Ankara - Güdül 07.05.2011 Kaza Raporu
Gönderilme zamanı: 1 on yıl 2 yıl önce (14.05.2011, 23:29)
Olay Tarihi: 07.05.2011
Olay Zamanı: 12.00
Olay Yeri: Güdül Sivrisi / Ankara
Pilot: Ufuk Uçar
Pilot Yaşı: 24
Pilot Seviyesi: 65 Saat uçuş
Kulüp: Gazi Üniv. Havacılık Topluluğu
Ekipman;
Kanat: Skywalk Poison S (75-95, DHV 2-3), Harnes: Ozone Oxygen 2 (Sırt korumalı, yan koruma yok), Kask: Icaro Skyrunner (Çenelikli)
Uçuş Ağırlığı: 96-97 kg
Hava Koşulları: 10-20 km KD Rüzgarı, Hafif Darbeli
Yaralanma Türü: Sol üst kol kemiğinde tek parça kırık.
Raporu Yazan: Ufuk Uçar
Kazanın Öncesi:
7 Mayıs Cumartesi günü saat 11.15 gibi Güdül Sivrisinin (kuzeyi karşınıza aldığınızda) sol tarafında bulunan sırtlarındaki kalkışa vardık. Geldiğimizde hava tahminlerindeki gibi KD yönünden 20 km kadar bir hakim rüzgar vardı. Kuvvetli güney anabatiğinin etkisiyle rüzgar şiddeti git gide azalmaya sonrasında ise değişkenlik göstermeye başladı. Bu esnada kalkış için hazırlanıyorduk. (Biz kalktıktan sonra darbe şiddetlerinin iyice artmaya başladığını söylediler.) Benden önce Gazi. Üniv. pilotlarından Sinan ve Serdar kalkışlarını yaptılar. Zayıf ama güçlenmeye başlayan termikler vardı. Hemen arkalarından ben de kalktım. Bir süre uçtuktan sonra tepeye inmek için yöneldim.
Kazanın Oluşumu:
Tepeye inmek için sırtların tam üzerinden bir iniş yaklaşması yaptım. Amacım en son dinamik bir dönüş yapıp kanadı daldırıp / palye verip şık bir şekilde(!!!) tepeye inmekti. İneceğim yere doğru sırtların üstünde sağdan keskin bir dönüş yapmak istedim, o anda sol tarafın öne geleceği endişesiyle sol tarafın frenini artırdım, hemen iki freni de salıp palya vererek tepeye inecektim ancak bu en son dönüşte (sırtın kuzey ve güneyinden kopan termiklerin hemen sırtın üstünde sebep olduğunu düşündüğümüz) ciddi bir bastırıcıya girmiştim. Bastırıcı içerisinde çok fazla da fren almış olmamın etkisiyle ciddi biçimde çökmeye başladım. Frenleri bu kadar hızlı çökerken salmak istemedim. Kanat deep stolda gibi hızlıca çöküyordu. Bu çöküş esnasında sol tarafın frenini biraz daha artırmışım. Bu aşırı fren sonucu kanat sol taraftan spine girdi. Kanat, çok bayık ve stol sınırına yakın frenli olduğu için sağ tarafı da çekerek anında stola kaydı.
Yaklaşık 7-8 metreden kanat stol halinde iken sırtımın ve sol omzumun üzerine düştüm. Düşüşten hemen sonra sol kolum sol yana açık bir vaziyette duruyordu. Kolumu hareket ettirmek istedim ancak oynatamadım. Saniyeler içinde tepedeki diğer pilotlar yanıma ulaştı. Yanıma gelen pilotlar ilk kontrolleri yaptı omzum dışında herhangi bir problem görünmüyordu. Omzumda çıkık / kırık şüphesiyle Batıkent Yenimahalle Devlet Hastanesine ulaştık. Çekilen röntgende üst kol kemiğinin omuza yakın kısımında tek parça kırık çıktı. Kırık ekseninin düzelmesi için koluma ağır bir alçı yapıldı. Kırığın çok büyük ihtimalle kaynayacağını, 3 hafta kadar alçıda tutulup kaynama gözlenmezse ameliyat ihtimali olduğu söylendi.
Yorumlarım:
Hata 1 - İniş Yaklaşımı:
İki yamacı da çalışan bu tarz sırtların üzeri türbülanslı olabiliyor. Bu açıdan iniş yaklaşımımın yanlış olduğunu düşünüyorum. Tepenin üstüne inmektense, normal yamaca iner gibi, hafif yanlı gelen rüzgarın yardımıyla da yamaca çok rahat bir iniş yapabilirdim. Ayrıca o gün güneş etkisini gösterdikçe şiddetlenen bir hava vardı bu tarz havalarda da yamaca iniş için çok kasmamak gerekiyor. Zaten Güdül kalkışı ile iniş alanı arası araç ile 3-4 dk sürüyor. İnişe de yönelebilirdim.
