Zonguldak - Kilimli'de kaza raporu.
Moderatör: Moderatör Ekibi
- SilverCloud
- Mesajlar: 316
- Kayıt: 27.08.2006, 22:03
- Ad Soyad: Muharrem Kılıç
- Şehir: Ankara
- :
- Aldığı Beğeni: 62 / 0
- Pilot Menüsü:
Zonguldak - Kilimli'de kaza raporu.
Yer: Zonguldak
Kalkış: Kilimli
Tarih: 18.06.2011
Saat: 17:30 civarı
Pilot: Muzaffer Kılıç
Pilot Seviyesi: Kulüp Pilotu
Uçus Sayısı: 30
Malzeme: Ozone Buzz (M), Icaro Energy Kuşam (18 cm sırt koruma)
Rüzgar: 10-15 Km kuzey
Genel Hava Şartları: Stabil deniz meltemi, kalkışa ve yamaca 90 derece, termik aktivitesi, rotor yaratacak bir bölge vs. yok
Kazanın oluşu: Cumartesi günü ögleden sonra yeğenlerimi tandemle uçurmak üzere önce ben yamaca geldim ve zayıf yelken koşullarında bir uçuş yaptım. Havanın iyi olduğunu öğrenen Muzaffer'de işlerini halledip, malzemesini kapıp ikinci uçuşumdan önce yamaca geldi. Uçuş planı sırt boyunca zayıf kaldırıcı içerisinde uçup sırtın sonuna geldiğinde geniş 180 derecelik bir dönüşle iniş yapacağı kumsal üzerine gelip rüzgarı karşılayarak inişini yapmaktı.
Muzaffer hazırlıklarını ve kalkışını son derece temiz ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirdi ve planlandığı gibi sola dönerek yamaç boyunca uçuşunu gerçekleştirdi. Artık son dönüş ve yaklaşma yapması gereken bölgeye ulaştığında görüş alanımdan çıktı ve bir süre sonra bende kalkışımı yaptım. Yelken şartları bir önceki uçuşa göre daha da zayıflamış olduğu için yamaçta daha kısa süre takılarak aynı rotadan yamaç boyu süzülerek bende inişe yöneldim. İnişe doğru süzülürken bir yandan da yanına inmek üzere Muzaffer'in nereye indiğini görmeye çalışıyordum. Yerde kanadı göremeyince kanadı daha rahat toplamak için bohça yapıp temiz bir yere aldığını varsaydım. Tam onunda son dönüşünü yapması gereken noktada, son dönüşümü yaparken aşağıda anormal bir hareketlilik olduğunu farkettim. Ağaçlıkların arasından tepeye çıkanları ve düdük falan çalıp bana el kol sallayan insanları gördüğümde Muzafferin ağaçların arasına inmiş olabileceğini düşünerek tam altımdaki ağaçlığı taradım ama kanada ait hiç bir iz göremedim. Sahile inişimi yapıp olay yerine koşarken, kazayı gören vatandaşlar kanadın fır fır dönerek 40-50 m'den ağaçların arasına düştüğünü söylediler.
Yanına ulaştığımda Muzaffer'in bilinci açıktı, benden önce yanına ulaşanlarla konuşuyordu ve belinin ağrıdığını söylüyordu. Çok şükür yanına ilk varanlar Kızılay ve sivil savunmadan az çok tecrübesi olan insanlarmış, kıpırdatmaya falan çalışmamışlar. Herhangi bir başka kırık kanama vs olmadığını ve bel bölgesinde gerçekten bir sıkıntı olduğunu tespit ettikten sonra arkadaşımızı özellikle istediğim kaşık seyde ile ambulansa taşıdık ve hastaneye naklettik.
Tahliller sonucunda bel bölgesi L1 omurunda kırık olduğu ve kırığın omuriliğe baskı yapmakta olduğu tespit edildi. Bu baskı yüzünden sağ bacakta his kaybı başlamıştı zaten. Sinirdeki baskıyı ortadan kaldırmak üzere derhal bir ameliyat gerçekleştirildi ve kırık omur vidalarla sabitlendi. Salı günü doktorlar korse ile kendisini ayağa kaldırıp yürütmeye başladılar. Şu anda da korse ile yürüyebilir durumda hastaneden taburcu oldu ve evde istirahat ediyor.
