eğitmenlik kursu

Türkiye Hava Sporları Federasyonu hakkında haberler, tartışmalar, bilgiler.

Moderatör: Moderatör Ekibi

Kullanıcı avatarı
ademhasgul
Mesajlar: 141
Kayıt: 14.08.2006, 15:01
Ad Soyad: Adem Hasgül
Şehir: Kayseri
Aldığı Beğeni: 0 / 2
Pilot Menüsü: 

Mesaj #141 gönderen ademhasgul » 1 on yıl 1 yıl önce (05.03.2013, 17:25)

Arkadaşlar,

Burada yapılan tartışmanın sonuca varması pek mümkün gözükmüyor. Daha önce yazdığım yazıda açıkladığım bazı konulara rağmen hala kafasındaki yapının doğruluğunda ısrarcı olan arkadaşlarımızın fikrini burada değiştirilmesinin mümkün olmadığını görmek gerekiyor. Aynı cümleyi sizlerde federasyon yönetimi için kullanabilirsiniz. Burada sonuca ulaşmayacağı belli olan bu tartışma ile birbirimizi kırıp dökeceğimize bunun resmi yollarla halledilmesinde federasyon yönetimi tarafından bir sakınca görülmediğinin bilinmesi isterim. Yapacağınız her türlü resmi şikayet ve itirazlarınız olumlu ve yapıcı olarak değerlendirilecektir.

Şimdi size göre doğru olan ile bana göre doğru olan arasındaki fark için yapılacak prosedür bellidir. Bu farklılıklar için burada yapılacak her türlü suçlama ve iddia yarar değil zarar getirecek belki kutuplaşmalara neden olacaktır. İtirazı ve şikayetleri olan bütün arkadaşlarımızın yasal hakları bakidir.

Lütfen bu yasal haklarınız kullanınız. Haklı iseniz Federasyon yönetimi sizlerin yasal yollarla aldığınız haklarınızı memnuniyet ile verecektir.

Aynı zamanda Federasyon yönetiminde bulunan ve kurullarında çalışıp inanılmaz derecede fedakarlık gösterip burada çok ciddi haksızlıklara ve iftiralara uğrayan arkadaşlarımında aynı şekilde haklarını aramasını tavsiye ediyorum. Bu konuyu çirkinleştirip ileri, noktaya götürenlere burada bir cevap yazıp daha fazla tartışma malzemesi oluşturmak ve polemiğe girmek yerine bu ithamları resmi yollardan takip ettikleri zaman herkes daha rahat olacaktır. SGM nin Ceza kurullarının federasyon ve yönetimi ile alakaları yoktur. Tamamiyle SGM nin oluşturduğu tarafsız bir ekiptir. Ve buradan bol miktarda bahsettiğiniz yönetmelik ve yazılı kurallara göre hareket ederler. Yinede beğenmezseniz bu kararlar için de yargı yolu mevcuttur. Bunun dışında Hukuki yollar da aynı şekilde olayları tarafsız bir şekilde değerlendirebilecek pozisyondadır.

NOT:
Daha önce yazmama rağmen tekrar ediyor ve bazı konuları biraz daha açmak istiyorum.

Federasyon Web sayfasında yapılan duyuruda:

"Limitasyonlar:
-Kurs kontenjanı 60 kişidir. Fazla talep durumunda ön sınav başarısı esas alınarak öncelik belirlenecektir.
-Ön sınav (pilotluk seviyesi) için minimum başarı %70’dir. Ön sınav tarihi bildirilecektir.
"

Denmiştir. Bakın burada fazla başvuru olması durumunda sınav yapılacaktır denmiyor. fazla talep olması durumunda 60 kişinin seçiminde bu sınav dikkate alınacak ve öncelik belirlenecektir deniyor. Ve diğer madde de Ön sınav için minimum başarı % 70 dir demek ve ayrıca parantez içersindeki pilotluk seviyesi ifadesi sınavdan bu notun alınması gerektiğini açıkça ifade etmektedir. 50 başvuru olsa yine sınav yapılacaktır deniyor. Siz hala 60'ın altında olsaydı sınavsız alınacaktı gibisine iddialarda bulunuyorsunuz. Duyuru hala internet sitesinde yayınlanmakatdır. İşimize gelmiyor biz şu yönetmeliğe bakalım şunu bulalım ile sorunu çözebileceğini düşünen arkadaşlarımız da haklarını aramalılar diyoruz zaten. Bunun dışında gerçekten (işine gelmemesinden dolayı değil) sürecin yanlış olduğunu düşenen arkadaşlar da aynı şekilde hukuki olarak bu konuya itiraz edebilirler. Siz " Yönetmelikte sınav yapılır" denilmiyor diyorsunuz. Bende " Yönetmelikte sınav yapılmaz" da denmiyor derim. Yani bakış açılarımız farklı ise birbirimiz yiyerek sonuca ulaşamayız. Hakeme bakarız ve karara uyarız.

-Yazmış olmama rağmen hala promosyon gibi belge dağıtmamızı savunan zihniyeti anlamıyorum. Bu belge (özellikle bu spor için) bölgelere, ihtiyaca göre gibi kavramlardan önce yeterliliğe göre verilmelidir. Elbette daha sonra bu kriterler değerlendirilebilir. Ancak yeterliliğini şu anda sorguladığım( sorgulamam, bu arkadaşlar yeterli değil anlamında değildir.) pilotlara sizin bölgenizde ihtiyaç var al sana belge denmesi bizim sporumuz açısından korkunç bir şeydir. Antrenörlük dediğin sıfat sporda belirli bir seviyeye gelmiş insanlara verilir. Zaten böyle Verilmelidir. Ben bu seviyedeyim diyen insana subjektif olarak öylesin değilsin denmesi yerine seviyelerini ispatlaması için bir ortam verilir. Şu anda Federasyon olarak pilotlarımızın hiç birisinin seviyesi ile ilgili resmi bir kayıt yok iken 30 uçuşa (35 saat değil) sahip adam da gelir, uçuş saatini 120 saat olarak beyan ederek bu belgeyi talep eder. 40000 (Kırk bin) saat uçuş yapanda beynına göre bu belgeyi talep eder. Beyanında 35 saat uçtum der, SIV yaptım der. Adam yazar formuna, kim aksini ispatlayacaksa buyursun ispatlasın der. Sonra gider uçulamayacak kadar sert havada öğrencisini uçurur. İndiremeyince de telsizden havadaki öğrencisine "yapılacak bir şey yok, başının çaresina bak" der.

- Söz konusu kurs yamaçparaşütü eğitimi olarak düşenen arkadaşlar yanılıyorlar. Hele ikinci aşamadaki konular zaten belirli bir seviyeye gelen pilotların öğrencilere bunları nesıl aktaracağı teknik ve gerekirse uygulamalı gösterilecek bir kurstur. Nasıl uçulacağı değil, öğrencin havada kalırsa nasıl indirleceğini şöyle söyleyebilirsin eğitiminin verileceği bir kurstur. Telsiz ile şu şekilde komut verilir, şu konular muhakkak öğrencilere öncelikli olarak verilir gibi detaylara sahiptir. Bu esnada da bu konular ile ilgili ciddi bir bilgi birikmine sahip olmanız gerekmektedir. Yoksa neyi kime vereceksin. Adama bu eğitimlerde ne aerodinamic nede meteoroloji eğitimi verilecektir. Bu eğitime giren arkadaşlar bu eğitimi verebileceğini beyan eden bunu ispatlayan arkadaşlardır. Bizler burada bu eğitimi verirken nelere dikkat edilecek, nelerin önceliği olacak gibi eğitmen bakış açısından yapılacak bir eğitimden bahsediyoruz.


Kullanıcı avatarı
airea
Mesajlar: 51
Kayıt: 06.05.2006, 22:42
Ad Soyad: Salih Tural
Şehir: İstanbul
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #142 gönderen airea » 1 on yıl 1 yıl önce (05.03.2013, 17:49)

Ben sınava girmedim, sınavı kimlerin geçtiği, kaç aldıkları vs de umurumda değil.

Ancak gerek forumda yazılan sayfalarca yazı, gerekse federasyonda görevli arkadaşların yaptığı açıklamalardan benim anladığım, sınavın biraz çalışma ve teorik bilgi birikimiyle rahatlıkla yapılabileceği yönündedir.

Bu kadar insanın sınava itiraz etmesini ve soruların zorluğundan, çeldirici olmasından, vb şikayet etmesini, sınava çalışmadığı için suçu öğretmene, sınav sistemine (ve hatta bir önceki gece eve gelen misafire) bağlayan öğrencilerin psikolojisine benzetiyorum.

Sorular ne kadar zor olabilir, yp sporu riskli olmakla birlikte karmaşık ve anlaması zor bir spor değil. Ama şu forumda daha doğru dürüst iki lafı bir araya getiremeyen, doğru düzgün cümle kuramayan, 3 sayfa yazı yazıp da hiçbirşey söylemeyen kişilerin sınavı geçememelerine de pek şaşırmadım doğrusu...

Marsa insanlı uzay uçuşu projesi düzenlemiyoruz, basit bir sınav bu. Oturun, çalışın ve sınavı geçin. Eğitmen olduğunuzu iddia ediyorsanız, zaten soruları rahat yapabiliyor olmanız lazım (yapan yapmış). Ama sınavı geçecek düzeyde bilginiz yoksa, kusura bakmayın sizin eğitimciliğinizi de herkesin sorgulaması doğal olur...

Kullanıcı avatarı
SENERARSLAN
Mesajlar: 558
Kayıt: 11.02.2007, 15:15
Ad Soyad: Sener Arslan
Şehir: Denizli
:
50+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #143 gönderen SENERARSLAN » 1 on yıl 1 yıl önce (05.03.2013, 17:57)

Salih hocam bu da yangına körükle gitmek olmuş. Sınavdan geçer not almamış ama eğitmenliğinden şüphe edemeyeceğimiz arkadaşlarımız da var. Herkesi aynı kefeye koymak yanlış olur. Ne geçer not alanlar mükemmel eğitmen statüsünde ne de geçer not almamış olanlar eğitmen olamayacak bilgiye sahip olan kişiler. Bu nedenle değerlendirmeni daha objektif yapman gerektiğini düşünüyorum. Naçizane fikrimdir. Esen Kal.