Hata 2 - Pilotaja ve Kanada çok güvenmek:
Kazadan 2 hafta evvel Ölüdeniz'de, Poison ile stall, deep stall, geri uçuş, wingover vs. bir çok hareketi defalarca çalışmıştık. Frenleri çok yumuşak, fren mesafesi az, uçuşta ise çok usturuplu bir kanattı. Sanırım biraz Ölüdeniz dönüş gazı ile kazadan 1 hafta evvel de Ayaş'ta yamaca yakın ufak wingoverımsı, keskin dönüşler sonrası kanadı yamaca daldırıp sonra biraz kabartıp yamaca inişler yapmıştım. Kazadan hemen önce ise tepeye inmek için palya vermek istemiştim. Şimdi bu hareketlerin çok gereksiz ve saçma olduğunu düşünüyorum.
Hata 3 - Frenleri salmamak:
Aşırı frenli iken kanadı daldırmamak için frenleri pek salmak istememiştim. Kesinlikle frenleri bir miktar salmam gerekirdi. Çok az bile salsam kanat spin-stol a girmeyecekti. Yine kuvvetli bastırıcı içerisinde sert bir iniş olabilirdi ama en kötüsünde bile bir takla ile hasarsız kurtulabilirdim.
Sonuç:
3-4 saniyede olmuş bu olayı görenlerin anlattıkları ve hissettiklerim/hatırladıklarım doğrultusunda en detaylı şekilde yazmaya çalıştım. Yukarıda sıraladığım hataların birbiri ardına gelmesi kazayı kaçınılmaz kıldı. Olay yere yakın ve hızlı geliştiği için hatalarımı telafi edecek müdaheleye fırsat bulamadım. Kaza tamamen pilotun düşünce tarzı ve pilotaj hatasından kaynaklanmıştır. Bu olayın çok gaz ve hevesli olan uçuş karakterimi (!) güvenliği artırmak yönünde değiştireceğine eminim. Bu açıdan iyi bir ders oldu. Tabi olayın sezon başında yaşanması benim için çok talihsizdi. Umarım son 2 haftadır Ankara pilotlarının peşini bırakmayan bu kırımlı kazalar son bulur, güzel bir sezon geçiririz.
Teşekkür:
Kazadan hemen sonra çok bilinçli bir şekilde ilk müdaheleyi yapan ve hastaneye ulaştıran Uçuş Kulübü'nden İskender Kirişçi'ye, yine kazanın ilk anından, hastaneden çıkıncaya kadar yanımda bulunan yine Uçuş Kulübü'nden Ufuk Aslan'a, Nuh Taşdelen'e, kaza sonrası beni yalnız bırakmayan kulüp arkadaşlarıma, bir şekilde geçmiş olsun dileklerini ileten tüm pilot arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.
Geçmiş olsun dilekleriyle forumda mesaj kalabalığı yapılmaması tercihimdir.
---
Olay Zamanı: 12.00
Olay Yeri: Güdül Sivrisi / Ankara
Pilot: Ufuk Uçar
Pilot Yaşı: 24
Pilot Seviyesi: 65 Saat uçuş
Kulüp: Gazi Üniv. Havacılık Topluluğu
Ekipman;
Kanat: Skywalk Poison S (75-95, DHV 2-3), Harnes: Ozone Oxygen 2 (Sırt korumalı, yan koruma yok), Kask: Icaro Skyrunner (Çenelikli)
Uçuş Ağırlığı: 96-97 kg
Hava Koşulları: 10-20 km KD Rüzgarı, Hafif Darbeli
Yaralanma Türü: Sol üst kol kemiğinde tek parça kırık.
Raporu Yazan: Ufuk Uçar
Kazanın Öncesi:
7 Mayıs Cumartesi günü saat 11.15 gibi Güdül Sivrisinin (kuzeyi karşınıza aldığınızda) sol tarafında bulunan sırtlarındaki kalkışa vardık. Geldiğimizde hava tahminlerindeki gibi KD yönünden 20 km kadar bir hakim rüzgar vardı. Kuvvetli güney anabatiğinin etkisiyle rüzgar şiddeti git gide azalmaya sonrasında ise değişkenlik göstermeye başladı. Bu esnada kalkış için hazırlanıyorduk. (Biz kalktıktan sonra darbe şiddetlerinin iyice artmaya başladığını söylediler.) Benden önce Gazi. Üniv. pilotlarından Sinan ve Serdar kalkışlarını yaptılar. Zayıf ama güçlenmeye başlayan termikler vardı. Hemen arkalarından ben de kalktım. Bir süre uçtuktan sonra tepeye inmek için yöneldim.
Kazanın Oluşumu:
Tepeye inmek için sırtların tam üzerinden bir iniş yaklaşması yaptım. Amacım en son dinamik bir dönüş yapıp kanadı daldırıp / palye verip şık bir şekilde(!!!) tepeye inmekti. İneceğim yere doğru sırtların üstünde sağdan keskin bir dönüş yapmak istedim, o anda sol tarafın öne geleceği endişesiyle sol tarafın frenini artırdım, hemen iki freni de salıp palya vererek tepeye inecektim ancak bu en son dönüşte (sırtın kuzey ve güneyinden kopan termiklerin hemen sırtın üstünde sebep olduğunu düşündüğümüz) ciddi bir bastırıcıya girmiştim. Bastırıcı içerisinde çok fazla da fren almış olmamın etkisiyle ciddi biçimde çökmeye başladım. Frenleri bu kadar hızlı çökerken salmak istemedim. Kanat deep stolda gibi hızlıca çöküyordu. Bu çöküş esnasında sol tarafın frenini biraz daha artırmışım. Bu aşırı fren sonucu kanat sol taraftan spine girdi. Kanat, çok bayık ve stol sınırına yakın frenli olduğu için sağ tarafı da çekerek anında stola kaydı.
