Trabzon Uzungöl şenliğinde ölümlü kaza
Moderatör: Moderatör Ekibi
- biscen
- Mesajlar: 133
- Kayıt: 15.06.2010, 14:46
- Ad Soyad: Bekir İşçen
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
AGAMA gerçekten çok güven verici ve işlevsel bir sistem ancak bu haliyle bir harnes veya kişi üzerine bağlanması mümkün değil. Bağlantı noktaları 2-3 cm çaplı bir boruya sarılmaya uygun ki doğal olarak bu paramotor kasası oluyor... Bel veya omuz vb bağlantılara sahip değil. Suya değdiği anda şişip sıkıca bağlı olduğu paramotoru ve paramotor harnesinden aşağı kayması mümkün olmayan pilotu yukarıda tutuyor. Eğer omuz veya öylesine harnese bağlanırsa şiştiği anda yukarı çıkıp aşağı kayan pilota hiç şans tanımayacaktır.
Ama belden bağlanan gazla tetiklenen denizciler için canyelekleri mevcut, AGAMA adaptasyonundan önce seçenek olarak onlar değerlendirilmelidir,derim...
Bu konuda nete konuşmanın sebebi; 2 yıldır Paramotoruma takılı bir AGAMA kullanıyor olmam ve muhtemelen Türkiye'deki AGAMA'lı tek kazanın-tek görgü tanığı olmamdır (Kısırkaya Plajı-Kurtuluş Alıç kazası)
Selamlar
Ama belden bağlanan gazla tetiklenen denizciler için canyelekleri mevcut, AGAMA adaptasyonundan önce seçenek olarak onlar değerlendirilmelidir,derim...
Bu konuda nete konuşmanın sebebi; 2 yıldır Paramotoruma takılı bir AGAMA kullanıyor olmam ve muhtemelen Türkiye'deki AGAMA'lı tek kazanın-tek görgü tanığı olmamdır (Kısırkaya Plajı-Kurtuluş Alıç kazası)
Selamlar
- hardboyy
- Mesajlar: 123
- Kayıt: 12.12.2006, 15:17
- Ad Soyad: Gökhan Karaköse
- Şehir: Adana
- Aldığı Beğeni: 0 / 1
- Pilot Menüsü:
Allah Rahmet eylesin mekanı cennet olsun. allah ailesine sabır versin.
çok üzüldüm ve her yorumu okuduğumda tüylerim diken diken oluyor halen..
take off dan yaşadığı o anı aklımdan geçirdikçe içim ürperiyor. allah kimsenin başına kaza bela vermesin..
Arakdaşımızın biri bu şekilde bir yazı yazmış ve bende biraz bu konuya deyinmek istedim :
"" Elbetteki sivil savunmanin ihmali bir pilot kardesimizin canina mal olmustur ama Seckin'in anlattiklarina bakarsak sert ruzgara kalkis yapan ilk kisiden sonra niye hic bir organizasyon gorevlisi(bolgeyi tanidiklari icin) veya tecrubeli sozu dinlenen bir pilot Mehmet'e "dur, ucma" demez!! (pilota gerekli uyari yapildiysa sozumu geri aliyorum) ""
Festivale adanadan yaklaşık 20 kişilik bir gurup olarak bizde katıldık. kaza öncesinde araçla take off a çıktık. rüzgar güneyden geliyor ve darbe aralığı fazlaydı rüzgarölçerle ölçen arkadaşımız anlık 10-30 arası sürekli değiştiğini söyledi. o arada bazı arkadaşlar hazırlık yapıyordu. bir çoğumuz hava şartlarının çokta elverişli olmadığını düşünerek kanatlarımızı çantalarından çıkartmadık ve beklememiz gerektiğiniz düşündük. bu arada ben şahsen yerde festival ekibinden mustafa aydınla telsiz konuşmalarımda yerdeki rüzgar durumunu sürekli alıyordum ve yukardaki durumu ona bildiriyordum. aşağıdaki durumuda yüksek sesle bütün pilotlara duyuruyordum. bizim ekipten Soner Coşkun arkadaşımız hazırlığını yapmıştı ve kalkmak istediğini söyledi. darbenin düştüğü bir ara uygun rüzgarda çıkışını yapabileceğini düşündük ve uygun anda uçuşunu yaptı. daha sonra tepeden uzaklaştığında kanadın havadaki tepkilerine ve pilotun müdahalelerine bakarak havanın sert ve türbülanslı olduğunu gördük. pilot arkadaşımızın kalkmadan önce speed i bağlı olduğunu biliyordum başka bir arkadaşıma telsizi varsa suan speede basıp basmadığını rüzgarın vadideki hızını yaklaşık olarak bilmek istediğimi bile belirttim. ama telsiz yok dediler. kanadın ileri gitmekte zorlandığını gördük ve 2. bir pilotun kalkmasının riskli olduğunu en azından havadaki pilotun yere indiğinde havadaki durumu bize bildirmesini beklememiz gerektiğini ekipteki bir kaç arkadaş görüştük ve telsizle mustafa kardeşimize durumu bildirip görüştüm. ve pilotun yere inene kadar uçuş yapamamız gerektiğini görüştük. ve tepede yuksek sesle arkadaşlar uçuş iptal bakın havadaki pilot arkadaşın durumunu görüyorsunuz bekleyelim hava düzelsin diye uyarılarda bulunduk. herkeste amatör tesliz yoktu 3-4 arkadaşta vardı. telsizle sürekli kordineli bir şekilde takip ediliyordu ve duyuruluyordu yerdeki durumda. arkatarafta halen hazırlık yapan arkadaşların olduğunu gördük ve onlarıda uyardık uçuş yapılmayacak hava musait değil diye.. hatta duymamış olabilir yada bizi dinlemiyor neden hazırlık yapıyorlar diye düşünerek mehmet kardeşimizi uyarması için başka bir arkadaşa söyledik ve oda uyardı mehmet ise uçuş yapmayacağını sadece kanatla oynadığını belirtmişti. ve 1 dk geçmeden havadaki pilot arkadşı izlerken yanımızdan geçen mehmet arkadşı gördük ve neden uçtu diye birbirimize baktık uyarılara rağmen biri uçtu diye yaşırdık. ve mehmetin uçuşunu izlerken 1-2 dk geçmeden bir pilot daha havalandı. ne oluyor ya neden hala uçuyor bunlar diye tepkiler oluşmaya başlamıştı. uyarılara rağmen uçan arkadaşların uçuşlarını endişe içerisinde izleyerek takip ediyorduk. rahmetli mehmet kardeşimizin kanadının kontrolden çıktığını ve yedek attığını gördük yukardan bakıldığında ağaçlara yada yola yakın biryere ineceğini düşünürken baktık gölgesi suda ve suya iniyor dedik bu arada gözümüz bot arıyordu suda.. bot nerde diye telsizlerle sürekli anons ediyorduk.. suya iniyor pilot ama botu göremiyoruz burdan biran evvel bot gitsin diyoruz ama botu göremiyoruz. tabi biz yukardan botta benizin bittiğini falan bilmiyoruz. takeofftan bakarken içimiz gidiyordu neden hala kimseler yardıma yetişemiyordu..
sudan çıkartıldıktan sonra rahmetli mehmet kardeşimizin durumunu telsiz ve tlflarla takip ediyorduk. o kargaşada kesin bir bilgeye ulaşmak çok zordu gerçekten. uçuşlar iptal oldu ve aşağı indik. aşağı indikten sonra botun benzinin bittiği için kurtarmaya geç gittiğini öğrendik ve çok öfkelenmiştik.
burda pilot ihlali ve yardım botundaki ihmalkarlıktan kaynaklanan bir sonuç oluştuğunu düşünüyorum.
organizasyonu karalamak macıyla yapılan eliştirileri kınıyorum. sonuçta kötü eleştiriler yapmak istedikten sonra herşeye bir kulp bulabiliriz. organizasyonu düzenleyen arkadaşlar herbir önlemi almışlar. ambulanslar, arama kurtarma, sivil savunma, amtör telsiz röle, bot vs.vs.. burdaki botun benzinin olmaması organizasyon değil bottan sorumlu kişinin suçudur...
bir konuda,,, bu üzücü kazanın ardından uçuşların tamamen iptal edilmesine rağmen, kimsenin bilgisi olmadan kendi başına o riskli havada ve kasksız bir şekilde uçup yere yakınken yaptığı hareketlerlerde dikkatleri üstüne çekmeye çalışan kendini cesur yada çok bilmiş usta sana pilot arkadaş kimse onuda şiddetle kınıyorum...... organizasyonda görevli arkadaşların ve diğer herkesin gördüğünde şok olduğu bu durum belki bir üzücü kaza daha yaşamamıza sebep olabilirdi..
bundan sonra yapılacak festivallerde de katılımcı arkadaşların kurallara uyması gerektiğini vurgulamak istiyorum..
Mehmet Yıldız kardeşime ALLAHTAN RAHMET KALANLARA SABIR VERMESİNİ diliyorum. ruhu şadolsun..
çok üzüldüm ve her yorumu okuduğumda tüylerim diken diken oluyor halen..
take off dan yaşadığı o anı aklımdan geçirdikçe içim ürperiyor. allah kimsenin başına kaza bela vermesin..
Arakdaşımızın biri bu şekilde bir yazı yazmış ve bende biraz bu konuya deyinmek istedim :
"" Elbetteki sivil savunmanin ihmali bir pilot kardesimizin canina mal olmustur ama Seckin'in anlattiklarina bakarsak sert ruzgara kalkis yapan ilk kisiden sonra niye hic bir organizasyon gorevlisi(bolgeyi tanidiklari icin) veya tecrubeli sozu dinlenen bir pilot Mehmet'e "dur, ucma" demez!! (pilota gerekli uyari yapildiysa sozumu geri aliyorum) ""
Festivale adanadan yaklaşık 20 kişilik bir gurup olarak bizde katıldık. kaza öncesinde araçla take off a çıktık. rüzgar güneyden geliyor ve darbe aralığı fazlaydı rüzgarölçerle ölçen arkadaşımız anlık 10-30 arası sürekli değiştiğini söyledi. o arada bazı arkadaşlar hazırlık yapıyordu. bir çoğumuz hava şartlarının çokta elverişli olmadığını düşünerek kanatlarımızı çantalarından çıkartmadık ve beklememiz gerektiğiniz düşündük. bu arada ben şahsen yerde festival ekibinden mustafa aydınla telsiz konuşmalarımda yerdeki rüzgar durumunu sürekli alıyordum ve yukardaki durumu ona bildiriyordum. aşağıdaki durumuda yüksek sesle bütün pilotlara duyuruyordum. bizim ekipten Soner Coşkun arkadaşımız hazırlığını yapmıştı ve kalkmak istediğini söyledi. darbenin düştüğü bir ara uygun rüzgarda çıkışını yapabileceğini düşündük ve uygun anda uçuşunu yaptı. daha sonra tepeden uzaklaştığında kanadın havadaki tepkilerine ve pilotun müdahalelerine bakarak havanın sert ve türbülanslı olduğunu gördük. pilot arkadaşımızın kalkmadan önce speed i bağlı olduğunu biliyordum başka bir arkadaşıma telsizi varsa suan speede basıp basmadığını rüzgarın vadideki hızını yaklaşık olarak bilmek istediğimi bile belirttim. ama telsiz yok dediler. kanadın ileri gitmekte zorlandığını gördük ve 2. bir pilotun kalkmasının riskli olduğunu en azından havadaki pilotun yere indiğinde havadaki durumu bize bildirmesini beklememiz gerektiğini ekipteki bir kaç arkadaş görüştük ve telsizle mustafa kardeşimize durumu bildirip görüştüm. ve pilotun yere inene kadar uçuş yapamamız gerektiğini görüştük. ve tepede yuksek sesle arkadaşlar uçuş iptal bakın havadaki pilot arkadaşın durumunu görüyorsunuz bekleyelim hava düzelsin diye uyarılarda bulunduk. herkeste amatör tesliz yoktu 3-4 arkadaşta vardı. telsizle sürekli kordineli bir şekilde takip ediliyordu ve duyuruluyordu yerdeki durumda. arkatarafta halen hazırlık yapan arkadaşların olduğunu gördük ve onlarıda uyardık uçuş yapılmayacak hava musait değil diye.. hatta duymamış olabilir yada bizi dinlemiyor neden hazırlık yapıyorlar diye düşünerek mehmet kardeşimizi uyarması için başka bir arkadaşa söyledik ve oda uyardı mehmet ise uçuş yapmayacağını sadece kanatla oynadığını belirtmişti. ve 1 dk geçmeden havadaki pilot arkadşı izlerken yanımızdan geçen mehmet arkadşı gördük ve neden uçtu diye birbirimize baktık uyarılara rağmen biri uçtu diye yaşırdık. ve mehmetin uçuşunu izlerken 1-2 dk geçmeden bir pilot daha havalandı. ne oluyor ya neden hala uçuyor bunlar diye tepkiler oluşmaya başlamıştı. uyarılara rağmen uçan arkadaşların uçuşlarını endişe içerisinde izleyerek takip ediyorduk. rahmetli mehmet kardeşimizin kanadının kontrolden çıktığını ve yedek attığını gördük yukardan bakıldığında ağaçlara yada yola yakın biryere ineceğini düşünürken baktık gölgesi suda ve suya iniyor dedik bu arada gözümüz bot arıyordu suda.. bot nerde diye telsizlerle sürekli anons ediyorduk.. suya iniyor pilot ama botu göremiyoruz burdan biran evvel bot gitsin diyoruz ama botu göremiyoruz. tabi biz yukardan botta benizin bittiğini falan bilmiyoruz. takeofftan bakarken içimiz gidiyordu neden hala kimseler yardıma yetişemiyordu..
sudan çıkartıldıktan sonra rahmetli mehmet kardeşimizin durumunu telsiz ve tlflarla takip ediyorduk. o kargaşada kesin bir bilgeye ulaşmak çok zordu gerçekten. uçuşlar iptal oldu ve aşağı indik. aşağı indikten sonra botun benzinin bittiği için kurtarmaya geç gittiğini öğrendik ve çok öfkelenmiştik.
burda pilot ihlali ve yardım botundaki ihmalkarlıktan kaynaklanan bir sonuç oluştuğunu düşünüyorum.
organizasyonu karalamak macıyla yapılan eliştirileri kınıyorum. sonuçta kötü eleştiriler yapmak istedikten sonra herşeye bir kulp bulabiliriz. organizasyonu düzenleyen arkadaşlar herbir önlemi almışlar. ambulanslar, arama kurtarma, sivil savunma, amtör telsiz röle, bot vs.vs.. burdaki botun benzinin olmaması organizasyon değil bottan sorumlu kişinin suçudur...
bir konuda,,, bu üzücü kazanın ardından uçuşların tamamen iptal edilmesine rağmen, kimsenin bilgisi olmadan kendi başına o riskli havada ve kasksız bir şekilde uçup yere yakınken yaptığı hareketlerlerde dikkatleri üstüne çekmeye çalışan kendini cesur yada çok bilmiş usta sana pilot arkadaş kimse onuda şiddetle kınıyorum...... organizasyonda görevli arkadaşların ve diğer herkesin gördüğünde şok olduğu bu durum belki bir üzücü kaza daha yaşamamıza sebep olabilirdi..
bundan sonra yapılacak festivallerde de katılımcı arkadaşların kurallara uyması gerektiğini vurgulamak istiyorum..