Kullanıcı avatarı
airea
Mesajlar: 51
Kayıt: 06.05.2006, 22:42
Ad Soyad: Salih Tural
Şehir: İstanbul
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #144 gönderen airea » 1 on yıl 1 yıl önce (05.03.2013, 18:05)

SENERARSLAN yazdı:Salih hocam bu da yangına körükle gitmek olmuş. Sınavdan geçer not almamış ama eğitmenliğinden şüphe edemeyeceğimiz arkadaşlarımız da var. Herkesi aynı kefeye koymak yanlış olur. Ne geçer not alanlar mükemmel eğitmen statüsünde ne de geçer not almamış olanlar eğitmen olamayacak bilgiye sahip olan kişiler. Bu nedenle değerlendirmeni daha objektif yapman gerektiğini düşünüyorum. Naçizane fikrimdir. Esen Kal.


Şener Hocam haklısın, biraz tartmadan yazdığımın farkındayım. Ama dünya kadar sayfa yazılar yazılmış, herkes sınavdan şikayetçi ve sınavı yapan arkadaşların kötü niyetli olduklarına, sınavda şaibe olduğuna kadar gitmiş yazılanlar... Federasyondaki teknik kurulda kimler var bilmiyorum ama muhtemelen çoğunu tanıyorumdur (muharrem kılıç sınavla ilgili bir konu açmış, muharremin teknik kurulda olduğunu ordan öğrendim). Ve bu arkadaşların iyi niyetlerinden şüphe etmiyorum, iyi niyetle iyi ve zor bir işin altına girmişler.

Ama neticede bu bir sınav. Biraz çalışma ve teoriye göz atma ile ben herkesin rahatlıkla geçebileceğine inanıyorum. Ama senelerdir eğitimcilik yapan ve kendine aşırı güvenmesine rağmen bu sınavdan geçemeyen arkadaşlara da doğrudan eğitimcilik payesinin verilmesinden yana değilim. Ülkemizdeki ehliyet sınavı işine dönmemesi lazım bu işin...

Nazik uyarın için çok teşekkürler Şener... selamlarımla...

Kullanıcı avatarı
baytur
Mesajlar: 137
Kayıt: 09.09.2007, 19:25
Ad Soyad: Bayram Turgut
Şehir: İzmir
:
50+ Club
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #145 gönderen baytur » 1 on yıl 1 yıl önce (05.03.2013, 18:29)

1-Bu bir seviye ölçme ve tespit sınavı ise, teorik eğitim vermeden yapılır. Bu durumun bir çok emsali vardır, bunu tartışmaya bile gerek yok. Ancak ülkemizde ki mevcut eğitmen durumu göz önüne alındığında doğru başlangıç böyle mi olmalıydı tartışılır. Kişisel görüşüm yanlış başlandığı yönünde.

2-Sınavı hazırlayanlar aslanlar gibi çıkıp soruları biz hazırladık, sorular ve cevapları da bunlar diyemediğine göre, yaptıklarının arkasında duracak cesareti onlarda göremediğimize göre, sınav da bir garabetlik olduğu kesin ve sonuç olarak süreci yürüteceklere ciddi güven kaybı oluşmuştur, bu noktada sınavı hazırlayan ve yapanların ne kadar ehil olduğu tartışılır hale gelmiştir. Bu sınav eğitmen adaylarının teorik bilgisini ölçmekten çok, eğitim işini yürüteceklerin neyi başarabileceğini anlamak açısından daha bilgi verici olmuştur. Teorik bilgiyi ölçmede bu kadar hazırlıksız yakalanılmışsa, sonrasını düşünmek bile istemiyorum.

3-Türkiye de ilk olacak bir uygulamaya ben yılların eğitmeniyim diye baş vuruyor iseniz, sınav zordu, çalışacak bilgi bulamadım, aslında 100 alırdım gibi serzenişlere kesinlikle hiç bir hakkınız yok. Sınav öncesinde hedef kitlenin eğitmenlik yapanlar olduğu ve öncelikle bunları lisanslamak istediklerini ilgili kişiler çok açık beyan etti. Ha sınav soruları teknik olarak hatalıy dı, göreceli olarak değerlendirilebilecek açıklama şeklinde sorular olmamalıydı diyorsanız, hatayı somut örneklemle ortaya koyduktan sonra eleştirinizi yapmalısınız. Yine de böyle bir sınavda, daha ortada ulusal bir eğitim sistemi ve manuelleri olmadan, okuyana göre sonucu 1-2 puan bile farkedebilecek soruların sorulması tartışma yaratmıştır. Ancak manuel mevcutsa prosedürler ile ilgili açıklama sorusu sorulabilirdi.

4-Hadi yukarıda ki 3 maddeden vaz geçelim. Bu bir ön seçim ve sıralama sınavı idi diyelim. 107 kişi sınava girmiş, 60 kontenjan demişsiniz, 27 kişiyi sınavda başarılı ilan etmişsiniz. El insaf kontenjanın yarısı bile değil. O zaman seçme ve sıralama yönteminizin efektif olmadığını kendiniz ispatlamış oldunuz. Bu durumu devam ettirmede ısrarcı olmanız, ne kadar mantıklı ve akılcı onada siz karar verin. Ha bu sınavda 70 alamamış olanlar eğitmen olamaz, diyecek kadar, bu işi iyi bildiğinizi idda edecek kadar megolaman iseniz, camia eninde sonunda bunun hesabını size ödetir, benden söylemesi.

Bundan sonra yapılacak şey bana göre şudur. Sizin 60 kişilik kontenjanınız mı var? İlk 60 kişiyi çağırın. 6 ay veye ne kadar gerekliyse bir zaman dilimi belirleyin. Pilot tecrübesi, teorik bilgi, eğitmenlik nitelikleri,eğitim verme becerisi vs. vs. çıtalarınızı açık ve net olarak belirleyin. Belirlenen süre zarfında eğitmen adayı olanlardan bu seviyede olduğunu belgeleyen, ispatlayan ve ortaya koyan kişilere lisansını verin. Yada kendi rızanızla, onurlu bir şekilde, bu işi yapabileceğinizi idda etmekten vaz geçip, ehil olan kişilere emaneti teslim edin.

Saygılar

Kullanıcı avatarı
ucarimanda
Mesajlar: 299
Kayıt: 16.10.2006, 17:07
Ad Soyad: Yigit Yildirim
Şehir: Ankara
:
Yarışma Pilotu 50+ Club Dealer
Aldığı Beğeni: 8 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #146 gönderen ucarimanda » 1 on yıl 1 yıl önce (05.03.2013, 18:42)

Sınavı geçen ya da geçemeyen, uygulamayı doğru bulan ya da yanlış bulan farklı kişilerden çok gerçekçi ve önemli eleştiriler var. Bu tür eleştiri ve fikirlerini paylaşan kişilere teşekkür ederim.

En baştan da söylediğimiz gibi bu işin problemsiz olmayacağını biliyoruz. Tüm problemlere rağmen saygı çerçevesinde konuyu tartışabilir ve daha az problemli hale getirebiliriz.

Bu sürecin içinde bulunan bir kişi olarak yaşadığım duygu şudur; kevgire dönmüş bir su testisini on parmağımla kapatıyorum ama hala koca delikler var. Parmak sayısı yetmiyor. Çoğu eleştirinin gerçeklik payı olduğunu görüyorum ama her probleme bir çözüm şu an yok.

Lütfen değerli katkılarınız eksik etmeyin.

İlk grupla yapılan eğitim tamamlandıktan sonra eksiklerimizi mümkün olduğunca düzelterek süreci devam ettireceğiz.

saygılarımla,

yigit


Kullanıcı avatarı
halukyildiz
Mesajlar: 133
Kayıt: 18.04.2008, 01:58
Ad Soyad: Haluk Yildiz
Şehir: Ingiltere
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #147 gönderen halukyildiz » 1 on yıl 1 yıl önce (05.03.2013, 22:07)

Yigit bey,

Bransim farkli ama acayip guzel bir sey oluyor diye ulkede bir iki gundur takip ediyorum konuyu ve 103 nolu mesajda elestirimi bile yazdim dayanamayip ama konu nedense bilgi yarismasi dogru ve adaletli yapildi mi yapilmadi mi? ya dondu. Siz federasyon olarak, kendi kendinizi ikinci sinavda zora sokmus olacaksiniz bu test sinavinin icadiyla. Neden? Cunku sinava gelip gecer not alan tecrubeli bir pilot "hadi bakalim ben hakettim beni egitici/antrenor yapin" deme hakkina sahip gibi gorunuyor, sizcede oyle degil mi? Yol yakinken bu metodu biraz degistirin. Klup yonetimleriyle ortaklasa calisin ki klupler size ogretmenlik yapmaya uygun gordukleri, guvendikleri ve klubun (dolayisiyla ulke sporunun) menfatine calisacak pilotlari size gondersinler. Pilotaj olarak yetersiz veya tecrubesi supheli bir aday gelirse zaten egitim surecinde biraktirma yetkisine sahipsiniz yada biligisi eksikse eksik olan yanini biraz daha vakit ayirip standarta cikartirsiniz kurslarinizda. Yaptiginiz secme sinavin zararli bir tarafi olmayabilir ama bu sinav sonucunda kendinizce sectiginiz adaylarin kluplere ne kadar yaracagini veya yaramayacagini bilmiyorsunuzdur herhalde? Kluplerde bilmiyordur. Klup baskanlari bu aday egitmenlerden (dolayisiyla federasyondan/devletten) faydanlama garantisini nasil aliyor simdi? Kurs acabilecekler mi bu egitmenlerle?Ancak klup kendi sectigi ve anlastigi adayi size gonderirse sizin emeklerinizin karsiligi daha guzel alinir. Keske 60 kisilik kontejani doldursaydiniz bu egitim sezonunda. Belki bu yaz 3-5 klup daha devletin yetki verdigi legal birer ogretmene kavusurdu. Belki 20 parasutcu fazladan yetisirdi. Kluplerin icinden gelen ogretmenler olmadikca bu sporlar gelismez kanatindeyim. Klupler buyuk cabalarla kuruluyor, kuruma suna buna ragmen kurulup sifir yetkiyle itile kakila bu gunlere geldiler. Bugun devletten yetkili egitmen bekliyorlar. Klup yonetimlerine "sen bilmezsin ben sececem" demeyin, yazik olur. Klup yonetimleri bile daha olayin farkina varamamis ki herkes soru kitapcigi pesinde kimse daha ben uyemi egitmenlik kursuna gonderemedim ona yaniyorum dedimi bir iki kisi haric. Daha planor klupleri kuracagiz :lol: bu ulkede isimiz cok. Selamlar, Haluk

