Ucuz atlatılmış bir durum - Ölüdeniz -1900 Güney Kalkış
Moderatör: Moderatör Ekibi
- caner80a
- Mesajlar: 2
- Kayıt: 26.07.2008, 19:25
- Ad Soyad: Caner Altınbaşak
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Ucuz atlatılmış bir durum - Ölüdeniz -1900 Güney Kalkış
24 Temmuz 2008
Ölüdeniz 1900 güney pist
Gradient Golden II (26m2 - 80-100kg) (sıfır kanat - 7-8 uçuş saati var)
Kilom :80
Deneyim Seviyem: 9-10 uçuş saati
Ölüdeniz 1700 kalkışda rüzgar kuzey gösterdiği için tandemlerle birlikte 1900 pistine devam ettik. 1900 Pistinde tepedeki rüzgar çorapları kuzey göstermekte iken güney pistindeki rüzgar çorapları gayet stabil bir güney rüzgarı gösteriyordu.
Bir iki tandemin kalkışını bekledik ve seyrettik. Kanatı güney pistindeki ağacın 4-5 metre yukarısıyla aynı seviyede sağ tarafa serdim. Kalkış sırasında take-off diye bağırmama rağmen benden 2-3 sn sonra bir tandem kalkış yaptı. Kalkışta İkarustan Alim hoca bana yardımcı olmaktaydı. Bana sağa dön diye bağırdı. Soluma baktığımda havalanmış olan tandemi gördüm. Benden 5m kadar geride ve 10m kadar aşağıdaydı. 1900 güney kalkışın sağı kayalıklar, solu ise açık arazi olduğu için sağa dönmedim. Nasıl olsa ben dönmeyince o sola dönmek zorunda kalacaktı.
Kalkıştan 6-7sn. sonra harness a oturdum. Bundan yaklaşık 3-4 sn sonra irtifam 100-150 m iken kanat sağdan %60 kapandı. Ters tarafa yüklendim. Sol freni henüz daha çekmeden 30 derecelik bir dönmeden sonra kanat açıldı. Bir iki kez öne arkaya salındıktan sonra kanat önden kapandı. (Burada benim hatalı bir pilotajım olabilir. Öne salınmaları azaltmak için tam kanat üzerimdeyken iki freni hafifçe çekmeye çalışıyordum. Hatalı bir zamanlamam olmuş olabilir, emin değilim). Kanada hiç bir müdehalede bulunmadım. Kendiliğinden açıldı, arkamda kaldı. Kanat açıldıktan sonra çok sert bir şekilde öne hücum etti. Kontrol altına almak için iki taraflı fren çektim. Sanırım solumdaki tandemin verdiği rahatsızlıktan olacak, sağ tarafı biraz daha fazla çektim(1-2cm maksimum). Kanat çok sert bir şekilde sağa doğru spirale daldı. Yaklaşık 3-4 kez döndükten sonra kanadın kontrolünü alabildim. O panikle spiralden çok sert bir şekilde çıktım ve çıkışta zorunlu bir şekilde wingover oldu.
Yukarıdaki tandem pilotlarının söylediklerine göre 3-4 kez daha dönseydim oldukça sert şekilde kayalıklara çarpıyormuşum. Bu olayların hepsi uçuş başladıktan en fazla 10sn sonra oldu ve 5 sn sürdü. Olayın kaydı olmadığı için izleme şansı bulamadım.
Olanları olabildiğince yorumsuz anlatmaya çalıştım. O an aklımdan geçenleri ve olanları anlattım. Bu durumların hepsini ilk kez burada yaşadım. SIV'im falan olmadan, bu kadar az deneyimle bu durumdan kazasız kurtulduğum için kendimi çok şanslı sayıyorum.
Ölüdeniz 1900 güney pist
Gradient Golden II (26m2 - 80-100kg) (sıfır kanat - 7-8 uçuş saati var)
Kilom :80
Deneyim Seviyem: 9-10 uçuş saati
Ölüdeniz 1700 kalkışda rüzgar kuzey gösterdiği için tandemlerle birlikte 1900 pistine devam ettik. 1900 Pistinde tepedeki rüzgar çorapları kuzey göstermekte iken güney pistindeki rüzgar çorapları gayet stabil bir güney rüzgarı gösteriyordu.