Mehmet Yıldız kardeşime ALLAHTAN RAHMET KALANLARA SABIR VERMESİNİ diliyorum. ruhu şadolsun..
- sonercoskun
- Mesajlar: 127
- Kayıt: 18.10.2006, 13:45
- Ad Soyad: Soner Coşkun
- Şehir: Adana
- :
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Pilot Menüsü:
Merhaba arkadaşlar,
Yapılan olumsuz yorumlardan kaynaklı bu başlık altında yazmak istemiyordum. Ancak orada olan, o anı yaşayan insanların yani bizlerin sizi yaşanılanlar hakkında daha detaylı bilgilendirmemiz gerektiği kanısına vardım.
Olay günü uçuş yapan Mehmet'ten önce kalkış yapan ilk pilot bendim. Kalkış alanına ulaşıp kalkış yapılacak yeri belirledikten sonra havanın nasıl olduğunu gözlemlemek için beklemeye başladık. Bizim ekibimizden bir arkadaşımız düzenli olarak rüzgar ölçerle rüzgarın durumunu sesli olarak hepimize bildiriyordu. Rüzgar 18-20 km/h esiyor 5-6 dakikada bir darbe kısa süreli olarak 30 km/h oluyordu. Ayrıca Gökhan arkaşımızda 2-3 dakikaya bir aşağıdan iniş alanının ortasında bizlerin uçuşunu takip etmek isteyen organizatör Mustafa Aydın arkadaşımızdan rüzgar durumunu öğreniyordu. İniş alanı rüzgarı 6-7 knot civarında ve belirgin bir darbesi yoktu. Benden önce Mehmet arkadaşımız kanadını sermişti ve hazırlanıyordu. Onun haricinde bir arkadaşımız daha kanadını sermişti. Bense kenarda malzememi çantamdan çıkartıp harnesimi kuşandım. Kanadım ozone vibe. Rüzgar durumunu 1-2 dakika gibi aralıklarla ben soruyordum ve genel bir değişim yoktu. Aramızdaki konuşmalarda (hani yarışmalarda olur ya)birimiz önden kalksın winddummy olarak görelim düşüncesi hakimdi. Kanadımı kalkış yapmak istediğim noktaya sererken Mehmet arkadaşımız biraz bekle ben hazır olunca birlikte kalkalım deyince ben kardeş sen bekle ben hazırım zaten kalkış yapayım sen beni gördükten sonra karar ver dedim hatta esprili olarak gülerek "olum heba olacaksak bari birimiz heba olalım bekle ben kalkıyorum" dedim. Mehmet ise "1 dakika hemen hazır olurum" dedi ama ben yine de "bekle ben kalkıyorum" dedim ve herkesin duyacağı bir şekilde yeniden rüzgarı sorduğumda hem kalkış rüzgarını hem de iniş rüzgarını arkadaşlar bana söylediler ve tahmini 1 dakika sonra kalkış yaptım.
Kalkışım gayet rahattı. kalkıp 15-20 metre sonra tepeden ayrılırken bant içinde olduğumdan dolayı rüzgar beni kaldırdı. Çok az frenli kanadı kontrol ederek kanadın ileri gitmesini sağladım. Bu arada türbülansı da hissetmeye başlamıştım. Bazen yükseliyor bazen alçalıyordum ve türbülanstan kaynaklı kanadımın kulak uçlarında ufak kapanmalar oluyordu ayrıca sallantılı bir şekilde uçuşuma devam ediyordum. Havanın türbülanslı olduğunu görünce aklımdan kalkış alanında ki arkadaşlar beni izliyordur umarım durumumu görünce kalkmazlar diye düşündüm ve sanırım günün tek uçanı ben olacağım diye aklımdan geçirdim. Havanın türbülanslı olmasından ve rüzgardan kaynaklı ileri gidişim yavaştı bu yüzden iniş alanı olarak caminin arkasında bulunan ve daha önce bize organizasyon tarafından alternatif bir iniş alanı olarak bildirilen boş tarlalara inerim diye düşündüm. Uçuşum devam ederken benim gidiş yönüme göre gölün sol tarafına daha yakındım bunun sebebi de türbülansın beni o tarafa sürüklemesiydi. Kanadımla yan yan gidiyordum ve gölün üzerinde iniş alanına rahatça yetişebileceğim bir irtifada olduğumu anlayınca iniş alanına inmeye karar verdim. 3-4 dakika yengeç yürüyüşü gibi olan yan uçuşumdan sonra iniş alanının hizasında göl üzerinde pek bir türbülans kalmamış bende yaklaşık 250-300 metre mesafedeyken birkaç tur spiral ve ufak wing over yaparak irtifamı alçalttıktan sonra iniş yaklaşmamı yaparak iniş alanında bulunan yuvarlak branda ya iniş yaptım.
Uçuşumda speed barım takılı olmasına rağmen havanın çok türbülanslı olmasından ve kanadımın ileri gidiş hızının olmasından kaynaklı hiç speed basmadım. Ayrıca uçuşumda kulak kapamaya gerek duyacağım bir durum olmadı ve asimetrik gibi hiçbir kapanma yaşamadım.
Türbülanslı bir uçuştu ancak 2 hafta önce ki ölüdeniz uçuşlarımdan birisinde deniz üzerinde yaşadığım türbülans kadar şiddetli uçuşumu etkileyecek bir türbülans yoktu.
Benim uçuşum bu kadardı umarım bu uçuş size havayla ilgili bilgi vermiştir.
İndikten sonra benim geldiğim, yaklaştığım daha doğrusu türbülansın beni sürüklediği yönde Mehmet arkadaşımızın kulak kapadığını, kanadının ileriye gidişinin çok yavaş olduğunu gördüm ve izlemeye başladım. Kanat ileriye yani göle doğru çok yavaş geliyordu. Göl üzerine geldiğinde kulakları açtı. Ondan sonra videolarda izlediğiniz şekilde olay gerçekleşti. Biz yedek attığını görünce karaya mı inecek denize mi diyerek izlemeye devam ediyorduk. Olduğumuz açıdan belli değildi. Hatta yedek açtıktan sonra videoda "bot nerede bot" diye bağıran bendim. Bağırdıktan sonra farkettim ki bot Mehmet'in suya indiği yere bizden daha yakın karaya bağlıydı. Organizatör ve görevli arkadaşlarımız akut, sivil savunma ve ambulanslara bağırarak olay yerine gitmelerini söylerken zaten hepsi yani Organizatör ve görevli arkadaşların hepsi koşmaya başlamıştı. Bizim oraya mesafemiz ortalama gölden 100 metre karadan 150 metre civarındaydı. Ben yeni inmiştim ve daha kask bile kafamdaydı. Aklımdan hiç koşup suya atlamak geçmedi. O kadar kurtarma görevlisi varken bana bile gerek kalabileceği aklıma gelmiyordu. Akut, sivil savunma ve ambulans araçları biz bağırmaya başladıktan daha sonra yola çıktılar ki bu süre arkadaşımız suya indikten sonraki 3-5 dakikalık süre diyebilirim. Biz uzaktan bakanlar olarak harnesten çıkmasını bekliyorduk ama Mehmet hiç çıkmadı harnesten.
Kurtarma botunda iki kişi gördüm ayrıca iki akut veya sivil savunma görevlisi de yüzerek gidiyorlardı. Bot durdu ve bottakiler elleriyle botu karaya götürmeye başladılar.
Sonradan kendisiyle konuştuğum Uzungöllü bir arkadaşımız kendisinin restaurantta yemek yerken arkadaşımızı gördüğünü kendisinin askerliğini cankurtaran olarak yaptığını ve bota ilk binip botun ipini çözerken diğer görevlinin gelip bota bindiğini ifade etti. Botta ilk kalp masajını yapan arkadaşta kendisiymiş.
Buraya kadar olanlar benim yaşadıklarımdı.
Öncelikle kalkış alanında havanın nasıl olduğunu gözlemlediğimizi ve önce benim kalktığımı benden sonra kalan arkadaşların birbirini uyarmış olduğunu kesinlikle aklımızdan çıkarmayalım. Aklınızda "sen niye uçtun?" sorusu olabilir. Benim uçmamam için uygun olmayan bir durum yoktu. Havada kimse yoktu ona bakıp uçuşu iptal edeceğim rüzgar çok veya aşırı darbeli değildi. Yani kalkış ve iniş için uygundu. Bilirsiniz bazı havalar vardır uçmadan nasıl olduğunu anlayamayacağınız. Anlamazsan uçma diyebilirsiniz ancak kalkış ve iniş rüzgarı uygun ayrıca havada herhangi bir bulutlanma söz konusu değildi.
Uçuşum esnasında beni korkutan veya telaşa düşüren bir durum olmadı herşey kontrol altında ve güvenli bir şekilde uçuşuma başlayıp sonlandırdım. Evet benden önce birisi uçmuş olsaydı ve onu izlemiş olsaydım ben uçmazdım. Uçuşa başlamadan önce hem kalkış alanında bulunan hem de iniş alanında bulunan arkadaşlar en fazla 2 dakika aralıklarla bana/bize yardımcı oldular.
Orada olanları yaşayanlar olarak sizden ricamız lütfen üzüntümüzü arttıracak, sadece olumsuzlukları belirten, insanların onuruna zarar verecek ve kesin bilgiye ulaşmadan ileride kesinleşince yanlış olacağını/olabileceğini anladığınız yazıları/yorumları yazmayınız. Nasıl ki hiç kimse vefat eden arkadaşımızın gururuna, kişiliğine, uçuşuna sadece kötü, art niyetle birşey yazmıyor/yazamıyorsa yaşayan biz insanlar içinde kırıcı,bozucu yazılar yazmayıp yorumlarımızda hem eleştirel hem de yapıcı olalım. Unutmayalım ki eleştiri sadece olumsuz olmaz. Mutlaka olumsuz eleştiriler olacak ama bunlarında yapıcı olmasını diliyorum. Bizim gibi başka yerlerden şenliğe giden arkadaşlardan çok orada bulunan arkadaşlarımızın üzüldüğüne ben şahidim.
Biz adanada uçan pilotlar olarak sürekli göl üzerinde yelken uçuşları yapıyoruz. Bu hafta bir toplantı yapacağız. Bizim de hiç düşünmediğimiz düşünsek de önlem almadığımız suya inişle ilgili önlemleri gözden geçireceğiz. Yapılması gerekenleri sonraya bırakmayıp can yeleği ise can yeleği alacağız. Sadece festival ve şenliklerde değil Suya iniş ihtimalinin olduğu her yerde önlemler alınması gerektiğini acı bir şekilde yaşayarak anladım. Bu işi yapıyorsak ve yapmaya devam edeceksek mutlaka ve mutlaka SİV yapmamız gerektiğini arkadaşlarımızla konuşacağım. Ben 4 yıldır uçmama ve en az 6-7 şenliğe katılmama rağmen ilk defa bu yıl SİV yaptım. Eğer SİV yapmamış olsaydım bende o uçuşumda büyük sıkıntı yaşayabilir ve bu sıkıntıyı gideremezdim diye düşünüyorum. SİV çalışmaları için sadece Ölüdeniz değil bize çok yakın olan İskenderun içinde gerekli çalışmalar için arkadaşlarımla görüşeceğim ve çalışmaları başlatacağım.
Uzungöl ile ilgili de bir daha olacağı zaman yine bu yıl olduğu gibi tüm tedbirlerin alınması(akut,sivil savunma,ambulanslar,jandarma,iletişim için amatör telsizciler,kalınacak oteller ve yenilecek yemekler,ulaşım için gerekenden fazla transport,ilgi ve eğlence)ama bu defa alınan tedbirlerle görevli arkadaşların yamaç paraşütüyle ilgili çok çok daha iyi bilgilendirilmesi ve olabilecek durumları fark ettirilmesi,gelen pilotların ve misafirlerin organizasyona daha bağlı ve yardımcı olması gerektiğini düşünüyorum.
Yeniden tekrarlamak istiyorum lütfen ama lütfen yorumlar eleştirel ama yapıcı olsun.
Emeği geçen misafir ve ev sahiplerine teşekkür ediyorum ve sizlerin üzüntüsünü gönülden paylaştığımı bildirmek istiyorum.
Yamaç paraşütü bir spordur ve bu spor tamamıyla insanın kendi iradesine bağlı, kendi tercihlerinin sonuçlarını yaşadığı bir spordur. Tercihlerimizi yaparken risk durumlarını en önce düşünmemiz ve en az risk durumunda sporu yapmamız gerektiğini düşünüyor ve sizlerle paylaşıyorum.
Uzun bir yazı belki sıkıcı ama gerekli bir yazı...
Görüşmek ve görülmek dileğiyle hoşça kalın...
SONER COŞKUN
Yapılan olumsuz yorumlardan kaynaklı bu başlık altında yazmak istemiyordum. Ancak orada olan, o anı yaşayan insanların yani bizlerin sizi yaşanılanlar hakkında daha detaylı bilgilendirmemiz gerektiği kanısına vardım.
Olay günü uçuş yapan Mehmet'ten önce kalkış yapan ilk pilot bendim. Kalkış alanına ulaşıp kalkış yapılacak yeri belirledikten sonra havanın nasıl olduğunu gözlemlemek için beklemeye başladık. Bizim ekibimizden bir arkadaşımız düzenli olarak rüzgar ölçerle rüzgarın durumunu sesli olarak hepimize bildiriyordu. Rüzgar 18-20 km/h esiyor 5-6 dakikada bir darbe kısa süreli olarak 30 km/h oluyordu. Ayrıca Gökhan arkaşımızda 2-3 dakikaya bir aşağıdan iniş alanının ortasında bizlerin uçuşunu takip etmek isteyen organizatör Mustafa Aydın arkadaşımızdan rüzgar durumunu öğreniyordu. İniş alanı rüzgarı 6-7 knot civarında ve belirgin bir darbesi yoktu. Benden önce Mehmet arkadaşımız kanadını sermişti ve hazırlanıyordu. Onun haricinde bir arkadaşımız daha kanadını sermişti. Bense kenarda malzememi çantamdan çıkartıp harnesimi kuşandım. Kanadım ozone vibe. Rüzgar durumunu 1-2 dakika gibi aralıklarla ben soruyordum ve genel bir değişim yoktu. Aramızdaki konuşmalarda (hani yarışmalarda olur ya)birimiz önden kalksın winddummy olarak görelim düşüncesi hakimdi. Kanadımı kalkış yapmak istediğim noktaya sererken Mehmet arkadaşımız biraz bekle ben hazır olunca birlikte kalkalım deyince ben kardeş sen bekle ben hazırım zaten kalkış yapayım sen beni gördükten sonra karar ver dedim hatta esprili olarak gülerek "olum heba olacaksak bari birimiz heba olalım bekle ben kalkıyorum" dedim. Mehmet ise "1 dakika hemen hazır olurum" dedi ama ben yine de "bekle ben kalkıyorum" dedim ve herkesin duyacağı bir şekilde yeniden rüzgarı sorduğumda hem kalkış rüzgarını hem de iniş rüzgarını arkadaşlar bana söylediler ve tahmini 1 dakika sonra kalkış yaptım.