Kullanıcı avatarı
Yamasut
Mesajlar: 155
Kayıt: 04.01.2007, 12:32
Ad Soyad: Serdar İlker
Şehir: Bursa
:
Yarışma Pilotu 100+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 4
Pilot Menüsü: 

Mesaj #148 gönderen Yamasut » 1 on yıl 1 yıl önce (05.03.2013, 22:55)

Merhabalar,

Yapılmış olan Yardımcı eğitmenlik ön sınavı ile ilgili ve bu başlık altında yazılanlar ile ilgili bazı konuları açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Yazıya başlamadan önce tanımayanlar için kendimi tanıtayım:
1993 yılında ODTÜ Havacılık topluluğunda bu spora başladım 1995 yılında eğitmen oldum ve 1999 yılında mezun olana kadar bu kulüpte eğitmenlik yaptım. Bu süreç içerisinde sadece ODTÜ Hav. Topluluğunda 400-500 arası başlangıç, pek çok kulüp pilotu, pilot ve eğitmen yetiştirdik. 1995-96 yıllarında Uçman sportif havacılıkta Yp eğitmeni olarak çalıştım, bu çalışmalarda Cem Melekoğlu ile birlikte Hacettepe ve Ankara Üniversiteleri havacılık topluluklarının ilk yamaç paraşütü kurslarını vererek bu spora başlamalarını sağladım. 1997 yılında Bilkent ünv. Hav. Klb. ilk kursunu Muharrem Kılıç ile beraber verdim. 2002 senesinde Yiğit Yıldırım ve Muharrem Kılıç ile birlikte Gazi ünv. Hav. Topluluğunun ilk kursunu vererek bu spora başlamasını sağladık. 1997,2001 ve 2002 sezonlarında Fethiyede tandem pilotu olarak çalıştım (1000+tandem uçuşu). THK’nda 1992 paraşüt başlangıç, 1994, 1995,1996 yılları yazlarında tekamül kurslarına devam ederek D bröveli paraşütçü oldum(147 atlayış). 2007 yılında Bursa’da 11 arkadaşımla beraber Gökyüzü Hav. Sporları Kulübünü kurdum ve 6 yıldır başkanlığını yürütmekteyim ve kulübün 3 eğitmeninden biriyim. Bu sporda ilk yarışmalar başladığından beri yapılan mesafe yarışmalarının %90 ına katıldım. Federasyonun tüm kurulma aşamalarında bulundum, ve 3 yıldır Yönetim kurulu, teknik kurul ve eğitim kurulu gibi kurullarda çalışıyorum. Son 3 yıldır Bursa’da il temsilcisi olarak Gürhavk, MKP Hav. Klb. ve Gökyüzü kulüpleriyle beraber 4 adet hedef yarışması (uluslar arası kurallara göre ve elektronik hedef pedi kullanılarak) ve 2 adet mesafe yarışması (Bursa Kupası 1,2) düzenledik. İlk defa THK dışında uluslar arası kurallar uygulanarak ve hedef pedi kullanılarak bu yarışmaların yapılmış olması da ayrıca önemlidir. Ana hatlarıyla havacılık geçmişim budur, ayrıntılara girmedim. Bu spor Türkiye’de 23 yıldır yapılıyor, ben ise 20 yıldır aktif olarak bu sporun içerisindeyim ve 20 yıldır ilk defa yukarıda yazdıklarımla havacılık geçmişimi yayınlıyorum. Aşağıda yazdıklarımı okurken, yukarıdaki yazdıklarımın kulağınızın bir tarafında bulunmasını isterim.
Kurullarda görev alan arkadaşlarımızın hepsi de benimle yakın tecrübelere sahiptir.

Ön sınavı geçen arkadaşları tebrik ederim. Kursa devam etmeye başladılar, bu ilk 6 günlük GSM dersleri bittikten sonra 25-30 Mart arasında yamaçparaşütü ders anlatım modülleri eğitimini alıp 30 Mart ta uygulanacak olan sınavı geçerek yollarına devam edeceklerdir. 30 Marttaki sınavdan geçmek de zorunludur. Geçemeyenler bir sonraki kursa devam edeceklerdir. Kursu bitirip sınavı geçenler yardımcı eğitmenlik sürecine başlayacaklar ve eğitimlerine devam edeceklerdir.
Sınavdan geçemeyen arkadaşlar bir sonraki kursa iyi çalışarak eksiklerini gidererek geldikleri taktirde ön sınavı geçmemeleri için hiçbir neden yoktur. Bu süreci iyi değerlendirip eksiklerini gidermeleri en doğru yaklaşım olacaktır. İkinci yardımcı eğitmenlik kursunun ne zaman açılacağıyla ilgili henüz tarih belirlenmedi, ancak en kısa zamanda yaz dönemi içinde birkaç ay sonra açılması düşünülüyor. Hatta bu sene bitmeden bir üçüncüsü de açılabilir.

Ülkemizde 1990 yılında başlayan bu spor kapsamında, bu sporu yapan ve yaptıran eğitmenler için ilk defa bu kadar çok katılımlı bir sınav yapılmıştır. Bu sınav aynı zamanda ülkemizde bu sporu yapanların teknik bilgi seviyesinin hangi düzeyde olduğu konusunda da çok önemli verilerin elde edilmesine referans olmuştur. Bölgelere ve illere göre teorik bilgi seviyeleri ve en fazla hangi konularda teorik bilgi eksikliğinin olduğunun ortaya çıkması açısından önemli veriler edinilmesini sağlamıştır. Açıkçası bu sınav camiada yapılan en geniş katılımlı ve ilk sınav olması açısından ve ortaya çıkarmış olduğu veriler açısından çok önemlidir.

Federasyon bünyesinde oluşturulmuş olan mevcut Eğitim Sistemimiz son 3 sene boyunca teknik ve eğitim kurullarındaki her biri minimum 10-15 senedir eğitmenlik yapan ve bu sporun pek çok alanıyla ilgili çalışmalar yapan 14 kişilik bir konusunda uzman olan bir eğitmen grubu tarafından hazırlanmıştır.
Bunun yanı sıra düzenlenen bu ilk Yardımcı eğitmenlik (1. Kademe Antrenör) sınavı soruları da bu 14 kişilik ekibin içerisinden oluşturulan sınav komisyonu tarafından hazırlanmıştır. Soruların hazırlanması konusunda çok titiz bir çalışma yürütüldü. Çalışma sonucunda 40 soruluk bir soru grubu oluşturuldu. Bu soruların 25 kadarı başlangıç düzeyi sorulardır.15 civarı soru kulüp pilotluğu seviyesi sorularıdır.
Sınav sorularının yayınlanmasını isteyen pek çok arkadaş bu başlık altında rica da bulunmuş.
Bununla beraber sınav sorularını yayınlamamız pek doğru olmayacaktır. Bunun nedeni bu sorulardan bazılarının ileriki sınavlarda da sorulma ihtimali olmasından dolayıdır. Değişik zamanlarda 3 kere Yardımcı eğitmenlik sınavı yaptığımızı düşünelim ve her seferinde de sınav sorularını yayınladığımızı düşünelim. Bu durumda 4. sınava soracak soru bulmakta çok zorlanacağımız açıktır. Bu nedenlerle sınav soruları yayınlanmayacaktır.

Öncelikle oluşan yanlış bir algıyı gidermek gerekiyor. Kurs ile ilgili THSF sayfasından yapılan bilgilendirme aşağıdaki gibidir isteyen açıp bakabilir:
“Kurs kontenjanı 60 kişidir. Fazla talep durumunda ön sınav başarısı esas alınarak öncelik belirlenecektir.
-Ön sınav (pilotluk seviyesi) için minimum başarı %70’dir.” Denilmiştir.
Bu şu demektir: Öncelikle her kursiyerin minimum 70 puan alarak sınavı geçmesi gerekmektedir. Kontenjan 60 kişi olduğundan ve sınavı geçen kişi sayısı 60 tan fazla olur ise, sınav başarısı daha yüksek olan ilk 60 kişinin bu kursa alınacağıdır.

Ancak bu açıklama görülüyor ki yanlış anlaşılmış, sınav sonunda, sınavdaki puanlama sırasına göre ilk 60 kişinin alınacağını zannedenler olmuş. Böyle bir durum yok.
Bu eğitime katılım şartı sınavdan minimum 70 puan almaktır. Sınavdan 70 ve üstü alan kişi sayısı 60 kişilik kontenjanın üzerinde olur ise, örneğin 75 kişi olur ise bu fazla olan 15 kişi bir sonraki eğitime bırakılıp bir sonraki eğitime sınavsız girmeleri sağlanacaktı. Ancak durum böyle olmadı. Sınavdan 27 kişi geçti. Kursun maksimum kontenjanı 60 kişidir diye sınavı geçemeyen 33 kişiyi daha kursa eklemek gibi bir durum olamaz.
Kursa 50 kişi başvursa hepsi alınmayacak mıydı deniliyor. Evet alınmayacaktı. Kursa 50 kişi başvurmuş olsa idi bu 50 kişi yine sınava girecekti ve sınavı kaç kişi geçerse o kadar kişi kursa alınacaktı. Örneğin 50 kişiden 40 kişi sınavı geçseydi kursa 40 kişi girecekti.

