylaşıp tartışıyorsunuz; yapacağınız şey çok basit. aynı konu başlığıyla alakalı bir maili, bu işle alakalı kuruluşlara geçilmesi... bir ara her kanalda sivil havacılık programı vardı. ben çok iyi biliyorum, adamlar sivil havacılık ve sportif branşlarla alakalı insanların ilgisizliğinden şikayetçiydi. ben ve benm gibi bu tarzda yazıp çizen adamlar da forumlarda olsun, gelen maillerde olsun iligli durumları hemen onlara paslayarak en azından doğru adamlara ulaşmasını sağlamaktaydık.
kokpit ve diğer sivil havacılıkla alakalı dergi, gazete yada televizyon sayfalarını araştırıp, onların maillerini bir kenarlara yazmak çok basit bir işlem. sonrasında eğer haber yapılmayı isteyen bir olayı varsa uçan arkadaşın; bu adreslere mail attığında emin olun, en fazla 1 gün içinde kendisine geri dönülecektir. çünkü işin içindeyim madem şunu çoook rahatlıkla söyleyebilirim. burada yazanlar tanıtımların yeterli ve doğru olmadığından, oradakiler de buradaki adamların rahatlığından ve ilgisizliğinden şikayetçi.
tek sorun bağlantı eksikliği. benm bir takımım var. nedense bayaadır birçok yerden röportaj vs gibi teklifler geliyor. ama doğru olmayan adamlar olduklarından "aman abicim, kendi kitlemin hedefindeki adam olmak istemem"le uzak tutuyoruz kendimizi. yaptığımız da çok basit birşey. ama etkili... en azından işin ehli olmayan adamların olayları nasıl kendi istedikleri gibi çevireceklerini biliyoruz. "ölüme meydan okuyan adamlar"... "ölümden korkmayan ekip" vs vs vs
sonuç olarak:
1. havacılık sayfaları (dergi gazete), televizyonlardaki havacılık programlarıyla iletişime geçin. her çalışmadan haberdar edin onları. ve gelişmekten bahsetmek için de yenilikçi şeyler ortaya koyun. eğer olduğunuz yerde devam ederseniz, zaten sizi gelip haber yapacak olanlar manken manyaı olmuş, saçma sapan adamlar olacaktır. fazlasını beklemeyin...
2. elinizden geldiğince size gelen haberleri veya yenilikleri bu sayfaların yada programların mail adresleriyle paylaşın. yani işi, bilen adamlara yaptırmak için bir seçiciliğiniz ve yönlendiriciliğiniz olsun.
3. doğru terimler kullanın. yamaçparaşüt pilotları dağdan atlamak tabirini nedense çok seviyor. ama bu tabiri ilk ortaya çıkaran da ipsiz sapsız bir program ve çok ünlü biriyle yapılan röportajdı yani atlamak kelimesinin nasıl vahşet içeren bir yapısı olduğunu, normal hayat süren bir adama sorun. olayın içinde olduğunuzdan normal geliyor olabilir bu kelime. ama "kan, vahşet" çağrışımı yaptığını da unutmayın..
ve son olarak 4. yeni şeyler yapmayı deneyin. her basit olaya sponsor bulmak, diğer yenilikçi projelerin sponsor bulma şansını engelleyen bir olaydır. bırakın, 2 gün de sponsorsuz "basit" bir iş yapın. eğer gerçekten tanıtımdan bahsetmek istiyorsanız, karşılıksız bir şeyleri yapmak çok önemli. bunun en güzel ve anlamlı örneğide bu. basit olaylar için sponsor koşturmayın...
fikir paylaştım. katılan katılmayan olabilir. ama konuyla en yakından alakalı adamlardan birisi olarak sözlerimin anlaşılacaını umuyorum.
bu arada bir Anektot: amerikada 4.000 yamaç paraşüt pilotu olabilir. ama USPA'ya bağlı aktif 35.ooo skydiver (paraşütçü) var. nedeni de basit. olayı izleyen adam sayısı da çok değil. aradaki fark şu: sürekli kendilerini geliştirip, sürekli rekabet halindeler bu adamlar. ve kendilerini de çok iyi tanıtıyorlar (TANITTIRMIYORLAR, TANITIYORLAR). birilerinin gelip onları tanıtmasını beklemiyorlar...
herkese iyi uçuşlar...