Kalkışım gayet rahattı. kalkıp 15-20 metre sonra tepeden ayrılırken bant içinde olduğumdan dolayı rüzgar beni kaldırdı. Çok az frenli kanadı kontrol ederek kanadın ileri gitmesini sağladım. Bu arada türbülansı da hissetmeye başlamıştım. Bazen yükseliyor bazen alçalıyordum ve türbülanstan kaynaklı kanadımın kulak uçlarında ufak kapanmalar oluyordu ayrıca sallantılı bir şekilde uçuşuma devam ediyordum. Havanın türbülanslı olduğunu görünce aklımdan kalkış alanında ki arkadaşlar beni izliyordur umarım durumumu görünce kalkmazlar diye düşündüm ve sanırım günün tek uçanı ben olacağım diye aklımdan geçirdim. Havanın türbülanslı olmasından ve rüzgardan kaynaklı ileri gidişim yavaştı bu yüzden iniş alanı olarak caminin arkasında bulunan ve daha önce bize organizasyon tarafından alternatif bir iniş alanı olarak bildirilen boş tarlalara inerim diye düşündüm. Uçuşum devam ederken benim gidiş yönüme göre gölün sol tarafına daha yakındım bunun sebebi de türbülansın beni o tarafa sürüklemesiydi. Kanadımla yan yan gidiyordum ve gölün üzerinde iniş alanına rahatça yetişebileceğim bir irtifada olduğumu anlayınca iniş alanına inmeye karar verdim. 3-4 dakika yengeç yürüyüşü gibi olan yan uçuşumdan sonra iniş alanının hizasında göl üzerinde pek bir türbülans kalmamış bende yaklaşık 250-300 metre mesafedeyken birkaç tur spiral ve ufak wing over yaparak irtifamı alçalttıktan sonra iniş yaklaşmamı yaparak iniş alanında bulunan yuvarlak branda ya iniş yaptım.
Uçuşumda speed barım takılı olmasına rağmen havanın çok türbülanslı olmasından ve kanadımın ileri gidiş hızının olmasından kaynaklı hiç speed basmadım. Ayrıca uçuşumda kulak kapamaya gerek duyacağım bir durum olmadı ve asimetrik gibi hiçbir kapanma yaşamadım.
Türbülanslı bir uçuştu ancak 2 hafta önce ki ölüdeniz uçuşlarımdan birisinde deniz üzerinde yaşadığım türbülans kadar şiddetli uçuşumu etkileyecek bir türbülans yoktu.
Benim uçuşum bu kadardı umarım bu uçuş size havayla ilgili bilgi vermiştir.
İndikten sonra benim geldiğim, yaklaştığım daha doğrusu türbülansın beni sürüklediği yönde Mehmet arkadaşımızın kulak kapadığını, kanadının ileriye gidişinin çok yavaş olduğunu gördüm ve izlemeye başladım. Kanat ileriye yani göle doğru çok yavaş geliyordu. Göl üzerine geldiğinde kulakları açtı. Ondan sonra videolarda izlediğiniz şekilde olay gerçekleşti. Biz yedek attığını görünce karaya mı inecek denize mi diyerek izlemeye devam ediyorduk. Olduğumuz açıdan belli değildi. Hatta yedek açtıktan sonra videoda "bot nerede bot" diye bağıran bendim. Bağırdıktan sonra farkettim ki bot Mehmet'in suya indiği yere bizden daha yakın karaya bağlıydı. Organizatör ve görevli arkadaşlarımız akut, sivil savunma ve ambulanslara bağırarak olay yerine gitmelerini söylerken zaten hepsi yani Organizatör ve görevli arkadaşların hepsi koşmaya başlamıştı. Bizim oraya mesafemiz ortalama gölden 100 metre karadan 150 metre civarındaydı. Ben yeni inmiştim ve daha kask bile kafamdaydı. Aklımdan hiç koşup suya atlamak geçmedi. O kadar kurtarma görevlisi varken bana bile gerek kalabileceği aklıma gelmiyordu. Akut, sivil savunma ve ambulans araçları biz bağırmaya başladıktan daha sonra yola çıktılar ki bu süre arkadaşımız suya indikten sonraki 3-5 dakikalık süre diyebilirim. Biz uzaktan bakanlar olarak harnesten çıkmasını bekliyorduk ama Mehmet hiç çıkmadı harnesten.
Kurtarma botunda iki kişi gördüm ayrıca iki akut veya sivil savunma görevlisi de yüzerek gidiyorlardı. Bot durdu ve bottakiler elleriyle botu karaya götürmeye başladılar.
Sonradan kendisiyle konuştuğum Uzungöllü bir arkadaşımız kendisinin restaurantta yemek yerken arkadaşımızı gördüğünü kendisinin askerliğini cankurtaran olarak yaptığını ve bota ilk binip botun ipini çözerken diğer görevlinin gelip bota bindiğini ifade etti. Botta ilk kalp masajını yapan arkadaşta kendisiymiş.
Buraya kadar olanlar benim yaşadıklarımdı.
Öncelikle kalkış alanında havanın nasıl olduğunu gözlemlediğimizi ve önce benim kalktığımı benden sonra kalan arkadaşların birbirini uyarmış olduğunu kesinlikle aklımızdan çıkarmayalım. Aklınızda "sen niye uçtun?" sorusu olabilir. Benim uçmamam için uygun olmayan bir durum yoktu. Havada kimse yoktu ona bakıp uçuşu iptal edeceğim rüzgar çok veya aşırı darbeli değildi. Yani kalkış ve iniş için uygundu. Bilirsiniz bazı havalar vardır uçmadan nasıl olduğunu anlayamayacağınız. Anlamazsan uçma diyebilirsiniz ancak kalkış ve iniş rüzgarı uygun ayrıca havada herhangi bir bulutlanma söz konusu değildi.
Uçuşum esnasında beni korkutan veya telaşa düşüren bir durum olmadı herşey kontrol altında ve güvenli bir şekilde uçuşuma başlayıp sonlandırdım. Evet benden önce birisi uçmuş olsaydı ve onu izlemiş olsaydım ben uçmazdım. Uçuşa başlamadan önce hem kalkış alanında bulunan hem de iniş alanında bulunan arkadaşlar en fazla 2 dakika aralıklarla bana/bize yardımcı oldular.
Orada olanları yaşayanlar olarak sizden ricamız lütfen üzüntümüzü arttıracak, sadece olumsuzlukları belirten, insanların onuruna zarar verecek ve kesin bilgiye ulaşmadan ileride kesinleşince yanlış olacağını/olabileceğini anladığınız yazıları/yorumları yazmayınız. Nasıl ki hiç kimse vefat eden arkadaşımızın gururuna, kişiliğine, uçuşuna sadece kötü, art niyetle birşey yazmıyor/yazamıyorsa yaşayan biz insanlar içinde kırıcı,bozucu yazılar yazmayıp yorumlarımızda hem eleştirel hem de yapıcı olalım. Unutmayalım ki eleştiri sadece olumsuz olmaz. Mutlaka olumsuz eleştiriler olacak ama bunlarında yapıcı olmasını diliyorum. Bizim gibi başka yerlerden şenliğe giden arkadaşlardan çok orada bulunan arkadaşlarımızın üzüldüğüne ben şahidim.
Biz adanada uçan pilotlar olarak sürekli göl üzerinde yelken uçuşları yapıyoruz. Bu hafta bir toplantı yapacağız. Bizim de hiç düşünmediğimiz düşünsek de önlem almadığımız suya inişle ilgili önlemleri gözden geçireceğiz. Yapılması gerekenleri sonraya bırakmayıp can yeleği ise can yeleği alacağız. Sadece festival ve şenliklerde değil Suya iniş ihtimalinin olduğu her yerde önlemler alınması gerektiğini acı bir şekilde yaşayarak anladım. Bu işi yapıyorsak ve yapmaya devam edeceksek mutlaka ve mutlaka SİV yapmamız gerektiğini arkadaşlarımızla konuşacağım. Ben 4 yıldır uçmama ve en az 6-7 şenliğe katılmama rağmen ilk defa bu yıl SİV yaptım. Eğer SİV yapmamış olsaydım bende o uçuşumda büyük sıkıntı yaşayabilir ve bu sıkıntıyı gideremezdim diye düşünüyorum. SİV çalışmaları için sadece Ölüdeniz değil bize çok yakın olan İskenderun içinde gerekli çalışmalar için arkadaşlarımla görüşeceğim ve çalışmaları başlatacağım.
Uzungöl ile ilgili de bir daha olacağı zaman yine bu yıl olduğu gibi tüm tedbirlerin alınması(akut,sivil savunma,ambulanslar,jandarma,iletişim için amatör telsizciler,kalınacak oteller ve yenilecek yemekler,ulaşım için gerekenden fazla transport,ilgi ve eğlence)ama bu defa alınan tedbirlerle görevli arkadaşların yamaç paraşütüyle ilgili çok çok daha iyi bilgilendirilmesi ve olabilecek durumları fark ettirilmesi,gelen pilotların ve misafirlerin organizasyona daha bağlı ve yardımcı olması gerektiğini düşünüyorum.
Yeniden tekrarlamak istiyorum lütfen ama lütfen yorumlar eleştirel ama yapıcı olsun.
Emeği geçen misafir ve ev sahiplerine teşekkür ediyorum ve sizlerin üzüntüsünü gönülden paylaştığımı bildirmek istiyorum.
Yamaç paraşütü bir spordur ve bu spor tamamıyla insanın kendi iradesine bağlı, kendi tercihlerinin sonuçlarını yaşadığı bir spordur. Tercihlerimizi yaparken risk durumlarını en önce düşünmemiz ve en az risk durumunda sporu yapmamız gerektiğini düşünüyor ve sizlerle paylaşıyorum.
Uzun bir yazı belki sıkıcı ama gerekli bir yazı...
Görüşmek ve görülmek dileğiyle hoşça kalın...
SONER COŞKUN
- skymusti
- Mesajlar: 1
- Kayıt: 22.06.2010, 16:21
- Ad Soyad: Mustafa Güler
- Şehir: Adana
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Öncelikle Mehmet arkadaşımıza Allah tan rahmet Başta Ailesi,yakınları,arkadaşları ve tüm havacılık camiasına sabırlar dilerim..
Mehmet arkadaşımız uyarılara rağmen uçmasaydı,yada sivil savunma ekipleri bir önceki gün gibi botlarının başında benzin depoları dolu olarak hazır bekleselerdi,bugün bunların hiçbirini burda yazmayacaktık.
Arkadaşlar başta şunu belirtmek isterimki,önceki yazılan yorumların bazılarında gerçeği tam anlamıyla yansıtmayan yorumlar yapılmış ve kanımca organizasyonu düzenleyen arkadaşlarla bazı kişisel sorunları olan kişiler,organizasyon görevlilerini acımasızca hedef almışlar.
Lütfen yanlış anlaşılmasın sorumlu kişiler mutlaka sorgulanmalıdır fakat olayla ilgili somut,yansız ve doğru bilgiler ifade edilmelidir.
Ayrıca şunu belirtmek isterim ki,ülkemizde halen pek çok zorluğa rağmen gelişmekte olan bu sporu,festival düzenleyip yp yi halka ve halen bu sporu yanlış anlatan yada anlamak istemeyen medaya ya tanıtıp sevdirmeye çalışarak katkıda bulunmak çok güzel ve faydalı olduğu gibi,bir o kadar da zor olup büyük özveri,fedakarlık ve emek isteyen bir iştir.küçük aksaklıklar elebetteki olmuş olabilir fakat burda yaşanan olay çok acı ve üzüntü vericidir.
Bu sebeptendir ki,festival görevlileri arkladaşlara karşı yapılan acımasızca eleştirileri haksız buluyorum ve görüş belirtecek arkadaşlara biraz daha duyarlı olmalarını tavsiye ediyorum.
Görevlilerin de bizden daha çok üzüldüklerine de eminim.
Olayın yaşandığı gün ben de ordaydım ve gördüklerimi olduğu gibi yazıyorum.
Kalkış alanına geldiğimiz de rüzgar take off a sağ taraftan geliyordu,yani yan rüzgar vardı ve şiddeti 20 km nin üzerindeydi,aynı zamanda darbeli esiyordu,Mehmet ten önce kalkan Sonerin uçuşundan havanın pek hoş olmadığı ve bazı bölgelerin türbülanslı olduğu anlaşılıyordu.Daha sonra hazırlık yapan diğer arkadaşlara uçuşların durması gerektiği söylendi ve uçmamaları konusunda uyarı yapıldı fakat Mehmet arkadaşımız kanat şişiriyordu,belkide duymamıştır diye yanına gidip tekrar uyarıldı,o da uçmayacağını sadece kanatla oynadığını söyledi.Daha sonra halen havada olan soneri izlerken Mehmetin havalandığını gördük,onun kalktığına şok olmuşken ve ona bakarken bir başka kanat daha havalandı.
Mehmet gölün üzerine doğru gitmeye çalışıyordu fakat rüzgar irtifada daha sertti ve onu sola doğru sürüklüyordu,sol taraftaki tepelere doğru yaklaştıkça yukarı doğru yükseliyordu,mehmet daha sonra kulakları kapatıp gölün üzerine doğru kulakları kapalı bi şekilde uçtu,ortalama son 150-200 mt yada daha fazla yükseklikte kulakları açtı,daha sonra kanat derin stole girdi ve kanat hakimiyetine sahip olamayınca iki tur spin oldu bunların hepsini tepedeki arkadaşlarda izledi.
daha sonra videodan spin esnasın da iki turda twist(kolonlar çapraz)olduğunu gördüm.tepeden izlerken yedeğini attığını gördüm fakat sanırım yedek navlakasından çıkıp kucağına düşmüştü,ona rağmen yedeğini açmıştı.
yedek açık olarak kanat ta açık olduğundan birazda olsa sert bi şekilde suya indi.
Mehmetin yüzmeyi bilip bilmediğini bilmiyorum ama çok iyi yüzebilsenizde, hatta dalgıçta olsanız,eğer sırtınızda bir harnes varsa ve panik olduysanız aynı zamanda iplere de dolaştıysanız bunun üstüne Mehmet gibi iki turda twist olursanız harnesten kurtulmanız ve suyun üstünde durmaznız çok zordur ve boğulma ihtimaliniz çok yüksektir.
Olayın bundan sonrası daha da üzücüdür,biz mehmetin karaya inmediğine sevinirken halen yardımına giden botun göremeyince iyice meraklandık ve olayın acı ve bir o kadarda kabul edilemez olduğunu daha sonradan öğrendik.