Kazanın analizi: Uçuşun neredeyse yüzde doksanını izlemiş olmama rağmen, kazanın olduğu son yaklaşmayı kanat kalkışa göre artık iyice yanda ve aşağıda kalmış olduğu için bizzat görmedim. Ancak sahilde balık tutan gençlerin oldukça düşük çözünürlükteki bir cep telefonu ile çektiği bir videodan izlediğim kadarı ile; Muzaffer tamamen planladığı şekilde yamaca paralel sırtın sonuna kadar geliyor, tam planlanan noktada sağdan dönüşünü yapmaya başlıyor. Ancak tamamen açık bir alanda rahatlıkla çok geniş bir dönüş yapabilecekken dönüşü oldukça dar yapıyor, neredeyse 90 derece dönmüşken kanat aniden spine giriyor, yarım tur dönüşten sonra kanat artık yamaca paralel durumdayken, frenler bırakıldığı için kanat öne atlıyor ve akordiyon şeklinde kapanıyor. Pilot kanadın altına doğru savrulup ağaçların arasına dalarken kayıt sona eriyor.
Muzaffer spin olduğunda frenlerin göğüs seviyesinden aşağıda olmadığından kesinlikle emin. Ancak spin olması içinde kanadın aşırı şekilde frenlenmesi gerekir. Bu durumda olası ihtimaller olarak;
1.Kalkışta frenlere takılmış herhangi bir çalı, ot vs. firar kenarını büzmüş ve zaten frenli durumda olan kanat normalden çok daha az bir frenle spine girmiş olabilir mi: Kalkış sırasında kanat tamamen temizdi ve görüşümden çıkana kadar kanat gayet normal şekilde düz uçuyordu. Muzaffer'de kalkışta ve uçuşta iplerin tamamen temiz olduğundan emin.
2.Kanadın ipleri yada kumaşındaki bir deformasyon yüzünden uçuşa elverişliğini kaybetmiş, anormal bir davranış sergilemiş olabilir mi: kanadın 100 den daha az uçuşu olduğu, ip ve kumaş olarak da son derece iyi durumda olduğu için böyle bir ihtimal olabileceğini de zannetmiyoruz. Ayrıca en son Bursa'daki hedef şampiyonasında kendim bu kanatla uçmuştum ve hedefe inmek için son derece frenli, pompa vs ile düşük hızda yaptığım yaklaşmalarda herhangi bir anormal davranışı olmamıştı.
3.Düşük hızda dönüş yaparken bir rotor yada termik darbesi ile kanat geriye iyice yıkılmış ve spin için gerekli hücum açısına ulaşmış olabilir mi: Kaza olduğu saat son derece stabil bir deniz melteminin iyice zayıflamakta olduğu saatlerdi ve rüzgar yönü ve konumu itibari ile yamaç için en ideal durumdaydı herhangi bir rotor ihtimali söz konusu değildi ve termik aktivitesi sıfırdı.
4.Muzaffer yeni yeni frenleri eline dolayarak uçmaya başlamıştı, frenleri eline gereğinden fazla doladığı için göğüs freni uyguladığını zannederken daha fazla fren uygulamış olabilir mi: Muzaffer bu konuda frenleri ne kadar doladığından çokda emin olmadığını, bu noktayı net olarak hatırlamadığını söylüyor. Dolayısıyla kaza sebebinin büyük olasılıkla bu olduğunu düşünüyoruz.
Eğitimini vermiş ve uçuşlarından büyük çoğunluğunda yanında bulunmuş birisi olarak ne herhangi bir kalkışta ikinci denemede kalktığını, ne kötü bir inişini nede uçuşta bir hatasını görmediğim Muzaffer gibi son derece yetenekli ve spora yatkın bir pilotun böyle bir kaza yapmış olması gerçekten büyük bir talihsizlik. Kazayı son derece ucuz atlatan arkadaşımıza bir kezde buradan geçmiş olsun diyorum. Umarım en kısa zamanda zaten az sayıda olan Zonguldak'lı pilotlar arasındaki yerini tekrar alabilir.
Saygılarımla....
Muharrem Kılıç....
P.S. Muzaffer'le soyadı benzerliğimiz tamamen tesadüftür herhangi bir akrabalığımız yoktur, kendisi kardeşim gibi yakın dostumdur o ayrı tabi...