- Cenap Kahyaoglu
- Mesajlar: 19
- Kayıt: 20.11.2005, 23:34
- Ad Soyad: Cenap Kahyaoglu
- Şehir: Singapore
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Evet, yol çizelgesi iyi güzel fakat şimdiye kadar ya olmadı yada o yolu yürüyen olmadı.
Bazı medya mensuplarla repörtaj yapılmasın,iyi güzel. Peki, ben şimdi hangi adamın benim reportajı nerede nasıl kullanacağını nereden bilecem? Yani karşımızda daime konuşmasını bilen düzgün insan vardı. Adamın akşam çarpık bir haber vereceğini nereden biliriz??
USPA'ya bağlı okadar sporcu vardır ve onlar çok güzel şeyler yapmaktalar. Ancak unutmayalım, serbest olayı çok çok uzun zamandır yapılmakta ve serbest olayı çok uzun bir askeri tarihe sahip. Yani,para ve siyasi destek görmüş ve görmekte. Ve çok güzel bu ilgi.
Ayrıca, bir dropzone yılda milyonlarca dolar para çeviren bir merkez olduğundan bu işletmeciler olayı en ince ayrıntısına kadar profesyonelce yapmaktalar. Doğal olarak serbestciler de daha güzel bir aile yapısına sahipler. Ne mutlu onlara.
Netice olarak, dediklerinde haklısın ve artık adam akıllı bir tanıtım vs. olmalı. Olacaktır da er veya geç...
Saygılar
Bazı medya mensuplarla repörtaj yapılmasın,iyi güzel. Peki, ben şimdi hangi adamın benim reportajı nerede nasıl kullanacağını nereden bilecem? Yani karşımızda daime konuşmasını bilen düzgün insan vardı. Adamın akşam çarpık bir haber vereceğini nereden biliriz??
USPA'ya bağlı okadar sporcu vardır ve onlar çok güzel şeyler yapmaktalar. Ancak unutmayalım, serbest olayı çok çok uzun zamandır yapılmakta ve serbest olayı çok uzun bir askeri tarihe sahip. Yani,para ve siyasi destek görmüş ve görmekte. Ve çok güzel bu ilgi.
Ayrıca, bir dropzone yılda milyonlarca dolar para çeviren bir merkez olduğundan bu işletmeciler olayı en ince ayrıntısına kadar profesyonelce yapmaktalar. Doğal olarak serbestciler de daha güzel bir aile yapısına sahipler. Ne mutlu onlara.
Netice olarak, dediklerinde haklısın ve artık adam akıllı bir tanıtım vs. olmalı. Olacaktır da er veya geç...
Saygılar
- skydiver
- Mesajlar: 462
- Kayıt: 23.12.2004, 21:23
- Ad Soyad: Volkan Şekerci
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
ben bütün yazımda bir tek şeyi anlattım. "Havacılıkla alakalı veya o tarzda program, yazı hazırlayan adamlara röportaj verin" dedim...
elbette kimin nasıl haber yapacağı belli olmaz. işte bu yüzdendi herkese röportaj vermeyin sözlerimin nedeni. havacılıktan anlamayan adamların yapacağı haberden hayır gelmez dedim. oysa sizin söylediğiniz "nerden bileceğim" gibi bir mantık. zaten bilemediğiniz yerde yapmayın dedim bunu. umarım nüans çözülür...
bu arada dropzonların miyonlarca dolar çevirdiğine ben daha şahit olamadım ne yazıkki. varsa öyle biryer bizde yerleşelim... benim orada anlatmaya çalıştığım husus, tanıtımı kullanabilme yetisidir. zaten dünyadaki paraşütçülerin (profesyonelce dropzone ahlakıyla yaşayan) %70'i maddi sınırda yaşayan insanlardır. yaptıkları sdece amatör ruhla bu işe devam etmektir. bu sadece bir örnek. zaten bunu konun içinde pek bir yeri de yok. o yüzden sonlandırıyorum.
ama bir dropzone'un işletmecileri için söylediklerinize şöyle birşey ekleyebilirim. bu işi ciddi paraya dönüştüren sayılı yerden birisi Arizona Eloy Skydiving Center'dır. sizin de Ölüdeniz gibi dünya çapında bir yeriniz var. en azından o her seferinde seslerini giriş parası arttırıldığında duyabildiğimiz yamaçparaşüt organizasyonları, kendilerini bu konuda geliştirsinler. tandem maliyetini kurtarmadığı için yükselen sesler, bir kere de oradaki ciddi bir organizasyon ortamı için yükseltilsin?