Mehmet yedeğini attığı anda akut üyesi iki arkadaş (mehmete ilk varan arkadaş profesyonel dalgıçmış) iniş alanından mehmetin indiği bölgeye doğru koşmuşlar ve suya atlayarak mehmetin yanına yüzerek gitmişler(1000 metre yükseklikteki eriyen kar sularından oluşan su sıcaklıgının eksi derecelerde olduğu suda arkadaşımızı kurtarmaya çalışan akut çu arkadaşlara ayrıca teşekkür ederim fakat olmadı kurtaramadık arkadaşımızı)akutçu arkadaş mehmet i yan çevirdiğinde mehmet bir kez öksürmüş,fakat sivil savunma ekipleri botunda hazır beklemedikleri için ve botu çalıştıktan kısa bir süre sonra benzini bittiği için,mehmeti kıyıya akutçu arkadaş ulaştıktan 5 dakika sonra çıkarabilmişler.
Kıyıda kalbi durduğu anlaşıldıktan sonra kalp masajı ile kalbi çalıştırılan mehmeti ambulansla hastaneye sevk etmişler yoğun bakım altındaki tüm müdahelelere rağmen kurtaramamışlar.
Arkadaşımızın ailesine Allah büyük sabırlar versin...
Böyle acı olayların yaşanmaması dileğiyle.
Mustafa Güler
Mehmet arkadaşımız uyarılara rağmen uçmasaydı,yada sivil savunma ekipleri bir önceki gün gibi botlarının başında benzin depoları dolu olarak hazır bekleselerdi,bugün bunların hiçbirini burda yazmayacaktık.
Arkadaşlar başta şunu belirtmek isterimki,önceki yazılan yorumların bazılarında gerçeği tam anlamıyla yansıtmayan yorumlar yapılmış ve kanımca organizasyonu düzenleyen arkadaşlarla bazı kişisel sorunları olan kişiler,organizasyon görevlilerini acımasızca hedef almışlar.
Lütfen yanlış anlaşılmasın sorumlu kişiler mutlaka sorgulanmalıdır fakat olayla ilgili somut,yansız ve doğru bilgiler ifade edilmelidir.
Ayrıca şunu belirtmek isterim ki,ülkemizde halen pek çok zorluğa rağmen gelişmekte olan bu sporu,festival düzenleyip yp yi halka ve halen bu sporu yanlış anlatan yada anlamak istemeyen medaya ya tanıtıp sevdirmeye çalışarak katkıda bulunmak çok güzel ve faydalı olduğu gibi,bir o kadar da zor olup büyük özveri,fedakarlık ve emek isteyen bir iştir.küçük aksaklıklar elebetteki olmuş olabilir fakat burda yaşanan olay çok acı ve üzüntü vericidir.
Bu sebeptendir ki,festival görevlileri arkladaşlara karşı yapılan acımasızca eleştirileri haksız buluyorum ve görüş belirtecek arkadaşlara biraz daha duyarlı olmalarını tavsiye ediyorum.
Görevlilerin de bizden daha çok üzüldüklerine de eminim.
Olayın yaşandığı gün ben de ordaydım ve gördüklerimi olduğu gibi yazıyorum.
Kalkış alanına geldiğimiz de rüzgar take off a sağ taraftan geliyordu,yani yan rüzgar vardı ve şiddeti 20 km nin üzerindeydi,aynı zamanda darbeli esiyordu,Mehmet ten önce kalkan Sonerin uçuşundan havanın pek hoş olmadığı ve bazı bölgelerin türbülanslı olduğu anlaşılıyordu.Daha sonra hazırlık yapan diğer arkadaşlara uçuşların durması gerektiği söylendi ve uçmamaları konusunda uyarı yapıldı fakat Mehmet arkadaşımız kanat şişiriyordu,belkide duymamıştır diye yanına gidip tekrar uyarıldı,o da uçmayacağını sadece kanatla oynadığını söyledi.Daha sonra halen havada olan soneri izlerken Mehmetin havalandığını gördük,onun kalktığına şok olmuşken ve ona bakarken bir başka kanat daha havalandı.
Mehmet gölün üzerine doğru gitmeye çalışıyordu fakat rüzgar irtifada daha sertti ve onu sola doğru sürüklüyordu,sol taraftaki tepelere doğru yaklaştıkça yukarı doğru yükseliyordu,mehmet daha sonra kulakları kapatıp gölün üzerine doğru kulakları kapalı bi şekilde uçtu,ortalama son 150-200 mt yada daha fazla yükseklikte kulakları açtı,daha sonra kanat derin stole girdi ve kanat hakimiyetine sahip olamayınca iki tur spin oldu bunların hepsini tepedeki arkadaşlarda izledi.
daha sonra videodan spin esnasın da iki turda twist(kolonlar çapraz)olduğunu gördüm.tepeden izlerken yedeğini attığını gördüm fakat sanırım yedek navlakasından çıkıp kucağına düşmüştü,ona rağmen yedeğini açmıştı.
yedek açık olarak kanat ta açık olduğundan birazda olsa sert bi şekilde suya indi.
Mehmetin yüzmeyi bilip bilmediğini bilmiyorum ama çok iyi yüzebilsenizde, hatta dalgıçta olsanız,eğer sırtınızda bir harnes varsa ve panik olduysanız aynı zamanda iplere de dolaştıysanız bunun üstüne Mehmet gibi iki turda twist olursanız harnesten kurtulmanız ve suyun üstünde durmaznız çok zordur ve boğulma ihtimaliniz çok yüksektir.
Olayın bundan sonrası daha da üzücüdür,biz mehmetin karaya inmediğine sevinirken halen yardımına giden botun göremeyince iyice meraklandık ve olayın acı ve bir o kadarda kabul edilemez olduğunu daha sonradan öğrendik.
Mehmet yedeğini attığı anda akut üyesi iki arkadaş (mehmete ilk varan arkadaş profesyonel dalgıçmış) iniş alanından mehmetin indiği bölgeye doğru koşmuşlar ve suya atlayarak mehmetin yanına yüzerek gitmişler(1000 metre yükseklikteki eriyen kar sularından oluşan su sıcaklıgının eksi derecelerde olduğu suda arkadaşımızı kurtarmaya çalışan akut çu arkadaşlara ayrıca teşekkür ederim fakat olmadı kurtaramadık arkadaşımızı)akutçu arkadaş mehmet i yan çevirdiğinde mehmet bir kez öksürmüş,fakat sivil savunma ekipleri botunda hazır beklemedikleri için ve botu çalıştıktan kısa bir süre sonra benzini bittiği için,mehmeti kıyıya akutçu arkadaş ulaştıktan 5 dakika sonra çıkarabilmişler.
Kıyıda kalbi durduğu anlaşıldıktan sonra kalp masajı ile kalbi çalıştırılan mehmeti ambulansla hastaneye sevk etmişler yoğun bakım altındaki tüm müdahelelere rağmen kurtaramamışlar.
Arkadaşımızın ailesine Allah büyük sabırlar versin...
Böyle acı olayların yaşanmaması dileğiyle.
Mustafa Güler
-
- Mesajlar: 232
- Kayıt: 16.08.2006, 09:04
- Ad Soyad: Kubilay Ertürk
- Şehir: Adapazarı
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Pilot Menüsü:
Mehmet kardeşimize allahtan rahmet,yakınlarınada sabır ve başsağlığı diliyorum.İnanın bu satırları yazarken gözyaşlarıma hakim olamadım.Beni en çok üzen suya düştüğünde botun benzininin bitmesi.Bu gerçekten kabul edilemeyecek bir durum.Organizatörün bu konuda sorumlu olduğunu düşünmüyorum.Tüm arama kurtarma ve ekibi orada.Mekanın cennet olsun Mehmet kardeş.
- SENERARSLAN
- Mesajlar: 558
- Kayıt: 11.02.2007, 15:15
- Ad Soyad: Sener Arslan
- Şehir: Denizli
- :
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Pilot Menüsü:
şu ana kadar bir çok şenliğe katılıp hiç şenlik organize etmemiş biriyim. bir otorite değilim. 2006 yılında başladığım yamaç paraşütü sporunda gelişim parolası ile ilerlemeye çalışan biriyim.
değerli arkadaşlar.
yazıyı muhtemelen sonuna kadar okumayacaksınız çünkü uzun ama hayatınızın uzun olması için uzattım..
yamaç paraşütü sporu bireysel zevk ve egoya dayalı olan ancak topluluk halinde yapılan bir sporudur. yani yaşanılan bir olay yaşayan kişiye ait olsada herkesi direk olarak etkileyen bir yöne sahiptir.
şenlikler aracılığı ile türkiyenin çok değerli pilotları ile tanışma sohbet etme, aynı gökyüzünü, aynı yer yüzünü, aynı yemeği paylaşarak çok güzel dostluklar kurdum. çok değerli bilgileri paylaştım. kendimi geliştirdim. farklı coğrafyalarda uçma imkanı buldum. bu nedenle şenliklerin bir pilotun pilotajının gelişiminde, sosyalleşmesinde etkin bir role sahip olduğunu bilirim.
şenlikler bu sporun rengidir. bir uçuşun pilota yaşattığı hazzın en güzel paylaşıldığı, aynı dilin konuşulduğu sizi en iyi şakilde anlayan insanların yoğun olduğu yerlerdir. fakat her şenlik şu anki organizasyonlarda tehlikelerede gebedir.
türkiyede oturmuş ve her yıl beklenilen şenlikler vardır. güçlü organizasyonlardır. sponsorlar, kamu kurumlarının ciddi destek verdiği ciddi emekler verilerek yapılan etkinlikler var ülkemizde. tekirdağ, manisa, kayseri, trabzon bunlar ciddi organizasyonlardır. şu ana dek katıldığım şenlik organizasyonlarında ortak olan gördüğüm şeyler şunlardı.( eksiklerim olacaktır kısaca)
1- organize eden kulüp gelen misafirlerini memnun edebilmek için elinden geleni yaparlar.
2- menfaat ve çıkar gözetmeden havacılığa katkı olması için organize edilir.
3- kimsenin burnunun kanaması istenmez.
4- her katılımcı giderken, organize eden kişiler gidenlerin gözlerinden memnuniyetlerini okumaya çalışır. ve her memnuniyet ifadesi organize edenlerin yorgunluklarını alır.
5- organize esnasında belediye, valilik, sponsorlar vs vs görüşmelerinde bir şeyler elde edebilmek için ezilmiş bükülmüş ve ortaya bir şeyler çıkarmış olan organizatörler bir teşekkür beklerler.
6- hiç bir organizasyon mükemmel ve kusursuz olmaz. her organizasyon sonunda bir sonrakinde şunu yapmayalım denilen şeyler bloknotlara yazılır ve daha sonra kulüpte tartışılır.
şenlik bir pilotun kaza yapması için organize edilmez. amaç tamamen camiaya bir ikramda bulunmak, ortam oluşturmak üzerine kurulur.
ne yazıkki yapılan bir çok organizasyonda sayısız kazalar yaşanmıştır. 2009 yılında manisadan izmire uçmuştuk. indiğimiz yer nato olmuş ve medyaya yansımıştı. o uçuşta indiğimiz yer nato olmasaydı ve medyaya yansımasaydı kimse o uçuşu duymayacaktı. trabzondaki kazada rahmetlinin ayağı kırılmış olsa idi yine bu kadar sansasyon olmayacak ve gündeme gelmeyecekti. işte konumuz bu noktada başlıyor.
------------------------------------------------------------------------------------
arkadaşımız rahmetli oldu. ailesi yıkıldı, o organizasyon için gece gündüz çalışan herkes yıkıldı, bizler videodaki o çırpınışı gördük ve içimiz parçalandı. videoyu seyredip hiç tanımadığı halde rahmetli arkadaşımız için ağlayan bir sürü pilot oldu. ama arkadaşımız öl-dü...
zamanı geri çevirip kurtaracak kudrete sahip olan biri var ise bunu yapsın lütfen. ama o kudrette olan bir insan yok.
ama bir kudretimiz var. o da camiaya sunulmuş en büyük hediye olan bu tür organizasyonlarda bir şeyleri değiştirme kudreti. işte bunu yapabiliriz.
bu forum sitesi bu camiaya ikram edilmiş en büyük hediyelerden biridir. bunu en iyi şekilde kullanmalıyız. bu siteden malzemelerimizi temin eder bu siteden malzemelerimizi satar camianın nabzını buradan takip ederiz. bizim sporu yapan herkes için son derece önemli mihenk taşı niteliğinde bir değerdir bu site ve değerlendirelim.
---------------------------------------------------------------------------------------------
yaşanılan kazaya kuş bakışı bakalım. objektif olalım. yorum yapmak için değil yorumlayabilmek için...
organizasyonda mevcut güvenlik önlemleri alınmış. organizatör arkadaşımız bu noktadan tam not alıyor. botuna kadar temin edilmesini sağlamış, akutu ambulansı, sivil savunmayı hazır kıta oraya taşımış. hata nerede botun sorumlusunun benzini kontol edip etmemesinde. organizatör botta benzin olup olmadığını gidip sormaz, soramaz, o botun sorumlusunun o kadar aptal olacağını düşünemez. o sorumluluğunu paylaşmış ve artık o saatten sonra botun sahibi ve sorumluluğu devreye girmiştir. bu noktada kimse organizatörü suçlayamaz.
konaklama eleştirilir,
yemekler eleştirilir,
transport eleştirilir,
bunlar her zaman eleştirilmiştir. hiç bir organizasyonda bunlar dört dörtlük değildir. ben soğuk sandwiçh sevmem ama take offta bu dağıtılır ve eleştirebilirim. transport çok beklemiştir, bu eleştirilir, yatacağımız yerler sorunludur, duşta su soğuktur, yataklarda çarşaf yoktur, tuvalette sular akmaz, çadır için ayrılan yer meyillidir, vs vs vs
ne eleştirilemez
take off ta bir denetleme merkezi vardır. havaya bakar, ölçer, değerlendirir meteoroloji brifingi yapılır hava hakkında bilgi verilir, bulut tabanı şudur, termikler bu bölgede şu bölgede şu şiddette denilir, alternatif iniş alanları gösterilir, telsizlerde güvenlik kanalı organize edilir ve uçuşlar başlar.
ne eleştirilemez
take off ta uçuş kordinatörü mid direktör arkadaşlar uçuş yapılmayacak dediğinde take off ta mıke kung olsa uçuş yapılamaz buda eleştirlmez.
kendisinden izin almadım ama arkadaşım selahattin yurtsuzun kazası bir şenlikte oldu. sivasta. hastahanede 1 hafta refakatçilik yaptım ve yaşadığı sıkıntıları yakinen bilirim. kaza kalkışta asimetrik sonucu tepeye sert iniş. sonuç boyun kırık, belde zedelenme, kalça kemiği parçalı kırık, boyunda pilatin şu an yürümede aksaklık kalıcı hasar..
hata kimde öncelikle organize eden kişide idi. neden. ambulans yok, take off daha önce hiç uçulmamış bir tepe, meteoroloji değerlendirmesi yok, havaya bakıp uçulur arkadaşlar evet uçulur şeklinde bir take off direktörlüğü...