Yaklaşık 7-8 metreden kanat stol halinde iken sırtımın ve sol omzumun üzerine düştüm. Düşüşten hemen sonra sol kolum sol yana açık bir vaziyette duruyordu. Kolumu hareket ettirmek istedim ancak oynatamadım. Saniyeler içinde tepedeki diğer pilotlar yanıma ulaştı. Yanıma gelen pilotlar ilk kontrolleri yaptı omzum dışında herhangi bir problem görünmüyordu. Omzumda çıkık / kırık şüphesiyle Batıkent Yenimahalle Devlet Hastanesine ulaştık. Çekilen röntgende üst kol kemiğinin omuza yakın kısımında tek parça kırık çıktı. Kırık ekseninin düzelmesi için koluma ağır bir alçı yapıldı. Kırığın çok büyük ihtimalle kaynayacağını, 3 hafta kadar alçıda tutulup kaynama gözlenmezse ameliyat ihtimali olduğu söylendi.
Yorumlarım:
Hata 1 - İniş Yaklaşımı:
İki yamacı da çalışan bu tarz sırtların üzeri türbülanslı olabiliyor. Bu açıdan iniş yaklaşımımın yanlış olduğunu düşünüyorum. Tepenin üstüne inmektense, normal yamaca iner gibi, hafif yanlı gelen rüzgarın yardımıyla da yamaca çok rahat bir iniş yapabilirdim. Ayrıca o gün güneş etkisini gösterdikçe şiddetlenen bir hava vardı bu tarz havalarda da yamaca iniş için çok kasmamak gerekiyor. Zaten Güdül kalkışı ile iniş alanı arası araç ile 3-4 dk sürüyor. İnişe de yönelebilirdim.
Hata 2 - Pilotaja ve Kanada çok güvenmek:
Kazadan 2 hafta evvel Ölüdeniz'de, Poison ile stall, deep stall, geri uçuş, wingover vs. bir çok hareketi defalarca çalışmıştık. Frenleri çok yumuşak, fren mesafesi az, uçuşta ise çok usturuplu bir kanattı. Sanırım biraz Ölüdeniz dönüş gazı ile kazadan 1 hafta evvel de Ayaş'ta yamaca yakın ufak wingoverımsı, keskin dönüşler sonrası kanadı yamaca daldırıp sonra biraz kabartıp yamaca inişler yapmıştım. Kazadan hemen önce ise tepeye inmek için palya vermek istemiştim. Şimdi bu hareketlerin çok gereksiz ve saçma olduğunu düşünüyorum.
Hata 3 - Frenleri salmamak:
Aşırı frenli iken kanadı daldırmamak için frenleri pek salmak istememiştim. Kesinlikle frenleri bir miktar salmam gerekirdi. Çok az bile salsam kanat spin-stol a girmeyecekti. Yine kuvvetli bastırıcı içerisinde sert bir iniş olabilirdi ama en kötüsünde bile bir takla ile hasarsız kurtulabilirdim.
Sonuç:
3-4 saniyede olmuş bu olayı görenlerin anlattıkları ve hissettiklerim/hatırladıklarım doğrultusunda en detaylı şekilde yazmaya çalıştım. Yukarıda sıraladığım hataların birbiri ardına gelmesi kazayı kaçınılmaz kıldı. Olay yere yakın ve hızlı geliştiği için hatalarımı telafi edecek müdaheleye fırsat bulamadım. Kaza tamamen pilotun düşünce tarzı ve pilotaj hatasından kaynaklanmıştır. Bu olayın çok gaz ve hevesli olan uçuş karakterimi (!) güvenliği artırmak yönünde değiştireceğine eminim. Bu açıdan iyi bir ders oldu. Tabi olayın sezon başında yaşanması benim için çok talihsizdi. Umarım son 2 haftadır Ankara pilotlarının peşini bırakmayan bu kırımlı kazalar son bulur, güzel bir sezon geçiririz.
Teşekkür:
Kazadan hemen sonra çok bilinçli bir şekilde ilk müdaheleyi yapan ve hastaneye ulaştıran Uçuş Kulübü'nden İskender Kirişçi'ye, yine kazanın ilk anından, hastaneden çıkıncaya kadar yanımda bulunan yine Uçuş Kulübü'nden Ufuk Aslan'a, Nuh Taşdelen'e, kaza sonrası beni yalnız bırakmayan kulüp arkadaşlarıma, bir şekilde geçmiş olsun dileklerini ileten tüm pilot arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.
Geçmiş olsun dilekleriyle forumda mesaj kalabalığı yapılmaması tercihimdir.
---