bu mümkün bir olay. orman bakanlığının ihale ettiği yeri, toplanıp, kendileri alabilir ve dünyanın en mükemmel havacılık ekolünü inşaa edebilirler. ama bunun için tandem maliyeti için değil sadece, sahiplenmek için de ses yükseltmek gerekli
ayrıca bazı medya mensuplarının ne yapacaı belli olmayan habere aç insanlar topluluğu olduğunu belirtmiştim. siz de "iyi, güzel" yorumu yapmışsınız. bence de çok güzel olur. ama uygulayabilirseniz
elbette kimin nasıl haber yapacağı belli olmaz. işte bu yüzdendi herkese röportaj vermeyin sözlerimin nedeni. havacılıktan anlamayan adamların yapacağı haberden hayır gelmez dedim. oysa sizin söylediğiniz "nerden bileceğim" gibi bir mantık. zaten bilemediğiniz yerde yapmayın dedim bunu. umarım nüans çözülür...
bu arada dropzonların miyonlarca dolar çevirdiğine ben daha şahit olamadım ne yazıkki. varsa öyle biryer bizde yerleşelim... benim orada anlatmaya çalıştığım husus, tanıtımı kullanabilme yetisidir. zaten dünyadaki paraşütçülerin (profesyonelce dropzone ahlakıyla yaşayan) %70'i maddi sınırda yaşayan insanlardır. yaptıkları sdece amatör ruhla bu işe devam etmektir. bu sadece bir örnek. zaten bunu konun içinde pek bir yeri de yok. o yüzden sonlandırıyorum.
ama bir dropzone'un işletmecileri için söylediklerinize şöyle birşey ekleyebilirim. bu işi ciddi paraya dönüştüren sayılı yerden birisi Arizona Eloy Skydiving Center'dır. sizin de Ölüdeniz gibi dünya çapında bir yeriniz var. en azından o her seferinde seslerini giriş parası arttırıldığında duyabildiğimiz yamaçparaşüt organizasyonları, kendilerini bu konuda geliştirsinler. tandem maliyetini kurtarmadığı için yükselen sesler, bir kere de oradaki ciddi bir organizasyon ortamı için yükseltilsin?
bu mümkün bir olay. orman bakanlığının ihale ettiği yeri, toplanıp, kendileri alabilir ve dünyanın en mükemmel havacılık ekolünü inşaa edebilirler. ama bunun için tandem maliyeti için değil sadece, sahiplenmek için de ses yükseltmek gerekli
ayrıca bazı medya mensuplarının ne yapacaı belli olmayan habere aç insanlar topluluğu olduğunu belirtmiştim. siz de "iyi, güzel" yorumu yapmışsınız. bence de çok güzel olur. ama uygulayabilirseniz
- ORKO
- Mesajlar: 893
- Kayıt: 14.09.2005, 21:23
- Ad Soyad: Mehmet Gönüllü
- Şehir: Konya / Fethiye-Ölüdeniz
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Sabah şekerlerinde manken haberi yapıp akşam haberinde YP göstermek nekadar bize yarar tartışılır. DENMİŞ
ilahi cenap bey, veya abi, bu cümleyi okuyunca nasıl güldüm yav, ama şakayla karışık bizim millet biraz böyle, dün akşam durakta bekliyorum, sigara illetini yakmak için ateş arıyordum soğuktan azımı yüzümü bürüdüm iki gençten ateş istedim yok dediler ve birisi -aa paraşütçü abi naber dedi, şaşırdım, birz durakladım valla iyilik dedim, ama genci tanıyamadım o beni tanıdı, yani baya tanınmaya başladım burda, hemde yamaç paraşütünü tanıtmaya başladım, acelesi yok bakın yavaş yavaş oluyor bu işler, bir önceki yazımdada dediğim gibi bi kaç sene sonra tv lerde boy göstermeye başlarız, elimden geleni gerçekten yapmaya çalışacam, niye başlarız dediğimide sölim, arkadaşımın biri benimle birlikte kurs almaya karar verdi, yani iki acemi olduk, hele bi vazgeçsin basacam tokadı, bi dahada konuşmayacam. Yukardaki yorumlar gerçekten güzel, düşünceler güzel, fikirler güzel, benim artık bu konuyla ilgili yazı yazmam biraz cahillik olur çünkü hiç bi deneyimim yok şu an için...