Türkiye’nin her bölgesinde her ilinde eğitmenlerin olması en çok bizlerin istediği şeydir. Bununla beraber unutulmamalıdır ki; “şu il de de eğitmen olsun” diye yeterli bilgisi ve tecrübesi olmayan kişilere de sınavdan geçememiş olsalar bile eğitmenlik verilmesi doğru değildir. “Ben sınavdan geçemedim!, yeterli teknik bilgim yok!, ama sen yine de beni eğitmenlik kursuna al çünkü benim ilimden eğitmenlik kursuna girmiş kimse olmayacak!”
Bu nasıl bir mantıktır anlamak mümkün değil. Eğer kişi eğitmen olmak istiyorsa, bu sayede kendi ilinden de bir eğitmen çıkarmış olmak istiyorsa, buna yönelik çalışma yapıp kendi teknik bilgisini ve tecrübesini arttırıp tekrar bu sınavlardan geçmelidir. Uçak kullanabilmek için PPL almak istediğinizde bizim ilimizde de pilot olsun benim bilgim yetersiz olsa da sen bana PPL ver diyebiliyor musunuz? Yada otomobil kullanmak için B2 sınıfı ehliyet alacaksınız, ama önceden amcanızın oğlu size araba kullanmayı öğretti, diyebiliyor musunuz ki, ben araba kullanmayı biliyorum, ilk yardımdan, motordan ve trafik sınavlarından geçemedim ama sen bana yinede ehliyet ver diyebiliyor musunuz? Eğitmenlik yapacak kişilerin öncelikle belirli bir teorik bilgi ve altyapıya sahip olmaları gerekmektedir.



Diğer bir konu :
“Ancak, başvurunun fazla olması halinde yukarıdaki şartların yanında sırasıyla; ilgili branşta milli sporcu olmak, üniversitelerin beden eğitimi ve spor eğitimi veren yüksek öğrenim kurumları ile diğer üniversite ve yüksekokullardan mezun olmak, yabancı dil bildiğini belgelemek ve en az 5 yıl lisanslı sporcu olmak tercih sebebidir.”

Bu konuyu sınav öncesi ve sonrasında bana soranlar oldu onlara söylediğim cevabı buradan sizler ile paylaşayım: Bu kişilere öncelik, iki durumda verilebilir:
1. Başvuru formları doldurulup gönderildiğinde bu kursun ön sınavına girmesi için öncelik tanınır, başvurusu elenmez. Tabi, teknik seviyesi yeterli olmayan bir kişinin, sırf üniversitelerin Bd.Eğt.Bl.den mezunu olduğu veya İngilizce bildiği için bu kursa girebilmesi diye bir durum olamaz. Aksi taktirde başlangıç eğitimini alan tüm Bd.Eğt.Bl mezunlarını, başvuru yaptığı taktirde eğitmenlik kursuna almak durumunda kalırsınız. Yani yine bir teknik seviye aramak zorundasınız.
2. Sınavda 80 kişi 70 puan ve üstünde puan almıştır, kurs kontenjanı 60 kişidir. İlk kursa 60 kişi alıp diğer 20 kişiyi ikinci kursa bırakmak zorundasınızdır. Bu durumda yukarıda bahsedilen kişileri, ilk kursu alacak 60 kişi içine dahil edersiniz. Öncelik sağlanabilecek durumlar bunlardır.

Yukarıda anlattığım 2 uygulama dışında 3. bir uygulama bekleyenler, yani “ilgili branşta milli sporcu olmak, üniversitelerin beden eğitimi ve spor eğitimi veren yüksek öğrenim kurumları ile diğer üniversite ve yüksekokullardan mezun olmak, yabancı dil bildiğini belgelemek ve en az 5 yıl lisanslı sporcu olmak” durumlarında olanların ön sınavsız eğitmenlik kursuna alınması veya kurs üresince yapılacak sınavlardan muaf tutulmaları diye bir uygulama olamaz. Bu konu yeterince açık, bu konunun tekrar dile getirilmesi gereksiz olacaktır.

Sınav sorularının seçeneklerinin kafa karıştırıcı olması birbirine yakın şıkların bulunması konusu:
Arkadaşlar, siz bugüne kadar hangi sınavda, diğer 4 seçeneğin konuyla alakası olmadığı ve doğru seçeneğin ayan beyan gözüktüğünü gördünüz. Böyle bir sınav zaten formalite sınavı olur hiçbir şeyi ölçmez ve değerlendirmez. Yapılan sınavda kişi o soruyla ilgili konuyu biliyorsa zaten yakın olan diğer seçeneği hemen eleyip doğru seçeneği bulur. Yani bizler soruları hazırlarken, aerodinamik ile ilgili soru sorup aşağıdaki 4 seçeneği malzeme bilgisinden yapıp 5. seçeneği aerodinamik ile ilgili yapıp kolaylıkla seçmenizi mi sağlamalıydık?

1990 yılında ilk yamaç paraşütü eğitimleri ODTÜ Hav. Top. bünyesinde başladığında Cem Melekoğlu ve Murat Tüzer bu işin temellerini atmıştır. Sonrasında 1995 senesinde ben ve Muharrem tarafından bu sistem, yurtdışı kaynaklardan (özellikle BHPA) yararlanılarak revize edilmiştir. Hazırladığımız bu eğitim sistemi ile ODTÜ de eğitimlerimizi verirken, diğer bu sporu başlamasına eğitim vererek yardımcı olduğumuz Ün. Kulüplerinin de bu sistemi kullanmalarına vesile olduk. Bu kulüpler arasında Hacettepe, Ankara ve Gazi Ünv. Havacılık kulüpleri sayılabilir. ODTÜ deki eğitimini sonlandırıp SDÜ ye giden arkadaşımız Kenan Oruç da aynı sistemin orada da uygulanmasını sağlamıştır. Yıllar içerisinde uygulamada ufak tefek farklılıklar olabilir ancak bu saydığım kulüplerde eğitimin temelleri aynıdır. Buna ileriki yıllarda eğitim vermeye başlayan Uçuş kulübü gibi ticari kulüpleri de katarsak baya geniş bir yelpaze çıkıyor.
Bugün ise federasyon bünyesinde eğitim sistemi oluşturulurken, yukarıda bahsettiğim kulüplerin kullanmış ve başarısı kanıtlanmış olan eğitim sistemi ve BHPA, USHPA, SAHPA, NZHGPA,… gibi pek çok sistem incelenerek en doğru eğitim sistemi hazırlanmıştır.
Federasyonda her biri en az 10-15 yıldır eğitmenlik yapan 14 kişilik bir ekip tarafından hazırlanmış olan bu eğitim ve sınav sistemi konusunda yapılan yanlış yorumlar, yetersiz bilgiden kaynaklanmaktadır. Bu içeriği boş olan açıklamaları ve daha federasyonun eğitim sistemini görmeden suçlama yapan arkadaşların bu kurslara katılmasını özellikle çok isterim. Bunun nedeni ise kursa katıldıklarında aslında yp ile ilgili bugüne kadar hiç görmedikleri ne kadar çok bilgi olduğunu fark edecek olmalarıdır.

18 yıl önce ODTÜ de oluşturmuş olduğumuz ve pek çok kulübe yayılmış olan bu sistem başarılı olmuştur. Bu sistem ile yetişen benim veya Muharremin öğrencileri yada öğrencilerimizin öğrencileri, yada bu sistemi uygulayan diğer kulüplerdeki pilotların Türkiye’de ve uluslar arası alanda başarılar elde etmişlerdir.
Bu başarılı arkadaşlarımızdan örnek verirsek:
Yiğit Yıldırım ODTÜ: yıllardır yarışmalarda hep ilk 3 te, yurt dışı yarışmalarda hep üst sıralarda, akro yarışma pilotu.
Selçuk ve Egemen ODTÜ: Türkiyenin ilk 100+ km mesafe rekorunu, sonrasında 184 km uçarak yine Türkiye rekorunu kırmışlardır. Ulusal yarışmalarda ilk 3 te dereceler aldılar.
Basat Okay ODTÜ: 190+ km Türkiye rekoru, ulusal yarışmalarda dereceler
Yılmaz Açıkgöz: Yarışma pilotu ve mesafe pilotu
Serdar Tur: yarışma pilotu, mesafe pilotu,
Ümit Aydemir: yarışma pilotu, eğitmen
Tuncay Tahtakin:, Yarışma pilotu, ulusal yarışmalarda ilk 3 te dereceler.
Ali Onur Ertaş: Yarışma Pilotu, Eğitmen, tandem pilotu
Hasan Günher: Eğitmen, tandem pilotu
Bu liste yazdıkça uzar, kolay değil 18 senelik eğitim sistemi ve elde edilen başarılar ve kazanımlar (Unuttuğum arkadaşlar lütfen kusura bakmasınlar).

Bizim oluşturduğumuz bu sistemi kullanan kulüpler dışında düzgün eğitim veren ve bu ekipten tamamen bağımsız olarak kendi sistemlerini kurmuş ve yine eğitmenlik ve yarışmalarda başarışlı olmuş kulüpler tabiî ki var. Bunların arasında Boğaziçi Ünv. Ege Ünv. İstanbul Ünv. 9 Eylül Ünv., İkarus, Albatros, İsuk gibi bu işi bilerek yapan kulüpleri de sayabiliriz (Unuttuğum kulüpler lütfen kusura bakmasın).
Sonuç olarak hazırlamış olduğumuz eğitim sistemiyle pek çok kaliteli eğitmen ve yarışmacı yetiştirilmiştir. Bu başarıların en büyük sebebi doğru düzgün bir eğitim sistemi olmasıdır.