Bir iki tandemin kalkışını bekledik ve seyrettik. Kanatı güney pistindeki ağacın 4-5 metre yukarısıyla aynı seviyede sağ tarafa serdim. Kalkış sırasında take-off diye bağırmama rağmen benden 2-3 sn sonra bir tandem kalkış yaptı. Kalkışta İkarustan Alim hoca bana yardımcı olmaktaydı. Bana sağa dön diye bağırdı. Soluma baktığımda havalanmış olan tandemi gördüm. Benden 5m kadar geride ve 10m kadar aşağıdaydı. 1900 güney kalkışın sağı kayalıklar, solu ise açık arazi olduğu için sağa dönmedim. Nasıl olsa ben dönmeyince o sola dönmek zorunda kalacaktı.
Kalkıştan 6-7sn. sonra harness a oturdum. Bundan yaklaşık 3-4 sn sonra irtifam 100-150 m iken kanat sağdan %60 kapandı. Ters tarafa yüklendim. Sol freni henüz daha çekmeden 30 derecelik bir dönmeden sonra kanat açıldı. Bir iki kez öne arkaya salındıktan sonra kanat önden kapandı. (Burada benim hatalı bir pilotajım olabilir. Öne salınmaları azaltmak için tam kanat üzerimdeyken iki freni hafifçe çekmeye çalışıyordum. Hatalı bir zamanlamam olmuş olabilir, emin değilim). Kanada hiç bir müdehalede bulunmadım. Kendiliğinden açıldı, arkamda kaldı. Kanat açıldıktan sonra çok sert bir şekilde öne hücum etti. Kontrol altına almak için iki taraflı fren çektim. Sanırım solumdaki tandemin verdiği rahatsızlıktan olacak, sağ tarafı biraz daha fazla çektim(1-2cm maksimum). Kanat çok sert bir şekilde sağa doğru spirale daldı. Yaklaşık 3-4 kez döndükten sonra kanadın kontrolünü alabildim. O panikle spiralden çok sert bir şekilde çıktım ve çıkışta zorunlu bir şekilde wingover oldu.
Yukarıdaki tandem pilotlarının söylediklerine göre 3-4 kez daha dönseydim oldukça sert şekilde kayalıklara çarpıyormuşum. Bu olayların hepsi uçuş başladıktan en fazla 10sn sonra oldu ve 5 sn sürdü. Olayın kaydı olmadığı için izleme şansı bulamadım.
Olanları olabildiğince yorumsuz anlatmaya çalıştım. O an aklımdan geçenleri ve olanları anlattım. Bu durumların hepsini ilk kez burada yaşadım. SIV'im falan olmadan, bu kadar az deneyimle bu durumdan kazasız kurtulduğum için kendimi çok şanslı sayıyorum.
-
- Mesajlar: 52
- Kayıt: 31.05.2008, 18:21
- Ad Soyad: Mustafa Balta
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
- cincir
- Mesajlar: 541
- Kayıt: 26.08.2006, 17:13
- Ad Soyad: Güngör Şen
- Şehir: Adapazarı
- :
- Aldığı Beğeni: 11 / 2
- Yaş: 52
- İletişim:
- Pilot Menüsü:
Yazdıklarını okurken benim kanım dondu.Büyük geçmiş olsun.Bu arada tandem çıkış yapan arkadaşa selamlarımı! ilet lütfen.
En son cincir tarafından 28.07.2008, 10:11 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- ganos
- Mesajlar: 358
- Kayıt: 18.05.2006, 09:37
- Ad Soyad: Faik Donmez
- Şehir: Tekirdağ / İstanbul
- Aldığı Beğeni: 15 / 0
- Pilot Menüsü:
CAner, selamlar...
Öncelikle geçmiş olsun, ucuz atlatmışsın. Benim takıldığım yer, olayın kahramanları yada senin müdahalelerinden ziyade, havanın kuzey pistinde kuzeyden, güney pistinde güneyden esmesi ile ilgili.
Ölüdeniz pistlerini, dolayısıyla karakteristik özelliklerini ve hakim rüzgarlarını bilmiyorum ve burada da uçmadım. Ancak benzeri bir kaza yaşadığım için için şu yorumu yapmakta fayda görüyorum.