2. hata kimde organizasyonun reklamı bu sitede günlerce yapıldı. güncellene güncellene yapıldı. bir allahın kulu (ben dahil) arkadaşım sen bir şenlik nasıl yapılır biliyormusun ve şenlikte olmazsa olmazlar nelerdir bunları sağladınmı diye sormadık. sen kimsin bu sporda deneyimin nedir ya da birlikte olduğunuz ekipte kimler bu deneyime sahip diye hiç bir merci sormadı. savcılığa gidip uçuş malzemelerini aldık ve oradan bize tutanak için sordular kaza sorumlusu kim? cevap: bu sporda sorumlu uçan kişidir. suçlanacak kimse yok. gerçek bu değil. herkes başlangıç seviyesinde iken mıke kung gibi take offa çıkar. o an bıraksan 5000 metreye çıkıp spiral atıp irtifayı yedikten sonra termik bulup tekrar 5000 e çıkar wing over ile tekrar irtifaı yer grand spiral ile iniş yaparız. ben öyleydim. her türlü havada uçardım, her türlü hava koşulunda kalkış yapardım, deneyimin tillahı bende idi, 5 yıldır uçan pilot kalkış yapamaz ben yapardım çünkü onun deneyimi yok benim deneyimim vardı. ego 12 lik termikle inversiyonu delmiş çıkıyor halde take offa çıkardım. 23. sortimde yaşamla ölüm arasında sadece beni tutan şeyin ipler olduğunu fark ettim sonrada içimdeki balon söndü kırdım kıçımı oturdum ve egosal masturbasyonumda içimde patladı. yamaç paraşütünün ne olduğunu kırıksız çıkıksız sıyrıksız bir şekilde öğrendiğim için şimdi şükrediyorum. şanslıydım ama herkes aynı şansa sahip olmayabilir.
derimki
festivallerde herkesin bir kayıt föyü olsun. adı soyadı, kan grubu, spora başladığı yıl, uçuş deneyimi, eğitmeni, kulübü, sıv tarihleri, seviyesi, sertifikası, kanadı, kanadın yaşı, dhv si, durumu, kanatla uçtuğu sayı, uçuş saati, kanadın durumu ve pilotun uçuş yapmak istediği saatler (termik uçuşu yapmak isteyen öğlen saati, stabil bir havada uçmak isteyen sabah ya da akşam vakti) gibi bilgiler alınsın. bir uçuş direktörlüğü olsun geceden bu formları denetleyerek uçuş yapacak kişiler listelensin. take offa geldiğinde pilot yarışmalardaki gibi bir windows open çizgisi çekilsin. pilot oraya geldiğinde ismini söylesin ve kalkış için direktörün onayına bağlı olarak kalkış yapsın. saat 13.00 uçuş sayısı 20 (başlangıç seviyesi, sıv yok, deneyim yok) hava cayır cayır termik dolu cadı kazanı cros pilotu için mükemmel hava ama arkadaşım senin seviyen bu saat için olumsuz bu nedenle sen kanadını topla (muhtemelen pilot hazır ise o kanadı topla demek o pilota küfür etmek ile aynı olur. bu nedenle bu pilot hangi saatlerde uçuş yapacağını bilir ise bu sorun yaşanmaz. ha olduki pilot saat uymasada uçmak için hazırlanmış ve çıkış için open çizgisine gelmiş. direktör kalkışına müsade etmeyecek.
bu şekilde bir organizasyon olsa idi muhtemelen rahmetli arkadaşımız o gün kalkış yapmayacaktı. o kaza olmayacaktı. take off taki sorumlu olan kişi uçuşları iptal etmiş ve take off terk edilmiş olacaktı.
uçuşlar sonrası şenliği organize edenler herkes gitmeden bir katılım belgesi verir. genelde böyledir. bu katılım belgesine şu yazılabilir. xx xx isimli yamaç paraşütü pilotu şu tarihle şu tarih arasındaki yamaç paraşütü şenliğine katılıp sabah 08.00 ile 11.00 arasındaki saatlerde toplamda 4 sorti 17.00 ile 19.00 saatleri arasında 7 sorti uçuş yapmıştır. katılımınızdan dolayı teşekkür ederiz vs vs. bu katılım belgesi bir sonraki festivale referans niteliğide taşır.
bayram ören yarışmasına katılmak isteyen kişiden organizasyon komitesi önceden bir yarışma deneyimi istiyor neden?
yarışmalarda take off ta birifing verirken starta kadar termik dönüş yönü sağ ya da sol diye yön verilir. demo kanatlar ile uçabilecek kadar usta pilotlar katılır ama belli kurallar vardır. sebebi nedir. comp kanatların pilotları salak diyemi hayır. bu bir tedbir ve düzendir. e başlangıç pilotlarının uçtuğu şenliklerde neden kurallar yok. o pilotlar çok usta oldukları içinmi? o pilotlar kaderleri ile anlaşmamı yapmışlar hiç bir şey olmayacak diye.
yıllarca uçmuş pilotların katıldığı yarışmanın kuralı var başlangıç seviyesinde uçan pilotların uçtuğu festivalde hiç bir kural yok herkes kendi insiyatifine bırakılmış. bu saçmalığın babasının babası oluyor bence.
çok zor değil bu sistemi uygulamak. sadece organize eden kişi ufak bir bilgisayar çıktısı ile bunu organize edebilir.
camiaya hizmet eden bu tür etkinlikleri yapan ama uçuş deneyimi çok az olan pilot arkadaşlarda var. biliyoruz bu arkadaşları. hatta bir festivalde take off a çıktığımızda şöyle denmişti "valla ben havayı bilmem bakın uçulabilirse uçun abi." bizde uçulur abi hava iyi demiş uçmuştuk.
bu tarz da bir yapıya sahip olan kişi ustalardan yardım alabilir. bir telefon ile meteorolojiyi çıkartır. kendi bakmayı bilmiyordur çıkartılır. uçuş için gidenlerden usta pilotlar ile organizasyonda ek bu tür görevler verilir. take off sorumlusu, güvenlik ihlaleri denetleyicisi, iniş alanı sorumlusu vs vs.
zor şeylermi hayır...
yapılabilirmi evet
ne gerekiyor?
bir kaç can daha verilmeli. haberlerde dramatik ses tonu ile anlatılan bir kaç ölümlü kaza daha ve ailelerin oğlum kızım arkadaşım yapma bak tehlikeli adam havada uçmuş denize inmiş boğulmuş saçmalıkları biraz daha olmalı biraz daha kan vermeli kemikler kırılmalı hatta ortalık kan revan olmalı kemik sesleri ile inlemeli forumda baş sağlığı temennileri olmalı, eleştirilecek günah keçileri aranmalı sebepler yerine olaylar tartışılmalı birileri birilerinin boğazına sarılmalı... bursada zeynilerde süreyya bey kaza yaptı sonra bursa pilotları bir araya gelip kararlar aldı. önce neredeydiniz.. illa o kaza olmalı illa testi önce kırılmalı...
dünyanın en zeki milleti olarak türklüğümdende grur duyarak söylüyorum muhtaç olduğumuz şey hernesin altındaki yedek paraşütte değil beynimizin içindeki hücrelerde....
çaldığım vakit için .... affola
değerli arkadaşlar.
yazıyı muhtemelen sonuna kadar okumayacaksınız çünkü uzun ama hayatınızın uzun olması için uzattım..
yamaç paraşütü sporu bireysel zevk ve egoya dayalı olan ancak topluluk halinde yapılan bir sporudur. yani yaşanılan bir olay yaşayan kişiye ait olsada herkesi direk olarak etkileyen bir yöne sahiptir.
şenlikler aracılığı ile türkiyenin çok değerli pilotları ile tanışma sohbet etme, aynı gökyüzünü, aynı yer yüzünü, aynı yemeği paylaşarak çok güzel dostluklar kurdum. çok değerli bilgileri paylaştım. kendimi geliştirdim. farklı coğrafyalarda uçma imkanı buldum. bu nedenle şenliklerin bir pilotun pilotajının gelişiminde, sosyalleşmesinde etkin bir role sahip olduğunu bilirim.
şenlikler bu sporun rengidir. bir uçuşun pilota yaşattığı hazzın en güzel paylaşıldığı, aynı dilin konuşulduğu sizi en iyi şakilde anlayan insanların yoğun olduğu yerlerdir. fakat her şenlik şu anki organizasyonlarda tehlikelerede gebedir.
türkiyede oturmuş ve her yıl beklenilen şenlikler vardır. güçlü organizasyonlardır. sponsorlar, kamu kurumlarının ciddi destek verdiği ciddi emekler verilerek yapılan etkinlikler var ülkemizde. tekirdağ, manisa, kayseri, trabzon bunlar ciddi organizasyonlardır. şu ana dek katıldığım şenlik organizasyonlarında ortak olan gördüğüm şeyler şunlardı.( eksiklerim olacaktır kısaca)
1- organize eden kulüp gelen misafirlerini memnun edebilmek için elinden geleni yaparlar.
2- menfaat ve çıkar gözetmeden havacılığa katkı olması için organize edilir.
3- kimsenin burnunun kanaması istenmez.
4- her katılımcı giderken, organize eden kişiler gidenlerin gözlerinden memnuniyetlerini okumaya çalışır. ve her memnuniyet ifadesi organize edenlerin yorgunluklarını alır.
5- organize esnasında belediye, valilik, sponsorlar vs vs görüşmelerinde bir şeyler elde edebilmek için ezilmiş bükülmüş ve ortaya bir şeyler çıkarmış olan organizatörler bir teşekkür beklerler.
6- hiç bir organizasyon mükemmel ve kusursuz olmaz. her organizasyon sonunda bir sonrakinde şunu yapmayalım denilen şeyler bloknotlara yazılır ve daha sonra kulüpte tartışılır.
şenlik bir pilotun kaza yapması için organize edilmez. amaç tamamen camiaya bir ikramda bulunmak, ortam oluşturmak üzerine kurulur.
ne yazıkki yapılan bir çok organizasyonda sayısız kazalar yaşanmıştır. 2009 yılında manisadan izmire uçmuştuk. indiğimiz yer nato olmuş ve medyaya yansımıştı. o uçuşta indiğimiz yer nato olmasaydı ve medyaya yansımasaydı kimse o uçuşu duymayacaktı. trabzondaki kazada rahmetlinin ayağı kırılmış olsa idi yine bu kadar sansasyon olmayacak ve gündeme gelmeyecekti. işte konumuz bu noktada başlıyor.
------------------------------------------------------------------------------------
arkadaşımız rahmetli oldu. ailesi yıkıldı, o organizasyon için gece gündüz çalışan herkes yıkıldı, bizler videodaki o çırpınışı gördük ve içimiz parçalandı. videoyu seyredip hiç tanımadığı halde rahmetli arkadaşımız için ağlayan bir sürü pilot oldu. ama arkadaşımız öl-dü...
zamanı geri çevirip kurtaracak kudrete sahip olan biri var ise bunu yapsın lütfen. ama o kudrette olan bir insan yok.
ama bir kudretimiz var. o da camiaya sunulmuş en büyük hediye olan bu tür organizasyonlarda bir şeyleri değiştirme kudreti. işte bunu yapabiliriz.
bu forum sitesi bu camiaya ikram edilmiş en büyük hediyelerden biridir. bunu en iyi şekilde kullanmalıyız. bu siteden malzemelerimizi temin eder bu siteden malzemelerimizi satar camianın nabzını buradan takip ederiz. bizim sporu yapan herkes için son derece önemli mihenk taşı niteliğinde bir değerdir bu site ve değerlendirelim.
---------------------------------------------------------------------------------------------
yaşanılan kazaya kuş bakışı bakalım. objektif olalım. yorum yapmak için değil yorumlayabilmek için...
organizasyonda mevcut güvenlik önlemleri alınmış. organizatör arkadaşımız bu noktadan tam not alıyor. botuna kadar temin edilmesini sağlamış, akutu ambulansı, sivil savunmayı hazır kıta oraya taşımış. hata nerede botun sorumlusunun benzini kontol edip etmemesinde. organizatör botta benzin olup olmadığını gidip sormaz, soramaz, o botun sorumlusunun o kadar aptal olacağını düşünemez. o sorumluluğunu paylaşmış ve artık o saatten sonra botun sahibi ve sorumluluğu devreye girmiştir. bu noktada kimse organizatörü suçlayamaz.
konaklama eleştirilir,
yemekler eleştirilir,
transport eleştirilir,
bunlar her zaman eleştirilmiştir. hiç bir organizasyonda bunlar dört dörtlük değildir. ben soğuk sandwiçh sevmem ama take offta bu dağıtılır ve eleştirebilirim. transport çok beklemiştir, bu eleştirilir, yatacağımız yerler sorunludur, duşta su soğuktur, yataklarda çarşaf yoktur, tuvalette sular akmaz, çadır için ayrılan yer meyillidir, vs vs vs
ne eleştirilemez
take off ta bir denetleme merkezi vardır. havaya bakar, ölçer, değerlendirir meteoroloji brifingi yapılır hava hakkında bilgi verilir, bulut tabanı şudur, termikler bu bölgede şu bölgede şu şiddette denilir, alternatif iniş alanları gösterilir, telsizlerde güvenlik kanalı organize edilir ve uçuşlar başlar.
ne eleştirilemez
take off ta uçuş kordinatörü mid direktör arkadaşlar uçuş yapılmayacak dediğinde take off ta mıke kung olsa uçuş yapılamaz buda eleştirlmez.
kendisinden izin almadım ama arkadaşım selahattin yurtsuzun kazası bir şenlikte oldu. sivasta. hastahanede 1 hafta refakatçilik yaptım ve yaşadığı sıkıntıları yakinen bilirim. kaza kalkışta asimetrik sonucu tepeye sert iniş. sonuç boyun kırık, belde zedelenme, kalça kemiği parçalı kırık, boyunda pilatin şu an yürümede aksaklık kalıcı hasar..
hata kimde öncelikle organize eden kişide idi. neden. ambulans yok, take off daha önce hiç uçulmamış bir tepe, meteoroloji değerlendirmesi yok, havaya bakıp uçulur arkadaşlar evet uçulur şeklinde bir take off direktörlüğü...