Şimdi bu sınavdan sonra görüyorum ki: Bu sınavı geçememiş arkadaşların bir kısmı, Federasyonun eğitim sistemini ve sınavını haksızca ve hiç de hoş olmayan ifadeler ile eleştiriyor. Federasyonun eğitim sistemine temel oluşturmuş olan bu sistemin, 18 yıl içerisinde başarıya ulaştığı yukarıda yazdığım isimler ve örneklerle zaten ispatlanmıştır.
Başarısı ispat edilmiş bir sistemi, henüz daha bu ön sınavı geçememiş kişiler hangi mantıkla ve bilgi birikimine güvenerek eleştirebiliyorlar?
Sınavı geçememiş ve eğitmen olduğunu söyleyen ve bu sayfada eleştiride bulunan arkadaşların da, bu eğitmenlik kurslarına girip gerekli eğitimleri aldıktan sonra ileride böyle başarılar elde edecek pilotlar yetiştirmesini dilerim. Bizleri eleştirmeden önce neler yaptığımızı incelemenizi tavsiye ederim

Sınavdan sonra sınavı geçemeyen arkadaşların, federasyona saldırmak yerine, kendi eksiklerini değerlendirip özeleştirilerini yapıp bir sonraki sınava hazırlanmalarını beklerdim. Bu davranışı gösteren arkadaşlar var kendilerini tebrik ediyorum.

Sınav sonuçlarında kazananların illere göre dağılımına bakınca illerdeki teorik bilgi seviyesinin yüksekliği de ortaya çıkıyor. Sınavı geçenler:
Ankara: 12 kişi, İstanbul:5, İzmir:3, Isparta:2, Antalya:2, Gaziantep:1, Muğla:1.
Son 10 yıllık Mesafe yarışma sonuçlarını şöyle bir tarayın, üst sıralarda olan kişiler genellikle yine bu illerden yada bu illerde eğitim almış sonrasında başka ilde oturanlardır. Dolayısıyla Sınav sonuçlarındaki başta Ankara olmak üzere şehirlere göre başarı ağırlıkları gayet normaldir. Ancak bunu böyle anlamak istemeyen art niyetliler sınav sorularının sızdırıldığına varana kadar iftira atmaktadır.
Ankara, İstanbul ve İzmir bu sporun il doğduğundan beri 1990 dan beri uçan şehirler, daha sonra diğer illere dağıldı. Bu üç büyük ilde bu sporun daha dolu teorik bilgiyle yapıldığı ve bu nedenle bu 3 ilin daha başarılı olduğunu düşünebilmenizi beklerdim.

Bu sınav sonuçları göstermiştir ki: Türkiye’de şu anda eğitmen olduğunu söyleyen çok farklı seviyelerde insanlar var. Amacımız,bu farklı seviyelerdeki insanları belli bir teorik ve pratik bilgi seviyesinde birleştirmektir. Bunun için teorik ve uygulama eksikleri olan arkadaşların seviyelerini yükseltmeleri ve sınavları geçerek uygulama eğitimleri almaları gerekmektedir. Eğitmenlik kurslarında anlatılacak konular, eğitmenlerin derslerde neleri anlatacağı nasıl anlatacağı ve nerelere vurgu yapılacağı, eğitim kayıtlarının nasıl tutulacağı, federasyona nasıl bilgi aktarılacağı gibi konular var. Yani bu kurslarda aerodinamik, meteoroloji, pilotaj gibi konuları ayrıntılarıyla anlatıp bu konuları öğretme gibi bir uygulama olmayacak.
Dolayısıyla bu kurslara başvuran kişilerin bu bilgileri halihazırda biliyor olarak bu kurslara gelmeleri gerekiyor. Bu konuları bilip bilmediklerini de ancak bir ön sınav ile anlayabiliriz, bu nedenle ön sınav yapılıyor.

Sınavdan sonra bu sayfadan yazılarıyla eğitim notu soran ve federasyon eğitim notu hazırlasın versin diyenler çıktı.
Federasyonun kendisinin eğitim notu yoktur, şu anda böyle bir eğitim notları yada kitabı gibi bir hazırlığa girmesi de doğru değildir. İlerleyen süreçte birkaç yıl sonra camianın acil sorunları çözüldüğünde kitap yazmaya da fırsat bulunabilir belki.
Eğitim notu almak isteyen arkadaşlara tavsiyem ilk olarak sınavdan geçen kişilerle görüşmeniz, Ankara’daki ve İstanbul’daki düzgün eğitim veren kulüplerden eğitim notu istemeniz yada hafta sonu 2 günlüğüne bu kulüplere giderek sizlere eğitim vermesini sağlamanız olacaktır.

Diğer bir konu:
Federasyon kurulduğundan beri camianın içinde olalım yapıcı olalım diye hiçbirinize mesafa koymadık kendimizi içimize kapatmadık. Her zaman bir telefon kadar yakın olmaya çalıştık. Doğrusuda budur. Bununla birlikte bu durumu suistimal eden, bu yaklaşımın değerini bilmeyen bazı arkadaşlar çok yanlış davranışlara giriyorlar. Kurullardaki arkadaşlara yada Başkana telefon eden arkadaşların üsluplarına ve konuşma tarzlarına dikkat etmeleri gerekir. Burada azami olarak istenen normal bir insana gösterilen saygıdır. Konumumuzdan dolayı ekstra saygı isteyecek değiliz. Ancak kimsenin de kalkıp haddini aşan tavırlar ile konuşmaya da hakkı yoktur. Hanginiz THK eğitmenlik sınavından geçemediğinde kalkıp THK başkanını arayıp istediği gibi konuşuyor. Hiç kimse. Niye? çünkü telefonu dahi yok sizde. Diğer yandan, sizlere telefon numarasını bile veren herkesin derdini dinlemeye çalışan bir başkanımız var bunun kıymetini bilelim. Bundan sonra yapacağınız görüşmelerde saygılı davranmanızı tavsiye ederim.

Öte yandan bu sayfada eleştiri yapan arkadaşların da yazdıkları şeylere dikkat etmesi gerekmektedir. Kişilik haklarına saldırı ya da federasyon ile ilgili yapılan ithamlar, hakarete varan kelimeler yada imalar kullanılmasının yanlış olduğunu hatırlatmak isterim. Bu forumda yazı yazanların yanı sıra, federasyonda görevli olan arkadaşların da bu konudaki yasal süreçleri işletme hakkını saklı tuttuğunu da hatırlatmak uygun olacaktır.

Yukarıda yazdıklarımdan sonra artık daha bu sayfada eğitim sistemi, eğitmenlik, sınav vs.. konularında gereksiz yazıların son bulması gerektiğini düşünüyorum. Gerekli olan bilgiler yukarıdadır.

Daha öncede söylediğim gibi yapılan her uygulama bu sporun doğru yapılabilmesi ve camianın iyiliği için yapılıyor. Bu konuda fevri yaklaşımlardan kaçınılmalı ve hep beraber bu sporun daha ileriye taşınabilmesi için çalışmalıyız.

Saygılarımla,

Serdar İLKER

Kullanıcı avatarı
PROFLY
Mesajlar: 476
Kayıt: 08.04.2006, 10:23
Ad Soyad: Mesut Albayrak
Şehir: Bursa
:
50+ Club Dealer
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #149 gönderen PROFLY » 1 on yıl 1 yıl önce (05.03.2013, 23:59)

Serdar İlker, Muharrem Kılıç, Yiğit Yıldırım ve Adem Hasgül'e açıklamalarından dolayı teşekkür ederim.

Tartışma üslubu doğru olduktan sonra herkes birbirini daha iyi anlar; ve birbirlerinin fikirlerinden istifade eder. Daha öncede söylediğim gibi; bu ilk sınav ve kursta federasyon için bir tecrübe oldu; ve Yiğitin belirttiği gibi; federasyonda kendi adına dersler çıkardı. Sınava girenler de çıkardı.

Kendileriyle tanışma fırsatım olmasada; 7.sayfadaki Cumhur Malalan ve Kutsal Zafer Şahinin de mesajlarını da bu başlık altında önemli buluyorum. Çünkü sizlerle benzer bir geçmişleri var ve Türkiyenin ilk eğitmenlerindenler ve sınavda başarısız oldular. Açıkyürekli mesajları için onlara da teşekkürler. Belki arkadaşınızdır; görüşürseniz süreçle ilgili faydalı değerlendirmeler yapabileceklerine inanıyorum.

Bunun yanında yapılan saldırıları hiçbir zaman tasvip etmedim; amaç öç almak, bağcıyı dövmek yada sorumluluk alanları cezalandırmak olmamalı. Ve de başarısız oldu diye elinde kanıt olmadan ithamda bulunanlarda yanlış yaptı; sınava katılmayıp konu hakkında bilgisi olmadığı halde başarısız olanları eleştirenlerde..

Benim emek gösteren arkadaşların iyiniyetinden şüphem yok; zaman içerisinde herşeyin daha iyiye gideceğine inanıyor; yapılacak çalışmalarda başarılar diliyorum.

Mesut

Kullanıcı avatarı
feridunist
Mesajlar: 41
Kayıt: 04.12.2006, 15:23
Ad Soyad: Fatih Sarıtarla
Şehir: Ankara
:
Yarışma Pilotu 100+ Club
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #150 gönderen feridunist » 1 on yıl 1 yıl önce (06.03.2013, 00:12)

Cumhur yazdı: İsmim Cumhur Malalan, 1990 yılında uşakta açılan THK paraşüt kursu sayesinde havacılıkla, 1995 yılında Uçman sportif havacılıkta Cem melekoğlu sayesinde YP ile tanıştım. Gazi havacılık kulübünün 96 daki ilk kurucularından ve Denhavk’ın 2001 den beri kurucu üyelerindenim.


selam;
Gazi Üni. havacılık kulübu ise bahsettiğiniz, benim bildiğim yamaç paraşütü kursu Gazi'de ilk 2002 senesinde verildi. Belki model uçak ile uğraşmış olabilirsiniz.