Bence yukarıda bahsettiğin durum, hakim rüzgardan farklı ve aldatıcı olarak tepe önlerinden kopan termiklerin etkisi.
Bazı durumlarda, hakim rüzgar farklı yönden olsa da, sıcak havanın da etkisiyle tepe önündeki yamaçlardan kopan termikler rüzgarın karşıdan hissedilmesine sebep oluyor. Bu kalkışta işimize de yarıyor ancak bir takım tehlikeleri de beraberinde getiriyor. (Tepe+) irtifalara çıkana kadar sorun yaşamasak ta, söz konusu irtifaya gelince muhtemelen aksi yönlerden gelen hakim rüzgar ile kopan termiğin kesiştiği noktada oluşan türbülans, kapanmalara ve sarsıntılara sebep oluyor (tepe gerisine sürüklenerek rotor etkisine maruz kalmaya benzer olarak). İrtifa yeterliyse yerinde müdahalelerle sorun çözülebiliyor ancak yetersiz irtifalarda kazaya kadar varabiliyor.
Bu durumda uçuştan önce, o an esen hakim rüzgarın yönü ile kalkışta esen rüzgarın yönünün aynı olmasına dikkat etmek önemli. İkisi aynı değilse bile, (tepe+) irtifalara çıkmadan tepeden uzaklaşmaya karar verilebilir. Ancak yine de rotor etkisi ve bunun olabileceği irtifa göz önüne alınmalı.
Örnek olarak Uçmakdere'de (her ne kadar bu bölgeyi tanıtmak ve uçuşa katmak adına çok çaba harcamış olsam da dezavantajlarını belirtmekte de fayda görüyorum) ara sıra karşılaştığımız bir durum: Şenlik tepesi tabir ettiğimiz tepenin yukarılarına, ormanlık kuzey yamacına doğru gittiğinizde hakim rüzgarın kuzeyden estiğini gördüğünüz halde, güney yamacına geldiğinizde hafif darbeli bir güney rüzgarıyla karşılaşırsınız. Bulutlara baktığınızda, onlar da kuzeyden güneye doğru gitmektedir. Bu durum, kalkmamanız yada kalksanız bile irtifa almadan tepeden uzaklaşmanız gereken bir durumdur. Uçmakdere'de çoğu pilot daha irtifalı kalkabilmek için yamacın üstlerini kullanıyor. Hakim rüzgar güneyse, şahsi kanaatimce bunda çok sakınca yok. Ama kuzeyse, irtifalı kalkınca rotora yakalanma riskiniz artıyor. Bunu destekleyici bir görüş olarak; her ne kadar ben yanlarında olmasam da, bana aktarılan: Orhan Özgülbaş Hoca'm bölgeyi görmeye geldiğinde, pistin aşağılarından kalkmanın daha uygun olacağını belirtmiş. Bölgede uçan arkadaşların dikkatine!
Ayrıca; Caner gibi, başına acil durum yada kaza gelen arkadaşlar, bu örnekte olduğu gibi, eleştirilmekten korkmadan, dilleri döndüğünce olayı anlatırlarsa, gelen yorumların bu olayların azalmasına katkı sağlayacağı kanaatindeyim.
Kazasız uçuşlar, tekrar geçmiş olsun
Öncelikle geçmiş olsun, ucuz atlatmışsın. Benim takıldığım yer, olayın kahramanları yada senin müdahalelerinden ziyade, havanın kuzey pistinde kuzeyden, güney pistinde güneyden esmesi ile ilgili.
Ölüdeniz pistlerini, dolayısıyla karakteristik özelliklerini ve hakim rüzgarlarını bilmiyorum ve burada da uçmadım. Ancak benzeri bir kaza yaşadığım için için şu yorumu yapmakta fayda görüyorum.
Bence yukarıda bahsettiğin durum, hakim rüzgardan farklı ve aldatıcı olarak tepe önlerinden kopan termiklerin etkisi.