ilahi cenap bey, veya abi, bu cümleyi okuyunca nasıl güldüm yav, ama şakayla karışık bizim millet biraz böyle, dün akşam durakta bekliyorum, sigara illetini yakmak için ateş arıyordum soğuktan azımı yüzümü bürüdüm iki gençten ateş istedim yok dediler ve birisi -aa paraşütçü abi naber dedi, şaşırdım, birz durakladım valla iyilik dedim, ama genci tanıyamadım o beni tanıdı, yani baya tanınmaya başladım burda, hemde yamaç paraşütünü tanıtmaya başladım, acelesi yok bakın yavaş yavaş oluyor bu işler, bir önceki yazımdada dediğim gibi bi kaç sene sonra tv lerde boy göstermeye başlarız, elimden geleni gerçekten yapmaya çalışacam, niye başlarız dediğimide sölim, arkadaşımın biri benimle birlikte kurs almaya karar verdi, yani iki acemi olduk, hele bi vazgeçsin basacam tokadı, bi dahada konuşmayacam. Yukardaki yorumlar gerçekten güzel, düşünceler güzel, fikirler güzel, benim artık bu konuyla ilgili yazı yazmam biraz cahillik olur çünkü hiç bi deneyimim yok şu an için...
- Cenap Kahyaoglu
- Mesajlar: 19
- Kayıt: 20.11.2005, 23:34
- Ad Soyad: Cenap Kahyaoglu
- Şehir: Singapore
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Bilinçli reportaj verilsin denilmekte. Evet, bu doğrudur fakat maalesef her zaman olmuyor. Aradan muhakkak sivri zekalı biri çıkıp kendi reklamı için her yola başvurmakta. Ve ticari amaçta uçan bazı arkadaşlar rant peşinde oldukları için ilgilenmiyorlar. Ne bilem, hayatın cilvesi mi desem yoksa ilgisizlik mi desem,bilemiyorum.
Ölüdeniz olayına gelince, oradakiler artık sadece gelir kapıları daraldığı zamanlar hareket ederler. Yani artık uzaklaştılar birtakım şeylerden ve o orman parası konusu bazı karanlık insanların eline geçmiş durumda maalesef. Tandemciler ama para kazanmam korkusu ile ses çıkarmaz,işletmeci de aman bişeyler gider korkusu ile ses çıkarmaz. Yani,Ölüdeniz rant olayına döndü. Spor ile alakası yok.Orasını geçelim bence.
Dropzone konusuna gelince, ben kışın Avustralya'da ikamet etmekteyim ve burada dropzone işletmekteyim. Neyin nasıl döndüğünü ve nekadar para ortada olduğunu az çok görüyorum her gün. Fakat doğru,serbestciler son paralarını verip bu güzel sporu yapmaktalar. Para YP'de olduğu gibi tandem ve DVD satışından geliyor.Neyse, dropzone konumuzun dışında...
Fakat işin özüne gelelim, dediğin gibi birşeyler yapmak mümkün ancak kim yapacak? Bir taraftan gerçekten zaman ve enerji harcamak isteyen arkadaşlarımız var,diğer taraftan oralı olmayanlar..
Mehmet arkadaş, biliyorum nasıl olduğu insanlar "paraşütcü abi" demesi. Çok güzel bir duygu ve insanlara bir hoş olayı göstermiş olmanın zevki var. Sen ve senin gibi arkadaşlar sayesinde YP laik olduğu yerlere gelecektir ve insanlarınım sadece kan ve kaza haberleri ile bağdaştırmayacak YP sporunu. Sporumuzun güzel yanlarını tanıyacaklar. Yolundan ayrılma,aynen devam!!
Saygılar...
Ölüdeniz olayına gelince, oradakiler artık sadece gelir kapıları daraldığı zamanlar hareket ederler. Yani artık uzaklaştılar birtakım şeylerden ve o orman parası konusu bazı karanlık insanların eline geçmiş durumda maalesef. Tandemciler ama para kazanmam korkusu ile ses çıkarmaz,işletmeci de aman bişeyler gider korkusu ile ses çıkarmaz. Yani,Ölüdeniz rant olayına döndü. Spor ile alakası yok.Orasını geçelim bence.
Dropzone konusuna gelince, ben kışın Avustralya'da ikamet etmekteyim ve burada dropzone işletmekteyim. Neyin nasıl döndüğünü ve nekadar para ortada olduğunu az çok görüyorum her gün. Fakat doğru,serbestciler son paralarını verip bu güzel sporu yapmaktalar. Para YP'de olduğu gibi tandem ve DVD satışından geliyor.Neyse, dropzone konumuzun dışında...