Kullanıcı avatarı
seccckin
Mesajlar: 593
Kayıt: 02.01.2009, 01:27
Ad Soyad: Seckin Aparı
Şehir: Manisa
:
50+ Club Dealer
Aldığı Beğeni: 22 / 3
Pilot Menüsü: 

Mesaj #151 gönderen seccckin » 1 on yıl 1 yıl önce (06.03.2013, 00:20)

Serdar Hocam Merhaba gayet güzel açıklayıcı kelimelerle durumu izah etmişştiniz. Siz bir sistem geliştirmişşiniz ve kurallar koymuşşunuz bu kurallarada uyulması gerektiğini söylüyorsunuz haklısınız ve saygı ile karşılıyorum. fakat size anlatmak istediğim ve sormak istediğim bir kaç şey var yazımı okursanız ve cevaplarsanız sevinirim.

Belki büyük şehirlerde bu işi iyi yapan kulüpler olabilir fakat küçük yerlerde bu böyle değil bu iş için dershane yok kitap yok birşey yok hepimiz belli bir yerden sonra sağdan soldan kendimizi geliştiremeye çalışıyoruz. kucuk yerlerde her kesin bir farklı bir işi var ve bu işi paradan çok bir nevi hizmet olarak yapıyor belki buyuk sehirlerde rant çoktur ama kucuk illerde yılda eğitim alan kişi sayısı 7 8 kişiyi geçmiyor. Onlardan gelen parada zaten eğitim ekipmanlarını yenilemeye ve kulup masraflarına gidiyor. Kucuk yerledeki insanların tek düşüncesi var oda "aman memleketim tanınsın ve benle bir uçan kişi sayıcı çoğalsın hep birlikte uçalımdır"

Ülkemizde havacılık ve yamaçparaşütünün gelişmesi için yıllarını vermiş memleketinde take offlar ve iniş yerleri açmış sürekli belediye valilik git gel yaparak biroksayi aşmış festivaller düzenlemiş öğrenci yetiştirmiş kişiler var. Belki bu gun o kişiler xc yapmıyor belki yapamıyor fakat siz "türkiyenin her yerinde bugun yamaçparaşütü var uçuşları yapılıyor yamaçparaşütü günden güne gelişiyor yeni takeofflar açılıyor festivaller oluyor" diyorsunuz ya işte onlar sayesinde bunları diyebiliyorsunuz. Bu gün orduda trabzonda manisada muğlada tokatta antalyada alanyada denizlide samsunda konyada ve aklıma gelmeyen bir çok ilde o take oflar yollar kendiliğinden açılmadı. festivaller kendiliğinden olmadı...

Şimdi size soruyorum
1- bukadar havacılık için emek harcıyan kişilerin kim olduğu belli bunların hiçmi hatırı yoktu ??
2-bu arkadaşlar sınavı geçememiş olabilir Fakat böylesine havacılık için elinden geleni yapan kişilere neden "arkadaş sen eğitmen olmak istiyorsun ama eksiğin var bu eksiğini tamamlayalım sonra sana eğitmenlik veririz" denmedi? (lütfen federasyonun boyle bir gorevi yoktur diye geçiştirmeyin daha somut bilgiler verin ülkemizde bu işin dersanesi yok kitabı yok belki ankaradaki kişiler için ulaşılması kolay bilgiler kulupler olabilir ama taşradaki insan ne yapacak)

Serdar Hocam Siz 14 kişi çok iyi uçuyor çok bilgili ve tecrubeli kişiler olabilirsiniz ama bu aldığınız veya verdiğiniz kararların doğru olduğu anlamına gelmez. koskoca hükümet bile bazen kararsız kalıp referanduma gidiyor.

Ben size bir öneri sunmak istiyorum yapılan işin doğru olup olmadığı hakkında bir anket yapın kulüp başkanlarını tek tek arayın sorun gerekirse yazılı sorun gelen taleplere bir bakın.

İyi çalışmalar.


Kullanıcı avatarı
Cumhur
Mesajlar: 2
Kayıt: 04.11.2008, 23:58
Ad Soyad: Cumhur Malalan
Şehir: Denizli
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #152 gönderen Cumhur » 1 on yıl 1 yıl önce (06.03.2013, 03:17)

feridunist yazdı:
Cumhur yazdı: İsmim Cumhur Malalan, 1990 yılında uşakta açılan THK paraşüt kursu sayesinde havacılıkla, 1995 yılında Uçman sportif havacılıkta Cem melekoğlu sayesinde YP ile tanıştım. Gazi havacılık kulübünün 96 daki ilk kurucularından ve Denhavk’ın 2001 den beri kurucu üyelerindenim.


selam;
Gazi Üni. havacılık kulübu ise bahsettiğiniz, benim bildiğim yamaç paraşütü kursu Gazi'de ilk 2002 senesinde verildi. Belki model uçak ile uğraşmış olabilirsiniz.


Merhaba Fatih,
Yazımı tekrar okuduğunda fark edersin sanırım, ben Gazi havacılık klübünün kuruluşunun tarihini ve içerisinde bulunuş şeklimi yazdım. YP eğitimi verdiğimden bahsetmedim. Ben eğitimimi cem melekoğlundan 1995 nisanında aldım. 1997 de Gaziden mezun oldum. Bu iki yılda Kısıtlı imkanlar sebebi ile Bırak eğitim vermeyi ben kendimi bile eğitirken çok zorlandım. 7 yaşında tazecik beyinlere A,B,C'yi öğretmek için 4 yıllık fakülte bitirip ardından bir yılda staj yaparak öğretmenlik payesini ancak alabilirken, böylesi önemli bir sporda iki yılda eğitmenlik yamaya başlayan arkadaşlarıda başarılarından dolayı kutluyorum. Ayrıca maketle hiç ilgilenmedim içinde adrenalin yok.
Bu arada istersen bukadar insanı bunlarla meşgul etmeyelim kişisel mailime yazabilirsin,
selamlar

Kullanıcı avatarı
Yamasut
Mesajlar: 155
Kayıt: 04.01.2007, 12:32
Ad Soyad: Serdar İlker
Şehir: Bursa
:
Yarışma Pilotu 100+ Club
Aldığı Beğeni: 1 / 4
Pilot Menüsü: 

Mesaj #153 gönderen Yamasut » 1 on yıl 1 yıl önce (06.03.2013, 12:46)

Merhaba Seçkin,

sorduğun sorular ile ilgili cevaplarımı aşağıda bulabilirsin, soruların ve yorumların için teşekkürler.
Serdar Hocam Merhaba gayet güzel açıklayıcı kelimelerle durumu izah etmişştiniz. Siz bir sistem geliştirmişşiniz ve kurallar koymuşşunuz bu kurallarada uyulması gerektiğini söylüyorsunuz haklısınız ve saygı ile karşılıyorum. fakat size anlatmak istediğim ve sormak istediğim bir kaç şey var yazımı okursanız ve cevaplarsanız sevinirim.

Belki büyük şehirlerde bu işi iyi yapan kulüpler olabilir fakat küçük yerlerde bu böyle değil bu iş için dershane yok kitap yok birşey yok hepimiz belli bir yerden sonra sağdan soldan kendimizi geliştiremeye çalışıyoruz. kucuk yerlerde her kesin bir farklı bir işi var ve bu işi paradan çok bir nevi hizmet olarak yapıyor belki buyuk sehirlerde rant çoktur ama kucuk illerde yılda eğitim alan kişi sayısı 7 8 kişiyi geçmiyor. Onlardan gelen parada zaten eğitim ekipmanlarını yenilemeye ve kulup masraflarına gidiyor. Kucuk yerledeki insanların tek düşüncesi var oda "aman memleketim tanınsın ve benle bir uçan kişi sayıcı çoğalsın hep birlikte uçalımdır"


Yukarıda anlatmış olduğunuz sıkıntıları Türkiye’de pek çok kişi yaşıyor. Örneğin ben de hayatımı geçindirmek için bir işte çalışıyorum ve bir yandan federasyon işleri bir yandan kalkış pisti açma çalışması bir yandan yılda 3 tane yarışma düzenlenmesi gibi pek çok konuyla ilgileniyorum ve yıllardır bu işten tek kuruş bile kazanmadan bu işleri yapıyorum(Bursa’daki herkes bilir). Bu anlattığınız kısımla ilgili sizi en iyi anlayanlardan biri de benimdir diye düşünüyorum. Dediklerinizde haklısınız, her il de YP nin belli yerlere gelebilmesi için halen maalesef çok fazla emek sarfedilmesi gerekiyor.
Ülkemizde havacılık ve yamaçparaşütünün gelişmesi için yıllarını vermiş memleketinde take offlar ve iniş yerleri açmış sürekli belediye valilik git gel yaparak biroksayi aşmış festivaller düzenlemiş öğrenci yetiştirmiş kişiler var. Belki bu gun o kişiler xc yapmıyor belki yapamıyor fakat siz "türkiyenin her yerinde bugun yamaçparaşütü var uçuşları yapılıyor yamaçparaşütü günden güne gelişiyor yeni takeofflar açılıyor festivaller oluyor" diyorsunuz ya işte onlar sayesinde bunları diyebiliyorsunuz. Bu gün orduda trabzonda manisada muğlada tokatta antalyada alanyada denizlide samsunda konyada ve aklıma gelmeyen bir çok ilde o take oflar yollar kendiliğinden açılmadı. festivaller kendiliğinden olmadı...