Bazı durumlarda, hakim rüzgar farklı yönden olsa da, sıcak havanın da etkisiyle tepe önündeki yamaçlardan kopan termikler rüzgarın karşıdan hissedilmesine sebep oluyor. Bu kalkışta işimize de yarıyor ancak bir takım tehlikeleri de beraberinde getiriyor. (Tepe+) irtifalara çıkana kadar sorun yaşamasak ta, söz konusu irtifaya gelince muhtemelen aksi yönlerden gelen hakim rüzgar ile kopan termiğin kesiştiği noktada oluşan türbülans, kapanmalara ve sarsıntılara sebep oluyor (tepe gerisine sürüklenerek rotor etkisine maruz kalmaya benzer olarak). İrtifa yeterliyse yerinde müdahalelerle sorun çözülebiliyor ancak yetersiz irtifalarda kazaya kadar varabiliyor.
Bu durumda uçuştan önce, o an esen hakim rüzgarın yönü ile kalkışta esen rüzgarın yönünün aynı olmasına dikkat etmek önemli. İkisi aynı değilse bile, (tepe+) irtifalara çıkmadan tepeden uzaklaşmaya karar verilebilir. Ancak yine de rotor etkisi ve bunun olabileceği irtifa göz önüne alınmalı.
Örnek olarak Uçmakdere'de (her ne kadar bu bölgeyi tanıtmak ve uçuşa katmak adına çok çaba harcamış olsam da dezavantajlarını belirtmekte de fayda görüyorum) ara sıra karşılaştığımız bir durum: Şenlik tepesi tabir ettiğimiz tepenin yukarılarına, ormanlık kuzey yamacına doğru gittiğinizde hakim rüzgarın kuzeyden estiğini gördüğünüz halde, güney yamacına geldiğinizde hafif darbeli bir güney rüzgarıyla karşılaşırsınız. Bulutlara baktığınızda, onlar da kuzeyden güneye doğru gitmektedir. Bu durum, kalkmamanız yada kalksanız bile irtifa almadan tepeden uzaklaşmanız gereken bir durumdur. Uçmakdere'de çoğu pilot daha irtifalı kalkabilmek için yamacın üstlerini kullanıyor. Hakim rüzgar güneyse, şahsi kanaatimce bunda çok sakınca yok. Ama kuzeyse, irtifalı kalkınca rotora yakalanma riskiniz artıyor. Bunu destekleyici bir görüş olarak; her ne kadar ben yanlarında olmasam da, bana aktarılan: Orhan Özgülbaş Hoca'm bölgeyi görmeye geldiğinde, pistin aşağılarından kalkmanın daha uygun olacağını belirtmiş. Bölgede uçan arkadaşların dikkatine!
Ayrıca; Caner gibi, başına acil durum yada kaza gelen arkadaşlar, bu örnekte olduğu gibi, eleştirilmekten korkmadan, dilleri döndüğünce olayı anlatırlarsa, gelen yorumların bu olayların azalmasına katkı sağlayacağı kanaatindeyim.
Kazasız uçuşlar, tekrar geçmiş olsun
- takyonxxx
- Mesajlar: 669
- Kayıt: 11.09.2006, 17:17
- Ad Soyad: Türkay Biliyor
- Şehir: Ankara
- :
- Aldığı Beğeni: 20 / 0
- Yaş: 49
- Pilot Menüsü:
Aynı durum hafta sonu pazar günü boluda 160 lık tepede başıma geldi.
Rotor etkisi ile kanat sağdan % 50 den fazla kapandı ve yarım spiralden sora, sol fren pompa ve ardından açılan kanatla sola keskin dönüş oldu ve kurtuldum.
İrtifam yeterliydi. Ama boludaki bu tepede o gün 3-4 arkadaş kapanma yemeyen olmadı. Orada ve benzer rotorlu bölgelerde uçacak arkadaşlara her an dikkatli olmalarını ve aktif plotaj uygulamalarını tavsiye ederim.
Rotor etkisi ile kanat sağdan % 50 den fazla kapandı ve yarım spiralden sora, sol fren pompa ve ardından açılan kanatla sola keskin dönüş oldu ve kurtuldum.
İrtifam yeterliydi. Ama boludaki bu tepede o gün 3-4 arkadaş kapanma yemeyen olmadı. Orada ve benzer rotorlu bölgelerde uçacak arkadaşlara her an dikkatli olmalarını ve aktif plotaj uygulamalarını tavsiye ederim.
- caner80a
- Mesajlar: 2
- Kayıt: 26.07.2008, 19:25
- Ad Soyad: Caner Altınbaşak
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Geçmiş olsun diyen arkadaşlara teşekkürler.