Fakat işin özüne gelelim, dediğin gibi birşeyler yapmak mümkün ancak kim yapacak? Bir taraftan gerçekten zaman ve enerji harcamak isteyen arkadaşlarımız var,diğer taraftan oralı olmayanlar..
Mehmet arkadaş, biliyorum nasıl olduğu insanlar "paraşütcü abi" demesi. Çok güzel bir duygu ve insanlara bir hoş olayı göstermiş olmanın zevki var. Sen ve senin gibi arkadaşlar sayesinde YP laik olduğu yerlere gelecektir ve insanlarınım sadece kan ve kaza haberleri ile bağdaştırmayacak YP sporunu. Sporumuzun güzel yanlarını tanıyacaklar. Yolundan ayrılma,aynen devam!!
Saygılar...
En son Cenap Kahyaoglu tarafından 29.11.2005, 01:42 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- onursan
- Mesajlar: 202
- Kayıt: 14.07.2005, 15:59
- Ad Soyad: Onur San
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Yaş: 45
- Pilot Menüsü:
selam,
arkadaşlar, dediğiniz gibi, sadece ölüdeniz gibi kapalı, belli, yıllanmış bi bölgede bile şirketler birleşip bi ses çıkaramazken, ülke çapında kulüplerin birleşerek bişeyler yapması (şu an için) biraz uzak geliyo bana. tanıtım - bilinç - eğitim - kontrol vs. hepsi de (şahsi kanaatim) bu sorunun çözülmesinden geçiyo. kimse "boks - karate -vs. vahşi bi spor, kolu bacağı elimize alırız" demiyo. çünkü artık bunlar bilinen şeyler (allah bruce lee'den razı olsun) ve tanınmış, federasyonu olan, uluslararası yarışmalarda ülkemizin resmen temsil edildiği sporlar.
ülkemizde işi uçmak olan insanlar genelde sadece tandemciler. tamamı da bu işi sadece ve sadece para kazanmak için yapmaktalar ve hiçbirinin (özellikle sezon sonlarında) uçma istekleri kalmıyor. çok az bi kısmı yarışma düzenlemek - yarışmak gibi düşünceleri ve kaygıları var.
neden bunları yazıyorum? şudur düşüncem: benim kanım, tabii ki ancak medya yoluyla, uçarak bu sporu tanıtmak. mike küng'un manş'ı geçmesi ve 10000m'den balondan yp ile çıkışı bizim sabah gazetesinde bile haber oldu. ama elemanlar neyin ne olduğunu bilmediklerinden "mike küng adında dünya şampiyonu paraşütçü" gibilerinden yazdılar. bunun yp olduğundan kimsenin haberi yok. böyle bile olsa küng, yp sporunu bizim ülkemize bizden daha iyi tanıtıyo. işi uçmak olan kimse bu şekilde bi proje ile ortaya çıkmaya çabalamış değil bildiğim kadarıyla.
ekstrem sporlar ile ilgili de birkaç program yapıldı - yapılıyor. ancak sadece 2.kuşak ulusal kanallarda yayını yapılan bu programlarda her ne kadar (nispeten) adam akıllı bilgiler verilse de er ya da geç hepsinin sonu magazin programlarına dönüştürülmek oldu - oluyor. izleyici kitlesi sınırlı olan bi programı izleyici kitlesi sınırsız olan bi programla değiştirmek kadar normal bi durum yok açıkçası.
mehmet gibi lokal pilotların çok iyi yetişip kendi bölgelerini bilinçlendirmeleri gerektiği sonucuna varıyoruz. mehmet sadece uçarak, hatta medyayı da kullanmadan, otobüs durağında bile tanınmakta ise, sonuç belli. daha önce bursa / gürle'de de, konya / akşehir'de de olduğu gibi, uçan birkaç kişiyi gören kurtlu güruh, bu sporu yapmaya başlıyor, eğitimini alıyor, etrafına tanıtıyor. bu durum aynen "amcaoğlu yeni yokya cep telefonu almış, radyolu, fotolu, renkli, ben de alacam" denmesi gibi. yokya istediği kadar reklam versin, amcaoğlunda o telefon yoksa, sen de emin olup alamazsın (kötü örnek oldu valla).
saat 11:30 oldu, daha işe başlamadım. kovulmadan işime döneyim. sevgiler...
arkadaşlar, dediğiniz gibi, sadece ölüdeniz gibi kapalı, belli, yıllanmış bi bölgede bile şirketler birleşip bi ses çıkaramazken, ülke çapında kulüplerin birleşerek bişeyler yapması (şu an için) biraz uzak geliyo bana. tanıtım - bilinç - eğitim - kontrol vs. hepsi de (şahsi kanaatim) bu sorunun çözülmesinden geçiyo. kimse "boks - karate -vs. vahşi bi spor, kolu bacağı elimize alırız" demiyo. çünkü artık bunlar bilinen şeyler (allah bruce lee'den razı olsun) ve tanınmış, federasyonu olan, uluslararası yarışmalarda ülkemizin resmen temsil edildiği sporlar.