"türkiyenin her yerinde bugun yamaçparaşütü var uçuşları yapılıyor yamaçparaşütü günden güne gelişiyor yeni takeofflar açılıyor festivaller oluyor" sözü sadece şu anki durumu açıklayan bir durum tespitidir. Bu Kalkış Alanlarını Federasyon açtı, Federasyonun desteğiyle açıldı, Federasyonun icraatıdır dediğimiz yok. Sadece benim değil, federasyondan herhangi bir arkadaşımın böyle bir söz söylediğini yada beyanatını bana getirin, Ben bu gün bu sporu bırakıp gitmeye hazırım. Kimsenin emeğinin üzerinden pirim yapmaya çalışmadık çalışmayız. Bizim yaptıklarımız zaten bizi ifade etmeye fazlasıyla yetiyor.
Festival düzenleyen bu spor için emek veren tüm arkadaşlar, bu spora emek verdikleri için zaten herkesin taktirini topluyorlar. Bu spor için emek harcayan herkes bizim için değerlidir, bu konuda zaten bir sıkıntı yok.

Şimdi size soruyorum
1- bukadar havacılık için emek harcıyan kişilerin kim olduğu belli bunların hiçmi hatırı yoktu ??


Sanırım bu soruyu sınav ile ilgili sormuşsunuz öyle değilse cevabı dikkate almayınız. Bu spor için emek harcayan herkes hem Federasyon için hem de tüm Türkiye için değerlidir. Hepimizde hatırlıdır. Bu spora emek veren insanlar tabiî ki değer görmelidir ve ayrı bir yere sahip olmalıdır.
Bununla birlikte eğitim konusu, tamamen bu konuların dışında tutulması zorunlu bir konudur. Havacılığın altyapı çalışmalarını yürütmek kalkış alanı açtırmak, yol yaptırmak, organizasyon yapmak farklı konulardır, eğitmenlik ise tamamen farklı bir konudur.Eğitmenlik konusunda belirleyici unsurlar teorik bilgi, uygulama bilgisi, davranış bilgisi gibi konulardan oluşmaktadır. Bu konuların içerisine hatır gönül ilişkisi kesinlikle karıştırılmamalıdır.
Yaptığımız spor kaza, kırım ve hayati tehlike içeren bir spordur. Hatır ilişkisiyle eğitmen olan bir kişinin öğrencisi bir kaza yaptığında bunun vicdani azabını herkes çekecektir. Dolayısıyla ülkemizde teknik bilgi ve tecrübenin arttırılarak herkesin eğitmenlik için minimum yeterlilik seviyesine ulaşmasını sağlamamız gerekmektedir.

2-bu arkadaşlar sınavı geçememiş olabilir Fakat böylesine havacılık için elinden geleni yapan kişilere neden "arkadaş sen eğitmen olmak istiyorsun ama eksiğin var bu eksiğini tamamlayalım sonra sana eğitmenlik veririz" denmedi? (lütfen federasyonun boyle bir gorevi yoktur diye geçiştirmeyin daha somut bilgiler verin ülkemizde bu işin dersanesi yok kitabı yok belki ankaradaki kişiler için ulaşılması kolay bilgiler kulupler olabilir ama taşradaki insan ne yapacak)


"arkadaş sen eğitmen olmak istiyorsun ama eksiğin var bu eksiğini tamamlayalım sonra sana eğitmenlik veririz" denmedi? Demişsiniz. Peki biz bunu sınavdan önce demiş olsaydık kaç kişi bu durumu kabul ederdi. Ön sınav yapılacak, Yardımcı eğitmenlik kursu açılacak dendiğinde bile, pek çok kişi “ben zaten eğitmenim kim bana sınav yapacak eğitmenliğimi sorgulayacak” “ben eğitmenim neden bir başkasının yanında yardımcı eğitmenlik yapayım” gibi serzenişleri hepiniz hatırlıyor olmalısınız. Kaldı ki bizlerin söylediği şey de senin söylediğinle yakın. “Sınavı geçemeyen arkadaşlar lütfen teknik bilgi seviyenizi arttırıp tekrar gelin”.

“Bu işin dersanesi kitabı yok” demişsiniz. Bu ülkede şimdiye kadar hazırlanan 2 adet kitap var: M.Can Gül ve Orhan Özgülbaş’ın kitapları. Ayrıca yurtdışından getirtilen ve pek çok kulüpte bulunan hatta yp forumdan duyurulan kitaplardan edinip, İngilizce bilmiyorsanız bile Türkçe’ye çevirtebilirdiniz yada İngilizce bilenlerden yardım alabilirdiniz. Geçmiş yıllar içerisinde zaten bu kitapların okunup bu girişimlerin yapılmış olması gerekirdi. Ayrıca bu ülkede 2yada 3 tane YP dergisi çıkarıldı ve bunlar talep görmediği için kapandı. Bunlara talep gösterilebilirdi. Teknik bilgisinin yetersiz olduğunu düşünen arkadaşlar, Teknik bilgisi daha fazla olan kulüplerden kitapçık, ders notu yada eğitim desteği isteyebilirlerdi. Bu kulüpleri bu konuda insanların kendisini geliştirebileceği dershaneler olarak da görebilirsiniz. Bunların hepsini şu anda da yapmak mümkün.

Serdar Hocam Siz 14 kişi çok iyi uçuyor çok bilgili ve tecrubeli kişiler olabilirsiniz ama bu aldığınız veya verdiğiniz kararların doğru olduğu anlamına gelmez. koskoca hükümet bile bazen kararsız kalıp referanduma gidiyor.


Kimse her zaman her yaptığım doğrudur diyemez. Bu genel, ve herkesin katıldığı bir ifadedir. Bununla birlikte bu 14 kişinin Federasyonun Eğitim Sistemi konusunda hazırlamış olduğu sistem doğrudur. Bu sisteme temel olan ve 18 senedir uygulanan ve başarısını ispatlamış bir sistem varken, bunun aksini iddia etmek çok doğru değildir. Yada en azından bu konuda yazacağınız eleştirinin teknik yönde olması ve sağlam temellere dayanması gerekir.

Ben size bir öneri sunmak istiyorum yapılan işin doğru olup olmadığı hakkında bir anket yapın kulüp başkanlarını tek tek arayın sorun gerekirse yazılı sorun gelen taleplere bir bakın.


Eğitim ile ilgili konular, aerodinamikten uçuş tekniğine, eğitimden sınav sistemine kadar bir bütündür. Sınavda ne sorulacağı, eğitmen seviyesinin ne olacağı teoride ne anlatılacağı, SIV uygulamasında hangi durumda hangi frenin çekileceği, Venturi’nin ne olduğu sabittir ve bir bütündür. Bu konular anket ile belirlenemez.

1993 senesinde ODTÜ de ,bende başlangıç sınavında yazılı sınavı geçmiş, sözlü sınavda 5-6 sorudan, bir soruya cevap veremediğim için sınavdan kalmış ilk kursa girememiştim. Sınav sonrasında, ne eğitim sistemini, ne eğitmenleri nede soruları suçlamadım. Yazılı sınavda sorulan başlangıç düzeyi soruların sınavından geçtikten sonra öğrenciler Acil durumlardaki uygulamalardan (asimetrik, önden kapanma, spin, ağaca iniş, tele iniş vs…) sözlü sınava tabi tutuluyordu. Sözlü sınavda tüm sorulara doğru cevap vermek şarttı. Benim gibi 1 tanesine yanlış cevap verince kalıyordunuz. Sözlü sınavda acil durumlarla ilgili sorularda örneğin Sağ taraftan asimetrik yedin, ne yaparsın dendiğinde, hiç düşünmeden eeeee, üüüüüü, demeden anında cevabı vermen bekleniyordu. Yani havada nasıl anında reaksiyon vermek gerekiyorsa sözlü sınavda da aynı tepki bekleniyordu. Bu uygulamanın mantığı da, “eğer daha yerde iken bu soruya cevap veremiyorsan, havada hiç cevap veremeyeceğindir”. Bu uygulamayı şimdi SIV ve acil durumlar derslerinde kullananlar var. Cevap verirken hatalı olduğum soru ise, prosedürü tamamen bilmeme rağmen, sözlü heyecanından yada sınav psikolojisinden her neyse, Suya inişte bacak kolonlarını çözeriz demeyi unutmuş olmamdır. Hala hatırladıkça gülerim. Ancak sonrasında eksiklerimi tamamlayıp bir sonraki kursta devam ettim.

Bu anımı neden anlattım; herkesin her zaman eksikleri hataları, bilmesine rağmen yaptığı yanlışları olabilir. Burada en önemli nokta, önce eksiklerin farkına varmak sonrasında bunları tamamlamak için özveriyle çalışmaktır.

Saygılarımla,

Serdar İLKER

Kullanıcı avatarı
seccckin
Mesajlar: 593
Kayıt: 02.01.2009, 01:27
Ad Soyad: Seckin Aparı
Şehir: Manisa
:
50+ Club Dealer
Aldığı Beğeni: 22 / 3
Pilot Menüsü: 

Mesaj #154 gönderen seccckin » 1 on yıl 1 yıl önce (06.03.2013, 20:26)

Serdar hocam vermiş olduğunuz cevap için teşşekür ederim. Fakat son yazdığım anket kısmını sanırım yanlış anlamışsınız. Ben anket derken sınav sorularını yada ne sorulacağını ankete çıkarın demek istemedim. Ankette antranor kursu pilot alımı "sınavlamı olsun" yoksa "her kulupten birilerini çağırıp eksikliklerini tespit edip onları eğitip sonrasında antranörmu yapalım" soruları sorulmasıydı. Ben bu anketin yapılmasını şiddetle tavsiye ediyorum en azından insanların vereceği cevabı bir görün... Belki bir gurup kişi forumda " siz kim oluyorsunuzda sizden eğitim alacam" demiş olabilir fakat belki çoğunluk böyle düşünmüyordur. Bunuda en iyi yapılan anketler belirler.

Hatta iki sistemi bile yürürlüğe koyabilirsiniz. Sizden kurs almak istemeyen gelir sınava girer başarırsa antranörlük kursuna devam eder yada gelir eğitim alır antranorluk kursuna devam eder.