Faik, rüzgar konusunda haklısın. 1900 pistinin güney yüzü kahverengi sarı renkli kayalık arazi, güneş de doğrudan bu yüze vurduğu için genel ortama göre oldukça çabuk ısınan, sürekli termik oluşturma potansiyeline sahip bir yüzey. O sırada güneyden termik kopuyordu(orası kesin), kuzey rüzgarı daha sert olduğu için tepe hizzasında rotor olabileceğinin bilincindeydim. Başıma gelen şeyin termik yüzünden mi yoksa rotor etkisi mi olduğunu anlayamadım, belki her ikisi birden olabilir. Kanat kapanmadan önce yukarı yükseldiğimi farkettim, büyük ihtimalle termiğin içine girmiştim. Yükseldiğim için tepe seviyesine gelmiş ve rotora girmiş de olabilirim. Belkide kanadımı daha aşağıya serseydim bunların hiç biri başıma gelmeyecekti.
Korku ve adreline gelince, korktum, korkmadım desem yalan olur ama çok panik yapmadım, adrenalin çok yoktu sanırım. Yapsaydım kontrolü alamazdım, adrenalin beyin fonksiyonlarını azaltan bir şey. Her an aklımdan ben bunu atlatacağım, şöyle yapmam gerekir diye geçiyordu.
Bir çoğunuz benden çok daha deneyimli pilotlarsınız, ukelalık yapmak istemem ama bu durumdan çıkardığım sonuçları sizinle paylaşmak istiyorum;
1. Korkmak önemli: Kuzey ve güney rüzgarını aynı anda görünce bu hava bana göre değil diyip dönebilirdim(ertesi gün aynı hava vardı 4 saat tepede bekledim ve geri döndüm)
2. Tedbirli olmak çok önemli: Havadan korkmadım diyelim, bir şey olmaz demeyip kanadı daha aşağı sermem gerekirdi.
3. Ama başımıza bir şey geldiği anda da "Aman ölücem şimdi, çarpıcam" DEMEMEK ve PANİK YAPMAMAK sadece duruma ve nasıl kurtulunacağına konsantre olmak da çok önemli. Beni bu kurtardı.
Faik, rüzgar konusunda haklısın. 1900 pistinin güney yüzü kahverengi sarı renkli kayalık arazi, güneş de doğrudan bu yüze vurduğu için genel ortama göre oldukça çabuk ısınan, sürekli termik oluşturma potansiyeline sahip bir yüzey. O sırada güneyden termik kopuyordu(orası kesin), kuzey rüzgarı daha sert olduğu için tepe hizzasında rotor olabileceğinin bilincindeydim. Başıma gelen şeyin termik yüzünden mi yoksa rotor etkisi mi olduğunu anlayamadım, belki her ikisi birden olabilir. Kanat kapanmadan önce yukarı yükseldiğimi farkettim, büyük ihtimalle termiğin içine girmiştim. Yükseldiğim için tepe seviyesine gelmiş ve rotora girmiş de olabilirim. Belkide kanadımı daha aşağıya serseydim bunların hiç biri başıma gelmeyecekti.
Korku ve adreline gelince, korktum, korkmadım desem yalan olur ama çok panik yapmadım, adrenalin çok yoktu sanırım. Yapsaydım kontrolü alamazdım, adrenalin beyin fonksiyonlarını azaltan bir şey. Her an aklımdan ben bunu atlatacağım, şöyle yapmam gerekir diye geçiyordu.
Bir çoğunuz benden çok daha deneyimli pilotlarsınız, ukelalık yapmak istemem ama bu durumdan çıkardığım sonuçları sizinle paylaşmak istiyorum;
1. Korkmak önemli: Kuzey ve güney rüzgarını aynı anda görünce bu hava bana göre değil diyip dönebilirdim(ertesi gün aynı hava vardı 4 saat tepede bekledim ve geri döndüm)
2. Tedbirli olmak çok önemli: Havadan korkmadım diyelim, bir şey olmaz demeyip kanadı daha aşağı sermem gerekirdi.
3. Ama başımıza bir şey geldiği anda da "Aman ölücem şimdi, çarpıcam" DEMEMEK ve PANİK YAPMAMAK sadece duruma ve nasıl kurtulunacağına konsantre olmak da çok önemli. Beni bu kurtardı.