2. hata kimde organizasyonun reklamı bu sitede günlerce yapıldı. güncellene güncellene yapıldı. bir allahın kulu (ben dahil) arkadaşım sen bir şenlik nasıl yapılır biliyormusun ve şenlikte olmazsa olmazlar nelerdir bunları sağladınmı diye sormadık. sen kimsin bu sporda deneyimin nedir ya da birlikte olduğunuz ekipte kimler bu deneyime sahip diye hiç bir merci sormadı. savcılığa gidip uçuş malzemelerini aldık ve oradan bize tutanak için sordular kaza sorumlusu kim? cevap: bu sporda sorumlu uçan kişidir. suçlanacak kimse yok. gerçek bu değil. herkes başlangıç seviyesinde iken mıke kung gibi take offa çıkar. o an bıraksan 5000 metreye çıkıp spiral atıp irtifayı yedikten sonra termik bulup tekrar 5000 e çıkar wing over ile tekrar irtifaı yer grand spiral ile iniş yaparız. ben öyleydim. her türlü havada uçardım, her türlü hava koşulunda kalkış yapardım, deneyimin tillahı bende idi, 5 yıldır uçan pilot kalkış yapamaz ben yapardım çünkü onun deneyimi yok benim deneyimim vardı. ego 12 lik termikle inversiyonu delmiş çıkıyor halde take offa çıkardım. 23. sortimde yaşamla ölüm arasında sadece beni tutan şeyin ipler olduğunu fark ettim sonrada içimdeki balon söndü kırdım kıçımı oturdum ve egosal masturbasyonumda içimde patladı. yamaç paraşütünün ne olduğunu kırıksız çıkıksız sıyrıksız bir şekilde öğrendiğim için şimdi şükrediyorum. şanslıydım ama herkes aynı şansa sahip olmayabilir.
derimki
festivallerde herkesin bir kayıt föyü olsun. adı soyadı, kan grubu, spora başladığı yıl, uçuş deneyimi, eğitmeni, kulübü, sıv tarihleri, seviyesi, sertifikası, kanadı, kanadın yaşı, dhv si, durumu, kanatla uçtuğu sayı, uçuş saati, kanadın durumu ve pilotun uçuş yapmak istediği saatler (termik uçuşu yapmak isteyen öğlen saati, stabil bir havada uçmak isteyen sabah ya da akşam vakti) gibi bilgiler alınsın. bir uçuş direktörlüğü olsun geceden bu formları denetleyerek uçuş yapacak kişiler listelensin. take offa geldiğinde pilot yarışmalardaki gibi bir windows open çizgisi çekilsin. pilot oraya geldiğinde ismini söylesin ve kalkış için direktörün onayına bağlı olarak kalkış yapsın. saat 13.00 uçuş sayısı 20 (başlangıç seviyesi, sıv yok, deneyim yok) hava cayır cayır termik dolu cadı kazanı cros pilotu için mükemmel hava ama arkadaşım senin seviyen bu saat için olumsuz bu nedenle sen kanadını topla (muhtemelen pilot hazır ise o kanadı topla demek o pilota küfür etmek ile aynı olur. bu nedenle bu pilot hangi saatlerde uçuş yapacağını bilir ise bu sorun yaşanmaz. ha olduki pilot saat uymasada uçmak için hazırlanmış ve çıkış için open çizgisine gelmiş. direktör kalkışına müsade etmeyecek.
bu şekilde bir organizasyon olsa idi muhtemelen rahmetli arkadaşımız o gün kalkış yapmayacaktı. o kaza olmayacaktı. take off taki sorumlu olan kişi uçuşları iptal etmiş ve take off terk edilmiş olacaktı.
uçuşlar sonrası şenliği organize edenler herkes gitmeden bir katılım belgesi verir. genelde böyledir. bu katılım belgesine şu yazılabilir. xx xx isimli yamaç paraşütü pilotu şu tarihle şu tarih arasındaki yamaç paraşütü şenliğine katılıp sabah 08.00 ile 11.00 arasındaki saatlerde toplamda 4 sorti 17.00 ile 19.00 saatleri arasında 7 sorti uçuş yapmıştır. katılımınızdan dolayı teşekkür ederiz vs vs. bu katılım belgesi bir sonraki festivale referans niteliğide taşır.
bayram ören yarışmasına katılmak isteyen kişiden organizasyon komitesi önceden bir yarışma deneyimi istiyor neden?
yarışmalarda take off ta birifing verirken starta kadar termik dönüş yönü sağ ya da sol diye yön verilir. demo kanatlar ile uçabilecek kadar usta pilotlar katılır ama belli kurallar vardır. sebebi nedir. comp kanatların pilotları salak diyemi hayır. bu bir tedbir ve düzendir. e başlangıç pilotlarının uçtuğu şenliklerde neden kurallar yok. o pilotlar çok usta oldukları içinmi? o pilotlar kaderleri ile anlaşmamı yapmışlar hiç bir şey olmayacak diye.
yıllarca uçmuş pilotların katıldığı yarışmanın kuralı var başlangıç seviyesinde uçan pilotların uçtuğu festivalde hiç bir kural yok herkes kendi insiyatifine bırakılmış. bu saçmalığın babasının babası oluyor bence.
çok zor değil bu sistemi uygulamak. sadece organize eden kişi ufak bir bilgisayar çıktısı ile bunu organize edebilir.
camiaya hizmet eden bu tür etkinlikleri yapan ama uçuş deneyimi çok az olan pilot arkadaşlarda var. biliyoruz bu arkadaşları. hatta bir festivalde take off a çıktığımızda şöyle denmişti "valla ben havayı bilmem bakın uçulabilirse uçun abi." bizde uçulur abi hava iyi demiş uçmuştuk.
bu tarz da bir yapıya sahip olan kişi ustalardan yardım alabilir. bir telefon ile meteorolojiyi çıkartır. kendi bakmayı bilmiyordur çıkartılır. uçuş için gidenlerden usta pilotlar ile organizasyonda ek bu tür görevler verilir. take off sorumlusu, güvenlik ihlaleri denetleyicisi, iniş alanı sorumlusu vs vs.
zor şeylermi hayır...
yapılabilirmi evet
ne gerekiyor?
bir kaç can daha verilmeli. haberlerde dramatik ses tonu ile anlatılan bir kaç ölümlü kaza daha ve ailelerin oğlum kızım arkadaşım yapma bak tehlikeli adam havada uçmuş denize inmiş boğulmuş saçmalıkları biraz daha olmalı biraz daha kan vermeli kemikler kırılmalı hatta ortalık kan revan olmalı kemik sesleri ile inlemeli forumda baş sağlığı temennileri olmalı, eleştirilecek günah keçileri aranmalı sebepler yerine olaylar tartışılmalı birileri birilerinin boğazına sarılmalı... bursada zeynilerde süreyya bey kaza yaptı sonra bursa pilotları bir araya gelip kararlar aldı. önce neredeydiniz.. illa o kaza olmalı illa testi önce kırılmalı...
dünyanın en zeki milleti olarak türklüğümdende grur duyarak söylüyorum muhtaç olduğumuz şey hernesin altındaki yedek paraşütte değil beynimizin içindeki hücrelerde....
çaldığım vakit için .... affola
- bartsay
- Mesajlar: 1058
- Kayıt: 30.10.2009, 07:45
- Ad Soyad: Bartuğ Sayın
- Şehir: Isparta
- Aldığı Beğeni: 2 / 0
- Pilot Menüsü:
şENER BEY ELİNİZE DİLİNİZE SAĞLIK
YALVAÇ ŞENLİĞİ İÇİN BENZER FORMU HAZIRLAMIŞTIM ELİM YAYINLAMAYA VARMIYORDU. Dün Van dahil bir çok yerden telefon geldi bu sabah yayınlamaya karar verdim.
Ekte gönderiyorum arkadaşlar eksiği var ise düzeltebelir veya uyarabilirler.
TRabzondaki olayda arkadaşımızın uçuş iptal uyarısına rağmen içindeki coşkuyu bastıramayıp uçtuğunu öğrendiğimize göre ben yalnız sözle olmaz ayrıca hava sınıflandırması da yapayım dedim. Kırmızı Yeşil ve beyaz bayrak sınıflandırması yaptım.
Kırmızı flama uçuş yasak
Yeşil SIV yapmış termik tecrübesi olan uçar
Beyaz Hava stabil her keze uçuş serbest
Bu flamaların
Kübibjk'in sözlerine aynen katılıyorum!!
Şunu ekliyorum, irfa süzülüşü yapan ACEMİ saat 10-11 de take-off da olmamalı bu arkadaş bu saatte uçuşunu bitirmiş güneş batımını bekliyor olmalı. Ancak şenliklerde arkadaşlar 10-00 da yeni toparlanıyor oluyorlar. Usta pilot da 9 da take-off da ne işim olur diyor çünkü.
Formun kullanılışı da şöyle olmalı digital ortramda formu dolduran arkadaş organizasyona özel mesaj ile atmalı, bu mesaj org. tarafından değerlendirilmeli ve misafir geldiğinde uçuş önceki birifingte org. huzurunda misafir imzasını atmalı.
YALVAÇ ŞENLİĞİ İÇİN BENZER FORMU HAZIRLAMIŞTIM ELİM YAYINLAMAYA VARMIYORDU. Dün Van dahil bir çok yerden telefon geldi bu sabah yayınlamaya karar verdim.
Ekte gönderiyorum arkadaşlar eksiği var ise düzeltebelir veya uyarabilirler.
TRabzondaki olayda arkadaşımızın uçuş iptal uyarısına rağmen içindeki coşkuyu bastıramayıp uçtuğunu öğrendiğimize göre ben yalnız sözle olmaz ayrıca hava sınıflandırması da yapayım dedim. Kırmızı Yeşil ve beyaz bayrak sınıflandırması yaptım.
Kırmızı flama uçuş yasak
Yeşil SIV yapmış termik tecrübesi olan uçar
Beyaz Hava stabil her keze uçuş serbest
Bu flamaların
Kübibjk'in sözlerine aynen katılıyorum!!
Şunu ekliyorum, irfa süzülüşü yapan ACEMİ saat 10-11 de take-off da olmamalı bu arkadaş bu saatte uçuşunu bitirmiş güneş batımını bekliyor olmalı. Ancak şenliklerde arkadaşlar 10-00 da yeni toparlanıyor oluyorlar. Usta pilot da 9 da take-off da ne işim olur diyor çünkü.
Formun kullanılışı da şöyle olmalı digital ortramda formu dolduran arkadaş organizasyona özel mesaj ile atmalı, bu mesaj org. tarafından değerlendirilmeli ve misafir geldiğinde uçuş önceki birifingte org. huzurunda misafir imzasını atmalı.
- Dosya ekleri
-
- yalvaç festivali pilot katılım formu.doc
- (30 KiB) 146 kere indirildi
-
- yalvaç festivali pilot katılım formu.doc
- form hakkındaki görüşlerinizi bekliyorum.
- (30 KiB) 159 kere indirildi
- bartsay
- Mesajlar: 1058
- Kayıt: 30.10.2009, 07:45
- Ad Soyad: Bartuğ Sayın
- Şehir: Isparta
- Aldığı Beğeni: 2 / 0
- Pilot Menüsü:
Formu gönderdikten sonra hatırladım kulüp ve sigorta bilgisi zorunlu değil.
Bu yönde bir çok arkadaş eleştiride bulunabilir.
Sigorta bir bilinç olayıdır. Kazadan bizi korumaz ama kazanın etkilerinden korur. Bu nedenle Yalvaç'a gelecek arkadaşlarda sigorta zorunluluğu istemedik.
Bunun yerine Acıbadem Sigorta ile irtibata geçmeye çalışıyorum. Kendilerinden gelip sigortayı anlatmalarını şartlarını , pirimlerini teminatlarını vs. konularından pilotları bilgilendirmelerini isteyeceğiz.
Henüz acıbademden dönen olmadı.
Yamaç Paraşütü sigortası yapan tanıdığınız acente var ise Etkinlik boyunca kendilerinin konaklama ve yiyecek masraflarını karşılarız. Eğer toplu sigorta yaptırırsak indirim yaparlar mı orada konuşuruz.
Bu yönde bir çok arkadaş eleştiride bulunabilir.
Sigorta bir bilinç olayıdır. Kazadan bizi korumaz ama kazanın etkilerinden korur. Bu nedenle Yalvaç'a gelecek arkadaşlarda sigorta zorunluluğu istemedik.
Bunun yerine Acıbadem Sigorta ile irtibata geçmeye çalışıyorum. Kendilerinden gelip sigortayı anlatmalarını şartlarını , pirimlerini teminatlarını vs. konularından pilotları bilgilendirmelerini isteyeceğiz.
Henüz acıbademden dönen olmadı.
Yamaç Paraşütü sigortası yapan tanıdığınız acente var ise Etkinlik boyunca kendilerinin konaklama ve yiyecek masraflarını karşılarız. Eğer toplu sigorta yaptırırsak indirim yaparlar mı orada konuşuruz.
- seccckin
- Mesajlar: 593
- Kayıt: 02.01.2009, 01:27
- Ad Soyad: Seckin Aparı
- Şehir: Manisa
- :
- Aldığı Beğeni: 22 / 3
- Pilot Menüsü:
Şener arkadasım cok iyi yazmışsında olaya birde şu yonden bakalım. Hepimiz hafta sonları birlesip bi yerlere gidip ucuyoruz gittiğimiz yerde ve uctugumuz sırada ne ambulans oluyo ne akut oluyo nede bıze uculur uculmaz dıye brıfıng veren bırı oluyor. aramızda acemilerde oluyor tecrubelılerde cıkıp ucuyoruz. Peki biz bu sekilde uçuş yapıyorsak neden festivallerde birine ihtiyaç duyuyoruz? İlla biri sana gelip uçamazsın rüzgar sertmi demesi lazım sen onu göremiyormusun hadi göremedin daha önceki uçuşlarında yanında organizatormu vardı? Memleketinde ucarken ambulans akut mu vardı iniş alanında?
"Bir gün Nasreddin Hoca’nin esegi çalinmis. Can sikintisi içinde durumu komsularina anlatinca her kafadan bir ses çikmaya baslamis.
Birisi :
- Hocam demis niye ahirin kapisina iyi bir kilit takmadin sanki ?
Bir baskasi :
- Evine hirsiz giriyor da senin nasil haberin olmuyor ? diye konusmus.
Bir digeri de :
- Hocam demis, kusura bakma ama esegin çalinmasina en büyük sebep yine sensin. Çünkü dogru dürüst bir ahirin bile yok. Nerden baksan dökülüyor. Hoca kizmis :
- Yahu demis, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi ?
Hirsizin hiç mi suçu yok !!!
"Bir gün Nasreddin Hoca’nin esegi çalinmis. Can sikintisi içinde durumu komsularina anlatinca her kafadan bir ses çikmaya baslamis.
Birisi :
- Hocam demis niye ahirin kapisina iyi bir kilit takmadin sanki ?
Bir baskasi :
- Evine hirsiz giriyor da senin nasil haberin olmuyor ? diye konusmus.
Bir digeri de :
- Hocam demis, kusura bakma ama esegin çalinmasina en büyük sebep yine sensin. Çünkü dogru dürüst bir ahirin bile yok. Nerden baksan dökülüyor. Hoca kizmis :
- Yahu demis, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi ?
Hirsizin hiç mi suçu yok !!!