Kalkış: Kilimli
Tarih: 18.06.2011
Saat: 17:30 civarı
Pilot: Muzaffer Kılıç
Pilot Seviyesi: Kulüp Pilotu
Uçus Sayısı: 30
Malzeme: Ozone Buzz (M), Icaro Energy Kuşam (18 cm sırt koruma)
Rüzgar: 10-15 Km kuzey
Genel Hava Şartları: Stabil deniz meltemi, kalkışa ve yamaca 90 derece, termik aktivitesi, rotor yaratacak bir bölge vs. yok
Kazanın oluşu: Cumartesi günü ögleden sonra yeğenlerimi tandemle uçurmak üzere önce ben yamaca geldim ve zayıf yelken koşullarında bir uçuş yaptım. Havanın iyi olduğunu öğrenen Muzaffer'de işlerini halledip, malzemesini kapıp ikinci uçuşumdan önce yamaca geldi. Uçuş planı sırt boyunca zayıf kaldırıcı içerisinde uçup sırtın sonuna geldiğinde geniş 180 derecelik bir dönüşle iniş yapacağı kumsal üzerine gelip rüzgarı karşılayarak inişini yapmaktı.
Muzaffer hazırlıklarını ve kalkışını son derece temiz ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirdi ve planlandığı gibi sola dönerek yamaç boyunca uçuşunu gerçekleştirdi. Artık son dönüş ve yaklaşma yapması gereken bölgeye ulaştığında görüş alanımdan çıktı ve bir süre sonra bende kalkışımı yaptım. Yelken şartları bir önceki uçuşa göre daha da zayıflamış olduğu için yamaçta daha kısa süre takılarak aynı rotadan yamaç boyu süzülerek bende inişe yöneldim. İnişe doğru süzülürken bir yandan da yanına inmek üzere Muzaffer'in nereye indiğini görmeye çalışıyordum. Yerde kanadı göremeyince kanadı daha rahat toplamak için bohça yapıp temiz bir yere aldığını varsaydım. Tam onunda son dönüşünü yapması gereken noktada, son dönüşümü yaparken aşağıda anormal bir hareketlilik olduğunu farkettim. Ağaçlıkların arasından tepeye çıkanları ve düdük falan çalıp bana el kol sallayan insanları gördüğümde Muzafferin ağaçların arasına inmiş olabileceğini düşünerek tam altımdaki ağaçlığı taradım ama kanada ait hiç bir iz göremedim. Sahile inişimi yapıp olay yerine koşarken, kazayı gören vatandaşlar kanadın fır fır dönerek 40-50 m'den ağaçların arasına düştüğünü söylediler.
Yanına ulaştığımda Muzaffer'in bilinci açıktı, benden önce yanına ulaşanlarla konuşuyordu ve belinin ağrıdığını söylüyordu. Çok şükür yanına ilk varanlar Kızılay ve sivil savunmadan az çok tecrübesi olan insanlarmış, kıpırdatmaya falan çalışmamışlar. Herhangi bir başka kırık kanama vs olmadığını ve bel bölgesinde gerçekten bir sıkıntı olduğunu tespit ettikten sonra arkadaşımızı özellikle istediğim kaşık seyde ile ambulansa taşıdık ve hastaneye naklettik.
Tahliller sonucunda bel bölgesi L1 omurunda kırık olduğu ve kırığın omuriliğe baskı yapmakta olduğu tespit edildi. Bu baskı yüzünden sağ bacakta his kaybı başlamıştı zaten. Sinirdeki baskıyı ortadan kaldırmak üzere derhal bir ameliyat gerçekleştirildi ve kırık omur vidalarla sabitlendi. Salı günü doktorlar korse ile kendisini ayağa kaldırıp yürütmeye başladılar. Şu anda da korse ile yürüyebilir durumda hastaneden taburcu oldu ve evde istirahat ediyor.
Kazanın analizi: Uçuşun neredeyse yüzde doksanını izlemiş olmama rağmen, kazanın olduğu son yaklaşmayı kanat kalkışa göre artık iyice yanda ve aşağıda kalmış olduğu için bizzat görmedim. Ancak sahilde balık tutan gençlerin oldukça düşük çözünürlükteki bir cep telefonu ile çektiği bir videodan izlediğim kadarı ile; Muzaffer tamamen planladığı şekilde yamaca paralel sırtın sonuna kadar geliyor, tam planlanan noktada sağdan dönüşünü yapmaya başlıyor. Ancak tamamen açık bir alanda rahatlıkla çok geniş bir dönüş yapabilecekken dönüşü oldukça dar yapıyor, neredeyse 90 derece dönmüşken kanat aniden spine giriyor, yarım tur dönüşten sonra kanat artık yamaca paralel durumdayken, frenler bırakıldığı için kanat öne atlıyor ve akordiyon şeklinde kapanıyor. Pilot kanadın altına doğru savrulup ağaçların arasına dalarken kayıt sona eriyor.
