Geçen hafta sonu Serdivan’daydım. 2004 yılında Kurum’daki eğitimimden sonra ilk kez bırakın uçmayı, rüzgarı bol, havası temiz, kokusu toprak bir tepede kanadıma dokunmanın mutluluğunu daha çok da heyecanını yaşadım hala yaşıyorum. Anladım ki şehrin kalabalığı, baskısı, sıkıntısı zehir; bu türden heyecanlar da panzehir. Yeni kanadım Sprint’im namı diğer Ged’im, Semih Sayır Hocam’ın eğitiminde, gözetiminde rüzgarla dolup tepeme dikilince kalbim durdu sandım; yeniden ilk günlere beş yıl öncesine döndüm. Günün süpriziyse hocamın kararıyla kendimi gökyüzünde bulmamdı. Daha önce de uçmuştum ama unutulmaz olanı bu olacak; ilk kanadımla ilk uçuşum. Gök güzeldi, heyecan yüksekti, özgürlük eşsizdi, tepeye birlikte çıktığımız arkadaşlar iyiydi; daha ne olsun. Arkadaşlar da arkadaştı hani, Taner’e, Evren’e, Hakan’a sevgiler; sağolsunlar yardım ettiler. Merak ettim acaba Boğaziçi’nde mi edindiler bu efendiliği yoksa efendi olmak bu okula giriş koşullarından biri mi? Aman değişmesinler.
Tüm duygularım bir tarafa o gün o tepede bir şey öğrendim; ne kadar iyi olursan ol amatör ruhunu kaybetmezsen yaptığından keyif almaya, heyecan duymaya devam eder hiç sıkılmazsın. Bunu hem Yurdaer Etike Hocam’ın bir ara yerde iken kafasını kuş gibi süzülen kanatlara çevirip; “On yıldır uçuyorum ama seyrederken hala heyecanlanıyorum” demesinden hem de Semih Sayır Hocam’ın uçarken çocuklar gibi çoşmasından anladım.(Hocamın traş numarası eşimin favorileri arasında; hani şu yanağı uzat da kanadın ucuyla traş edeyim numarası) İkisinin heyecanı, coşkusu daha da sıcak kıldı ortamı, “İşte” dedim “olay bu profesyonel olsan da amatör ruhunu korumak işin sırrı”. Farkında olmadan bana bunu öğreten iki hocama da teşekkürler. Bu arada Yurdaer Etike Hocam’ın adı geçmişken belirteyim çünkü hocam yerde benimleydi acımı iyi bilir (aman harness yırtıldı); harnessimi ertesi gün öyle temizledim ki harness yeminle gelinlik kız gibi oldu.
Serdivan’da geçen güzel gün için arkadaşlara; iki hocama teşekkür ederim.
hafta sonu serdivandaydık.
Moderatör: Moderatör Ekibi