- hardboyy
- Mesajlar: 123
- Kayıt: 12.12.2006, 15:17
- Ad Soyad: Gökhan Karaköse
- Şehir: Adana
- Aldığı Beğeni: 0 / 1
- Pilot Menüsü:
bartuğ bey elinize sağlık çok güzel bir form hazırlamışsınız. .. yorumunuzda sözlü uyarıyla olmayacağını ayrıca hava sınıflandırması yapmış olduğunuzu söylüyorsunuz. peki forma yanlış bilgi yazılmayacağını nerden bilebiliriz? sonuçta egolarını tatmin etmek için 5 kez uçtuysa herkese 50 kez uçmuş havasında abartıyla anlatan pilotlar yokmu? termik tecrubesi olmadığı halde termikte uçmak için o bölgede ne yapıp edip termik uçmak isteyen pilot arkadaşlarda olacaktır belki.. eğitmenine sormamızda gerekli olabilirmi? yada başka bir referans? herkesin referanslarını tek tek arayıp bilgileri doğrulamamız gerekebilirmi? yada eğitmeni başlangıçı verdikten sonra diğerlerini kendisi geliştirmiş bir pilottan böyle bir talepte bulanmak mantıklımı? tartışılır.. sözlü uyarıların hatta bizzat şahsi uyarılarda yetmiyor olabilir, belki gidip kolonları harnesinden çözmemis lazımdı. ben bir kaç ornek biliyorum uçuş iptal dendiği halde kendini bilmez cahil kurallara uymayan pilotun guruptan uzak arkalardan kalkıp gittiğini biliyorum. bende kural ihlali yapan bir kaç pilota ceza verilirse belkide buda önlenebilir.. ayrıca yazımda sonlarda bir olay dan daha bahsettim.. kimsenin haberi yokken , rahmetli mehmet kardeşimizin kazasından dolayı bütün uçuşlar iptal edilmişken, kendini bilmez yazarken bile içimden öfke püskürdüğüm bir pilot vatandaşın kendi imkanıyla gurup harici başka bir takeoff a çıkıp kimsenin haberi olmadan ve kasksız uçup yere inmeye 50 mt kala son yaklaşımda wingover yada spiral dönüş yapmaya çalışan pilot arkadaşı nasıl durdurabilriz acaba.. belki oda kaza yapıp ölebilirdi.... kesinlikle o arkadaşın ceza almasından yanayım.. inşallah böyle olaylarla böyle pilotlarla karşılaşmayız.. biz elimizden geldiğince en üst düzeyde güvenlik önlemlerimizi alalım.. tedbirimizi Alalım Taktiri YÜCE RABBİMİZE ALLAHA BIRAKALIM....
- SENERARSLAN
- Mesajlar: 558
- Kayıt: 11.02.2007, 15:15
- Ad Soyad: Sener Arslan
- Şehir: Denizli
- :
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Pilot Menüsü:
merhaba seçkin. fıkra güzel. söylediğin konuda haklısın. fakat bu güne dek bireysel uçuş yapmaya gidip kaza yapmış bir piltta neden ambulans yoktu, neden bot yoktu diye bir tartışma yaşanmadı. ülkemizde her take off a bir adam dikip uçanları denetle brifing ver deme şansı yok. kanatlarda da uçaklardaki gibi radar vs yok. kişi kendi insiyatifi ile kendi sorumluluğu ile kalkıp uçmaya gider. malzeme kendine aittir, hesap vereceği kimsede yoktur. bu nedenle her hangi bir kaza durumunda da sorumlusu kendisi olur. bizim konumuz en azından şenliklerde bu tür vakalar olmasın bir hava brifingi verilirken kişiler hava yorumlamayı öğrensin yani şenliklere katılan kişiler aynı zamanda eğitim mahiyetinde bir şeyler alabilsin. yani hırsızlar suçlanmadan önce ne tür önlemler alınmalı onu malın sahibi az çok bilsin.
eşeği sağlam kazığa bağla sonra allaha emanet et. işte o sağlam kazık meselesi.
eşeği sağlam kazığa bağla sonra allaha emanet et. işte o sağlam kazık meselesi.
- nilüfer sportif
- Mesajlar: 86
- Kayıt: 22.06.2010, 01:50
- Ad Soyad: Rasim Kuşçu
- Şehir: Bursa
- :
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Trabzon uzun gölde kaza
Canım kardeşim Hüseyin Yıldızı'n biricik oğlu Mehmet Yıldız'za Allahtan rahmet Kederli Ailesine ve sevenlerine Başsağlıgı diliyorum.
Arkadaşımızı Son yolculugunda Yanlız Bırakmayan THK Bursa Şb Başkanına Nilüfer Sportif Havacılık Kulübü Pilotlarına Osmangazi Belediye başkanına Teşekkür ediyorum. birde Yamaç paraşütü federasyonu diye birşey varmış Acaba bursa il temsilciligi yokmu neden Orada yoktular.
[/b]
Arkadaşımızı Son yolculugunda Yanlız Bırakmayan THK Bursa Şb Başkanına Nilüfer Sportif Havacılık Kulübü Pilotlarına Osmangazi Belediye başkanına Teşekkür ediyorum. birde Yamaç paraşütü federasyonu diye birşey varmış Acaba bursa il temsilciligi yokmu neden Orada yoktular.
[/b]
- 7/24 SİGORTA
- Mesajlar: 61
- Kayıt: 28.04.2008, 14:35
- Ad Soyad: C. Serdar Eren
- Şehir: Ankara
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
bartsay yazdı:Formu gönderdikten sonra hatırladım kulüp ve sigorta bilgisi zorunlu değil.
Bu yönde bir çok arkadaş eleştiride bulunabilir.
Sigorta bir bilinç olayıdır. Kazadan bizi korumaz ama kazanın etkilerinden korur. Bu nedenle Yalvaç'a gelecek arkadaşlarda sigorta zorunluluğu istemedik.
Bunun yerine Acıbadem Sigorta ile irtibata geçmeye çalışıyorum. Kendilerinden gelip sigortayı anlatmalarını şartlarını , pirimlerini teminatlarını vs. konularından pilotları bilgilendirmelerini isteyeceğiz.
Henüz acıbademden dönen olmadı.
Yamaç Paraşütü sigortası yapan tanıdığınız acente var ise Etkinlik boyunca kendilerinin konaklama ve yiyecek masraflarını karşılarız. Eğer toplu sigorta yaptırırsak indirim yaparlar mı orada konuşuruz.
MERHABALAR,
OLAY ÇOK ÜZÜCÜ VE VAHİMDİR, ARKADAŞIMIZA TANRIDAN RAHMET AİLESİNE VE CAMİAMIZ BAŞ SAĞLIĞI DİLERİM...
HİÇ BİR ŞEKİLDE KAZA YAŞANMASINI İSTEMEYİZ AMA NE YAZIK Kİ HER ŞEYDE OLDUĞU GİBİ BU SPOR DALININDA RİSKLERİ MEVCUT, RİSKLERİ EN AZA İNDİRSEK BİLE GENEDE KAZALAR YAŞANABİLİYOR... BENİ YANLIŞ ANLAMANIZI İSTEMEM ÖLÜM ÜZERİNDEN PRİM YAPMAYA ÇALIŞTIĞIMI DÜŞÜNMEYİN AMA "BARTSAY"INDA DEDİĞİ GİBİ SİGORTA BİLİNÇ İŞİ VE BİZLERİN BU KONUDA ÇOK DUYARLI OLMASI GEREKİYOR... BU GÜNE KADAR BİR ÇOK ARKADAŞIMIZIN SİGORTA İŞLEMLERİNİ YAPTIM VE BAZILARINDA İSTENMEYEN KAZALAR GERÇEKLEŞTİ, CAN GERİ GELMEZ AMA YARALANMALARI VE TEDAVİ MASRAFLARINI KARŞILADIK, BU TÜR ÜZÜCÜ OLAYLARIN BİR DAHA YAŞNMAMASI DİLEĞİYLE HERKESE TEKRAR BAŞSAĞLIĞI DİLEKLERİMİ SUNARIM...
C. SERDAR EREN
7/24 SİGORTA
ACIBADEM SİGORTA ACENTELİĞİ
0 312 440 63 05
0 541 474 11 56
- sinanpaşalı
- Mesajlar: 371
- Kayıt: 06.05.2006, 13:24
- Ad Soyad: Halil Akdeniz
- Şehir: afyonkarahisar
- Aldığı Beğeni: 9 / 0
- Yaş: 36
- Pilot Menüsü:
- nurten turan
- Mesajlar: 1
- Kayıt: 23.06.2010, 01:52
- Ad Soyad: Nurten Turan
- Şehir: Adana
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
sevgili mehmet kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsünü derinden yaşıyoruz..arkadaşlar ben ameliyathane hemşiresiyim,mehmeti tanıyordum ve canlandırmasını ben yaptım..nekadar acıdır tanıdığınız birine böyle bir müdehale..ama metanetli olmalısınız ve tek amacınız kurtarmak olmalı...benim olduğu gibi herkesin tek amacıda buydu..
defalarca defalarca böyle durumlarla karşılaştım,ama neden ne olursa olsun,saçma sapan bir durumda ölmesi gereken birinin burnu bile kanamazken çok basit bir tabloda kişi ne yazıkki ölebiliyor..elimizden gelenin en iyisini yapmalıydık,keşke dahada iyisinide yapabilseydik...sebepler sebeplerrrr...bunları kendimize sormayı hiç sonlandırmayacağız...
suçlu yada suçlular arıyoruz,olaya tanık olalım yada olmayalım(olmayan nasıl oluyor onuda anlamış değilim)..ona bakarsanız hepimiz suçluyuz,orada bulunan organizasyondan misafirlere,mehmetin kendisinden seyreden halka kadar herkes suçlu..300 kişimiyiz hepimiz suçluyuz....bişeyleri düşünememenin suçunu taşıyoruz..gölün 10 mt. içindeki çocuğu kurtaramadık,iki kulaç atsak ordaydık...ama olmadııııı...taşlar mehmetin hayatının son buluşuna doğru yerli yerine oturmuştu bile...hiç sevmediğim bişey bu ama ne yazıkki kader diye düşünüyorum,bizimle yolculuk çizgisi bukadarmış.....
keşke o yüzme bilmediğini ilgililere söyleseydi,keşke üstünde telsizi olsaydı,keşke take-off'da söz dinlese ve uçmasaydı,keşke bot çalışsa ve sorumlusu başında olsaydı,keşke biz iniş alanında onu daha önce farkedip daha önce koşmaya başlasaydık,keşke onun yüzme bilmeyeceğini tahmin edebilip kendimizi göle atıp kurtarabilseydik.................keşke keşker keşke...hiç bitmeyecek....ama bu mehmeti geride getirmeyecek....bu sporu yapan herkes birinin eline diken batsa -bırakın boğulmayı-diğerinin nasıl çabaladığını ve içinin acıdığını iyi bilir...birbirimize saldırmak yerine bu olaydan ders çıkarmalıyız,enine boyuna defalarca düşünmeliyiz...(bu saldırıların üzgünüm ama iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum)
tekrar tekrar özellikle ailesine ve hepimize başta başsağlığı diliyorum,nur içinde yat mehmetcim.....
defalarca defalarca böyle durumlarla karşılaştım,ama neden ne olursa olsun,saçma sapan bir durumda ölmesi gereken birinin burnu bile kanamazken çok basit bir tabloda kişi ne yazıkki ölebiliyor..elimizden gelenin en iyisini yapmalıydık,keşke dahada iyisinide yapabilseydik...sebepler sebeplerrrr...bunları kendimize sormayı hiç sonlandırmayacağız...
suçlu yada suçlular arıyoruz,olaya tanık olalım yada olmayalım(olmayan nasıl oluyor onuda anlamış değilim)..ona bakarsanız hepimiz suçluyuz,orada bulunan organizasyondan misafirlere,mehmetin kendisinden seyreden halka kadar herkes suçlu..300 kişimiyiz hepimiz suçluyuz....bişeyleri düşünememenin suçunu taşıyoruz..gölün 10 mt. içindeki çocuğu kurtaramadık,iki kulaç atsak ordaydık...ama olmadııııı...taşlar mehmetin hayatının son buluşuna doğru yerli yerine oturmuştu bile...hiç sevmediğim bişey bu ama ne yazıkki kader diye düşünüyorum,bizimle yolculuk çizgisi bukadarmış.....
keşke o yüzme bilmediğini ilgililere söyleseydi,keşke üstünde telsizi olsaydı,keşke take-off'da söz dinlese ve uçmasaydı,keşke bot çalışsa ve sorumlusu başında olsaydı,keşke biz iniş alanında onu daha önce farkedip daha önce koşmaya başlasaydık,keşke onun yüzme bilmeyeceğini tahmin edebilip kendimizi göle atıp kurtarabilseydik.................keşke keşker keşke...hiç bitmeyecek....ama bu mehmeti geride getirmeyecek....bu sporu yapan herkes birinin eline diken batsa -bırakın boğulmayı-diğerinin nasıl çabaladığını ve içinin acıdığını iyi bilir...birbirimize saldırmak yerine bu olaydan ders çıkarmalıyız,enine boyuna defalarca düşünmeliyiz...(bu saldırıların üzgünüm ama iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum)
tekrar tekrar özellikle ailesine ve hepimize başta başsağlığı diliyorum,nur içinde yat mehmetcim.....
- HeredaS
- Mesajlar: 78
- Kayıt: 24.06.2010, 05:37
- Ad Soyad: Adem Bekdemir
- Şehir: Samsun
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Yaş: 34
- Pilot Menüsü:
:(
Arkadaşımıza allahtan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Umarım böyle kazalar yaşanmaz daha dikkatli olunur önlemler daha sıkı alınır .. Gerçekten üzücü bir olay.
Ben daha yeni başladım yp bilgilendirilmek amacıyla tecrübeli pilotlardan video da bu arkadaşımızın havada paraşütünün o şekilde kapanmasının sebebleri neler olabilir acaba ?
En azından bizim gibi tecrübesiz arkadaşlarımızın da dikatli olması amacından bilgilendirirseniz seviniriz.
Ben daha yeni başladım yp bilgilendirilmek amacıyla tecrübeli pilotlardan video da bu arkadaşımızın havada paraşütünün o şekilde kapanmasının sebebleri neler olabilir acaba ?
En azından bizim gibi tecrübesiz arkadaşlarımızın da dikatli olması amacından bilgilendirirseniz seviniriz.
- omerfaruk
- Mesajlar: 143
- Kayıt: 07.08.2008, 17:29
- Ad Soyad: Omer Faruk Gocmen
- Şehir: Amerika
- :
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
pilot arkadasimiza Allahtan rahmet, kederli ailesine bassaglisi diliyorum. turk sportif havacilik camiasinin basi sagolsun.
http://www.dhv.de/typo/Lifejacket_test.5502.0.html
konu ile ilgili bir linki paylasmak istedim. giris kismini elimden geldigince turkceye cevirmeye calistim. yazinin geri kalan kismi birkac cesit can yeleginin test edilisleriyle ilgili. videolari ozellikle izlemenizi tavsiye ederim.
CANYELEGI TESTI
2008 sonbaharinda verilen bir SIV egitimi sirasinda yasanan kaza, alinmasi gereken onlemler konusunu tekrar gozden gecirmemize neden oldu. bu kazada, suya inen pilotun otomatik olarak sismesi gereken can yelegi gorevini yapmamis, kurtarma botunun kazazedeye ulasmasina kadar gecen sure zarfinda pilot bogularak hayatini kaybetmistir.