Muzaffer spin olduğunda frenlerin göğüs seviyesinden aşağıda olmadığından kesinlikle emin. Ancak spin olması içinde kanadın aşırı şekilde frenlenmesi gerekir. Bu durumda olası ihtimaller olarak;
1.Kalkışta frenlere takılmış herhangi bir çalı, ot vs. firar kenarını büzmüş ve zaten frenli durumda olan kanat normalden çok daha az bir frenle spine girmiş olabilir mi: Kalkış sırasında kanat tamamen temizdi ve görüşümden çıkana kadar kanat gayet normal şekilde düz uçuyordu. Muzaffer'de kalkışta ve uçuşta iplerin tamamen temiz olduğundan emin.
2.Kanadın ipleri yada kumaşındaki bir deformasyon yüzünden uçuşa elverişliğini kaybetmiş, anormal bir davranış sergilemiş olabilir mi: kanadın 100 den daha az uçuşu olduğu, ip ve kumaş olarak da son derece iyi durumda olduğu için böyle bir ihtimal olabileceğini de zannetmiyoruz. Ayrıca en son Bursa'daki hedef şampiyonasında kendim bu kanatla uçmuştum ve hedefe inmek için son derece frenli, pompa vs ile düşük hızda yaptığım yaklaşmalarda herhangi bir anormal davranışı olmamıştı.
3.Düşük hızda dönüş yaparken bir rotor yada termik darbesi ile kanat geriye iyice yıkılmış ve spin için gerekli hücum açısına ulaşmış olabilir mi: Kaza olduğu saat son derece stabil bir deniz melteminin iyice zayıflamakta olduğu saatlerdi ve rüzgar yönü ve konumu itibari ile yamaç için en ideal durumdaydı herhangi bir rotor ihtimali söz konusu değildi ve termik aktivitesi sıfırdı.
4.Muzaffer yeni yeni frenleri eline dolayarak uçmaya başlamıştı, frenleri eline gereğinden fazla doladığı için göğüs freni uyguladığını zannederken daha fazla fren uygulamış olabilir mi: Muzaffer bu konuda frenleri ne kadar doladığından çokda emin olmadığını, bu noktayı net olarak hatırlamadığını söylüyor. Dolayısıyla kaza sebebinin büyük olasılıkla bu olduğunu düşünüyoruz.
Eğitimini vermiş ve uçuşlarından büyük çoğunluğunda yanında bulunmuş birisi olarak ne herhangi bir kalkışta ikinci denemede kalktığını, ne kötü bir inişini nede uçuşta bir hatasını görmediğim Muzaffer gibi son derece yetenekli ve spora yatkın bir pilotun böyle bir kaza yapmış olması gerçekten büyük bir talihsizlik. Kazayı son derece ucuz atlatan arkadaşımıza bir kezde buradan geçmiş olsun diyorum. Umarım en kısa zamanda zaten az sayıda olan Zonguldak'lı pilotlar arasındaki yerini tekrar alabilir.
Saygılarımla....
Muharrem Kılıç....
P.S. Muzaffer'le soyadı benzerliğimiz tamamen tesadüftür herhangi bir akrabalığımız yoktur, kendisi kardeşim gibi yakın dostumdur o ayrı tabi...
- foton
- Mesajlar: 172
- Kayıt: 20.08.2009, 19:07
- Ad Soyad: Faruk Korkmaz
- Şehir: İstanbul
- Aldığı Beğeni: 1 / 0
- Pilot Menüsü:
merhaba,
öncelikle pilota geçmiş olsun, umarım çabucak iyileşir.
benim kullandığım sol ellus 2 XL kanadın fren ipi boyu biraz uzun gibime geliyor. bir önceki sahibi herhangi bir ip değişikliğinden bahsetmediğinden bunun fabrika çıkışı olarak böyle olduğunu varsayıyorum. bana uzun geliyor derken kanada göre üst limitte olmama rağmen frenle dönüşlerde, fren iplerini kesinlikle elime dolamıyorum, ağırlık kaydırarak istediğim dönüşü elde etmem için eski nova rokie kanattan daha alt seviyelerde fren konumu gerekiyor. fren tarafına yattıkçada sanki fazladan fren vermişim gibime geliyor ama ancak istediğim dönüşü elde ediyorum.
merak ettiğim fren ipine kulp bağlanırken bu fren ipi mesafesinin sabit kalması çok elzemmidir? ki eminim elzemdir, fren ipi boyu kanadın el kitabında yada fabrika sitelerinde ayrıca belirtiliyormu? daha doğrusu bu yönde tecrübesi olan arkadaşlardan fren ipi boyu ile ilgili bilgi vermelerini rica ediyorum. herkese selamlar saygılar.