Ben hala daha öncelikle kulüplerin ivedi olarak antranor eksikliklerinin tamamlanmasından yanayım. İyi çalışmalar.

Kullanıcı avatarı
bartsay
Mesajlar: 1058
Kayıt: 30.10.2009, 07:45
Ad Soyad: Bartuğ Sayın
Şehir: Isparta
Aldığı Beğeni: 2 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #155 gönderen bartsay » 1 on yıl 1 yıl önce (06.03.2013, 21:03)

seccckin yazdı:
Hatta iki sistemi bile yürürlüğe koyabilirsiniz. Sizden kurs almak istemeyen gelir sınava girer başarırsa antranörlük kursuna devam eder yada gelir eğitim alır antranorluk kursuna devam eder.

Ben hala daha öncelikle kulüplerin ivedi olarak antranor eksikliklerinin tamamlanmasından yanayım. İyi çalışmalar.


Çok güzel bir oneri,

Böyle bir kurs acasnız ücretli olmalı
Ben katılırim, çok kişide katılır.

Ayrica bu tür kursların sonunda sınav yapılır sınav kağıtları degerlendirildikten sonra kursiyerlere yine dagitilip hatalar tartisilir.

Kullanıcı avatarı
özcan göktan
Mesajlar: 7
Kayıt: 23.06.2012, 14:24
Ad Soyad: Özcan Göktan
Şehir: Bartın
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #156 gönderen özcan göktan » 1 on yıl 1 yıl önce (06.03.2013, 23:04)

arkadaşlar thsf bizim için bir yol çizmiştir, gönülden destekliyorum bom boş bir tarlada yürümektense görünür bir yolda yürümeryi tercih ederim.her yolun basında ufak tefek virajlar olabilir bence sorun değil.güzel sporumuzun temsilcileriyiz nazik olmak zorundayız.thsf bu çalışmalarından dolayı tebrik eder başarılarının devamını diliyorum herkese neşeşeli uçuçlar..


Kullanıcı avatarı
M.ALİ
Mesajlar: 10
Kayıt: 08.02.2011, 13:35
Ad Soyad: Mehmet Ali Göçmen
Şehir: Mersin
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #157 gönderen M.ALİ » 1 on yıl 1 yıl önce (06.03.2013, 23:29)

Bununla beraber sınav sorularını yayınlamamız pek doğru olmayacaktır. Bunun nedeni bu sorulardan bazılarının ileriki sınavlarda da sorulma ihtimali olmasından dolayıdır. Değişik zamanlarda 3 kere Yardımcı eğitmenlik sınavı yaptığımızı düşünelim ve her seferinde de sınav sorularını yayınladığımızı düşünelim. Bu durumda 4. sınava soracak soru bulmakta çok zorlanacağımız açıktır. Bu nedenlerle sınav soruları yayınlanmayacaktır.... Serdar kardeşimiz iyi bir eğitim almış Tebrikler Anladığım kadarıyla bir sürü de sınava girmiş vr Sayısız eğitim vermiş ve Sınav yapmış... şimdi soruyorum;
Kendisi girdiği hangi sınav sorularının cevabını öğrenememiş ondan saklamışlar?
Ve kendisi şimdiye kadar yaptığı eğitimlerdeki sınavların kaç tanesinin soru cevaplarını açıklamamış?
Ben okullarda özel sektörde ve resmi kuruluşlarda yüzlerce sınava girdim hepsinin cevap anahatarını bana verdiler yanlışlarımı gördüm; ne büyük bir nimet sunmuşlar bana.. siz nasıl bir yapılanmanın içindesiniz :)

Kullanıcı avatarı
ymcbayraktar
Mesajlar: 832
Kayıt: 13.06.2005, 20:24
Ad Soyad: Mehmet Bayraktar
Şehir: Tokat / Zile
Aldığı Beğeni: 7 / 4
Yaş: 65
Pilot Menüsü: 

Mesaj #158 gönderen ymcbayraktar » 1 on yıl 1 yıl önce (07.03.2013, 01:28)

Bence Teknik kuruldaki arakadaşların açıklamaları yapılan yanlışta ısrardan başka birşey değil Kurumlar yasa veya yönetmeliklerle yönetilir Antrenör eğitim yönetmeliğinde hiçbir federasyon kontenjan fazlası anterenör adayı belirlenirken sınav yapılır bunun içinde sınav barajı federasyon yönetim kurulu tarafından belirlenir demiyor antrenör yönetmeliğinin 7. maddesinde sıralamanın nasıl yapılacağı belirtiliyor bunun dışı sadece federasyonun keyfiyetidir hele hele 70 puan barajı tamamen yanlış ve hatalı bir karardır; burada antrenör yeterlilik sınavı yapılmıyor o sınav kursun sonunda yapılır; aday seçerken değil !!!
Sayın Adem Hasgül'ün Arkadaşların hakkını yasal yollardan aramalı görüşüne katılıyorum bu nedenle İnternetten gsgm nin bilgi edinme sayfasından bilgi istedim ve ardından talepte bulundum mağdur olduğuna inanan arkadaşların da laf üretmek yerine yasal haklarını aramalarını rica ederim kaldı ki sayın Asbaşkan Adem Hasgül bu konuda sıkıntı olmayacağını da beyan etti
saygılarımla
Mehmet Bayraktar :?

airman26
Mesajlar: 63
Kayıt: 21.05.2008, 22:59
Ad Soyad: Erkan Ertem
Şehir: Ankara
:
250+ Club
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #159 gönderen airman26 » 1 on yıl 1 yıl önce (07.03.2013, 02:34)

Somut bir örnek vereyim.Şimdi siz tıp eğitimi almak için üniversite sınavına giriyorsunuz ve kontenjan türkiye için 60 kişi.müracat 120 kişi peki uygulama nasıl? tabiki bölümü seçen,sınava giren ,en yüksek puandan başlayarak 60 kişi üniversitenin bu bölümüne yerleştirilir.Yani bu 120 kişiye bir baraj felan uygulanmaz.Sonuç itibarıyla bu üniversiteyi bitiremeyenler doktor olamaz.Çünkü talep 120 ihtiyaç 60 kişidir.Mevcut olan en iyi 60 kişi okula alınır ve bu 60 kişiden eğitimini başarıyla tamamlayanlar mezun olur.bunu bilmeyen yoktur sanırım.peki bu 60 kişilik doktorlar bizi ameliyat edebiliyor da federasyonun kontenjanındaki 60 kişi nasıl kursa alınmıyor?sanki bu adamların hepsi kursu başarıyla tamamladılar ve eğitime başladılar.Yasa ve yönetmelik ne işe yarıyor o zaman? Ben de teknik kuruldaki arkadaşların hassasiyetlerine katılıyorum ama bu yasaların dışına çıkmamıza izin vermez.Eğitmenlerin iyi yetişmesi ve seçilmesi çok önemli ancak şuanda yetkisiz ve standardize olmamış kulüplerin başı mevcut durumda daha çok ağrıyacaktır.eğitim veren kulübün öğrencilerinin başına bişey gelse bunun hukuki sorumluluğunu kim üstlenebilir.

Kullanıcı avatarı
Paranormal
Mesajlar: 31
Kayıt: 26.06.2007, 14:35
Ad Soyad: Olgu Taylan Güven
Şehir: Balıkesir
:
50+ Club
Aldığı Beğeni: 0 / 0
Pilot Menüsü: 

Mesaj #160 gönderen Paranormal » 1 on yıl 1 yıl önce (07.03.2013, 09:06)

airman26 yazdı:Somut bir örnek vereyim.Şimdi siz tıp eğitimi almak için üniversite sınavına giriyorsunuz ve kontenjan türkiye için 60 kişi.müracat 120 kişi peki uygulama nasıl? tabiki bölümü seçen,sınava giren ,en yüksek puandan başlayarak 60 kişi üniversitenin bu bölümüne yerleştirilir.Yani bu 120 kişiye bir baraj felan uygulanmaz.Sonuç itibarıyla bu üniversiteyi bitiremeyenler doktor olamaz.Çünkü talep 120 ihtiyaç 60 kişidir.Mevcut olan en iyi 60 kişi okula alınır ve bu 60 kişiden eğitimini başarıyla tamamlayanlar mezun olur.bunu bilmeyen yoktur sanırım.peki bu 60 kişilik doktorlar bizi ameliyat edebiliyor da federasyonun kontenjanındaki 60 kişi nasıl kursa alınmıyor?sanki bu adamların hepsi kursu başarıyla tamamladılar ve eğitime başladılar.Yasa ve yönetmelik ne işe yarıyor o zaman? Ben de teknik kuruldaki arkadaşların hassasiyetlerine katılıyorum ama bu yasaların dışına çıkmamıza izin vermez.Eğitmenlerin iyi yetişmesi ve seçilmesi çok önemli ancak şuanda yetkisiz ve standardize olmamış kulüplerin başı mevcut durumda daha çok ağrıyacaktır.eğitim veren kulübün öğrencilerinin başına bişey gelse bunun hukuki sorumluluğunu kim üstlenebilir.


Karşılaştırmanızın taraflılığını geçiyorum; 6 yıllık bir eğitim, onlarca sözlü sınav, okunup ezberlenen binlerce sayfayı önemsemeyip 2 haftalık bir kursla denk tutmuş gibi oluyorsunuz. Peki Tıpta Uzmanlık Sınavı'ndaki baraj uygulamasını nasıl açıklıyorsunuz? Açıkçası ben "Arkadaşlar Diş Hekimliğinde Uzmanlık Sınavı'nda baraj notu 40'tır. Benzer şekilde eğitmenlik kursuna katılmak için de bir baraj uygulaması gereklidir." demeye cesaret edemem. Ne alakası var sonuçta, değil mi?

Her eğitimin kendine özgü sorunları var. Federasyonların havacılık branşlarındaki uygulamalarından örnek verin, 2 milyona yakın kişinin girdiği bir sınavdan değil.