SIV egitimleri, olasi acil durumlarda yere carpma sonucu ortaya cikabilecek zararlari en aza indirmek izin su uzerinde verilir. fakat olurda can yelegi yada kurtarma botu gibi en onemli iki unsur gozardi edilirse sonuc tam tersi olur. bu iki unsur arasinda kademeli bir guvenlik sistemi mevcuttur. canyeleginde bir aksaklik olursa kurtarma botu aninda kazazedeye ulasmalidir yada eger kurtarma botunda bir sorun varsa canyelegi kazazedeyi su uzerinde tutabilme yetenegine sahip olmalidir. bu durumda hangi canyelegi daha guvenli sorusu aklimiza geliyor.
suya inislerde harnesin arkasindaki koruyucu sunger yada hava yastigi pilotu one dogru bastirir. bu durumda can yeleginin pilotun basini su yuzunde tutabilecek kaldirma gucune sahip olmasi beklenmelidir. pilotun yuzebilecek durumda oldugunu varsayarsak canyelegi olmadigi durumlarda bile basini bir kac dakika su uzerinde tutabilmesi mumkundur.
g -gorce yada suya carpmadan dogabilecek bilinc kaybi durumlarinda ise suya ilk temasta hemen devreye girebilecek bir can yelegi sarttir.
http://www.dhv.de/typo/Lifejacket_test.5502.0.html
konu ile ilgili bir linki paylasmak istedim. giris kismini elimden geldigince turkceye cevirmeye calistim. yazinin geri kalan kismi birkac cesit can yeleginin test edilisleriyle ilgili. videolari ozellikle izlemenizi tavsiye ederim.
CANYELEGI TESTI
2008 sonbaharinda verilen bir SIV egitimi sirasinda yasanan kaza, alinmasi gereken onlemler konusunu tekrar gozden gecirmemize neden oldu. bu kazada, suya inen pilotun otomatik olarak sismesi gereken can yelegi gorevini yapmamis, kurtarma botunun kazazedeye ulasmasina kadar gecen sure zarfinda pilot bogularak hayatini kaybetmistir.
SIV egitimleri, olasi acil durumlarda yere carpma sonucu ortaya cikabilecek zararlari en aza indirmek izin su uzerinde verilir. fakat olurda can yelegi yada kurtarma botu gibi en onemli iki unsur gozardi edilirse sonuc tam tersi olur. bu iki unsur arasinda kademeli bir guvenlik sistemi mevcuttur. canyeleginde bir aksaklik olursa kurtarma botu aninda kazazedeye ulasmalidir yada eger kurtarma botunda bir sorun varsa canyelegi kazazedeyi su uzerinde tutabilme yetenegine sahip olmalidir. bu durumda hangi canyelegi daha guvenli sorusu aklimiza geliyor.
suya inislerde harnesin arkasindaki koruyucu sunger yada hava yastigi pilotu one dogru bastirir. bu durumda can yeleginin pilotun basini su yuzunde tutabilecek kaldirma gucune sahip olmasi beklenmelidir. pilotun yuzebilecek durumda oldugunu varsayarsak canyelegi olmadigi durumlarda bile basini bir kac dakika su uzerinde tutabilmesi mumkundur.
g -gorce yada suya carpmadan dogabilecek bilinc kaybi durumlarinda ise suya ilk temasta hemen devreye girebilecek bir can yelegi sarttir.
- biscen
- Mesajlar: 133
- Kayıt: 15.06.2010, 14:46
- Ad Soyad: Bekir İşçen
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Yarışmacı, organizatör veya tecrübeli pilot vs vs doğru dürüst hiçbir vasfa sahip olmasam da gerçekten havacılığımızın iyi bir yerlere varması için samimi istek duyup bunun için elinden geldiğince bir şeyler (internet sitesi) yapmaya çalışan biri olarak konuya dahil olup, fikirlerimi karalıyorum, sadece...
Güvenliği en üste çıkarmak için; bir organizasyon, yönetimi, pilot katılımının kontrolü vs konularında olması gerekenleri sıraladığı kurallar zinciri çok doğru ama ne kadar (yerinde) uygulanabilir acaba?
Varsayılan tek bir doğru olsa da sanırım insanlar ona farklı farklı yollardan ulaşmayı seviyor ki bu insan doğasında var. Yolcu uçurmak,malzeme satışı veya kendine göre bir doğruyla eğitim vermek gibi başkalarının hayatını etkileyen durumlar !! hariç !! bireysel olarak alınan risklere "hata" demek ve hata yapan adına bir karar verip önüne set çekmek bana çok doğru gelmiyor.
Başkalarını tehlikeye düşürmediği sürece insanlar yetenekleri ve sınırları konusunda "kumar" oynayabilir. Kendini tanımıyorum, yeteneğini ve uçtuğu şartları bilmiyorum ama rahmetli Mehmet'te muhtemelen böyle bir kumar oynadı. Suya düştüğü anda hayatta olması da bu kumarı aslında kazandığını gösteriyor.
Anlatılanlar doğruysa kurtarma botunun benzini bitmiş. Bir gün önce botun benzinini bitirip, tekrar doldurup hazırlamayanlar da "gerek yok, zaten kimse suya düşmez, benzini de sonra koyarız" diyip başka bir kumar oynadılar belli ki, ama onlar kaybetti. Aradaki fark, onların başka birinin hayatı üzerine kumar oynamalarıydı ki bence "affedilemez" olan Mehmet'in yaptığı değil budur.
Mehmet yerinde, çok uygun bir havada kalkmış, çok iyi yüzme bilen ama ne bileyim başka bir sebepten bayılmış biri de denize düşse bu bot yüzünden sonuç aynı olacaktı. Veya tepede "çok sıkı kuralcı" bir direktör tarafından Mehmet veya seviyesine güvenilmeyenlere uçuş izni verilmeseydi bu şartlarda uçmanın merakını bastıramayan Mehmet başka bir hafta başka bir yerde bu kazayı yapıp bu kez suya düşüp boğularak değil ama "garip bir şekilde açılan yedeğine" irtifa yetmediği için ölecekti.
Böyle bir durumda, "bir organizasyonda olmasa bile" yinede bir kaza olacaktı. Acaba!.. "uçuculukta merak edilen yeni bir şeyle yüzleşmek için tek başına bir tepe yerine güvenlik ortamı hazırlanmış bir organizasyon daha iyi değil midir?" diye sesli sesli düşünüyorum. (bahsettiğim şey SIV ötesi; yeni coğrafya yeni hava şartları vs ile yüzleşmek)
Mehmet sağlam indiği sudan olması gerektiği zamanda çıkarılsaydı eğer; Biraz öncesinde İleri gidişini artırmak için kulak kapatarak uçacak karar ve rahatlığa sahipken biraz sonrasında kontrol için çektiği frenleri, çektiği noktada ısrarla tutarak paraşütün çıldırmasına neden izin verdiği, yedek paraşütünün daha doğru açılması için ne yapması gerektiği gibi bu uçuştan bir sürü kazançlı dersi çıkarmış olacaktı.
Yani, eğer uluslar arası yarışma takvimine vs karşı sorumluluğu yoksa ona göre bir içerikle düzenlenmemişse "Ne bildiği belirsizler kenara, çekilip yer açsın 'küçük dünyaları ben yarattım havasındaki' pilotlar kanatlarını serecek" kararı bir organizasyona çok bir şey kazandırmaz. Nasıl olsa o pilotların tecrübesine uygun uçabileceği bir sürü tepe vardır.
Son yıllarda çok ilgili-az ilgili pek çok kişi ve kurum havacılıkla ilgili etkinlikler düzenlemek için yarışıyor. Havacılık için bulduğumuz bu zenginliği, bu ivmeyi "anlayan anlamayan herkes bu işi yapıyor olacağı budur" şeklinde yorumlanıp, anlamsız dayatmalarla bu hevesin kaçırılacağından korkuyorum açıkçası. Nedense genlerimize yerleşmiş böyle bir refleks var ve maalesef garip olan, havacılara yasak çoğunlukla başka havacılardan geliyor. Korkumun sebebi de bu.
Bu işe soyunan insanın amacı (bölgesini tanıtmak, tepesini tanıtmak,kendini tanıtmak, havacılığa hizmet vs vs) her ne olursa olsun bu tarz etkinliklerin artı değerler olduğunu düşünüyorum. Başarılı organizasyonları tanımlarken hassas nokta; karşılaşabileceği riski tahmin edip doğru güvenlik hazırlığını yapmakta yatıyor sanırım. Güvenlik çerçevesinde ki standartları ( ambulans, bot, kurtarma, tepe kalitesi vs) belirlemek, bunların yerinde olduğunu kontrol etmekse bütün sorun; şenlik şenlik dolaşıp bu konuda görev alacak federasyon tarafından görevlendirilmiş, (Acaba bot hazır mı, ambulansın şoförü yerinde mi, biri tele inerse elektirği kesmek için birilerine nasıl ulaşılır vb detayları da düşünecek birz pimpirikli) bir veya birkaç kişiyle bu sorun çok rahat çözülebilir diye düşünüyorum.
Bir süre için böyle bir uygulama; bir öncekinin eksikliğinden tecrübelenen, ülke genelini dolaşan ortak bir standart olacağından, organizasyon kaliteleri de bayağı yukarı çıkar herhalde... Her önlem düşünülse bile yine de sağda solda istenmeyen kazalar olacaktır çünkü bu da, bu sporun doğasında var.
Güvenliği en üste çıkarmak için; bir organizasyon, yönetimi, pilot katılımının kontrolü vs konularında olması gerekenleri sıraladığı kurallar zinciri çok doğru ama ne kadar (yerinde) uygulanabilir acaba?
Varsayılan tek bir doğru olsa da sanırım insanlar ona farklı farklı yollardan ulaşmayı seviyor ki bu insan doğasında var. Yolcu uçurmak,malzeme satışı veya kendine göre bir doğruyla eğitim vermek gibi başkalarının hayatını etkileyen durumlar !! hariç !! bireysel olarak alınan risklere "hata" demek ve hata yapan adına bir karar verip önüne set çekmek bana çok doğru gelmiyor.
Başkalarını tehlikeye düşürmediği sürece insanlar yetenekleri ve sınırları konusunda "kumar" oynayabilir. Kendini tanımıyorum, yeteneğini ve uçtuğu şartları bilmiyorum ama rahmetli Mehmet'te muhtemelen böyle bir kumar oynadı. Suya düştüğü anda hayatta olması da bu kumarı aslında kazandığını gösteriyor.
Anlatılanlar doğruysa kurtarma botunun benzini bitmiş. Bir gün önce botun benzinini bitirip, tekrar doldurup hazırlamayanlar da "gerek yok, zaten kimse suya düşmez, benzini de sonra koyarız" diyip başka bir kumar oynadılar belli ki, ama onlar kaybetti. Aradaki fark, onların başka birinin hayatı üzerine kumar oynamalarıydı ki bence "affedilemez" olan Mehmet'in yaptığı değil budur.
Mehmet yerinde, çok uygun bir havada kalkmış, çok iyi yüzme bilen ama ne bileyim başka bir sebepten bayılmış biri de denize düşse bu bot yüzünden sonuç aynı olacaktı. Veya tepede "çok sıkı kuralcı" bir direktör tarafından Mehmet veya seviyesine güvenilmeyenlere uçuş izni verilmeseydi bu şartlarda uçmanın merakını bastıramayan Mehmet başka bir hafta başka bir yerde bu kazayı yapıp bu kez suya düşüp boğularak değil ama "garip bir şekilde açılan yedeğine" irtifa yetmediği için ölecekti.
Böyle bir durumda, "bir organizasyonda olmasa bile" yinede bir kaza olacaktı. Acaba!.. "uçuculukta merak edilen yeni bir şeyle yüzleşmek için tek başına bir tepe yerine güvenlik ortamı hazırlanmış bir organizasyon daha iyi değil midir?" diye sesli sesli düşünüyorum. (bahsettiğim şey SIV ötesi; yeni coğrafya yeni hava şartları vs ile yüzleşmek)
Mehmet sağlam indiği sudan olması gerektiği zamanda çıkarılsaydı eğer; Biraz öncesinde İleri gidişini artırmak için kulak kapatarak uçacak karar ve rahatlığa sahipken biraz sonrasında kontrol için çektiği frenleri, çektiği noktada ısrarla tutarak paraşütün çıldırmasına neden izin verdiği, yedek paraşütünün daha doğru açılması için ne yapması gerektiği gibi bu uçuştan bir sürü kazançlı dersi çıkarmış olacaktı.
Yani, eğer uluslar arası yarışma takvimine vs karşı sorumluluğu yoksa ona göre bir içerikle düzenlenmemişse "Ne bildiği belirsizler kenara, çekilip yer açsın 'küçük dünyaları ben yarattım havasındaki' pilotlar kanatlarını serecek" kararı bir organizasyona çok bir şey kazandırmaz. Nasıl olsa o pilotların tecrübesine uygun uçabileceği bir sürü tepe vardır.
Son yıllarda çok ilgili-az ilgili pek çok kişi ve kurum havacılıkla ilgili etkinlikler düzenlemek için yarışıyor. Havacılık için bulduğumuz bu zenginliği, bu ivmeyi "anlayan anlamayan herkes bu işi yapıyor olacağı budur" şeklinde yorumlanıp, anlamsız dayatmalarla bu hevesin kaçırılacağından korkuyorum açıkçası. Nedense genlerimize yerleşmiş böyle bir refleks var ve maalesef garip olan, havacılara yasak çoğunlukla başka havacılardan geliyor. Korkumun sebebi de bu.
Bu işe soyunan insanın amacı (bölgesini tanıtmak, tepesini tanıtmak,kendini tanıtmak, havacılığa hizmet vs vs) her ne olursa olsun bu tarz etkinliklerin artı değerler olduğunu düşünüyorum. Başarılı organizasyonları tanımlarken hassas nokta; karşılaşabileceği riski tahmin edip doğru güvenlik hazırlığını yapmakta yatıyor sanırım. Güvenlik çerçevesinde ki standartları ( ambulans, bot, kurtarma, tepe kalitesi vs) belirlemek, bunların yerinde olduğunu kontrol etmekse bütün sorun; şenlik şenlik dolaşıp bu konuda görev alacak federasyon tarafından görevlendirilmiş, (Acaba bot hazır mı, ambulansın şoförü yerinde mi, biri tele inerse elektirği kesmek için birilerine nasıl ulaşılır vb detayları da düşünecek birz pimpirikli) bir veya birkaç kişiyle bu sorun çok rahat çözülebilir diye düşünüyorum.
Bir süre için böyle bir uygulama; bir öncekinin eksikliğinden tecrübelenen, ülke genelini dolaşan ortak bir standart olacağından, organizasyon kaliteleri de bayağı yukarı çıkar herhalde... Her önlem düşünülse bile yine de sağda solda istenmeyen kazalar olacaktır çünkü bu da, bu sporun doğasında var.