öncelikle pilota geçmiş olsun, umarım çabucak iyileşir.
benim kullandığım sol ellus 2 XL kanadın fren ipi boyu biraz uzun gibime geliyor. bir önceki sahibi herhangi bir ip değişikliğinden bahsetmediğinden bunun fabrika çıkışı olarak böyle olduğunu varsayıyorum. bana uzun geliyor derken kanada göre üst limitte olmama rağmen frenle dönüşlerde, fren iplerini kesinlikle elime dolamıyorum, ağırlık kaydırarak istediğim dönüşü elde etmem için eski nova rokie kanattan daha alt seviyelerde fren konumu gerekiyor. fren tarafına yattıkçada sanki fazladan fren vermişim gibime geliyor ama ancak istediğim dönüşü elde ediyorum.
merak ettiğim fren ipine kulp bağlanırken bu fren ipi mesafesinin sabit kalması çok elzemmidir? ki eminim elzemdir, fren ipi boyu kanadın el kitabında yada fabrika sitelerinde ayrıca belirtiliyormu? daha doğrusu bu yönde tecrübesi olan arkadaşlardan fren ipi boyu ile ilgili bilgi vermelerini rica ediyorum. herkese selamlar saygılar.
- ymcbayraktar
- Mesajlar: 832
- Kayıt: 13.06.2005, 20:24
- Ad Soyad: Mehmet Bayraktar
- Şehir: Tokat / Zile
- Aldığı Beğeni: 7 / 4
- Yaş: 66
- Pilot Menüsü:
- SHaDoW
- Mesajlar: 143
- Kayıt: 11.07.2009, 00:34
- Ad Soyad: Ahmet Tokalı
- Şehir: Adana
- :
- Aldığı Beğeni: 6 / 1
- Yaş: 45
- Pilot Menüsü:
Muzaffer Bey, geçmiş olsun.. 3 MArt'ta benzer bir kaza da ben atlattım.. L2 omurum kırldı.. omuriliğe baskı vardı ve aynı ameliyatı bende geçirdim.. His ve güç kaybım yoktu.. sadece sağ bacakta karıncalanma hissi vardı.. çok şükür şu an iyiyim.. henüz tekrar uçabilecek kadar iyileşemedim.. ama dün doktorumun tavsiyesi ile ilk yüzme antremenlarına başladım.. yürüme, araba kullanma. uzun süre ayakta kalma oturma vs sorun yok.. kazadan 2 ay 10 gün sonra tekrar işe başladım... rapor öyle idi bozdurmak istemedim.. aslında 2. ayın sonlarında normal günlük yaşantıma dönmeye başlamıştım.. şu an sadece eskisi kadar ön tarafa doğru eğilemiyorum.. zamanla o da düzelecekmiş.. .. Muzaffer bey hiç merak etmeyin inşaallah eskisi kadar sağlıklı olacaksınız.. sadece tümüyle eski halinize gelmeniz biraz uzun sürüyor.. Tekrardan geçmiş olsun umarım tez zamanda sağlığınıza kavuşursunuz..
- mushayef
- Mesajlar: 13
- Kayıt: 18.10.2008, 13:58
- Ad Soyad: Yasin Elçi
- Şehir: Ankara
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
geçmiş olsun
muzaffer beye çok geçmiş olsun muharrem beye de rapor ve açıklamalar için teşekkürler
- akühavk_burak
- Mesajlar: 34
- Kayıt: 26.10.2007, 22:45
- Ad Soyad: Burak Karademir
- Şehir: Antalya
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
- salihakcil
- Mesajlar: 37
- Kayıt: 05.04.2011, 21:22
- Ad Soyad: Salih Akçil
- Şehir: Burdur
- Aldığı Beğeni: 0 / 0
- Pilot Menüsü:
Muzaffer bey çok geçmiş olsun. Geçen kasım ayında bende bir kaza yaşadım. kaza anındaki panikle insan ne yaptığını hatırlaması çok zor oluyor. ama zaman içinde düşündükçe nasıl bir hata yaptığının farkına sonradan varabiliyor. Zannedersem sizinde durumunuz öyle olabilir. Size Allahtan acil şifalar diliyorum.