ülkemizde işi uçmak olan insanlar genelde sadece tandemciler. tamamı da bu işi sadece ve sadece para kazanmak için yapmaktalar ve hiçbirinin (özellikle sezon sonlarında) uçma istekleri kalmıyor. çok az bi kısmı yarışma düzenlemek - yarışmak gibi düşünceleri ve kaygıları var.
neden bunları yazıyorum? şudur düşüncem: benim kanım, tabii ki ancak medya yoluyla, uçarak bu sporu tanıtmak. mike küng'un manş'ı geçmesi ve 10000m'den balondan yp ile çıkışı bizim sabah gazetesinde bile haber oldu. ama elemanlar neyin ne olduğunu bilmediklerinden "mike küng adında dünya şampiyonu paraşütçü" gibilerinden yazdılar. bunun yp olduğundan kimsenin haberi yok. böyle bile olsa küng, yp sporunu bizim ülkemize bizden daha iyi tanıtıyo. işi uçmak olan kimse bu şekilde bi proje ile ortaya çıkmaya çabalamış değil bildiğim kadarıyla.
ekstrem sporlar ile ilgili de birkaç program yapıldı - yapılıyor. ancak sadece 2.kuşak ulusal kanallarda yayını yapılan bu programlarda her ne kadar (nispeten) adam akıllı bilgiler verilse de er ya da geç hepsinin sonu magazin programlarına dönüştürülmek oldu - oluyor. izleyici kitlesi sınırlı olan bi programı izleyici kitlesi sınırsız olan bi programla değiştirmek kadar normal bi durum yok açıkçası.
mehmet gibi lokal pilotların çok iyi yetişip kendi bölgelerini bilinçlendirmeleri gerektiği sonucuna varıyoruz. mehmet sadece uçarak, hatta medyayı da kullanmadan, otobüs durağında bile tanınmakta ise, sonuç belli. daha önce bursa / gürle'de de, konya / akşehir'de de olduğu gibi, uçan birkaç kişiyi gören kurtlu güruh, bu sporu yapmaya başlıyor, eğitimini alıyor, etrafına tanıtıyor. bu durum aynen "amcaoğlu yeni yokya cep telefonu almış, radyolu, fotolu, renkli, ben de alacam" denmesi gibi. yokya istediği kadar reklam versin, amcaoğlunda o telefon yoksa, sen de emin olup alamazsın (kötü örnek oldu valla).
saat 11:30 oldu, daha işe başlamadım. kovulmadan işime döneyim. sevgiler...
- derajan
- Mesajlar: 408
- Kayıt: 16.11.2005, 19:46
- Ad Soyad: Yusuf Biçer
- Şehir: Antalya
- Aldığı Beğeni: 2 / 2
- Pilot Menüsü:
arkadaşlar her iş sabırdan ibaret sadec sabretceksiniz herkes yapmasın zaten bu sporu iyi yapanlar yapsın ben spor yöneticisiyim sporsal yönetimin birinci ayagı arz talep tir insanlar ögrenmek istedikce kulubler acılacak ve hiç bir zamnda herkez bu soru yapmıyacak sizlere bir soruda benden hadi federasyon kuruldu ulusal bide lig olusturduk kaç dernegin katılacagı yada kac kurulusun katılacak nitelikte pilotu var sonuçta sabır edecez isteyene ögretecez iyi adamlar yetiştirecez kendimizi geliştirecez uluslar arası yarışmalara girecez cokkk cookkk emek verecez gecegündüz 20 sene sonra bunun meyvelerini toplayacaz sporsal pazar yok degil simdi meyve tpolayanada var biliyoruz fetiyede sahilde 3 gün bi otur bakıyım ne ler görüyon bu ülke halen hazır deyil alt yapı yok temel yokken sen nasılda kat cıkacan calışmak lazım arkadaşlar dedigim gibi gece gündüz insanlar yetiştirip kendimizi gelistirmeliyiz yazım yanlışları için özür